Kürsü
Ayşe Böhürler: Başörtüsü meselesi toplumda bir fay hattı olarak hala çok canlı biçimde yaşıyor
![](resimler/detay/175529.jpg?1547267709)
Follow @dusuncemektebi2
Ayşe Böhürler- Yeni Şafak
Tarih, Türkçe, kimlik, kıyafet, yaÅŸam tarzı derken birçok alanda kafa karışıklığımız var. Müslümanlığımız konusunda kafamız karışık, baÅŸörtüsü meselesinde kafamız karışık, Ä°slami hayat meselesinde kafamız karışık…
Ä°ÅŸin tuhaf tarafı herkes kendisini bu konularda çok net addediyor.
Ancak gerçeÄŸin öyle olmadığını sadece bakarak anlamak mümkün.
Bunların tarihsel arka planına dair de kafamız karışık. GeçmiÅŸe yüklediÄŸimiz düÅŸsel anlam ve duygular bugünü daha da çetrefilli hale getiriyor.
Bütün bu sebeplerin içinde genel olarak da düÅŸünce tarihimize iliÅŸkin bilgisizliÄŸimiz bu kafa karışıklığını artırıyor.
ÇaÄŸdaÅŸçılar, gelenekselciler, bütün milli akımlardakiler; Milli GörüÅŸçüler, ülkücüler, Ä°slamcılar bugün ne diyorlar mesela? Tabii sadece bugün deÄŸil, dün ne dediklerine dair de kaynakçalarımız çok kısıtlı…
Sadece o da deÄŸil koskoca Cumhuriyet tarihinde ÇaÄŸdaÅŸ Türk DüÅŸüncesi konusunda da yazılmış eser sayısı çok az ve onlar da farklı yaklaşımları bize vermiyor.
Bunlardan ilki; Hilmi Ziya Ülken’in. 1930’lu yıllarda yazılmış. Ä°smail Kara’ya göre; Hilmi Ziya Ülken’in bu eseri ‘TürklüÄŸü Ä°slam düÅŸüncesinin içine taşıma projesinin bir parçasıdır.’’
Tek partili dönemde baÅŸka bir esere rastlanmıyor.
Türkiye çok partili hayata geçiÅŸiyle “Türkiye ve ÇaÄŸdaÅŸlık Meselesi” bu sefer yabancı araÅŸtırmacıların ilgi odağı oluyor. Birçok batılı Amerikalı araÅŸtırmacı Türkiye’ye geliyor, bürokrasiyle, Alevi dedeleriyle, vatandaÅŸlarla görüÅŸüyorlar. ’’Türkiye’de Ä°slam meselesi ne olacak’’ sorusu, yabancı araÅŸtırmacıların çok partili hayata geçiÅŸe iliÅŸkin görüÅŸmelerinin temelini oluÅŸturuyor.
Ä°smail Kara’dan öÄŸrendiÄŸimiz kadarıyla bu araÅŸtırmalardan ortaya çıkan yazıların hiçbirisi Türkçe’ye çevrilmemiÅŸ durumda. Ä°smail Kara bu görüÅŸmelerin kayıtlarına kendisi eriÅŸememiÅŸ. Ancak atıf yapılan makaleler vesilesiyle bu yazıların bulunabileceÄŸini, çevrilip tarihi belgelerle karşılaÅŸtırılmasının mümkün olduÄŸunu söylüyor.
Bu detaylı araÅŸtırmaların ürünleri 1960’lı yıllardan sonra görülüyor. “ÇaÄŸdaÅŸ Türk DüÅŸüncesi Tarihi’’ne iliÅŸkin kitapların yazılışı 1960 ihtilalinden sonra gerçekleÅŸiyor. Tarık Zafer Tunaya, Niyazi Berkes, Bernard Lewis ve Åžerif Mardin bu alanda eser verenlerin başında geliyor.
Türk düÅŸünce tarihinde, sadece ‘’sekülerleÅŸme ve çaÄŸdaÅŸlaÅŸma’’ alanına odaklanan bu kitaplarda “Ä°slam” meselesi ihmal edilen bir alan olarak ortaya çıkıyor. Ä°smail Kara’nın “Cumhuriyet Türkiyesi’nde Bir Mesele Olarak Ä°slam” isimli iki ciltlik eseri böylesine büyük bir boÅŸluÄŸu dolduruyor. Yazar, düÅŸünce tarihimizin ihmal edilen yönlerini tamamlarken önemli bir soruyu da soruyor.
ÇaÄŸdaÅŸ Türk düÅŸüncesi, çaÄŸdaÅŸ Ä°slam düÅŸüncesi ile irtibatlı mıdır?
HAYSÄ°YET LÄ°NCÄ°…
Toplumsal fay hatları elbette derin ve aslında yukarıdaki özetin de bir parçası. BaÅŸörtüsü bu fay hattının en bariz görüldüÄŸü alan.
Sadece bizim ülkemizde deÄŸil, Amerika’dan Avrupa’ya “Ä°slam” meselesini konuÅŸtuÄŸumuz her yerde “baÅŸörtüsü” en görünür alamet olarak karşımıza çıkıyor.
Bu simgeye takan da takmayan da herkes kendisine göre bir anlam yüklüyor. Böylece sürüsüne bereket baÅŸörtü yorumu çıkıyor karşımıza.
BaÅŸörtülü onu yapmaz, bunu yapmaz ya da ÅŸunu yapar, bunu yapar. Kalbim temiz Müslümanlığı ile baÄŸnaz dindarların arasında baÅŸörtüsü pinpon topu gibi yorumlanıp duruyor.
Bu yargılar çoÄŸu zaman bir genç kızın hayatını karartacak bir kabusa da dönüÅŸüyor, toplumsal linçin de bir parçası oluyor. Sembol bir isim olan Merve Kavakçı’nın kızı Mariam da haksız yere bu linçten nasibini aldı. Yine büyük büyük meselelerin tartışmaların arasına bir genç kızın haysiyeti ‘’Türkiye’de Ä°slam Meselesi’’ gibi büyük bir baÅŸlığın kavga malzemesi yapılarak yok sayıldı. Türkiye’de özellikle son dört seneyi kapsayan dönemde; tek başına bir baÅŸörtüsü maÄŸduriyetinden söz etmek mümkün deÄŸil. Ancak yüz elli yılı bulan çaÄŸdaÅŸlaÅŸma maceramızın bu en önemli meselesinin de bir anda ortadan kaybolmasını beklemek fazla hayalcilik olur. Aynı ÅŸekilde bu alandaki siyasi kavganın bittiÄŸini düÅŸünmek de mümkün deÄŸil. BaÅŸörtüsü meselesi toplumda bir fay hattı olarak hala çok canlı biçimde yaşıyor. Ve görünen o ki bu; sadece buna karşı olanların arasında deÄŸil baÅŸlarını örtenlerin arasında bile bir ‘mesele’ olarak yaÅŸamaya devam edecek. Bu ‘bile’yi baÅŸka bir yazıda açarız inÅŸallah…
Henüz yorum yapılmamış.