Güncel
Ahmet Taşgetiren / 'Bizim cenah'tan sakınılmış eleştiriler
Follow @dusuncemektebi2
Ahmet TaÅŸgetiren - Karar
Önce “Bizim cenah” da kim?” sorusunu bekliyorum. “Bizim cenah kaldı mı?” diye de sorulabilir. “Ä°slami kesim”, “Muhafazakar camia” dersem “Bizim cenah”ı bir ölçüde iÅŸaret etmiÅŸ olabilir miyim acaba?
Bu soruların sorulması, biraz hatların karışmış olmasından ya da isimlendirme ile içinin doldurulması arasındaki mesafenin açılmış olmasından ileri gelebilir.
Her ne ise, böyle bir camia vardı, bugün de her ne halde olursa olsun var.
Siyasi iktidarın bu camianın içinden çıktığı ya da verilen mücadelenin böyle bir iktidara dönüÅŸtüÄŸü söylenebilir.
Belli ki “Bizim cenah”ın siyasi iktidarla bir akrabalığı bulunuyor.
Son tahlilde, dışardan bir deÄŸerlendirme yapıldığında “Ä°slamcıların iktidarı”na not verileceÄŸi de belli. Yani “Ä°slami kesim” sonunda çıkıp, “Bu iktidar bizi temsil etmiyordu” gibi bir sığınma alanı oluÅŸturamaz.
Onun için sevaplarının da günahlarının da bu cenahı ilgilendirdiÄŸi muhakkak.
Son zamanlarda iktidara her ÅŸeye raÄŸmen toz kondurmayan bir kesim varken, bir kesimin “tedirginlik” ifade eden deÄŸerlendirmelerinin devreye girdiÄŸi gözleniyor.
“Nereye gidiyoruz?” sorusu daha çok sütuna, daha çok sosyal medya mesajına, daha çok ev sohbetlerine yansıyor.
-Yolsuzluklar.
-Kısa yoldan, katakullilerle zenginleşmeler.
-Adli alandaki farklı kumpaslar.
-Kibir dili.
-Aile alanındaki savrulmalar.
-Ekonomideki çarpıklıklar.
-Keyfi yönetim tarzı.
-KamplaÅŸma.
16 yıllık bir merkezi ve tek başına iktidar söz konusu. Belediyelerde 25 yıllık bir iktidar süreci yaÅŸanmış.
Hep deniyor, 25 yaşına kadar olanlar, bir ÅŸekilde muhafazakar camianın yönetimi içinde doÄŸup büyümüÅŸler ve artısı ile eksisi ile birbirine eklemlenen kadroların iktidarına tanık olmuÅŸlar.
“Bizim cenah”ın kurulu düzenin zulümleri içinde varlıklarını sürdürdüÄŸü bir gerçek. Büyük mücadeleler verildi. Dolayısıyla bugün saÄŸlanan özgürlük ortamının kıymeti görmezden gelinemez.
Aynı ÅŸekilde “Bizim cenah”ın içinde yeniden eski zor günlere dönme endiÅŸesinin her türlü deÄŸerlendirmeyi etkiliyor olması da tabii.
Bir baÅŸka ÅŸey, imkanlar kuÅŸkusuz. “Bizim cenah” farkları deÄŸerlendirmeye “Belediye köÅŸkleri”ne girilebiliyor olmasından baÅŸlayıp, devlet imkanlarından yararlanabiliyor olmaya kadar devam etmesi “Ä°nsan ve fayda” ekseninde görmezden gelinemeyecek bir durum.
Peki kaygılar niye?
Kaygılar, çıkar hesabı ya da eskiye dönme korkusu sebebiyle bizim deÄŸerler dünyamızda olmaması gereken çarpılmalara göz yumup, onların bizim yönetim biçimimizin de özelliÄŸi haline gelmesine tahammül etmenin bedeli noktasında toplanıyor.
Ä°tiraz ederken haklıydınız. Çünkü deÄŸerlerinizin haklı olduÄŸuna inanıyordunuz.
Ve tabii ki tezlerinize güveniyordunuz. “Biz gelirsek...” diye baÅŸlayan cümleler, insanlık için erdemli bir dünya inÅŸa etmeyi vadediyordu.
Ä°ÅŸte geldiniz ve geçen yıllar kabul edemeyeceÄŸiniz deÄŸer aşınması yekûnunu önünüze koydu.
Ne yapacaksınız?
Åžu an “Bizim cenah” bir iç sancı yaşıyor.
Sütunlara, sosyal medya mesajlarına bu sancının “sakınılmış” ifadeleri yansıyor.
“Sakınılmış” diyorum, çünkü bu ifadeler, mesela benzeri bir durum diÄŸer siyasi iktidarlarda olsa, baÅŸka türlü bir doz içerirdi.
Sakınmanın gerekçesi de gözleniyor: Bu gider ötekiler gelirse, bir endiÅŸe alanı. Kullanılan imkanlar baÅŸka iktidarlarda olur mu, bir endiÅŸe alanı. Ve eleÅŸtirel tavırlar, “muktedirlerimiz”i nasıl etkiler, boÄŸma ameliyesine maruz kalınır mı, bir tedirginlik alanı.
Bütün bunlarda Türkiye’nin henüz normalleÅŸememiÅŸ olmasının etkileri de var.
Ne zaman normalleÅŸeceÄŸiz? NormalleÅŸinceye kadar köprülerin altından ne tür sular geçecek? “Bizim cenah”ta bunları konuÅŸmaya da sıra gelir elbet.
Henüz yorum yapılmamış.