Sosyal Medya

Güncel

Modern dünyanın putuna yüz çevirebilir miyiz?

Mustafa Özel, Gerçek Hayat dergisine 'kanaat ekonomisi' ile alakalı bir röportaj verdi. Özel, aynı konuda 22 sene önce de Dergah dergisine konuşmuştu. M. Murtaza Özeren bu iki röportaja değiniyor.



Gerçek Hayat dergisinin 2016’nın ilk sayısı olan 793. sayısında Emeti SaruhanMustafa Özelhoca ile bir sohbet gerçekleÅŸtirmiÅŸ. Sohbet, Mustafa Hoca’nın kanaat ekonomisi üzerinden kurduÄŸu iktisat-siyaset-edebiyat iliÅŸkileri etrafında ÅŸekillenmiÅŸ. Hoca, geçenlerde cumhurbaÅŸkanının dile getirmiÅŸ olduÄŸu, Don KiÅŸotvari bir söylem olan kanaat ekonomisi söyleminin ne derece mühim olduÄŸundan bahsetmiÅŸ.

Bu sohbeti okumadan birkaç gün evvel Dergah dergisinin Ocak 1994’te çıkmış 47. sayısında Mustafa Özel’le yapılmış bir baÅŸka mülakata rastgelmiÅŸ, okumuÅŸtum. Bu mülakat da edebiyat-iktisat-siyaset üzerine ÅŸekillenmiÅŸ ve cevaplardan biri kanaatkar olma üzerine verilmiÅŸ. Åžaşırdım açıkçası, üzerinden tam 22 yıl geçmiÅŸ, ancak toplumun kanaatkar olması gerektiÄŸi hâlâ masada duruyor.

Kanaat ekonomisi”ni ilk 1994'te gündeme getirmiÅŸ

 

Ä°lkin 94’teki mülakattan bahsedeyim biraz. Soru aslından Özallı yıllarda ülkenin ticaretinin dışa açılması, ithalatın artması ve dolayısı ile halkın arza ayak uydurma adına çaba sarf etmeye baÅŸlaması üzerine kanaatini kaybetmesini irdeliyor. Mustafa Hoca ise genel itibarı ile bir üretim ahlakı edinmeden tüketim ahlakını da edinmeyiÅŸimizden, varlık ve yokluk içerisinde kanaatin deÄŸerinden bahsederek cevabını vermiÅŸ. Daha o yıllarda Mustafa Kutlu’nun Huzursuz Bacakhikayesi yazılmamış ancak Mustafa Hoca cevabında “kanaat ekonomisi” olarak kavramsallaÅŸtırılabilecek anlayışın ilk nüvelerini vermiÅŸ. Yıllar sonrasında ise Mustafa Kutlu, Huzursuz Bacak’ın yazılma aÅŸamasında Mustafa Özel’e “Bittirmek üzere olduÄŸum uzun hikâyenin sonunda, sana yüklediÄŸim bir görev bulacaksın” demiÅŸ ve kitabı okuduÄŸunda ise Hoca ben bir “kanaat ekonomisti” olacağım diye kendisine bir hedef belirlemiÅŸ.

Sevinçler” yerini “zalim gerçekler”e bıraktı

GeçtiÄŸimiz günlerde Gerçek Hayat'ta yayınlanan sohbete gelince, hoca yola kalkınma hedefi ile çıkan bir siyasi anlayış için kanaatin ne derece önemli olduÄŸunu vurgulamış. Hatta bu kalkınma kavramını çok güzel bir yere yerleÅŸtirmiÅŸ: “Kalkınma modern dünyanın en dokunulmaz putudur!” Kapitalizm, kendinden evvelki aç gözlü olmayan kanaatkar ekonomileri bir bir yere serip tahtlarına oturdu. Günümüzde kapitalizmin sanki tek güç olduÄŸu yönünde bir zehaba kapılıyoruz. Hoca ise 1994 ve 2016’da aynı ÅŸeyi söylüyor: “DüÅŸmez kalkmaz bir Allah!”

Bu iki röportaj arasında çok önemli bir ayrım mevcut: 90’lardaki siyasi yapı ile günümüzdeki yapının farklılığı. Ä°lki daha yeni liberalleÅŸmeye baÅŸlamış, parayı yeni eline almış bir toplumun kanaati ne derece elinden bırakacağı, bu bırakışın ne gibi sonuçlar doÄŸuracağı belirsiz bir dönem. Ve hatta bu yeni dönemden ümitlidir de. Bunu Gerçek Hayat sohbetinde aktardığı, kendisi ile Adnan Büyükdeniz’in iÅŸ dünyasındaki tecrübeleri göstermekte. TÜSÄ°AD’dan ayrılıp Al-Baraka ve Faisal gruplarına geçtiklerinde “sevinçlerini” bulmuÅŸlar ancak kısa bir sürede “zalim gerçekler” yani yalnızca Ä°slami finans kurumları ile Ä°slami bir iktisat yapısının gelemeyeceÄŸini görmeleri bu sevinci gölgelemiÅŸ. Gölgelenmeden önceki bu sevincin, o dönemi deÄŸerlendirdiÄŸimiz vakit ne derece önemli olduÄŸunu görebiliriz. Hele ki daha ufukta Ä°slami hassasiyetlere sahip olduÄŸu düÅŸünülen bir partinin tek başına siyasal iktidarda olması görülmezken.

20 senede deÄŸiÅŸen bir ÅŸey yok ama iyi ki “ümit” var

Ä°kinci röportajda ise iktidarda bir Ä°slami hassasiyetlere sahip olduÄŸu düÅŸünülen bir parti bulunduÄŸu halde liberallik ile kapitalizmin halka kan kusturduÄŸu, piyasaların hâlâ kapitalizm ile Ä°slami bir yapıdan uzaklaÅŸtığı bir durum olmasına raÄŸmen yine de kanaatten bahsediliyor. Burada halkın kapitalizmin daha çok esiri olduÄŸu bir hal mevcut. Geçen 20 senede iÅŸlerin vahametinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸiÅŸmiÅŸ gibi durmuyor ancak Hoca ümidini korumaya devam ediyor. Bu ümidin köklerini Hoca’nın 90’ların başında çıkan Amerikan Yüzyılının Sonu kitabında görebileceÄŸimiz gibi Mustafa Kutlu’nun kanaat ekonomisi üzerine yazdığı gazete yazılarında da görebiliriz.

Nihai olarak Gerçek Hayat’ta Mustafa Hoca’nın sorduÄŸu bir soruyu iletelim. Åžimdi bir parti programı olarak, büyümeyeceÄŸimiz, kanaat ekonomisi uygulayacağımız, elimizdeki ile yetinip baÅŸka ulusların ellerindekilere göz dikmeyeceÄŸiz vaat edilse, bunu destekleyebilecek kanaat bilincine sahip miyiz? Öyle, “kalkınmadan, büyümeden olur muymuÅŸ” der miyiz? Modern dünyanın putuna yüz çevirebilir miyiz? Ümit, bu sorulara “pek tabii” diyebileceÄŸimize inanmaktır.

 

M. Murtaza Özeren yazdı

kaynak: Dünya Bizim

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.