Güncel
Özbekistan'da değişimin ilk iki yılı
Komşularıyla var olan sorunlu ilişkilerini önemli ölçüde düzelten, aktif bir dış politikaya yönelen Özbekistan, ilerleyen dönemde küresel siyasette daha etkin bir konuma yükselebilir.
Burak Çalışkan
Çeyrek asırdan uzun bir süre Özbekistan’ı yöneten Ä°slam Kerimov’un 2016 Eylül’ünde hayatını kaybetmesi ülke için bir dönüm noktası oldu. Aralık 2016’da gerçekleÅŸtirilen seçimleri kazanan Åževket Mirziyoyev, Özbekistan Cumhuriyeti’nin ikinci devlet baÅŸkanı oldu. Ä°ki senelik iktidar döneminde iç politikada radikal bir deÄŸiÅŸim baÅŸlatan Mirziyoyev, dış politikada ise komÅŸularla ve uluslararası toplumla Kerimov rejiminin bozmuÅŸ olduÄŸu iliÅŸkileri hızlı bir ÅŸekilde onarmaya çalıştı.
Tasfiyeler ve siyasi otoritenin sağlanması
13 yıl boyunca baÅŸbakanlık görevini yürüten Mirziyoyev’in Kerimov’un gölgesinde kaldığı görüÅŸü, seçimleri kazansa da ülke yönetiminde yeterince güçlü olamayacağı düÅŸüncesi hakimdi. Özellikle Maliye Bakanı Rüstem Azimov ve 23 yıl boyunca Özbek Milli Güvenlik Servisi’nin (SNB) baÅŸkanlığını yürüten Rüstem Ä°noyatov gibi Kerimov döneminin güçlü isimlerinin Mirziyoyev ile bir çekiÅŸme halinde olacakları düÅŸünülmekteydi. Seçim döneminde Kerimov’un geleneksel siyasetini devam ettireceÄŸini sıkça dile getirse de Mirziyoyev kısa sürede iç ve dış siyasette attığı adımlarla eski rejime karşı meydan okudu.
Mirziyoyev’in ilk hamlelerinden biri, 2012 yılında Kerimov’un kızı Gülnara’nın yabancı telekomünikasyon ÅŸirketleriyle olan yasadışı baÄŸlantılarını açığa çıkardığı iddia edilen Abdulla Aripov’u baÅŸbakan olarak ataması oldu. Ardından küçük yerleÅŸimlerden baÅŸlayarak büyük ÅŸehirlere doÄŸru bir tasfiye giriÅŸiminde bulundu. Öncelikle büyükÅŸehirlerin ilçelerindeki bölge baÅŸkanlarını ve polis ÅŸeflerini, ardından birçok ÅŸehrin valisini ve belediye baÅŸkanını görevden aldı. Mirziyoyev otoritesini saÄŸlamlaÅŸtırdıkça, Andican ve TaÅŸkent gibi önemli merkezlerin polis ÅŸefleri ve savcıları ile Buhara ve Semerkant gibi iki önemli ÅŸehrin belediye baÅŸkanlarını görevden alarak kendisine yakın isimleri yerleÅŸtirdi.
Mirziyoyev daha kapsamlı deÄŸiÅŸim sinyalleri verse de SNB’nin bu reformlardan rahatsız olduÄŸu bilinmekteydi. Fakat Mirziyoyev iktidarını saÄŸlamlaÅŸtırmaya devam etti. Nitekim 2017 Haziran’ında eski rejimin nüfuzlu isimlerinden Maliye Bakanı Rüstem Azimov’u da görevden aldı.
Özbek halkının en çok çekindiÄŸi ve korkuyla özdeÅŸleÅŸtirdiÄŸi kurum olan SNB, Kerimov rejiminin gerçekleÅŸtirdiÄŸi bütün kirli iÅŸlerin sorumlusu olarak görülüyordu. 2017 AÄŸustos’unda ordudaki yolsuzluktan sorumlu tutulan Ä°noyatov’un en yakın adamı Gulyamov hapis cezasına çaptırıldı. Ardından SNB’nin stratejik konumlarında bulunan Ä°noyatov’a yakın isimler görevlerinden alınarak yerlerine yeni yönetime sadık olabilecek kiÅŸiler yerleÅŸtirildi. 2017 yılının sonlarına doÄŸru SNB’yi sıklıkla eleÅŸtirmeye baÅŸlayan Mirziyoyev, bu kurumun çalışma ÅŸeklinin kabul edilemez olduÄŸunu dile getirdi. Nitekim adım adım ilerleyen tasfiye giriÅŸimi 31 Ocak 2018’de Rüstem Ä°noyatov’a uzandı ve Kerimov rejiminin “en karanlık yüzü” görevden alındı.
SNB’nin ülke üzerindeki etkisini zayıflatan Mirziyoyev, son olarak idari deÄŸiÅŸiklikler yaptı. Kerimov döneminde cumhurbaÅŸkanı danışmanları, sorumlu oldukları alanlardaki en güçlü devlet memurlarıyken, Mirziyoyev yetkilerinin önemli bir kısmını bakanlıklara devrederek danışmanların etkisini sınırlandırdı.
Sosyal ve ekonomik reformlar
Özbek lider en baÅŸtan itibaren “halkın baÅŸkanı” imajını oluÅŸturmaya çalıştı. Ä°nsan haklarının iyileÅŸtirilmesi, siyasi mahkumların serbest bırakılması ve dini özgürlüklerin güvence altına alınması gibi konularda önemli adımlar attı.
Mirziyoyev dini faaliyetler üzerinde geçmiÅŸte baskıların olduÄŸunu ve bu sorunların çözüleceÄŸini pek çok kez dile getirirdi. Önceki dönemde yasaklanan kamusal alanda iftar, ibadet ve yüksek sesli ezan gibi uygulamalar yeni dönemde serbest bırakıldı. 1991 yılından beri ilk kez ülkede Kuran-ı Kerim basıldı. Ayrıca ibadet için ülke genelinde birçok mescit yapılması kararlaÅŸtırıldı.
Önceki dönemde Özbek emniyeti tarafından aşırılıkçı gruplarla iliÅŸkisi olduÄŸu gerekçesiyle kara listeye alınmış 17 bin kiÅŸiden 16 bini bu listeden çıkartıldı. Özbek lider tarafından bireysel af ilan edildi ve siyasi nedenlerle hapse atılmış yüzlerce kiÅŸi serbest bırakıldı. Mahkumlara karşı uygulanan iÅŸkence yasaklandı. Bununla birlikte, 2002’den beri ilk kez Özbekistan’daki insan haklarının incelenmesi için BM Ä°nsan Hakları Komisyonu TaÅŸkent’e davet edildi.
Ä°nsan haklarının iyileÅŸtirilmesinin yanı sıra Mirziyoyev yönetimi, en köklü deÄŸiÅŸimi ekonomi alanında baÅŸlattı. Bir anlamda politik yumuÅŸama iÅŸ sektörüne de yansıyarak finansal konularda liberalleÅŸmeye yol açtı. Korumacılığı sonlandırmak, ihracatı artırmak, uluslararası yatırımları ülkeye çekmek, serbest piyasa mekanizmasını oturtmak ve yeni bir özel giriÅŸimci sınıfın oluÅŸturulması, temel hedefler olarak belirlendi. Bu doÄŸrultuda Eylül 2017’de milli para birim som devalüe edildi. Döviz kısıtlamaları kaldırılarak halkın rahatça döviz alması saÄŸlandı.
Küçük ve orta büyüklükteki özel sektör iÅŸletmeleri için reform yapan yönetim, uluslararası yatırımcı için uygun bir ortam oluÅŸturmaya çalıştı. Halkın önemli bir kısmının geçimini saÄŸladığı pamuk tarımına destek verildi. Turizm için çok sayıda ülkeyle vizeler kaldırıldı. Özbek Maliye Bakanı CemÅŸid Kuçkarov Fitch, Moody’s ve Standard & Poor’s gibi ÅŸirketlerle görüÅŸtüklerini açıklayarak uluslararası ekonomiye katılım konusunda kararlı olduklarını belirtti.
Ä°ki senelik dönem içinde ekonomik liberalleÅŸmenin olumlu etkileri olsa da, gıdadan gaz fiyatlarına kadar yükselen fiyatlar, artan enflasyon oranları yaÅŸam maliyetlerini artırdı. Bu noktada hükümetten beklenen, ekonominin en kısa sürede iyileÅŸtirilmesi ve istikrarlı bir büyüme olacaktır.
Aktif dış politika
Özbek lider Mirziyoyev komÅŸularla ve geniÅŸ uluslararası topluluklarla eski rejimin bozmuÅŸ olduÄŸu iliÅŸkilerini hızlı bir ÅŸekilde düzeltmeye çalıştı. Orta Asya devletleriyle olan iliÅŸkilerin geliÅŸtirilmesi ve sorunların giderilmesi, Özbekistan’ın dış politikadaki öncelikli hedefi olarak belirlendi. Bu doÄŸrultuda, Mirziyoyev ilk yurt dışı seyahatini 2017 Mart’ında Türkmenistan’a yaptı. Aynı yıl içinde Kazakistan CumhurbaÅŸkanı Nursultan Nazarbayev ile pek çok kez bir araya gelen Mirziyoyev, ikili iliÅŸkilerin geliÅŸiminde büyük rol oynadı. Orta Asya’nın gelecek perspektifinde TaÅŸkent-Astana iÅŸbirliÄŸi ön plana çıkartıldı.
TaÅŸkent yönetimi daha önce ulaşım, iletiÅŸim ve sınır sorunları gibi problemler yaÅŸadığı Kırgızistan ve Tacikistan ile de önemli ilerlemeler kaydetti. Eylül 2017’de Kırgızistan’a resmi bir ziyaret düzenleyen Mirziyoyev, 2010 yılından itibaren Özbekistan’ın tek taraflı olarak kapattığı sınır kapılarını açtı. Dahası, iki ülke arasında büyük krizlere neden olan sınır problemlerinin çözülmesi yönünde anlaÅŸmaya varıldı. 2018 Mart’ında Tacikistan’a tarihi bir ziyaret düzenleyen Mirziyoyev, uzun yıllar boyunca tartışmalı olan sınır bölgeleri konusunda mutabakata vardı. Özbek-Tacik sınırında bulunan Patar-Andarhan sınır kapısı geçiÅŸlere yeniden açıldı. Ayrıca iki ülke vatandaÅŸlarına karşılıklı 30 gün vize muafiyeti getirildi.
KomÅŸularıyla iliÅŸkilerini düzeltmeye çalışan Özbekistan, küresel aktörlerle iliÅŸkilerini de geliÅŸtirmeye baÅŸladı. Rusya’nın Özbekistan’daki nüfuzunun farkında olan Mirziyoyev, Moskova lehine bazı jestlerde bulundu. Özbekistan’da nükleer santral yapımı konusunda Rus ÅŸirketleriyle anlaÅŸmaya varıldı. Ayrıca askeri iÅŸbirliÄŸi canlandırılarak Özbek ordusundan bazı askerlerin Rusya’daki askeri akademilerde eÄŸitim alması kararlaÅŸtırıldı. Yine Rusya’nın Özbek kökenli zengin iÅŸ adamı AliÅŸer Usmanov, Özbek yöneticiler ve yabancı yatırımcılar arasında müzakereci haline geldi.
Rusya’nın yanı sıra, Orta Asya’nın önemli aktörlerinden biri olan Pekin’i 2017 Mayıs’ında ziyaret eden Mirziyoyev, Çinli yöneticilerle stratejik görüÅŸmeler gerçekleÅŸtirdi. “Bir KuÅŸak Bir Yol” projesinin önemli bölgelerinden biri olan Özbekistan’ı deÄŸerli bir ortak olarak gören Çin, TaÅŸkent yönetimi ile 20 milyar doları aÅŸan anlaÅŸmalara imza attı. Türkmenistan ve Kırgızistan’daki kadar olmasa da 2011’den itibaren Özbekistan’daki etkisini artıran Çin, ülke ekonomisi için çok önemli bir hale geldi.
Çin ve Rusya ile önemli iliÅŸkilere sahip olan Özbekistan, bu iki güçlü aktörü dengeleyebilmek için Batı ile olan iliÅŸkilerini de geliÅŸtirmeye çalıştı. Ä°ki senelik dönemde ABD ile karşılıklı pek çok üst düzey ziyaret gerçekleÅŸtirildi. 2018 Mayıs’ında ABD BaÅŸkanı Donald Trump ve Mirziyoyev bir araya geldi. Mirziyoyev’in ülkede gerçekleÅŸtirdiÄŸi reformları öven Trump, ABD’nin Afganistan’daki terörle mücadelesine karşı TaÅŸkent ile askeri iÅŸbirliÄŸi gerçekleÅŸtireceklerini duyurdu.
Kerimov yönetimi ile yıllardır sorunlu bir iliÅŸkiye sahip olan Ankara da Özbekistan’da yaÅŸanan bu deÄŸiÅŸim sürecinde aktif bir tutum sergiledi. Henüz 2016 Kasım’ında -Mirziyoyev’in baÅŸkanvekilliÄŸi yaptığı dönemde- CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan epey kalabalık bir heyetle Özbekistan’a tarihi bir ziyaret gerçekleÅŸtirdi. Mirziyoyev ile görüÅŸen ErdoÄŸan ikili iliÅŸkilerin derinleÅŸtirilmesine yönelik bir giriÅŸimde bulundu. Bu ziyaret, Orta Asya’nın kalbi olarak deÄŸerlendirilebilecek Özbekistan’da Türkiye’nin tekrar etkin olacağına dair bir mesaj niteliÄŸindeydi.
Nitekim Åževket Mirziyoyev’in 2017 Ekim’indeki ziyareti, Özbekistan’dan Türkiye’ye yirmi yıl aradan sonra CumhurbaÅŸkanı düzeyinde gerçekleÅŸtirilen ilk ziyaret oldu. Ziyaret sonrası Özbekistan Türk vatandaÅŸlarına yönelik vize muafiyetini yürürlüÄŸe koydu. Ä°kili iliÅŸkiler 2018 Nisan’ında CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın Özbekistan’a düzenlediÄŸi resmi ziyaretle doruÄŸa ulaÅŸtı. Ziyaret kapsamında CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan Özbek meclisinde bir konuÅŸma yaparken, Mirziyoyev Türk iÅŸ adamlarına yatırımlar konusunda çaÄŸrıda bulundu.
Reformların yasalaşması
Mirziyoyev yönetiminin iki senelik iktidar döneminde ülke içinde insan haklarını iyileÅŸtirmesi ve gerçekleÅŸtirdiÄŸi diÄŸer reformlar olumlu karşılansa da halen belirsizlik devam ediyor. Bu süreçte atılan adımların yasalaÅŸtırılması belirsizliÄŸin kaldırılması konusunda önemli bir aÅŸamayı oluÅŸturacak.
KomÅŸularıyla var olan sorunlu iliÅŸkilerini önemli ölçüde düzelten ve aktif bir dış politikaya yönelen Özbekistan, ilerleyen dönemde küresel siyasette daha etkin bir konuma yükselebilir. Ancak Çin’in Özbekistan’da artan ekonomik etkisi, Rusya’nın Orta Asya üzerindeki nüfuzunun kuvvetlenmesi ve Kuzey Afganistan’da güçlenmeye baÅŸlayan radikal hareketler, TaÅŸkent yönetiminin önümüzdeki dönemde karşılaÅŸabileceÄŸi dış tehditler olarak beliriyor. Özbekistan’ın bu problemleri belirli ölçüde çözebilmesi, son dönemde baÅŸlattığı reform sürecini baÅŸarıya ulaÅŸtıracaktır.
Henüz yorum yapılmamış.