Sosyal Medya

Palu ailesi toplumun bastırdığı, bilinçaltına ittiği kötülüğün, hurafelerin ete kemiğe bürünmüş hali

Ailede 4 tecavüz, 3 cinayet, gasp, organ kaçakçılığı, dolandırıcılık, ensest, büyü, adam kaçırma, entrika, mafya, pedofili, aldatma, aile içi yasak ilişki gibi bir sürü suç mevcut… Bu nedenle günlerdir ülke gündeminden inmiyorlar. Palu ailesi okul veya cami yaptırsalar kimse isimlerini bilmezdi oysa…



ALÄ° OSMAN AYDIN - YENÄ° AKÄ°T
 
Åžaka deÄŸil…
 
Skandalları dillerde dolaÅŸan Palu ailesi, ÅŸu aralar Türkiye’nin en popüler ailesi…
 
Popülaritelerinin tam da Türkiye’ye özgü, halkın beklentilerini karşılayan nedenleri var.
 
Ailede 4 tecavüz, 3 cinayet, gasp, organ kaçakçılığı, dolandırıcılık, ensest, büyü, adam kaçırma, entrika, mafya, pedofili, aldatma, aile içi yasak iliÅŸki gibi bir sürü suç mevcut… Bu nedenle günlerdir ülke gündeminden inmiyorlar. Palu ailesi okul veya cami yaptırsalar kimse isimlerini bilmezdi oysa…
 
****
 
Çok ilginç bir aile…
 
Mesela bu kadar büyük suç kapasitelerine raÄŸmen aile, görünümüyle tam bir “Anadolu insanı” fotoÄŸrafı veriyor. Bu sakin ve mütevazi fotoÄŸrafın altında tıpkı David Lynch filmlerindeki gibi görülmedik bir sadizm, akıl almaz bir vahÅŸet, korkunç bir kötülük gizli halbuki. Palu ailesi toplumun bastırdığı, bilinçaltına ittiÄŸi kötülüÄŸün, hurafelerin ete kemiÄŸe bürünmüÅŸ hali bana kalırsa.  
 
Merakla izlendiÄŸine, ısrarla takip edildiÄŸine göre izleyicinin bu kötülük karnavalında kendine yakın bir ÅŸeyler bulduÄŸunu söylemeye gerek var mı?
 
Zaten dikkatimi çeken noktalardan biri bu: Suçun bu derece ilgi uyandırması… Son haberlere göre Palu ailesi, Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından tedavi görecekmiÅŸ. Ya seyirci! Asıl tedaviye ihtiyacı olan Müge Anlı ile Tatlı Sert tarzındaki programları reyting ÅŸampiyonu yapanlar deÄŸil mi?
 
Ä°yi ÅŸeylere burun kıvırıp, kötü ÅŸeylere kulak kabartanlar deÄŸil mi? Palu ailesine ÅŸöhretini saÄŸlayan bunlar deÄŸil mi?
 
****
 
Toplumsal düzlemde bakıldığında, Palu’lar marjinal bir aile mi?
 
Maalesef hayır…
 
Ödev yapmadığı için çocuÄŸunu döverek öldüren, hayvanların bacaklarını koparıp yakan, komÅŸusunun kapısına satırla, silahla dayanan, bindiÄŸi taksinin ÅŸoförünü üç kuruÅŸ için kafasından vuran insanların yaÅŸadığı bir toplumda Palu ailesinin kirli numaraları hiç de marjinal deÄŸil…
 
Zaten iÅŸin en tehlikeli tarafı da, Palu ailesinin korkunç ve trajik hikayesinin marjinal olmaması, olamaması ve zamanla sıradanlaÅŸacak olması…
 
BU Ä°LKEL YAYINCILIK ANLAYIÅžINA NE DÄ°YELÄ°M?
 
Yahu ATV, Kanal D, Star, TV8, Show TV’nin yöneticileri… Siz daha geçen gün Kültür Bakanının ve medyanın önünde, yayıncılıkla ilgili “Etik Ä°lkeler SözleÅŸmesine” imza atmamış mıydınız? Bu sözleÅŸmeye göre uymanız gereken bazı etik kuralları yok mu?
 
Ruh hastası insanları toplum önüne çıkartarak, topluma tanıtarak, vahÅŸi yüzlerini belgeleyerek, kirli çamaşırlarını bir bir sayıp dökerek nasıl bir kamu yararı saÄŸlamış oluyorsunuz açıklar mısınız?
 
Yahu RTÜK! Palu ailesinin asap bozan hikayelerinin günlerce anlatılmasında bir sakınca görmüyorsun da orada sarf edilen “Cin” kelimesinden mi rahatsız oluyorsun?
 
En iyisi sen, cini falan bırak da yediden yetmiÅŸe milleti hasta eden ÅŸu programlara bak RTÜK…
 
KIYAMET KUÅžAÄžI HAREKETE GEÇTÄ°
 
Çankaya Üniversitesinde öÄŸretim üyesi olan Ceren Damar bir öÄŸrenci tarafından odasında öldürüldü. Hem de kopya çekerken yakalandığı için…
 
Kimileri, bir kopya için insan öldürülür mü diyerek ÅŸaşırdılar.
 
Halbu ki o cinayet kopya için deÄŸil, katilin kolay yoldan menfaat saÄŸlama imkanı engellendiÄŸi için iÅŸlendi.
 
Katil bir baÅŸka yolu seçecek kadar cesur ve azimli olmadığı ve cesareti, azmi enayilik kabul ettiÄŸi için iÅŸlendi cinayet…
 
Åžöyle anlatayım.
 
Bir dizi düÅŸünün.
 
Misal, EÅŸkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz… 
 
Bu dizide Kahramanın mesleği nedir?
 
Esnaf, memur ya da mühendis mi?  
 
Hayır kahraman, tıpkı Çukur’dakiler gibi, bir mafya babası…
 
Güce, servete neyle ulaşıyor peki?
 
Fikir üreterek ya da emek sarf ederek deÄŸil elbette, bir ÅŸiddet organizasyonunu yöneterek…
 
Yani çalışmak yok, uÄŸraÅŸmak yok, hak etmek yok, sıkıntıya girmek yok, sebat etmek yok!
 
Bunun yerine silah var, kan var, pusu var, göz yaşı var ve karşılığında haksız kazançla elde edilen son derece lüks bir hayat var…
 
Bu, günümüz Türkiye’sinin gizli amentüsü, yol haritası…
 
Bu sadece adını ettiÄŸimiz dizide mi böyle, hayır…
 
Hemen hemen bütün dizilerde zenginlik, saygınlık, baÅŸarı hep en kolay yoldan saÄŸlanıyor.
 
Ä°nsanlar ya çalışmıyor ya da en fazla çalışırmış gibi görünüyor.
 
Dizilerin bu propagandasıyla büyüyen bir kuÅŸağın mensubu, kopyasını yakalayarak avukat olmasına engel olan bir öÄŸretim üyesini geleceÄŸini karartan biri olarak görmez de ne yapar?
 
Böyle görür de gereÄŸini yapmaz da ne yapar?  
 
Toplumumuzda mazbut bir ÅŸekilde geçimini kazanmak isteyenlere duyulan kızgınlığın, Çiftlik bankları meydana getiren sosyolojinin, hesabı ÅŸiddetle ödeme eÄŸiliminin arkasında hep aynı kolaycı eÄŸilim gizli.
 
“Zombi YetiÅŸtirmenin Püf Noktaları” ve “Kıyamet Projesi Harekete Geçti, Korkmayın Titreyin” adlı yazılarda bu insanları besleyen deÄŸerleri ifade etmiÅŸtim.
 
Gençlik gözlerimizin önünde, kötülük okulu gibi program ve dizilerle zombileÅŸiyor. Bir zombi, incir çekirdeÄŸini doldurmayacak nedenlerle sizi ve ailenizi gözünü kırpmadan öldürebilir ve zerre kadar vicdan azabı da duymaz.
 
Hiç timsah göz yaşı dökmeyelim…
 
Bu dizilerde emeÄŸi geçenler, bu dizileri yayınlayanlar, eÅŸ dost sohbetinde bu dizilerin reklamını yaparak izlenmesini saÄŸlayanlar, bu dizileri yayımlanmasına müsaade edenler, bu dizileri izleyenler ve çocuklarına izletenler eÅŸit biçimde suç ortağıdırlar bana göre.
 
Kimse kusura bakmasın…
 
FUTBOLCULARIN BORÇLARINI VATANDAÅž MI ÖDEYECEK?
 
Ziraat Bankası, Futbol Federasyonuna baÄŸlı kulüplerin borçlarını ödeyip yapılandıracak. Böylelikle kulüpler de, kimisi iki yıl geri ödemesiz, kimisi on yıl vadeli olmak üzere bankaya geri ödeme yapacaklar.
 
Haksız vergi ve cezalara karşı olmakla birlikte, hangi suretle olursa olsun devletin borçları yapılandırmasına, Ä°mar Barışı gibi uygulamalara, vergi affı gibi düzenlemelere karşıyım…
 
Sağlıklı işleyen, medeni sistemlerde bunların yeri olmadığına, olmaması gerektiğine inanıyorum. Bir de bu uygulamalar yasalara uygun yaşayan vatandaşların hakkını gasp etmek gibi geliyor bana.
 
Devletin yaptığı, “yanlışa” sahip çıkmak oluyor... Devletler yanlış iÅŸlere deÄŸil doÄŸru iÅŸlere sahip çıkmalıdırlar. Yanlışa sahip çıkıldığında, yanlışın faturasını devlet ödediÄŸinde, doÄŸru davrananlar kendilerini aptal gibi hissediyorlar.
 
Åžimdi burada ne olacak?
 
Milyonluk arabalarla gezen futbolcuların, onların şımarık ve kibirli yöneticilerinin, baÅŸarısız teknik adamların, futbolun kalitesini sürekli düÅŸüren kulüplerin borçları vatandaşın vergileriyle ödenecek.
 
Ödeyin tabii…
 
Åžarkıcıların borçları varsa onları da ödeyin…
 
Dizi sektörünün, oyuncularının borçlarını da yapılandırın, hatta “maddi destek” de verin…
 
Size en çok zaten bu kesimler lazım…
 
Sonra da çevreyi koruyacağız diye vatandaşın poÅŸetinden bile para alın…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.