İhsan Süreyya Sırma: Adaleti Asırları Aşan İslam Halifesi
Follow @dusuncemektebi2
Hz. Ömer radıyallahu anhın hilafete gelişi, Hz. Ebu Bekir’in radıyallahu anhınkinden farklı olmuştur. Nitekim Hz. Ebu Bekir radıyallahu anhın hilafete gelişinde, kısmî de olsa bir seçim söz konusu idi. Çünkü Hz. Ebu Bekir’in seçimi sırasında, hilafete namzet bir kaç aday vardı ve sonunda Hz. Ebu Bekir seçilerek, bu seçim biatle de teyid edilmişti.
Hz. Ömer için ise durum daha baÅŸka olup; seçim deÄŸil, tayin iÅŸlemi söz konusudur. Hz. Ebu Bekir, hastalanınca, kendinden sonra Müslümanların hilafet meselesi yüzünden ihtilafa düÅŸmemeleri için bazı tedbirler almak istedi. Bunun için Müslümanları teker teker düÅŸündü ve bu iÅŸi kime tevdi edebileceÄŸini araÅŸtırdı. Hatta rivayetlere göre,(1) bu gayeyle Abdurrahman b. Avf ve Hz. Osman’ı çağırtarak, onların Hz. Ömer hakkındaki görüÅŸlerini öÄŸrenmek istemiÅŸ; onlar da müspet olarak cevap vermiÅŸlerdi.
DiÄŸer bir rivayete göre de Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh hastalanınca, Ensar ve Muhacirin ileri gelenlerini toplayarak onlara ÅŸöyle dedi:
– GördüÄŸünüz gibi çok hastayım. Benden sonra sizi idare edecek birisi lazımdır ki zalimlerinizin zulmüne mani olsun; zayıf ve güçsüzlerin haklarını korusun. Ä°sterseniz, idarecinizi kendiniz seçin, isterseniz de o seçim hakkını bana verin. Vallahi sizin için hayırlı olandan baÅŸkasını yapmam!
Bunun üzerine, onlar da kendi halifelerini seçme hakkını ona verdiler.(2)
Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh, hilafet konusundaki bütün araÅŸtırmalarını tamamladıktan sonra, Devlet Sekreteri olarak çalıştırdığı Hz. Osman radıyallahu anhı çağırarak, ona ÅŸu emri yazdırdı: “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla… Bu Ebu Kuhafe’nin oÄŸlu Ebu Bekir’in, dünyadan çıkarken ve ahirete girerken, yani kâfirin iman ettiÄŸi, fâcirin ikna olduÄŸu, yalancının doÄŸru söylediÄŸi ÅŸu dakikadaki ahdimdir. Size halife olarak …” deyip, bayıldı. Yani Hz. Ebu Bekir’in dikte ettiriÅŸi “benden sonra” kelimesiyle kaldı.
Hz. Osman radıyallahu anh, çok kritik bir durumdaydı ve muhtemelen, Halifenin vefat ettiÄŸini düÅŸündüÄŸü için inisiyatifini kullandı ve boÅŸ kalan yere “Ömer Ä°bnu’l-Hattab” yazdı. Bu hareketiyle, Hz. Osman’ın büyüklük ve yüksek karakterini müÅŸahede ediyoruz. Çünkü o, boÅŸ kalan yere kendi adını da yazabilirdi. O böyle yapmayıp, Hz. Ömer’i kendisine tercih ediyordu.
Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh ayılınca, dikte ettirmeÄŸe devam etmek için Hz. Osman’a yazdıklarını okumasını emretti. Hz. Osman da yazdıklarını okumaya baÅŸladı: “… Bu, Ebu Kuhafe’nin oÄŸlu Ebu Bekir’in dünyadan çıkarken ve ahiret’e girerken, yani kâfirin iman ettiÄŸi, facirin ikna olduÄŸu, yalancının doÄŸru söylediÄŸi ÅŸu dakikadaki ahdimdir. Size Halife olarak Ömer Ä°bnu’l-Hattab’ı tayin ediyorum.”
Hz. Ebu Bekir duyduklarına ÅŸaşırmıştı. Çünkü o, Hz. Ömer’in adını yazdırmadan bayılmıştı. Hz. Osman’ın bu hareketinden, fevkalade memnun oldu ve ona hayır duasında bulundu. Ona ÅŸöyle dedi:
– Ya Osman, sen halife olmanın bütün ÅŸartlarına haizsin; kendi adını yazabilirdin; fakat Ömer’in adını yazdın, Allah senden razı olsun!(3)
Hz. Ebu Bekir bunları söyledikten sonra, ahitnameyi yazdırmaya devam etli: “…Ömer Ä°bnu’l-Hattab… Onu dinleyin ve ona itaat edin! Åžayet adil davranırsa (ki ben böyle hareket edeceÄŸine inanıyorum) ne ala, yok, böyle davranmazsa herkes yaptığından sorumludur. Ben hayrı istedim ve gaybı bilmem, ‘O zulmedenler, yakında nasıl bir inkılâb ile yıkılacaklarını bileceklerdir.’ (4) Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.” (5)
Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh, vasiyetnamesini bu ÅŸekilde yazdırdıktan sonra, hilafet mührüyle mühürletip kapattırdı. Bunu müteakip, emniyet görevlisini çağırtarak ona ÅŸu emri verdi:
– Bu zarfı al, dışarı çık ve Müslümanları toplayarak onlara ÅŸöyle söyle: “Bu kapalı zarfta, Ebu Bekir’in vasiyetnamesi ve onun yerine geçecek olan halifenin adı yazılıdır. Ebu Bekir, adı kâğıtta yazılı olan bu halifeye biat etmenizi istiyor!
Kâğıdı götüren emniyet görevlisi dahi, elindeki kâğıtta kimin adının yazılı olduÄŸunu bilmiyordu.(6) Yani tayin edilen halifenin kim olduÄŸunu, sadece Devlet Sekreteri Hz. Osman radıyallahu anh biliyordu.
Ä°tirazlar da oldu
Emniyet görevlisi Müslümanları toplayıp onlara Hz. Ebu Bekir’in emrini tebliÄŸ edince; hepsi kabul edip adını bilmedikleri halifeye biat ettiler. Çünkü onların Hz. Ebu Bekir’e sonsuz güvenleri vardı ve onun Müslümanlara en iyi halifeyi seçeceÄŸini biliyorlardı.
Bu hadiseden sonra sahabeden bir kaç kiÅŸi, Hz. Ebu Bekir’in yanına girerek ona ÅŸöyle dediler:
– Muhtemelen sen Ömer’i Halife seçtin; sen onun sertliÄŸini bizden fazla bildiÄŸin halde, onu bize Halife tayin ederken, Allah’tan korkmadın mı? O hiç kimseyi dinlemez, bildiÄŸini yapar. Allah’a nasıl hesap vereceksin? (7)
Bunun üzerine Hz. Ebu Bekir üzülerek, hatta kızarak, (8) ÅŸöyle dedi:
– Allah’a diyeceÄŸim ki, yeryüzündeki en iyi insanı seçtim. (9) Ben Ömer’i sizden daha iyi tanıyorum. Ömer ÅŸüphesiz serttir; fakat hilafete gelip mesuliyeti eline alınca, baÅŸka türlü hareket edecektir. Ömer, benim düÅŸündüÄŸüm gibi hareket ederse ne ala -ve ben onun, düÅŸündüÄŸüm ÅŸekilde hareket edeceÄŸine inanıyorum- yok, böyle hareket etmeyecek olursa, Allah onu cezalandıracaktır!
Bir müddet sonra da Hz. Ebu Bekir vefat etti. (10)
Bazı rivayetlerde ise Hz. Ebu Bekir, Hz. Osman’la bu konuda istiÅŸare etmiÅŸ, Osman da Hz. Ömer’in bu iÅŸe layık olduÄŸunu söyleyince, bu karar kâğıda yazılmıştır. (11)
Hz. Ebu Bekir’in, hastalanınca, tıpkı Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin yaptığı gibi Müslümanlara namaz kıldırması için Hz. Ömer’i tayin etmesi, (12) mevzuyu deÄŸerlendirmek bakımından çok önemli bir husustur.
Hz. Ebu Bekir’in vefatı üzerine, yeni Halife Hz. Ömer radıyallahu anha biat edildi. Kendisine biat edilmeyen halife, meÅŸru halife, deÄŸildir. O halde, yeni seçilen veya tayin edilen halifeye Müslümanların biat etmeleri, yani “Biz seni Müslümanların Halifesi olarak tanıyoruz” demeleri lazımdır ki, yeni halife meÅŸru olsun. Ayrıca bu, bir bakıma Müslümanlar tarafından verilen bir güvenoyudur.
Hazreti Ebubekir Sıddık’ın Hazreti Ömer’e duası
Bir rivayete göre, (13) Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer’i halife olarak tayin ettikten sonra, onu yanına çağırttı ve ona bazı nasihatlerde bulunduktan sonra ÅŸöyle dua etti: “Allah’ım! Ben bu hareketimle, onlara hayırdan baÅŸka bir ÅŸey dilemedim. Onlara fitne geleceÄŸinden korktum ve Senin benden daha iyi bildiÄŸini yaptım. Onlara bir içtihatta bulundum. Onları idare etmek üzere en iyilerini tayin ettim. O, onların en kuvvetlisidir de. Onları irÅŸatta en azimli olan odur. Senin emrin ne ise o oldu. Onlar senin kullarındır. Onlar Senin elindedir. Ya Rabbi! Onu (Ömer’i) Hulefa-i RaÅŸidin’den eyle ve ona tabi olanları ıslah et!
Bir rivayete göre, Hz. Ömer, halife seçildiÄŸini duyduktan sonra, Hz. Ebu Bekir’e giderek, bu iÅŸin üstesinden gelemeyeceÄŸim arz etmiÅŸ. Yatakta hasta yatan Ebu Bekir, oÄŸlu Abdurrahman’a: “Beni kaldır ve kılıcımı ver!” deyince; Hz. Ömer, “Beni cezalandırıyor musun?” deyip kabul etmiÅŸtir.(14)
Bir rivayete göre de hasta olan Hz. Ebu Bekir, kendisinin Mescid minberine kadar taşınmasını emretmiÅŸ ve oraya oturduktan sonra, Ömer’i seçtiÄŸini ilan etmiÅŸtir. (15)
Bu ÅŸekilde, Hz. Ömer’i kendinden sonraki Halife olarak tayin ettikten sonra, ÅŸu ÅŸekilde kısa bir konuÅŸma yapmıştır:
– Ey insanlar dünyadan sakının ve ona uymayın! Çünkü dünya, ihanet edicidir! Ahireti dünyaya tercih edin ve ahireti sevin! (16)
Hz. Ebu Bekir aile taassubu gütmedi
Hz. Ebu Bekir (ra)’ın bu duası tahlil edilecek olursa, görülecektir ki o, bu duasında, hareketinin meÅŸruluÄŸunu ve iyi niyetini iÅŸliyor. Halifeyi seçme tasarrufunu -görünüÅŸte, Müslümanlardan almış gibi görünüyorsa da bunu, Müslümanların hayrı ve çıkması muhtemel bir fitneyi önlemek için yapmıştır. Yoksa onun bu hareketi, ÅŸahsi veya siyasi bir ihtiras deÄŸildir. Öyle olsaydı, oÄŸullarından birini tayin ederdi. Öyle yapmadı. DeÄŸil oÄŸlunu, ailesinin herhangi bir ferdini dahi seçmedi. Yani aile taassubu gütmedi. Hazreti Ebu Bekir, kendisine deÄŸil, hilafete yakın olanını seçti.
Burada, üzerinde durulması gereken bir husus daha vardır:
Yukarıda geçtiÄŸi gibi Hz. Ebu Bekir, Hz. Osman’a yazdırmış olduÄŸu vasiyetnamesini ÅŸu ayetle baÄŸlıyordu: “O zulmedenler, yakında nasıl bir inkılâbla yıkılacaklarını bilecekler (göreceklerdir).”
Hz. Ebu Bekir radıyallahu anh, hilafete en layık olanın Hz. Ömer olduÄŸunu bildiÄŸi gibi onun sert mizacını da biliyor; Müslümanların bu sert mizacından dolayı ondan korktuklarını da unutmuyordu. Bunun içindir ki, Halifenin eline geçecek olan bu ahidnamenin sonunu, zulmedenleri kınayan bu ayetle baÄŸlayarak, adeta Hz. Ömer’i uyarıyordu.
Nitekim Hz. Ömer dahi bu mizacını bildiÄŸi için hilafet makamına gelip biat aldıktan sonra ÅŸu duayı yapıyor: “Ya Rabbi ben sert mizaçlıyım, beni yumuÅŸat; zayıfım, beni güçlendir; cimriyim, beni cömert yap!”(17)
Allah, sevdiÄŸi bu kulunun duasını kabul etmiÅŸ ve Hz. Ömer, hilafeti boyunca Allah davası için hak önünde hilimle hareket etmiÅŸ olduÄŸu gibi haksızlıklar karşısında da en güçlü olmuÅŸtur. Allah yolundaki cömertliÄŸi de o kadar artmıştır ki insanlara numune-i imtisal olmuÅŸtur.
Kaynaklar: 1- Suyuti, Tarih, s.82. 2- Diyarbekrî, Tarih, II. 641. 3- Ä°bnu Åžebbe, Tarihu’l-Medinetu’l-Munevvere. 11, 667; Muhammed Hamidullah, Ä°slam Müesseselerine GiriÅŸ, Ä°stanbul, 1981, s. 100. 4- K.K. Åžu’ara; 227. 5-Ä°bnu Åžebbe. Tarihu’l-Medinetu’l-Munevvere, II, 668. 6-Muhammed Hamidullah, Ä°slam Müesseselerine GiriÅŸ, s.100. 7- Ä°bnu Åžebbe, Tarihu’l-Medinetu’l-Münevvere, 11. 669. 8- M. Hamidullah. Ay. es. s.101. 9- Ä°bnü Åžebbe, Tarihu’l-Medinetu’l-Munevvere, 11, 668. 10- M. Hamidullah, age. s.101. 11- Ä°bnu Åžebbe, Tarihu’l-Medinetu’l-Munevvere, II, 665-666. 12- Ä°bn Kesir, el-Bidaye, VII, 18.13- Suyuti, Tarih, s. 82-83. 14- Diyarbekri, Tarih, II, 641. 15- Ä°bnu Åžebbe, Tarihu’l-Medinetu’l-Münevvere, 11, 666-667. 16- Ibnü Åžebbe, Tarihu’l-Medinetu’l-Munevvere, II, 666. 17- 127 Suyutî, Tarih. s. 139; Diyarbekri, Tarih, II, 641.
Henüz yorum yapılmamış.