Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Nevzat Tarhan : Hiç konuşmayan eşinizi böyle konuşturun

İnsanlar bazan hayatın tatlarını ellerinin tersiyle itebilirler. Daha iyi bir dünyayı hak ettikleri halde zaman zaman savaşmak zorunda kalmaktadırlar. Sözlerini geçirmek için savaşmak zorunda duygusu taşımak kronik gerilim demektir. Her iki tarafında kaybettiği iletişimde kazan-kazan sistemini uygulamak mümkün müdür? Kaybedeni olmayan bir ilişkide ilk temel adım karşı tarafın psikolojik ihtiyaçlarını, beklentilerini anlamak ve tanımaktır.



Bir kimsenin herkesi kendisi gibi bilmesi kadar saflık yoktur.  Her insan farklı kiÅŸilik örüntüsüne sahiptir. Meslek hayatımızda elli yıl aynı yastığa baÅŸ koyduktan sonra birbirilerinin yeni huylarını keÅŸfettiklerini söyleyen pek çok çifte rastlarız.  

DüÅŸünce Tarzları  (Cognitive Style): Her insanın çocukluÄŸunda beyninin derinliklerine yazılmış hayat senaryoları vardır. KiÅŸi ileri yaÅŸlarda bu senaryoları oynar. Ancak yeni roller ortaya çıktığında senaryoyu yeniden yazmak gerekir. Bunu yapamayan kiÅŸi çatışma içine düÅŸer.
    
Ä°letiÅŸim Tarzı  (Communication Style): Her insanın iletiÅŸim kurma biçimi farklıdır. Uyumlu, çatışmadan uzak, saÄŸlıklı iletiÅŸim beraberinde bilgi alışveriÅŸini getirdiÄŸi için taraflar yalnız olmadıklarını hissedeler. Çatışmanın yaÅŸandığı iletiÅŸimde bilgi alış veriÅŸi noksan olmasına raÄŸmen taraflar yalnızlıklarını giderirler. Ä°letiÅŸimin en kötüsü iletiÅŸimsizliktir. Ä°letiÅŸimsizlikte hem bilgi alışveriÅŸi yoktur hem de yalnızlık duygusu fazladır. Ä°nsan sosyal bir varlık olduÄŸu için iletiÅŸimsizlik onun ruhunu en çok örseler. Meselâ, ceza evlerinde onbeÅŸ günden fazla hücre hapsi ve uyaransız bir ortam akıl saÄŸlığını ciddi bir ÅŸekilde tehdit eder.
    
Sorun Çözme Tarzı (Coping  Style): Her insanın problem karşısında aldığı tavır ve sorunu çözme ÅŸekli farklıdır. Kimi içine kapanır kimi de çok konuÅŸurken bazısı öfkelenir, bazısı da durumu inkar eder.

Farklılık Bilinci
    
KiÅŸilik yapılarındaki farklılıklar kadın erkek arasında oldukça belirgindir. Bu durum doÄŸaldır ve genetik algoritmanın bir gereÄŸidir. Ä°ki cinsin de karşı tarafın kendisinden farklı olması gerektiÄŸini bilmesi iliÅŸkinin saÄŸlıklı olması için ilk adımdır. Aksi takdirde  bizim hissettiÄŸimizi onunda hissetmesini veya bizim istediÄŸimizi istemesini arzularız. Bu ise ne mümkündür, ne de doÄŸru ve gerekli. Çünkü insanlar tek tip yaratılmamışlardır. Biz sevdiÄŸimiz kiÅŸiye nasıl davranıyorsak karşı tarafın da bize öyle davranmasını beklemek olgunlaÅŸmamış bir kiÅŸilik belirtisidir. Sevgiyi kimileri konuÅŸarak, kimileri de hediyeleÅŸerek ifade ederler. Yine bazıları sevgilerini yardım davranışı ile bazıları da fizikî temas yani dokunma ile gösterirler.  Ä°ÅŸte bu farklılıkları bilmek duygusal farkındalığı dolayısıyla iyi iliÅŸki kurmayı sonuç verir.

Aşk Kalıcı Olabilir mi?

Kadın-erkek iliÅŸkilerinde en kritik soru bu olsa gerektir. EvliliÄŸin baÅŸlangıcında romantik duygular daha baskındır. Ä°kinci dönemde kiÅŸilik ve güç çatışması yaÅŸanmaya baÅŸlar. Taraflar akıllı veya ÅŸanslı iseler üçüncü dönem olan baÄŸlılık  aÅŸamasına geçerler. Evlilikte aÅŸkın yani romantik duyguların devam etmesi iyi iliÅŸki kurmaya baÄŸlıdır. Bunun için aÅŸk iyi iliÅŸkinin sebebi deÄŸil sonucudur.

Aşık olmak sihirli bir duyguyu yaÅŸamaktır. Bu  iki ayrı kiÅŸinin bir olması demektir. Bu duygu karşılıklı olarak beklentileri yükseltir. Erkek kadının kendisi gibi düÅŸünüp davranmasını beklerken kadında erkekten aynı ÅŸeyi ister. Aşıklar yara almaya baÅŸlayan bu iliÅŸkiyi düzeltmek için birbirlerine gereken zamanı ayırmazlar veya iletiÅŸim biçimlerini düzeltmezlerse beklentileri hayal kırıklığına dönüÅŸür. Bunun sonucunda suçlayıcı, yargılayıcı, hoÅŸgörüsüz, zorlayıcı ve bağışlaması olmayan çatışmalar yaÅŸanır.

Her aşık kendine aÅŸkı kalıcı kılan kritik soruları sormalıdır. “Neden aramızda çatışma oluyor, bu çatışmanın arka planında ne var” türünden sorular cevap bekleyen sorulardır. Mutlu olamayan çiftler karşı cinsin gizli kalmış farklarını anladığında sevgi ve iyi niyetinde yardımıyla sorunlarını kolaylıkla çözebilirler.

Kadının Ego Doyumunu Ne Artırır?

Kadınların erkekler konusunda en çok dile getirdikleri yakınma; erkeklerin onları dinlemediÄŸi ve anlamadığı hususudur. Kadının iliÅŸkideki önceliÄŸi paylaÅŸmak ve yakınlık hissetmektir. ErkeÄŸin önceliÄŸi ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduÄŸunu hissetmesidir. Erkekler doyumu baÅŸarıda ve sonuç almada bulurken, kadınlar paylaÅŸma, deÄŸer verilme ve önemseme de yaÅŸarlar. Bir kadın eÅŸini sevdiÄŸinde onun geliÅŸmesine yardımcı olmayı, erkeÄŸinin eksiklerini gidermeyi ve düzeltmeyi görev bilir ve bunun için çalışır. Bu doÄŸal bir eÄŸilimdir. Kadın bunu yaparken eÅŸini koruduÄŸunu düÅŸünür. Erkek ise karısını kendisinin yönettiÄŸini düÅŸünmeye baÅŸlar. Yeterli olduÄŸunu kanıtlama çabasındaki bir erkeÄŸe kadın yardım önerdiÄŸinde erkek yetersiz ve eksik olarak algılandığını zanneder. Kadın, erkek istemeden öneride bulunursa bu erkekte güçsüzlük ve beceriksizlik duygusu uyandırır. Bir erkekte ne yapacağını bilmediÄŸi duygusunu uyandıran bir kadın erkeÄŸi anlamıyor demektir. Bir kadın erkeÄŸe kendisini iyi ve yeterli hissettirir, ‘kontrol bende’ duygusunu yaÅŸatırsa o erkeÄŸe çok ÅŸey yaptırabilir.

Kadının ego doyumunu destek görmek ve destek vermek, paylaÅŸmak, yardımcı olmak hisleri saÄŸlar. Kadın erkekten çok daha fazla estetik kaygılara, sevgiye, iletiÅŸime, güzelliÄŸe deÄŸer verir. Sevgi ve uyum onlar için daha önemlidir. Bir erkeÄŸin yarışı kazanmaktan veya tuttuÄŸu futbol takımının attığı golden aldığı zevki kadın yakınlaÅŸma ve  paylaÅŸma anında hisseder. ErkeÄŸin kendisine yardım önerildiÄŸinde bunu zayıflık olarak algılaması psikolojik konulara ilgisini de azaltır. Psikolojik yardımı kabul etmeyi zayıflık gibi telakki eden erkek içgüdüleri ile hareket eden bir davranış sergiler. Bu da onun kendisini aÅŸamadığının iÅŸaretidir.

Bir kadının da erkeÄŸe istemeden öÄŸüt vermesi tenkit ÅŸeklinde anlaşılır. ErkeÄŸin kendisini sorunlu, arızalı, yetersiz hissetmesine meydan vermeden ona öÄŸüt vermenin yolunu bulan kadın kendini aÅŸmış demektir. Erkekler bu açıdan çocuk gibidirler. Kabullenip sonra yönlendirilirlerse düÅŸünce yanılgısına düÅŸmezler.

EÅŸlerin birbirlerine verecekleri en önemli armaÄŸan güvenlerini hissettirmeleridir. Bu aynı zamanda karşımızdakini onurlandırma yoludur. Bir kadın, erkeÄŸin giydiÄŸi gömleÄŸin pantolonuna uymadığını gördüÄŸünde “Bu olmamış” derse erkek kendisini beceriksiz hisseder. Bu olmamış yerine “Bence böyle olsa sana daha çok yakışır” demek olumsuz duyguları bertaraf edecektir.

Ancak diÄŸer taraftan kadın fikrini söylemediÄŸinde kendisini iÅŸe yaramaz gibi zannedebilir. Bu noktada erkek kadının fikrine saygı duymayı bilmelidir. Farklı görüÅŸü yapıcı olarak paylaÅŸmayı becerebilmek bir erkeÄŸin kendisini aÅŸmasıdır. Sorunun püf noktası “Önce kabul et” düÅŸüncesini alışkanlık haline getirmektir.

Etkin Dinleyicilik
 
Kadının psikolojik ihtiyacı çözüm deÄŸil dinlenilmektir. ErkeÄŸinki ise güvenmek, taktir edilmektir. Seven ve iyi niyetli olan eÅŸler karşı tarafın psikolojik ihtiyaçlarını giderirlerse sevgi çoÄŸalır, güven artar, korku azalır ve iliÅŸki iyi hale gelir.

Kadının psikolojik ihtiyacında önceliÄŸi duyguları anlamak, ifade etmek ve deÄŸiÅŸtirmek alır. Erkek ise hep çözüm odaklı düÅŸünür ve kadının duygulara verdiÄŸi önemi algılayamaz. Kadında erkeÄŸin bu kadar duygusuz olmasına bir anlam veremez. Ancak bunun sırrı farklı genetik algoritmada saklıdır ve bu konuda gösterilecek çaba ile düzeltilebilir. ErkeÄŸin, kadının duygularını önemsediÄŸini hissettirmesi için kadını dinlemesi gerekir. Çözüm önermeye hiç gerek yoktur. Erkeklerin yaptıkları en büyük hata sorunu konuÅŸurken hemen çözmek zorundaymış gibi davranmalarıdır. Oysa kadın için düÅŸüncelerinin paylaşılması ve yakınlaÅŸmak çözümden daha önemlidir. Kadının duygularını anlamaya çalışan erkeÄŸin onu anlamasa da dinlemesi yeterlidir. Böyle davranmayı baÅŸarabilen erkek karısının kendisini nasıl takdir ettiÄŸini hayretle görecektir. Aynı durum kadınlar içinde geçerlidir. Onların kocalarına öneri ve eleÅŸtiriden uzak bir biçimde duygularını anlatmaları erkeklerin kendilerine karşı daha açık ve ilgili olmalarını saÄŸlayacaktır.

Neticede genetik yapıyı göz önüne alarak kiÅŸinin psikolojik doÄŸasına uygun davranan insan mutluluÄŸu daha kolay yakalayacaktır.

Kadın ÜzüldüÄŸünde

Kadın bir ÅŸeye üzüldüÄŸünde erkek onun duygularını göz önüne almadan önerilerde bulunmaya baÅŸlar. Erkek bir ÅŸeye üzüldüÄŸünde de kadın istenmeyen tavsiye ve eleÅŸtirilerde bulunarak onun kendisini yetersiz hissetmesine sebep olur. Erkek aslında kendisine akıl verilmesini deÄŸil kabullenilmesini istemektedir.
Kadın üzüldüÄŸünde sorunlardan söz ederek kendini rahatlatır. Erkek eÅŸinin çok konuÅŸtuÄŸunu söylemeye baÅŸladığında ise kadın ihmal edildiÄŸini düÅŸünmeye baÅŸlar.

Üzüntü anında erkeÄŸin ve kadının beyni farklı çalışır. Erkek sessizleÅŸir, kabuÄŸuna çekilir, konuÅŸmak yerine düÅŸünmeyi tercih eder. Bir çözüm bulduÄŸunda sessizliÄŸini bozar. KabuÄŸa çekilme, gazete okuma, televizyon seyretme ÅŸeklinde olabilir. Bu arada kadın kendisinin dinlenilmediÄŸini zanneder.

Oysa üzülen kadın rahatlamayı güvendiÄŸi birisini arayarak sorunlarını konuÅŸmakta bulur. Kadınlar kendilerini heyecanlandıran duyguları paylaÅŸtıklarında güven hissederler.

Kadın ve erkek bir problemle karşılaÅŸtıkları zaman muhataplarının direndiÄŸini gördüklerinde kendilerine ÅŸu soruyu sormalıdırlar. “Zamanlama ve yaklaşım biçimi doÄŸru mu?” Hızlı bir zihnî sorgulama ile bu sorulara cevap bulan çiftler, daha az hata yaparlar. Karşı tarafın duygularını anlamak bu inceliklerin farkına varmakla mümkün olur.
Kadın için önemli olan içini dökmek iken erkek için önemli olan sonuç bulmaktır. Erkek kadına hiçbir ÅŸey yapmasa bile dinleyerek destek verebilir. Bir kadında erkeÄŸe çözüm önerisinde bulunmadan sadece onu kabullenerek yardımcı olabilir. Erkek kabul edildiÄŸini, kadın da paylaşıldığını hissettiÄŸi zaman sevildiÄŸini düÅŸünür

Kadının Motivasyonu

Kadının ve erkeÄŸin sorumluluk duygularını arttırmak için psikolojik ihtiyaçlarını ayırt etmek gerekir. Farklılığa saygının olduÄŸu yerde insanlar daha istekli olurlar. ErkeÄŸin psikolojik ihtiyacı, kendisine ihtiyaç duyulmasıdır. Kendisine ihtiyaç duyulduÄŸunu hissettiÄŸinde enerjisi artar, güçlenir ve harekete geçer. Kadın ise sevilip deÄŸerli olma duygusu taşıdığında güçlenir.
Varlığına ihtiyaç duyulduÄŸunu hissedememek, erkek için ağır ağır ölmek demektir. Sevilmemekte aynı ÅŸekilde kadını yıpratır.

Kadın ile erkeÄŸin ilk karşılaÅŸmadaki bakışları “Beni mutlu edecek kiÅŸi sen olabilirsin?” anlamını taşır. Ä°liÅŸki ilerlediÄŸinde kadın erkeÄŸe bu bakışını göndermekten vazgeçerse erkek kendini çok kötü hisseder. “EÅŸimin mutlu olmak için bana ihtiyacı yok” duygusu iki taraf içinde örseleyici niteliktedir. Erkek eÅŸini mutlu etmek adına her türlü zorluÄŸa göÄŸüs gerebilirim duygusunu yaşıyorsa kendiside mutlu olacaktır. ‘Kazan-kazan’ felsefesi budur. Ä°ki tarafta bu anlayışla kaybedeni olmayan bir iliÅŸkiye girmiÅŸ olur.

Erotik Duyguların Önemi

Cinsel mutluluk kadın erkek iliÅŸkilerinde en özel duygudur. Bu özel ve önemli duygu inen sanın özel ve önemli gördüÄŸü kiÅŸi ile yani eÅŸiyle paylaşılmalıdır. CinselliÄŸin eÅŸin dışında biriyle paylaşılması aile sadakatine zarar verdiÄŸi için insanın psikolojik doÄŸasına aykırıdır. Bugün ABD’de açık evlilik klüpleri kurulmuÅŸ, kadın ve erkek evliliklerine raÄŸmen bir sevgili edinmelerine raÄŸmen çocukları için bir arada olmayı sürdürmektedirler. Ancak bu tip evlilikler ilerleyen yıllarda dağılma ile sonuçlanmıştır. Cinsel özgürlüÄŸün güncel bir uydurma ve evliliÄŸin doÄŸasına aykırı olduÄŸu bugün acı tecrübelerle doÄŸrulanmaktadır. Cinsel özgürlüÄŸü çok önemseyen kiÅŸilerin evlenmemesi, arkasında maÄŸdur ve mutsuz çocuklar bırakmaması için daha doÄŸrudur.

Erotik duygular sadakat sınırları içerisinde paylaşıldığında iki tarafa da özel olduÄŸunu hissettirir. Kadının sevilmek ve okÅŸanmak psikolojik ihtiyaçlarını giderirken, erkek de
kabullenilmek, eÅŸinin mutluluÄŸu ile mutlu olmak, potansiyelini kanıtlamak ve iyi tarafını gösterme imkânları bularak doyuma ulaşır.
 
Kadını motive etmenin en iyi yollarından biri de ona saygıya deÄŸer olduÄŸunu hissettirmektir. Saygıya lâyık olduÄŸunu hisseden kadın zorlayıcı olmaktan vazgeçer, gevÅŸer. Çok konuÅŸma ihtiyacı azalır. Hürmet görmek için aşırı bir gayrete gerek duymayacağından müdahalecilikten vazgeçer. Çünkü zaten kendini deÄŸerli hissediyordur.
Kadın vericidir, yumuÅŸaktır, sıcaktır ve yuvarlaktır. Erkek alıcıdır, katıdır, köÅŸelidir ve soÄŸuktur. Bu özelikler iki cinsi birbirine çeker.

Erkek olgunlaÅŸtıkça almayı deÄŸil vermeyi öÄŸrenir ve vermekle baÅŸarılı olacağını görür. Duyguların önemini kavrar, estetik deÄŸerleri ciddiye alır. Böylece kendine dönük yaÅŸamaktan vazgeçer. Karşısındakinin ihtiyacına duyarsızlığı azalırken, eÅŸine saygı göstermeyi öÄŸrenir.

Kadın olgunlaÅŸtıkça yeni verme stratejileri geliÅŸtirir. Ä°stediklerini alabilmek için mantıklı yaklaşımlar ve zamanlamalar bulur. Hesaplama becerilerini arttırır. DüÅŸüncesiz duygunun mutlu etmeyeceÄŸini öÄŸrenir. Ayrıca eÅŸini memnun etmek için daha gönüllü olur.

Birbirlerini mutlu ederek yaÅŸamanın tadını çıkaran çiftler olgunlaÅŸma sürecinde ilerliyorlar demektir.

Kadınlar almaktan korktukları gibi erkeklerde vermekten korkarlar. Erkeklerin temel psikolojik dinamiÄŸi baÅŸarısız olma korkusudur. Verdiklerinde yetersiz kalacaklarını düÅŸünürler. Eksik, yetersiz ve baÅŸarısız olma korkularını artıran kadınlardan nefret ederler. DoÄŸal savunma tepkileri olan “Bana ne ?” bencilliÄŸine sığınırlar. Ä°ÅŸte bu sebeple kadınlar erkeklerin bencil olduklarını düÅŸünürler. Aslında burada bencillikten çok yetersizlik korkuları söz konusudur. ÇocukluÄŸundan itibaren baÅŸarılı olmaya ÅŸartlandırılmış bir insandan baÅŸka bir ÅŸey beklemekte zordur. Akıllı kadının erkeÄŸe acı veren bu duyguyu yaÅŸatmaması gerekir. ErkeÄŸe hata yapma fırsat veren kadın, onun ilgisini ve sevgisini çeker.

Kadının almaktan korkmasının arka planında ilgiyi kaybetme endiÅŸesi yatar. Kadın hep ÅŸikayetçi bir tavır takınıyor ve eÅŸiyle sürekli olumsuz ÅŸeyleri paylaşıyorsa erkek kendini yetersiz ve baÅŸarısız hisseder. Bu durumda da karısına karşı ilgisi azalır. Erkek içgüdüsel olarak kadının kahramanı olmak ister. EÄŸer bunu hissedemezse kadınla arasına psikolojik duvar örer. Evde farklı dışarıda farklı davranan pek çok erkeÄŸin eÅŸiyle böyle bir iliÅŸkisi vardır.  
 
Kadınlar Neden Daha Çok KonuÅŸur?

Ä°nsan beynini en çok çalıştıran eylem kelime üretmektir. Sözcüklerin linguistik özellikleri sol beyne, anlam bölümü saÄŸ beyne, duygular ise beynin derinliklerine yazılıdır. Sözcük üretirken hepsi birden ortak çalışmalıdır. Kadınlarda ve diÅŸi hayvanlarda bu özelliÄŸin biyolojik eÄŸilim olarak üstün olduÄŸunu görüyoruz.

KonuÅŸmanın psikolojik dinamiÄŸinin baÅŸlıca özellikleri ÅŸunlardır:

1-     Kadın üzüntülü olduÄŸunda kendini iyi hissetmek için konuÅŸma eÄŸilimindedir. Erkek ise susmayı tercih eder.
2-     Kadın yüksek sesle düÅŸünür. Ne söylemek istediÄŸini yüksek sesle araÅŸtırır.
3-     Ä°çtenlik ve paylaşımcılık hisleri kadını konuÅŸmaya iter. Yakınlık ve yalnız olmama isteÄŸi konuÅŸma ihtiyacını arttırır.
4-    Kadın bilgi aktarımı için konuÅŸur. Erkek için ise konuÅŸmak sadece bilgi aktarma iÅŸidir.

KonuÅŸmada Zamanlama

Karşı cinsle iliÅŸkilerde herkesin sessiz bir zamanı olmalıdır. Kadın erkeÄŸi keyifsiz gördüÄŸünde onu ısrarla konuÅŸmaya zorlarsa beklemediÄŸi bir tepki ile karşılaÅŸabilir. Erkek kabuÄŸuna çekilip sorununu kendi kendine çözmeye çalışırken eÅŸinin ona yardım etmek istemesini yetersizlik gibi düÅŸünebilir. Kadın üzüntülü iken gereksiz konuÅŸtuÄŸunda erkek onu terslerse sevilmediÄŸini ve deÄŸersiz olduÄŸunu varsayacaktır. Oysa erkek sadece eÅŸini dinlediÄŸinde onun gevÅŸediÄŸini görecektir.
Kadının üzüntülü iken eÅŸine sessiz zaman tanıması, erkeÄŸinde eÅŸi üzüntülü iken onu anladığını hissettirmesi iletiÅŸimi saÄŸlıklı hale getirmeye yeter.
Erkek suskun veya stresli, kadın çok konuÅŸkan yada üzüntülüyken onda yanlış yapıyorsun hissini uyandırmak en büyük iletiÅŸim hatasıdır.
Erkek ve kadın birbirlerini ego doyumlarının tek aracı haline getirdiklerinde muhatapları ruhlarının bile kontrol edildiÄŸi hissini duyabilir. Halbuki kendini özgür hissedemeyen kiÅŸinin mutlu olması çok zordur.

Aşırı Ä°lgi Güvensiz Yapar:

Bazı erkekler eÅŸlerinin her yaptığına karışırlar. Evin düzeninden, yemeÄŸin ve sofranın biçimine kadar hep son kararı veren taraf olmak isterler. Yahut bazı kadınlar eÅŸlerine annelik yaparlar. DiÅŸ fırçalamalarından, cüzdanını aldın mı demeye kadar sürekli müdahale içindedirler. Bu iyi niyetli çabalar karşı tarafa kendisini güvensiz hissettirir ve onu rahatsız eder. Ev hayatında kadın, dışarıdaki yaÅŸamda da erkek son karar veren kiÅŸi olmanın konforunu yaÅŸamalıdır.

Erkek Nasıl Konuşturulur?

ErkeÄŸin temel psikolojik ihtiyaçlarından birtanesi bağımsızlık ve özerk olma ihtiyacıdır. Erkek bir kadına yakınlaÅŸtığında birden bağımsızlığının gittiÄŸini düÅŸünmeye baÅŸlar ve kendisini geri çeker.  Bu geri çekiliÅŸte kadın onun üzerine giderse geri çekilme kovalamacaya döner. Kadının kendisine  fırsat tanıması halinde belli bir süre sonra eÅŸinin sevgi ve yakınlığına yeniden ihtiyaç duyacağından geri gelecektir.

Erkekler konuÅŸmak için konuÅŸmazlar, konuÅŸmak için bir nedenleri olmalıdır. Zamanlama ve yaklaşım biçimi uygun ise konuÅŸmaya baÅŸlarlar. KonuÅŸması için bir erkeÄŸin ilgi alanını bulmak gerekir. Erkek konuÅŸtuÄŸunda suçlandığını veya baskı altında olmadığını hissederse yavaÅŸ yavaÅŸ açılmaya ve iletiÅŸim kurmaya baÅŸlar. ErkeÄŸi olduÄŸu gibi kabul eden ve bunu hissettiren kadın eÅŸinde olumsuz duygular uyandırmadığı için aranan eÅŸ olur.

Erkek geçici bir sessizlik ve yalnızlıktan sonra kadına döndüÄŸünde kadın onu suçlar ve eleÅŸtirirse erkek gerçek duygularını bastırır ve iletiÅŸim bozulur. Cezalandırıldığını hisseden erkek geri dönmek istemez konuÅŸmaktan, ilgi ve sevgi göstermekten kaçınır.

Duygularda Ä°niÅŸ Çıkışlar

Kadınların iç dünyalarının geliÅŸmiÅŸ olması onları erkeklerden daha çok duygusal dalgalanmaya götürür.  Kadınların duyguları bahar mevsimi gibi özel ritm ve döngüye sahiptir. Erkekler bunu çoÄŸunlukla anlayamazlar ve kendi davranışlarından kaynaklandığını zannederek onların hislerini deÄŸiÅŸtirmeye çalışırlar. Nasıl ilkbaharda hep güneÅŸ olmazsa kadının duygu dünyasında da hep neÅŸe yoktur. Sebepsiz üzüntüler yaÅŸar, basit ÅŸeyleri dert edebilirler. Herhangi bir konuyu uzatır, zihinlerinden atamaz ve günlerce düÅŸünürler. Kadının iniÅŸe geçtiÄŸi zaman erkek ona moral vermeye kalkıp düzeltmeye çalışırsa bir süre sonra tükenir. Kadının o anda ihtiyacı fikir deÄŸil yanında birisini bulmak, o kiÅŸi tarafından dinlenmek ve anlayış görmektir. Sev, deÄŸer ver, paylaÅŸ desteÄŸi kadına yetecektir. Kadın olumsuz duygularını bastırdığında onları içinde biriktirir ama bardağı neyin taşıracağını kestiremezsiniz. Menfî duygularını ifade edemeyen hep neÅŸeli roller oynayan kiÅŸinin güzel duyguları körelebilir. Bu durumda eÅŸinin kendisini yanlış anlamasına sebebiyet verebilir. DoÄŸal olmak ama zamanlama ve yaklaşım biçimini çok iyi düzenlemek lâzımdır. Karşı tarafı gerçekçi olmayan beklenti içinde tutmak, ona evde bir taht hazırlayıp sonradan ÅŸikayet etmek ne derece doÄŸru olur?

Akıllı kadın eÅŸine özgür olma hakkı tanırken akıllı erkekte eÅŸine üzülme hakkı vermelidir. Böylece erkekler iliÅŸkide nefes alırlar. Sessizlik zamanlarında zihinleri  geviÅŸ getirir. Kadınlarda duygusallıkları sebebiyle anlaşıldıklarını hissettikleri için kendilerini güvende bulurlar.

PROF. DR. NEVZAT TARHAN'ın 'Kadın Psikolojisi' kitabından alıntı yapılmıştır...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.