Güncel
Her kuşağın yazarı: 'Dostoyevski'
Follow @dusuncemektebi2
Dostoyevski’ye asıl ününü kazandıran beş büyük romanı: “Suç ve Ceza”, “Ebedi Koca”, “Ecinniler”, “Karamazov Kardeşler” ve “Budala” olmuştur. Deniz Demirdağ yazdı.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 1821 yılında Moskova’da doğdu. Babası Yoksullar Hastanesi’nde çalışan eski bir ordu cerrahı, annesi bir tüccarın kızıydı. Çocukluğunu babasının görevli olduğu Marya Hastanesi’nin lojmanında, aksi, otoriter ve disiplinli bir baba ile hasta bir annenin vesayeti altında geçirdi. Dostoyevski, annesinin yardımıyla evde başladığı öğrenimini özel bir okulda sürdürdü.
St. Petersburg’taki Mühendisler Okulu’ndan mezun olduktan sonra yaşadığı fakirliğe inat müthiş bir savurganlıkla yaşadı. Bunun dışında, üzerindeki giysileri dökülen fakir insanlara bir yemek ısmarlayıp, onların hayat hikâyelerini dinliyor, bunları biriktiriyordu. Bu birikimler ona “İnsancıklar”ı getirdi. Bu roman Fyodor’a “Yeni bir Gogol doğuyor” övgüsünü kazandırdı.
Dostoyevski, bu başarısından sonra önceden ne kadar içine kapanık ve çekingense o kadar dışa dönük ve küstah biri olur. İlk başarılı romanı “İnsancıklar”ın ardından yazdığı “Öteki” ve “Ev Sahibesi” adlı uzun öyküsünde ağır eleştirilere maruz kalır. Yazarlık yaşamının 3. yılında edebiyat çevresinden tüm dostlarını kaybetmişti ve umutsuzdu.
Dostoyevski’ye asıl ününü kazandıran beş büyük romanı: “Suç ve Ceza”, “Ebedi Koca”, “Ecinniler”, “Karamazov Kardeşler” ve “Budala” olmuştur. Artık rahat bir hayat süreceği maddi imkânlara kavuşmuştu.
Fantastik ve mucizevi dünya
Onun iç dünyamız için taşıdığı önemi hakkıyla anlatabilmek zor ve sorumluluk isteyen bir iştir. Eğer içerden yaşanmazsa Dostoyevski’yi anlamak mümkün değildir. Onun önce fantastik ve sonra mucizevi derecedeki insanlığını keşfedebilmek için varlığımızın derin köklerini kazıp çıkarmalıyız. Bu kökler kazındıkça Dostoyevski ile aramızda bir bağ kurmayı umabiliriz…
Eserlerinde bizi kendisine yaklaştırmak konusunda elini kıpırdatmamış ve gayesini bitmiş bir eser olarak ortaya koymanın dışında asla açıklamamış bir yazardır. Çünkü kendini bireylere vakfetmek bütün insanlığa duyduğu sevgiyi küçültmek gibi geliyordu, ona. Bu nedenle tek başına, el yordamıyla inmeli Dostoyevski’nin kalbinin en derinlerinde oluşturduğu ürkütücü dolambaçlara…
Arayış içindeki kahramanlar
Kaderi ile bitmek bilmeyen bir mücadele içinde olan Dostoyevski’nin eserlerinde de bu etkiye çokça rastlamaktayız. Kahramanları hep bir arayış içindedir ama gerçek hayatla hiçbir ilişki kurmazlar. Aksine realiteye girmek istemez, onu aşmak ve sonsuzluğa ulaşmak isterler. Eserlerinde oluşturduğu karakterler kendisinden izler taşır. Onun romanı insanın en iç yerlerinde, zihinsel bir dünyada geçer.
28 Ocak 1881’de St. Petersburg’da ölen Fyodor Dostoyevski dünya ve Rus Edebiyatı’nın gelmiş geçmiş en büyük yazarlarından biriydi. Kendimize bakıp unutmaya çalıştıklarımızı anlatan derbeder bir yazardı. Başkalarının içine de kendi içine bakar gibi bakıp anlattıklarıyla, bize kendimizi yeniden öğretti.
Eserleri: İnsancıklar, Öteki, Ev Sahibesi, Beyaz Geceler, Bir Yufka Yürekli, Netoçka Neznanova, Stepançikovo Köyü, Ölü Bir Evden Hatıralar, Ezilenler, Yeraltından Notlar, Suç ve Ceza, Kumarbaz, Budala, Ebedi Koca, Ecinniler, Delikanlı, Karamozof Kardeşler.
Deniz Demirdağ, Her Kuşağın Yazarı; “Dostoyevski”, Kitabın Ortası dergisi, Kasım 2018, sayı 20.
Henüz yorum yapılmamış.