Güncel
Beşir Ayvazoğlu / 'Namık Kemal’in Hürriyet Gazetesi'
Follow @dusuncemektebi2
BeÅŸir AyvazoÄŸlu - Karar
Abdullah Uçman’dan geçen cuma günü dinledim: Süleyman Nazif’in oÄŸlu Said Nazif Ozankan 1970’lerin sonlarında vefat edince ailesinden bir kiÅŸi Prof. Dr. Mehmet Kaplan’ı arar ve daha küçük bir eve taşınacakları için kütüphaneyi satmak zorunda olduklarını, eÄŸer isterlerse gelip inceleyerek iÅŸlerine yarayacak evrakı alabileceklerini söyler. Satılacak kütüphane Süleyman Nazif’in kütüphanesidir.
Mehmet Kaplan, Zeynep Kerman ve Abdullah Uçman’la birlikte adresini aldıkları eve gider ve muhteÅŸem bir kütüphaneyle karşılaşırlar. Evrakı inceledikten sonra gözden geçirdikleri kütüphanede kalın ve güzel bir cilt Mehmet Kaplan’ın dikkatini çeker. Bakarlar ki, Namık Kemal ve Ziya PaÅŸa’nın 1868-1869 yıllarında Londra ve Cenevre’de çıkardıkları Hürriyet gazetesinin eksiksiz bir koleksiyonu… Türkiye’de Milli Kütüphane dâhil, hiçbir kütüphanede tam koleksiyonu bulunmayan, edebiyat, siyaset ve tefekkür tarihimiz açısından son derece önemli bir gazetedir bu. Kaplan Bey çok heyecanlanır ve “Müsaade ederseniz, üniversitemiz için fotokopisini aldırıp iade edelim,” ricasında bulunur. Ozankan’ın yakınları, Hürriyet koleksiyonunu hiç tereddüt etmeden yakından tanıyıp güvendikleri Mehmet Kaplan’a emanet ederler.
Kaplan Bey’in ilk iÅŸi, üniversitede ilgili birime bir yazı yazarak Türkoloji araÅŸtırmaları açısından büyük önem taşıyan Hürriyet koleksiyonunun fotokopisinin çektirilmesini ister. Bir müddet sonra gelen cevapta yedi yüz küsur sayfalık cildin fotokopisinin üç bin küsur liraya çekilebileceÄŸi, bütçelerinde bu meblağı karşılayacak paranın bulunmadığı bildirilir. Çok üzülen Kaplan Hoca ister istemez Hürriyet’i sahiplerine iade eder.
Süleyman Nazif’in kütüphanesi bir süre sonra Sahhaflar Çarşısı’nda mezata çıkarılacak ve Türkiye’de tam koleksiyonu bulunmayan Hürriyet, on bin liraya maalesef bir Amerikalıda kalacaktır.
***
Abdullah Uçman, bu anekdotu yeni kurulan Vakıfbank Yayınları’nın ilk kitap olmak üzere iki cilt halinde yayımladığı Hürriyet koleksiyonunu masamda görünce anlattı. “Eksiksiz Tüm Koleksiyon” alt baÅŸlığını taşıyan ve gazetenin tıpkıbasımını ve çeviriyazısını ihtiva eden yayının tam adı: Sürgünde Muhalefet: Namık Kemal’in Hürriyet Gazetesi (1868-1869).
Hürriyet’i baÅŸarıyla yayına hazırlayan Alp Eren Topal, siyaset biliminden tarihe geçen genç bir araÅŸtırmacı. Esere yazdığı “GiriÅŸ” yazısında, yakın tarihimizin kritik dönemeçlerinden biri olan Tanzimat’ın ardından yaÅŸananları ve Yeni Osmanlılar hareketinin doÄŸuÅŸunu özetledikten sonra Hürriyet gazetesinin tarihini, muhtevasını ve Türk düÅŸünce tarihindeki yerini anlatıyor.
Yeni Osmanlılar’ın Paris’te buluÅŸma macerasını yakın tarihimizle ilgilenen herkes bilir. Sultan Abdülaziz’in 1867 Paris Fuarı’na katılmak üzere Fransa’ya gidiÅŸi bahane edilerek Paris’ten çıkarılan ve Londra’ya giden Yeni Osmanlılar, Mısırlı prens Mustafa Fâzıl PaÅŸa’nın maddî yardımıyla Hürriyet gazetesinin ilk sayısın 29 Haziran 1868 tarihinde çıkarırlar. Ä°lk baÅŸ sayıyı çıkaran Kayazade ReÅŸad Bey’in Paris’e dönmek zorunda kalması üzerine editörlüÄŸü devralan ve Namık Kemal, gazetenin yayınını Ziya PaÅŸa’yla birlikte sürdürür. Ne var ki bir süre sonra bu ünlü ikilinin arasında bazı meseleler yüzünden fikir ayrılığı belirecek ve Namık Kemal ayrılıp Ä°stanbul’a dönecektir. Hürriyet, 63. sayısından itibaren Ziya PaÅŸa’nın yönetimindedir. Bu bakımdan “Namık Kemal’in Hürriyet Gazetesi” baÅŸlığı biraz problemlidir. Alt baÅŸlıktaki “Eksiksiz Tüm Koleksiyon” ibaresi üzerinde de biraz düÅŸünülseydi keÅŸke.
***
Jön Türklerin, yani Yeni Osmanlılar’ın çıkardıkları gazetelerin en uzun ömürlüsü olan Hürriyet Devlet-i Aliyye’den ne mi istiyordu? Alp Eren Topal, “SunuÅŸ” yazısında bu sorunun cevabını ÅŸöyle vermiÅŸ:
“Yeni Osmanlılar keyfî idareye karşı meÅŸrutiyetin, dizginsiz iktidara karşı meÅŸveretin, tefrikaya karşı meclis çatısı altında ve siyaset dairesinde uzlaÅŸmanın, zulme karşı adaletin, istibdada karşı hürriyetin, hem içeride hem dışarıda galibin deÄŸil haklının hükmünün geçtiÄŸi bir düzenin, adam kayırmacılığa karşı emaneti ehline vermenin, hediye, rüÅŸvet ve borç ekonomisine karşı tasarruf ve planlı kalkınmanın, cehalete karşı ilim ve irfanın davasını güttüler. Bürolarında dirsek çürüttükleri ve iÅŸleyiÅŸindeki aksaklıklara bizzat ÅŸahit oldukları devletin 30 sene kadar evvel Gülhane Hatt-ı Hümayunu ile hem kendine hem de halkına verdiÄŸi sözlerin gerçekleÅŸmesini istediler.”
Devletimizin fotokopisini çektirecek para bulamadığı Hürriyet gazetesinin eksiksiz koleksiyonuna Vakıfbank Yayınları sayesinde artık sahibiz. Merhum Mehmet Kaplan, memlekette neler olup bittiÄŸini öteki tarafta takip edebiliyorsa herhalde çok sevinmiÅŸtir.
Kısa bir süre önce kurulmuÅŸ olmasına raÄŸmen çok sayıda kitap çıkaran, birçok yeni kitabı da okuyucuyla önümüzdeki günlerde buluÅŸacak olan Vakıfbank Yayınları’nın kültür hayatımıza ciddi katkılarda bulunacağına inanıyorum. Hayırlı olsun.
NOT. Yeni yılın Ä°slâm âlemi ve bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.
Henüz yorum yapılmamış.