Güncel
64 karede kaybolmak: Satranç
Stefan Zweig’in hacmi küçük etkisi büyük kitabı ‘Satranç’. Kitap onlarca farklı açıdan okunmaya müsait: Tarih, sosyoloji, psikoloji, belki ekonomi ve daha birçoğu… Kitabı Sümeyra Çelebi değerlendirdi.
Stefan Zweig’in hacmi küçük etkisi büyük kitabı ‘Satranç’. Kitap onlarca farklı açıdan okunmaya müsait: Tarih, sosyoloji, psikoloji, belki ekonomi ve daha birçoÄŸu…
Zweig iki zıt karakter üzerine inÅŸa etmiÅŸ romanı: Bir yanda Czentovıc diÄŸer yanda Dr. B. Bir yanda satranç tahtası ve taÅŸlarına dokunmadan oynayacağı hamleleri tasavvur edemeyen, cebinde her daim bir cep satrancı taşıyan Czentovıc diÄŸer yanda ne bir tahta ne de taÅŸlara ihtiyaç duymadan zihninde taÅŸları koÅŸturan Dr. B.
Czentovıc ÅŸans eseri satranç hususundaki yeteneÄŸi keÅŸfedilmemiÅŸ olsa, ömrü, bir köyde, insanların onu bir ahmak olarak göreceÄŸi ve defalarca tekrarlanan komutlarla ancak anlayabildiÄŸi basit iÅŸleri çok da beceremeyerek yapmakla geçecek konuÅŸma yetisi hayli zayıf bir karakter.
Böylesine alelade bir hayat sürerken, ansızın kapıldığı ÅŸöhret sonucu kendini dünyanın en önemli insanı olarak görmeye baÅŸlar Czentovic. Anlatıcı, Czentovıc’in hayatta satranç oynamak dışında hiçbir iÅŸi olmayışını ilgiyle karşılıyor baÅŸta. “Bir insan kendini ne kadar sınırlarsa sonsuza o kadar yakın olur” fikriyle onda keÅŸfedilmemiÅŸ baÅŸka derinlikler olabileceÄŸini düÅŸünüyor.
Lakin…
Bu sınırlama ile oluÅŸacak sonsuza yakınlık fikri ‘vahdet’ i ‘fenafillah’ı anımsatıyor. Ancak Ä°slam tasavvuf anlayışındaki disiplinli ve kontrollü sınırlamadan uzak bu saplantılı odaklanış Czentovıc’i ‘insan dışı satranç makinesi’ haline getiriyor bir süre sonra.
Hiçlik
DiÄŸer bir ana karakter olan Dr. B. ise bir Yahudi. Dr. B diÄŸer Yahudilerin maÄŸduriyetlerini vurucu üsluplarıyla anlatan filmlerdeki ve romanlardaki karakterlerden farklı olarak toplama kampında fiziki ÅŸiddet görmez.
Dr. B. ‘hiçlik’ ile cezalandırılır. BoÅŸ bir odaya yerleÅŸtirilir. Zamanı bilmemesi için saat, yazı yazmasın diye kalem, bileklerini kesmesin diye bıçak olmayan bir odaya…
KonuÅŸmamaktan, meÅŸguliyet bulamamaktan, okuyamamaktan, amaçsızlıktan, amaçsız dahi olsa herhangi bir ÅŸeyle uÄŸraÅŸma hakkına sahip olamamaktan delirmek üzereyken bir kitap bulur Dr. B.
Sorgu için bekletildiÄŸi esnada, görevlilerden birinin cebinde bulduÄŸu kitabı alıp kıyafetinin içine saklar. Odasına geldiÄŸinde heyecanla ve umutla kitaba baktığında satranç ustalarının oyunlarının yer aldığını görür. Bu baÅŸlangıçta büyük bir hayal kırıklığı olsa da, mecburen incelemeye baÅŸlar kitabı. Gün geçtikçe tekrar etmekten ezberlediÄŸi hamlelerle yeni oyunlar kurar. Zihni siyah beyaz karelere ayrılmıştır adeta. BaÅŸlangıçta delirmesine engel olduÄŸu için minnettar olur bu hayali taÅŸlar ve karelere. Günleri geceleri dolar satranç ile. Çılgınlar gibi tekrar ve tekrar yeni oyunlar oynar zihninde, maÄŸlup eder, galip olur, sinirlenir, kriz geçirir.
***
“Bir gün Peygamber Efendimiz (sas) yoldan geçerken hiçbir ÅŸey yapmadan oturan bir adam görür ve yanından geçip gider. Dönerken aynı adamın elinde çubukla yere bir ÅŸeyler çizdiÄŸini görür, bu sefer ‘Selamün aleyküm’ der öyle geçer. Yanındaki sahabe sorar:
-Ya Rasulallah aynı adam giderken de oturuyordu o zaman neden selam vermediniz?
-Giderken boÅŸ oturuyordu, ÅŸimdi en azından yere çizgi çekiyor, diye cevap verir.”
Dr. B. kitabı bulup okumaya ve ‘hiçlik’ten kurtulmaya baÅŸlaması, kaynağı net olmamakla birlikte, verdiÄŸi mesaj itibariyle pek çok sahih hadisle desteklenebilecek bu hadis-i ÅŸerifi getirdi aklıma.
Öte yandan da hep zihnimi kurcalayan satrancın kimi alimlere göre haram kimilerine göre mekruh oluÅŸunun sebebini ‘anlar gibi’ oldum, Dr. B. ve Czeontıvıc’in hatta yol arkadaÅŸlarının bu 64 karede nasıl kaybolduÄŸunu görünce.
Ve yol arkadaşları
Sevgili Zwieg bu iki karakteri bir gemide buluÅŸtururken onlara eÅŸlik eden yolcular da kendilerini olay örgüsünün içinde buluverir.
Anlatıcının “Uysal, zararsız, gemi yolcuları olan bizler artık vahÅŸi ve hırs dolu bir savaÅŸma hevesine sahiptik” diye ifade ettiÄŸi hal adeta cemaat ve toplumun, milliyetçiliÄŸin, taraftarlığın belki de holiganlığın doÄŸuÅŸunun küçük bir özetidir adeta. Aynı gemide hasbelkader bir araya gelmiÅŸ ve öncesinde aralarında hiçbir husumet ya da dostluk bulunmayan insanlar… Bu insanların bir satranç tahtası başında adeta kutuplara ayrılmış hale gelivermeleri, cephelerin, kamplaÅŸmaların bazen nasıl da suni olup kolayca kurulup hep ordaymışlarcasına sahipleniliÅŸine de güzel bir örnek teÅŸkil ediyor.
Sümeyra Çelebi
Henüz yorum yapılmamış.