Kürsü
Mevlüt Çavuşoğlu öğrencilerle bir araya geldi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 'Barış için arabuluculukta sergilediğimiz tavır... Dürüst ve adaletli olmamız, taraf tutmamamız... Şimdi bu inisiyatifi İslam İşbirliği Teşkilatı içinde taşıdık ki İslam dünyası kendi sorunları kendi çözebilsin. Bu anlayıştan uzak olan ülkeler var biliyorum. Başkalarının dayatmasıyla kararlar veren ya da adım atan ülkeler olduğunu da biliyoruz. O ülkeler dayatırken bu İslam ülkelerinin paralarını ceplerine ve kasalarına indiriyorlar. Tabirden dolayı özür dileri
ÇavuÅŸoÄŸlu, Ä°stanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Siyaset Kulübü açılış programı kapsamında düzenlenen, "Türkiye'de Uluslararası Ä°liÅŸkilerin Önemi" baÅŸlıklı konferansa katıldı.
Türkiye'nin kimsenin aleyhine olma veya rekabet etme gibi derdi olmadığını dile getiren ÇavuÅŸoÄŸlu, "Ama rekabetçi bir dünyada yer almak için çok aktif olmamız lazım. Bugün baktığımızda dünyada iyimser olduÄŸumuz ÅŸeyler de var kötümser olmamıza sebep olacak geliÅŸmeler de var. Türkiye olarak bir nasıl giriÅŸimci, dengeli aktif olacağız? Ä°nsani yönümüz nedir? Dış politikamızın da temel felsefesi de bugün giriÅŸimci bir insani dış politikadır. Bütün sorunları çözmek Türkiye'nin sorumluluÄŸu mudur? Bugün göç konusunda üstlendiÄŸimiz bu yükü paylaÅŸmakta uluslararası toplumun olumlu yaklaÅŸmadığını görüyoruz." diye konuÅŸtu.
ÇavuÅŸoÄŸlu, göç konusunda Türkiye'ye destek olunmadığına vurgu yaparak, sadece övgü geldiÄŸini kaydetti.
Terörle mücadele, DEAÅž gibi bir örgütle karşı karşıya kalan ve doÄŸrudan savaÅŸan baÅŸka bir ülkenin olmadığını hatırlatan ÇavuÅŸoÄŸlu, ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu:
"DEAÅž'ı eleÅŸtirirken esasında Ä°slam düÅŸmanlığı yapıyorlar. DEAÅž'ın ideolojisini yok etme konusunda Recep Tayyip ErdoÄŸan ve Türkiye kadar etkin olan da yok. Böyle bir terör örgütü bizim yüce dinimizi, Ä°slam'ı temsil edemez. DiÄŸerleri esasen Ä°slam devleti diyerek yüce dinimiz, barış dini Ä°slam'ı karalamak için yarışıyorlar. Biz 'Budist teröristtir' diyor muyuz? Ä°ÅŸte BM raporu diyor ki 'Myanmar'da soykırım iÅŸlendi.' Bunun içinde o tapınaklardaki görevli din adamları var. Biz buna 'Budist terörizmi, Hristiyan terörizmi' diyor muyuz? Veya Ä°srail devlet terörü uyguluyor. 'Yahudi terörizmi' diyor muyuz? 'Devlet terörizmi' diyoruz. Onlar 'Ä°slami terör' diyor. Dertleri baÅŸka. Yarın Ä°slam'la sorunları bitmesin bu sefer de 'Katolik, protestan terörü' diyecek. Öteki 'Katolik' diyecek. GeçmiÅŸte yetmedi bir 30 yıl daha din savaÅŸlarına girecekler. Böyle gözleri kararmış. Bugün bu sorunları yaşıyoruz da bu sorunları çözmek... Türkiye'nin sorunu mu bunlar? Uluslararası sisteme görev düÅŸmüyor mu? Sorunların boyutu, çeÅŸitliliÄŸine ve geldiÄŸi seviyeye bakınca tek başına bir ülkenin ya da tek başına örgütün bu sorunları çözmesi mümkün deÄŸil."
ÇavuÅŸoÄŸlu, giriÅŸimci dış politika anlayışını üye olunan uluslararası örgütlerde de yürüttüklerine dikkati çekerek, barış için arabuluculuk mekanizmasının çok önemli olduÄŸunu söyledi.
TÜRKÄ°YE'NÄ°N ARABULUCU ROLÜ
BM çatısı altında bu giriÅŸimin eÅŸ baÅŸkanlığını Finlandiya ile çok baÅŸarılı yürüttüklerini hatırlatan ÇavuÅŸoÄŸlu, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:
"AGÄ°T'te de bu giriÅŸimin eÅŸ baÅŸkanlığını yürütmek için Türkiye ve Finlandiya'ya görev verdiler. Bu bize bir lütuf deÄŸil. ÜstlendiÄŸimiz bir sorumluluk. Barış için arabuluculukta sergilediÄŸimiz tavır... Dürüst ve adaletli olmamız, taraf tutmamamız... Åžimdi bu inisiyatifi Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi TeÅŸkilatı içinde taşıdık ki Ä°slam dünyası kendi sorunları kendi çözebilsin. Bu anlayıştan uzak olan ülkeler var biliyorum. BaÅŸkalarının dayatmasıyla kararlar veren ya da adım atan ülkeler olduÄŸunu da biliyoruz. O ülkeler dayatırken bu Ä°slam ülkelerinin paralarını ceplerine ve kasalarına indiriyorlar. Tabirden dolayı özür dilerim ama inek gibi sağıyorlar. Bu bir vak'a, gerçek. Bunu yapanlar da kardeÅŸlerimiz içerisinde çok makbul ülkeler. Onlarla yan yana fotoÄŸraf vermek için yarışıyorlar. Bunu bir itibar gibi görüyor. Bir dostla fotoÄŸraf vermenin mahzuru yok da bu ÅŸekilde itibar gibi görmek onursuzluktur. Maalesef böyle."
ÇavuÅŸoÄŸlu, ABD'nin büyükelçiliÄŸini Kudüs'e taşıma kararından sonra BM'deki toplantı öncesi yaÅŸananları anlatarak, "Filistin DışiÅŸleri Bakanı Riad Malki'yi de yanıma alarak New York'a gittim. Orada bunların herkesi tehdit ettiÄŸini gördük. Bazı ülkeler ki akÅŸam 'Biz direniyoruz.' dediler sabah olunca 'Kusura bakmayın direnemedik. Kudüs ve Filistin'le ilgili politikamız deÄŸiÅŸmedi. Bu sefer çekimser oy kullanmak zorunda kalıyoruz. Bizi tehdit ediyorlar. Baskı yapıyorlar.' dediler. Koca koca ülkeler. 200 milyon nüfuslu ülkelerden bahsediyorum. Ama bunlara baskı yaptılar en azından bizim lehimize olan oyu çekimser düzeye çevirdiler. Amerika lehine de oy vermediler. Tüm tehdide raÄŸmen. Koca koca Müslüman ülkeler var ya Ä°slam'ın da savunuculuÄŸunu üstlendiÄŸini söyleyen ülkelerin büyükelçileri New York'tan kaçtı. Bırakın benim ve Filistin'in dışında dışiÅŸleri bakanının oraya gitmesini 8-9 Müslüman ülkenin büyükelçisi, BM daimi temsilcisi Amerika'nın baskısı yüzünden New York'tan kaçmak zorunda kaldı." deÄŸerlendirmelerde bulundu.
Küresel sistemin herhangi bir çatışmayı durdurmaya yeteli olmadığını anlatan ÇavuÅŸoÄŸlu, var olan sorunlara çözüm üretilemediÄŸini aktardı.
Bakan ÇavuÅŸoÄŸlu, küresel sistemin kendisini yenilemesi gerektiÄŸini vurguladı. Küresel sistemin, Suriye dahil herhangi bir çatışmayı durdurmayı baÅŸaramadığını, ekonomik sorunlara kalıcı çözümler bulamadığını, dünya insanlığının beklentilerini karşılayamadığını vurgulayan ÇavuÅŸoÄŸlu, "Ä°kinci Dünya Savaşı'ndan sonra alelacele kurulmuÅŸ ve o gün bir daha savaÅŸlar olmasın diye herkesin de destek verdiÄŸi örgütlerin yapısı, mantalitesi ve karar verme mekanizması hemen o Ä°kinci Dünya Savaşı'ndan sonraki devirde kalmıştır. 5 ülkeden bir tanesi hayır derse hiçbir konuda karar alamıyorsunuz, Suriye dahil." dedi.
KAÅžIKÇI CÄ°NAYETÄ°
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde uluslararası bir soruÅŸturma ihtiyacı ortaya çıktığını hatırlatan ÇavuÅŸoÄŸlu, ÅŸöyle dedi:
"Çünkü biz bugüne kadar ÅŸeffaf davrandık ve bu cinayetin aydınlatılması için ne gerekiyorsa yaptık ve bilgileri, belgeleri dünya kamuoyuyla paylaÅŸtık ama Suudi Arabistan'dan hiçbir geliÅŸme yok. Daha ceset nerede belli deÄŸil. Yerel iÅŸbirlikçi kim 'Ancak robot resmini göndeririz' diyor. Sokaktan tesadüfen gördüÄŸünüz bir kiÅŸi mi ki bu robot resmini göndereceksiniz. Önceden cesedi vermek için anlaÅŸtığınız yerel iÅŸbirlikçi kimse onun ismini vermeniz lazım. Bu kiÅŸiler kimdir, hapistekiler kimdir, ifadelerinde ne var ne yok paylaÅŸma yok. Hep bizden bilgileri alacaklar orada kalacaklar. O zaman uluslararası bir soruÅŸturmaya ihtiyaç var. Ancak BirleÅŸmiÅŸ Milletler soruÅŸturması için, gerçeklerin araÅŸtırılması için kurulacak komisyonlardan bahsetmiyorum, BM soruÅŸturması için de BM Güvenlik Konseyi'nden karar çıkması lazım ama o 5 ülkeden bir tanesi hayır derse böyle bir soruÅŸturma da açılamayacak."
Herkesin insan haklarından, basın özgürlüÄŸünden, gazetecilerin haklarından bahsettiÄŸini dile getiren ÇavuÅŸoÄŸlu, bu cinayette dahi uluslararası sistemin beklentileri karşılayamadığını vurgulayarak, "Bu sistemin deÄŸiÅŸime tabi tutulması, reforma tabi tutulması lazım." görüÅŸünü dile getirdi.
Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın "Dünya 5'ten büyüktür" söylemini hatırlatan ÇavuÅŸoÄŸlu, Türkiye'nin esasen bu 5 ülkeyle hiçbir sorununun bulunmadığını, "Bizim sorunumuz sistemde ve bu kurumların karar alma sisteminde, mekanizmasında." diye konuÅŸtu.
"Avrupa BirliÄŸi'nin hangi politikası baÅŸarılı?" diye soran ve ekonomi, komÅŸuluk, terörle mücadele, güvenlik, göç, entegrasyon gibi politikalarının baÅŸarıya ulaÅŸmadığını aktaran ÇavuÅŸoÄŸlu, ÅŸunları söyledi:
"Bugün Avrupa BirliÄŸi kendi ülkelerinde artan ırkçılık ve aşırıcılığa karşı çare bulabiliyor mu? Hayır. Oysa Avrupa BirliÄŸi'nin kendi deÄŸerlerini erozyona uÄŸratmaya baÅŸladı, kökten sarsmaya baÅŸladı bu geliÅŸmeler. O zaman Avrupa BirliÄŸi de kendini yenilemeli. Ä°kinci Dünya Savaşı'ndan sonra Fransa ve Almanya bir daha savaÅŸmasın diye ekonomik çıkarlar etrafında bu ülkeleri birleÅŸtirelim anlayışıyla kurulan bir örgüt geniÅŸlemeye çalıştı; geniÅŸleme politikası da çok baÅŸarısız. Avrupa Konseyi de insani deÄŸerler üzerinde ülkeleri birleÅŸtirelim dedi ama bugün parlamentosuna bakın, benim iki sene baÅŸkanlığını yaptığım Parlamenterler Asamblesi'ne bakın ırkçı ya da aşırı sol partilerin, ideolojilerin kurbanı olmaya baÅŸladı ve buralardan da adaletli kararlar çıkmamaya baÅŸladı. Ne yapacağız? Bunları yenileyemezsek tekrar bir Dünya Savaşı mı olsun? Kaybolsun da tekrar mı kuralım?"
Türkiye'nin derdinin, uluslararası örgütlerin ya da sistemin tamamen yok edilmesi ve yeniden hepsinin kurulması olmadığını aktaran ÇavuÅŸoÄŸlu, "Bunları reforme edebilirsek ve dünyanın beklentilerini karşılayabilecek duruma getirebilirsek o zaman bu örgütlerin yok olmasına gerek yok ama bunu baÅŸaramazsak zaten kendi kendine görünürlülüÄŸü, itibarı kaybolacak sonra da kendisi kaybolup gidecek. Ä°ÅŸte böyle bir dünyadayız." ifadelerini kullardı.
"KARAMSAR DEĞİLİM"
ÖÄŸrencilere "Karamsar bir tablo mu çizdim?" diye soran ÇavuÅŸoÄŸlu, öÄŸrencilere ÅŸöyle seslendi:
"Ben karamsar deÄŸilim. Hiçbir zaman da karamsar olmadım. Yanı başımızdaki krizler en üst noktaya çıktığı zaman da karamsar olmadık. Çünkü her ÅŸeyin bir çaresi var. Yeter ki o çareyi ara bul ve uluslararası iliÅŸkilerde uzlaşı çok önemli. Uzlaşı kültürünüz varsa her konuda bir ÅŸekilde anlaşırsınız. Uzlaşı kültürünün sadece sizde olması yetmez. Bizde var. Karşı tarafta da olması lazım. Ä°ÅŸte uzlaşı kültürü bugünkü sorunların çözümünde çok önemlidir ama karamsar olmaya gerek yok, iyimser olmamız lazım. Yeter ki sorunlar nasıl çözülecek buna kafa yoralım, yeter ki dünyadaki tüm olumlu geliÅŸmeleri takip edip bize ne faydası var, ne yapabiliriz bunu baÅŸarabilelim. Yeter ki kendimize olan güvenimiz artsın, kendimize olan güven baÅŸkalarını küçük görme anlamında deÄŸildir ama tüm dünya deÄŸiÅŸiyor, her ÅŸey deÄŸiÅŸiyor, biz de statüko içinde kalırsak olmaz. Ben her gün kendimi sorguluyorum ne kadar statüko içindeyim ne kadar kendimi deÄŸiÅŸtirebiliyorum. Statüko sarmalına girdiÄŸim özelliklerimin de olduÄŸunun farkındayım. Yenilemeye çalışıyorum ama sizlerin büyük bir vizyonu, ufku var. Sizler her gün bu sıralarda, okullarda, master, doktora programları dahil tüm alanlarda her gün kafa yoruyorsunuz. Mutlaka kendi geleceÄŸinizi de düÅŸünüyorsunuz, bu da en doÄŸal hakkınız. Ailelerinizin sizden beklentileri var ama ben biliyorum ki sizler bu devletin ve milletin sizden beklentilerinin de farkındasınız. Sadece bu devletin, bu milletin deÄŸil 1,8 milyar ümmetin beklentilerinin de farkındasınız, dünya insanlığının beklentilerini de hiçbir zaman unutmuyorsunuz. Bizim her zamankinden daha fazla sizlerin bu vizyonunuza, bu heyecanınıza, bu aÅŸkınıza ve de ideallerinize, bilginize, birikiminize ihtiyacımız var."
ÇavuÅŸoÄŸlu, konuÅŸmasının sonunda Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde bulunmaktan duyduÄŸu memnuniyeti dile getirerek, katılımcılara selamladı.
Henüz yorum yapılmamış.