Gökler mi tepeme yıkıldı; yer mi yarıldı da, ben mi yerin dibine geçtim! Akif Ersoy'un oğlunun yaşadıkları...
Follow @dusuncemektebi2
Bir anda ne olduğumu şaşırdım ve nasıl şaşırdım bilemezsiniz. Eski bir dostluk havası yaratmak istercesine: "Oooo buyurun buyurun, nasılsınız..." türünden bir yakınlık göstermeye çalıştım. O tavrını bozmadı: "Rahatsız etmeyeyim" dedi; "Sizden ufak bir yardım rica etmeye gelmiştim..."
1) Yıl 1966... mekân Milliyet gazetesi... anlatan Çetin Altan...
- Bir öÄŸle sonrası... Bayram içeri girdi, "Sizi biri görmek istiyor" dedi.
- Buyursun...
Ä°çeri traşı uzamış, üstü başı bakımsız, yaÅŸlıca, çelimsiz bir adam girdi. Hazırolu andıran bir duruÅŸ ve hafif bükük bir boyunla:
- Bendeniz, dedi, Mehmet Akif'in oÄŸluyum...
Bir anda ne olduÄŸumu ÅŸaşırdım ve nasıl ÅŸaşırdım bilemezsiniz. Eski bir dostluk havası yaratmak istercesine: "Oooo buyurun buyurun, nasılsınız..." türünden bir yakınlık göstermeye çalıştım. O tavrını bozmadı: "Rahatsız etmeyeyim" dedi; "Sizden ufak bir yardım rica etmeye gelmiÅŸtim..."
Gökler mi tepeme yıkıldı; yer mi yarıldı da, ben mi yerin dibine geçtim; doÄŸrusu fena allak bullak oldum... Ve tek yapabileceÄŸim ÅŸeyi yaptım, cüzdanımı çıkarıp uzattım.
O, bükük boynuyla: "Siz ne münasip görürseniz" dedi.
Cinnet cehennemlerinin tüm yıldırımları düÅŸüyordu yüreÄŸime. "Durun bakalım neyimiz varmış" gibilerden cüzdanı açtım; içinde ne varsa çıkardım, -fazla bir ÅŸey de yoktu- elimde tuttum. Bir iki adım attı. Sanırım sadece bir 10, yahut 20 lira aldı...
- Çok çok teÅŸekkür ederim, rahatsız ettim, dedi ve çıktı.
Aradan bir ay geçti geçmedi; gazetelerde küçük bir haber iliÅŸti gözüme: BeÅŸiktaÅŸ'daki çöp bidonlarından birinde Mehmet Akif'in oÄŸlunun ölüsü bulunmuÅŸtu...
Çetin Altan böyle anlatıyor... Osman Yüksel Serdengeçti ise 8 Åžubat 1967'de Emin Âkif Ersoy'un ölüsünün bir kamyon içinde bulunduÄŸunu anlatıp feryâd etmiÅŸti sıcağı sıcağına...
Bu sefer hikâyenin karanlık kalan kısımlarını, vefatından beÅŸ yıl sonra (1972'de) kaleme alınan baÅŸka bir yazıdan istifadeyle aydınlatmaya çalışacağız:
2) "AskerliÄŸini nefer olarak yaptı ve kıt'asında asîl bir utanma ile Mehmed Âkif'in oÄŸlu olduÄŸunu sakladı. Terhisinden sonra büyük ÅŸehir Ä°stanbul'un haneberduÅŸlarından biri oldu. Sabahçı kahvehanelerinde ve hamamlarında yatıp barındı. Yalın ayak dolaÅŸarak ÅŸarap, ispirto ve esrar parası için hammallık yaptığını görenler vardır. 1939'da ilk defa Ä°stanbul zâbıtası tarafından bir esrarkeÅŸ olarak yakalandı, akıl hastahanesine sevkedildi ve galiba bir suçtan bir müddet de cezaevinde kaldı. Nihayet kendisini bulan bir baba dostu tarafından Bursa'da Atatürk ÇiftliÄŸi Harası'na kâhya olarak yerleÅŸtirildi. Evlendi, mazbut bir hayat sürmeye baÅŸladı. Fakat 1963-1964 yılları arasında iÅŸinden çıkarıldı. Ä°stanbul'a döner dönmez tekrar esrara düÅŸtü. 1966 baÅŸlarında zevcesi vefat edince tekrar kimsesiz kaldı, kendisini âdeta intihar kasdıyla içkiye ve esrara verdi. 1966 sonlarında birkaç ay akıl hastahanesinde kaldı. Kasım 1966'da hastahaneden çıktığında, geceleri Tophane'de bir kamyon karoseri içinde yatmaya baÅŸladı. (Çetin Altan'ın yanına bu günlerde gitmiÅŸ olmalı.)
24 Ocak 1967'de ise o karoserin içinde ölü olarak bulundu."
Evet, ÅŸimdi biraz durup düÅŸünün bakalım: sizce suçlu kim?
Not:
1-)Akif'in büyük kızı Cemile Hanım'ın Bülend adında bir oÄŸlu, Nazan ve Rezzan adında iki kızı olmuÅŸ. Bülend küçükken ölmüÅŸ, Nazan hanım ise hiç evlenmemiÅŸ. Rezzan hanımın ise üç çocuÄŸu var: Serpil, Ayçin, Aydemir; 2) Ortancı kızı Ferda Hanım'ın Seyhan ve Nihal adında iki kızı olmuÅŸ. Seyhan hanımın bir kızı (Seda), Nihal Hanım'ın ise bir kızı (Fatma) ve bir oÄŸlu (Ahmed) var; 3) Küçük kızı Suad Hanım'a gelince, kendisinin Ferda (doÄŸ. 1926) ve Selma (doÄŸ. 1944) adında iki kızı olmuÅŸ. Cevat (doÄŸ. 1927) ise özoÄŸlu deÄŸil; bilakis kocasının ilk eÅŸinden imiÅŸ. Kendi çocuÄŸu gibi büyütmüÅŸ ve yedi-sekiz sene evvel vefat etmiÅŸ. Bu arada Ferda hanımın Ali (doÄŸ. 1957), Selma hanımın ise Ä°lkay (doÄŸ. 1964) adlı birer oÄŸulları var; 4) Âkif'in küçük oÄŸlu Tahir Bey, halen hayatta ve Ayten hanım'la (doÄŸ. 1945) evli. Çocukları olmamış. Daha önce Gölcük'te otururken, hastalanınca ablasının yanına taşınmış.
Dücane CündioÄŸlu
Henüz yorum yapılmamış.