Metropoll Araştırma’nın sahibi: AK Parti'nin oyu 24 Haziran'ın altına düşecek

"BÜYÜME DÜÅžTÜKÇE OY DA DÜÅžÜYOR"

Eski Hazine müsteÅŸarlarından Dr. Mahfi EÄŸilmez’in 2014 yerel seçimleri sırasında kaleme aldığı bir yazıda ortaya koyduÄŸu veriler, 16 yıllık AK Parti iktidarı döneminde ekonomik büyüme ile AK Parti’’nin aldığı oy arasında doÄŸru orantılı bir iliÅŸki olduÄŸunu gözler önüne seriyor. Bir baÅŸka deyiÅŸle, ekonomi güçlü büyüdükçe, AK Parti’’nin halktan aldığı destek de büyüyor; ekonomi kötüye gittikçe, AK Parti’’nin sandıktaki oyları düÅŸüyor.

EÄŸilmez’in ortaya koyduÄŸu bu büyüme-oy iliÅŸkisini 2015 ve 2018’deki seçimleri de içine alacak ÅŸekilde geniÅŸlettiÄŸimizde ise tablonun deÄŸiÅŸmediÄŸi, son 3 yıldaki seçimlerde de büyüme arttıkça AK Parti’’nin oy oranlarının da arttığı görülüyor.

"TÜKETÄ°CÄ° GÜVENÄ° DÄ°BE VURUYOR"

DW Türkçe’ye konuÅŸan siyasal iktisat uzmanı Dr. Ali Rıza Güngen, tüketici güvenindeki düÅŸüÅŸün önümüzdeki aylarda da sürmesinin muhtemel olduÄŸunu belirtiyor. Türkiye’de büyüme verilerinin tüketici güven endeksi gibi öncü göstergeler gibi her ay deÄŸil, 3 ayda bir açıklandığını hatırlatan Güngen, “Son açıklanan tüketici güven endeksi, tüketici güveninin dibe vurduÄŸunu gösteriyor. Dolayısıyla bugünden öÄŸrendiÄŸimiz tüketici güveni veya sanayi üretimi endeksi gibi veriler, 3 ay sonra açıklanacak büyüme hakkında da bir fikir edinmemizi saÄŸlıyor. Bugün itibariyle görünen tablo o ki, Türkiye ekonomisi 2018 4. çeyrekte ve 2019 1. çeyrekte küçülecek” diye konuÅŸuyor.

Türkiye Ä°statistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası iÅŸbirliÄŸi ile yürütülen tüketici eÄŸilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, toplumun ekonominin gidiÅŸatına dönük beklentilerini ortaya koyan en önemli öncü veri kabul ediliyor. Tüketici güven endeksinin 100 puanın üzerinde olması ekonomiye olan güveni, 100 puanın altında olması ise ekonomiye olan güvensizliÄŸi gösteriyor. Buna göre, tüketici güven endeksi Aralık 2018’de bir önceki aya göre 2,3 puan gerileyerek 58,2 puan oldu. Bu sonuç, endeksin son 15 yıllık tarihinde 2008 krizi sırasında 55,7’lik sonuçtan sonraki en kötü tüketici güveni olarak kayıtlara geçti.

“AK PARTÄ°'NÄ°N EN DÜÅžÜK OY ALDIÄžI SEÇÄ°M OLABÄ°LÄ°R"

Ekonomide yaÅŸanacak küçülmenin 31 Mart seçimlerine de yansıyacağını vurgulayan Dr. Güngen, “Ben bu seçimin AKP’nin girdiÄŸi seçimler içinde en düÅŸük oyu alacağı seçim olabileceÄŸini düÅŸünüyorum” diyor. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın da bu tabloyu gördüÄŸünü ve MHP ile ittifakı ayakta tutmak için büyük çaba sarf ettiÄŸini kaydeden Güngen, “Ä°ktidar bir yandan da vergi indirimleri, enflasyonla mücadele kampanyaları, borçlu ÅŸirketlere kredi kolaylıkları gibi adımlarla krizin etkilerini sokaktan uzak tutmaya çalışıyor” deÄŸerlendirmesinde bulunuyor. Fakat alınan bu önlemlerin ekonomide baÅŸka sorunlara yol açtığını, dolaysıyla bir ikilem yarattığını kaydeden Ali Rıza Güngen, ÅŸöyle konuÅŸuyor:

“Bir yandan yüksek enflasyon bir yandan da düÅŸük büyüme varken, atılan bu adımlar hükümetin krize karşı aslında net bir planı olmadığını gösteriyor. Yani kriz yönetimi konusunda da bir kriz var. 31 Mart seçimlerinin geride kalmasından hemen sonra çok ciddi bir kemer sıkma politikası yürürlüÄŸe girebilir. Hatta çok konuÅŸulan IMF anlaÅŸması, 31 Mart sonrası hızla gündeme gelebilir.”

“OY KAYBININ MÄ°KTARI EKONOMÄ°YE BAÄžLI"

Peki, AK Parti’nin 31 Mart öncesi asgari ücrette yüzde 26 artış, konutlarda kullanılan doÄŸalgaza yüzde 10 indirim gibi ekonomide aldığı önlemler, sandıktaki olası kan kaybını giderebilir mi?

DW Türkçe’ye konuÅŸan Metropoll AraÅŸtırma Åžirketi sahibi Prof. Dr. Özer Sencar, AK Parti’nin her halükarda 24 Haziran seçimlerinde aldığı oydan daha düÅŸük bir oy alacağı görüÅŸünde.

Yerel seçimlerin olduÄŸu dönemlerin daima genel seçim dönemlerine göre iktidar partileri için daha sorunlu olduÄŸuna iÅŸaret eden Prof. Sencar, “Yerel seçim döneminde, çok büyük bir kriz ve sıkıntı olmasa bile, iktidar seçmenleri içerisinde farklı gerekçelerle rahatsızlığı olanlar bunu sandığa yansıtırlar ve böylelikle iktidar partisine bir uyarı göndermiÅŸ olurlar. Ancak bu kez, bu düÅŸüÅŸün ne kadar olacağı önem kazanıyor” diyor.

Türkiye’de seçim dönemlerindeki ekonomik koÅŸulların sandığa etkisine bakıldığında, ekonomik sıkıntıların artmasının iktidarın oy potansiyelini azalttığının görülebileceÄŸini dile getiren Prof. Sencar, 2007 genel seçimlerinde yüzde 46,6 olan AK Parti oyunun, 2009 yerel seçimlerinden yüzde 38,8’e düÅŸtüÄŸüne dikkat çekiyor. Sencar, aynı dönemde ekonomideki büyümenin de yüzde 6’dan –yüzde 4,5’a gerilediÄŸini kaydediyor. Åžu anda ekonomide yaÅŸanan sıkıntılı durumun sandığa yansımasının kaçınılmaz olduÄŸunu ifade eden Özer Sencar, ÅŸunları söylüyor:

"Ä°ktidarın ekonomik sıkıntılara karşı alacağı tedbirler oydaki azalmanın da seviyesini belirleyecek. AKP iktidarı ÅŸu anda ekonomik sıkıntıların etkilerini minimize edecek pek çok tedbir almaya çalışıyor. Ä°ktidar, vergi indirimleri, kredi ödemelerinde yeniden yapılandırma vs. gibi adımlarla seçim öncesinde kriz koÅŸullarının vatandaÅŸa ağır ÅŸekilde yansımasına engel olmaya çalışıyor. Bunun ne kadar baÅŸarılı olacağını 31 Mart akÅŸamı göreceÄŸiz.”