Güncel
İngilizler dünyadan kaç yüz trilyon çaldı?
Follow @dusuncemektebi2
Gerçek Hayat
Ä°ngilizlerin ünlü Britannica ansiklopedisini açıp DoÄŸu Hindistan Åžirketi maddesine göz atıyoruz. Åžunlar yazılı:
“DoÄŸu Hindistan Åžirketi veya diÄŸer adıyla Ä°ngiliz DoÄŸu Hindistan Åžirketi, 31 Aralık 1600 tarihli Kraliyet fermanı ile kurulmuÅŸ; DoÄŸu, GüneydoÄŸu Asya ve Hindistan ile yapılan ticareti yürütmek için tesis edilen Ä°ngiliz ÅŸirketidir. Tekelci bir ticari kurum olarak faaliyete geçen ÅŸirket, 18. yüzyılın baÅŸlarından 19. yüzyılın ortalarına deÄŸin siyasi bir mahiyet kazanmış ve Hindistan topraklarında Britanya Emperyalizmi’nin temsilcisi olarak hareket etmiÅŸtir.”
Åžirketin kurucusu “Korsan Kraliçe” olarak bilinen Birinci Elizabeth. Niçin bu sıfatla anıldığına gelince… Kolomb’dan itibaren Amerika kıtasını yaklaşık yüz yıldır sömüren Ä°spanya Atlantik’te başına bela kesilen korsan gemilerinden fena halde bunalmış durumdaydı. Bu gemileri Elizabeth’in gönderdiÄŸine ÅŸüphe yoktu. Ancak bir ÅŸekilde açık vermemeyi baÅŸarıyordu. Bu böyle devam edemezdi.
1588 yılında Ä°spanya’dan yola çıkan, 130 gemi ve 30 bin askerden oluÅŸan “Yenilmez Armada” tek bir hedefe kilitlendi. BaÅŸ belası Ä°ngiltere istila edilecekti. Ne var ki iÅŸler umulduÄŸu gibi gitmedi. Ä°spanyolların en becerikli denizcisi Santa Cruz Amirali Armada’nın henüz hazırlık aÅŸamasında ölmüÅŸ, komutanlığa deniz tecrübesi olmayan bir kara generali getirilmiÅŸti. Kötü yönetim, insafsız iklim koÅŸullarıyla birleÅŸince yenilgi kaçınılmazdı. Ä°spanyol Armada’sını gerçek anlamda yenen, Ä°ngilizleri istiladan kurtaran kuzey denizinin azgın fırtınaları olmuÅŸtu.
Ä°spanyolların bu büyük kaybı yeni bir çağın habercisiydi. Portekiz ve Ä°spanyol denizcilerden sorulan okyanus sularında artık Ä°ngiliz gemileri cirit atacak, daha ziyade Amerika kıtasıyla sınırlı kalan Ä°spanyol sömürü çağından, küresel nitelikteki Ä°ngiliz sömürü çağına geçiÅŸ yapılacaktı. Ve elbette en büyük kurban Hindistan olacaktı.
50 Türkiye ediyor
Birinci Elizabeth tarafından temeli atılan Ä°ngiliz sömürü sisteminin Hindistan’a maliyeti yapılan bir araÅŸtırmayla ortaya çıkarıldı. Columbia Üniversitesi yayını olarak piyasaya sunulan “Tarım Reformcusu ve diÄŸer hikâyeler” adlı çalışmada Hintli ekonomi profesörü Utsa Patnaik tarafından ortaya konan rakamlar gerçekten tüyler ürperten cinsten. Profesör Patnaik’e göre 1765-1938 yılları arasındaki yaklaşık iki yüzyıllık zaman diliminde Ä°ngiltere’nin Hindistan’dan yaÄŸmaladığı para miktarı 45 trilyon dolar civarında. Ä°ngiltere’nin bugünkü gayri safi milli hasılasına vurulduÄŸunda bu rakam tam 17 Ä°ngiltere’ye denk geliyor. Bu rakamın gerçeÄŸi olduÄŸu gibi yansıttığını söylemek yine de mümkün deÄŸil. Zira DoÄŸu Hindistan Åžirketi’nin Hindistan topraklarındaki varlığı 1600 yılında baÅŸlıyor. Patnaik’in 1765 yılına kadar normal bir ticaret sürecinden bahis geçmesi yanıltıcı ve ciddi anlamda izaha muhtaç. Zira Ä°ngiltere’nin ticaretten ne anladığını biz Baltalimanı anlaÅŸmasıyla gayet iyi biliyoruz. Yerli tüccar karşısında Ä°ngiliz tüccara büyük avantajlar saÄŸlayan anlaÅŸmanın Osmanlı’nın çöküÅŸünde oynadığı rol inkâr edilemeyecek kadar açık. Ä°ngilizlerin Hindistan’ı tamamen iÅŸgal edip vahÅŸi yaÄŸma moduna geçiÅŸ yaptığı 1765 öncesinde bir sömürünün olmadığını ileri sürmek bu nedenle mümkün deÄŸil. 1600-1765 arası periyodun da bir dökümü çıkarılmalı. Bu dönemi görmezden gelsek bile Ä°ngiltere’nin Hindistan’dan çaldığı para bugünkü rakamlarla en az 50 Türkiye ediyor. Soygunun büyüklüÄŸünü görebiliyor musunuz?
Küresel sömürü 500 trilyonu bulur mu?
Durun, daha bitmedi. Bu sadece Hindistan’dan yaÄŸmalanan miktar. Bir de buna “GüneÅŸ batmayan Britanya Ä°mparatorluÄŸu”nun sömürdüÄŸü Kanada’dan Mısır’a, Güney Afrika’dan Yeni Zelanda’ya diÄŸer uçsuz bucaksız toprakları ekleyelim. Sizce küresel sömürünün maliyeti nereye çıkar? 500 trilyon doları bulur mu dersiniz? Sahi, dünyada on binlerce üniversite mevcutken böyle bir araÅŸtırmanın henüz yapılmamış olmasını neyle izah etmek gerekiyor? BaÅŸkaları bizi ilgilendirmiyor. Buradan ülkemizdeki üniversitelere açık bir çaÄŸrı yapalım. Buyrun, rakamlar ortada. Allah rızası için birileri taşın altına elini koysun ve dünyanın gelmiÅŸ geçmiÅŸ en büyük yaÄŸmasına ait gerçek fotoÄŸrafı, o büyük resmi ortaya çıkarsın. Böyle bir projenin yıllar süreceÄŸi muhakkak. Ancak yeryüzünde Ä°ngiliz sömürüsünden çok çekmiÅŸ Hindistan benzeri pek çok milletin Profesör Patnaik gibi insaf sahibi, dürüst bilim adamlarından destek geleceÄŸini unutmayalım. Ayrıca böyle bir çalışmanın dünya çapında yapacağı yankıyı, sömürüye karşı küresel bilinci tetikleme ihtimalini göz ardı etmeyelim. Patnaik’in Hindistan örneÄŸinde ortaya koyduÄŸu gerçeÄŸin Ä°ngiliz yalanlarına karşı küresel çapta ortaya konması gerekiyor.
İngiliz yalanları ne diyor?
SoÄŸukkanlı tutumlarıyla bilinen Ä°ngilizlerin profesyonel yalancılar yetiÅŸtirme maharetine ÅŸapka çıkarmamak elde deÄŸil. 2010-2016 yılları arasında Ä°ngiltere BaÅŸbakanı olarak görev yapan David Cameron’a göre, Ä°ngiliz egemenliÄŸi, Hindistan’a yardım amaçlı bir hayır teÅŸkilatı. Buna ÅŸaÅŸmamak lazım. BaÅŸbakanlığı döneminde Ä°ngilizlerin 1919 yılında Hindistan’ın Amritsar kentinde düzenlediÄŸi katliam için resmi özür talebi söz konusu olduÄŸunda “Churchill zaten bu durumu yeterince eleÅŸtirmiÅŸ. Ben doÄŸmadan 40 sene önce meydana gelmiÅŸ bir olayı tekrar gündeme getirmek kimseye bir ÅŸey kazandırmaz” diyen de Cameron deÄŸil miydi? Ünlü Ä°ngiliz tarihçi Niall Ferguson’un yaklaşımı pek farklı deÄŸil. Ona göre de Ä°ngiliz sömürge yönetimi Hindistan’ın kalkınmasına ciddi anlamda katkıda bulunmuÅŸ. Asıl sıkıntılı durum ise 2014 yılında yapılan bir YouGov araÅŸtırması. Buna göre Ä°ngiliz halkının yarısı, yaptıkları sömürgeciliÄŸin sömürülen halklar açısından faydalı olduÄŸuna, onları kalkındırdığına inanıyor. Öyleyse hep birlikte bakalım, Ä°ngilizler nasıl bir fayda saÄŸlamış Hindistan ahalisine?
Ölüme terk edilen Hindistan
Patnaik’in ele aldığı 200 yıllık zaman dilimi boyunca Ä°ngiliz sömürüsü altında inleyen Hindistan’da kiÅŸi başına düÅŸen gelirde herhangi bir artış görülmüyor. Tam aksine sömürünün ayyuka çıktığı 19. yüzyıl boyunca zaten açlıktan ölme sınırında yaÅŸayan Hindistan ahalisi yarı yarıya daha da fakirleÅŸiyor. 1870-1920 yılları arasında rakamlar inanılmaz bir düÅŸüÅŸ gösteriyor. 1911 yılına gelindiÄŸinde Hindistan’da bir bireyin ortalama ömrü kaç yıl biliyor musunuz? Sadece 22. Ä°ngiliz sömürge yönetimi ödenmesi mümkün olmayan yüksek vergilerle tarladaki ürünlere el koyuyor. Yiyecekleri çalınan milyonlarca insan açlıktan kırılıyor. Bu politika en başından beri mevcut. 1770 yılında Bengal eyaletinin 30 milyonluk nüfusu, DoÄŸu Hindistan Åžirketi’nin zalim vergileri nedeniyle tarladan kendi ürününü toplayamaz. Bütün ürüne el koyan Ä°ngilizler, o yıl adeta bir katliam yapar. 10 milyon Hintli açlıktan ölür.
DoÄŸu Hindistan Åžirketi: Azılı bir sömürü çarkı
Profesör Patnaik, 1600 yılında ülkeye ayak basan DoÄŸu Hindistan Åžirketi’nin 1765 yılına kadar üreticilerden tekstil ve pirinç gibi ürünleri satın alırken normal ticaret kurallına riayet ederek ödeme yaptığını söylüyor. Aynı zamanda politik ve askeri bir güç olarak Hindistan’ı tamamen ele geçiren ÅŸirketin daha sonra ülkedeki bütün ticareti kontrolüne alarak sömürü düzenini baÅŸlattığı görüÅŸünde. Peki, bu sömürü çarkı nasıl iÅŸliyor? DoÄŸu Hindistan Åžirketi ele geçirdiÄŸi topraklarda vergi adıyla bir yandan insanların cebine elini uzatırken diÄŸer yandan çalınan bu paranın üçte biriyle Ä°ngilizlerin kullanımı için Hint ürünleri satın alıyor. Ä°ngilizlerin yaptığı, bildiÄŸiniz derenin taşıyla derenin kuÅŸunu vurma olayı. Ceplerinden beÅŸ kuruÅŸ çıkmadan, Hint parasıyla Hint ürününe sahip oluyorlar. Bunu yaparken ÅŸeytanı kıskandıracak sinsilikte yöntemler kullanıyorlar. ÖrneÄŸin hiçbir zaman vergi toplayan adamı, Hintlilerden mal satın almaya göndermiyorlar. Halk duruma uyanmasın diye. Hindistan topraklarından bu ÅŸekilde çalınan ürünlerin bir kısmı Ä°ngiltere’de kullanılıyor. Bir kısmı ise baÅŸta Avrupa ülkeleri olmak üzere ihraç ediliyor. Hindistan’dan Ä°ngiltere’ye akan ürünlerin arasında demir gibi, katran ve kereste gibi endüstrinin ihtiyaç duyduÄŸu stratejik ürünler de var. Profesör Patnaik’e göre Ä°ngiliz Sanayi Devrimi’nin arkasında Hindistan’dan çalınan iÅŸte bu stratejik ürünlerin büyük rolü var.
Altın ve gümüÅŸ Londra’da birikiyor
1858 yılında DoÄŸu Hindistan Åžirketi devreden çıkarılıp Hindistan doÄŸrudan Ä°ngiltere Ä°mparatorluÄŸu’na baÄŸlanınca sömürü ÅŸekli deÄŸiÅŸiyor. Hindistanlı üreticilere ilk kez kendi ürünlerini diÄŸer ülkelere doÄŸrudan satma yetkisi veriliyor. Fakat bu iÅŸte de bir Ä°ngiliz hilesi mevcut. Hintli tüccardan ürün satın almak isteyen kiÅŸi Ä°ngiliz Kraliyeti tarafından verilen özel bir belgeyi satın almak zorunda. Bu belge altın veya gümüÅŸ karşılığı olarak sadece Londra’dan temin edilebiliyor. Londra’nın izni olmadan tek bir saman tanesinin bile satılamayacağı bir sömürü çarkı bu. Üstelik bu belge için yapılan ödemenin üstü kesinlikle altın veya gümüÅŸ cinsinden geri ödenmiyor. Yerine Hindistan’da geçerli olan Rupi veriliyor. Dolayısıyla ülkedeki altın ve gümüÅŸ Londra’ya yığılmış oluyor.
Babür Türkleri Hindistan’ı sömürmedi
19 Kasım 2018’de ekonomi üzerine yayın yapan Yeni Delhi merkezli Livemint internet sitesi Profesör Patnaik ile bir röportaj yapıyor. Röportajda ÅŸöyle bir soru var. “Hindistan’ın Ä°ngiltere ile samimi iliÅŸkileri devam ediyor ama geçmiÅŸteki Türk-MoÄŸol tarihine nazaran daha fazla siyasi patırtı çıkıyor. Oysa her iki taraf da dışardan gelme, aslen Hintli deÄŸil. Aralarında fark var mı sizce?”
Profesörün cevabı aynen ÅŸu ÅŸekilde.
“Evet, Türk-MoÄŸol kökenli Babürlüler de ülkeye dışarıdan gelme. Fakat diÄŸer yandan ülkeye gelen bütün göç dalgaları böyle. Hepsi dışardan gelme. Babürlerin yaptığı ÅŸeyin Racastan Prensleri’nin yaptığından farkı yok. Onlar da insanları vergiye baÄŸladılar. Fakat topladıkları parayı Ä°ngilizler gibi dışarı kaçırmadılar, yine bu ülkeye harcadılar. Babürlüler geldikleri topraklarla baÄŸlarını kopardılar ve tamamen buralı oldular. Bu açıdan kesinlikle onları Ä°ngilizler ile bir tutmak doÄŸru deÄŸil. Ä°ngilizler gibi bizim ürünümüzü baÅŸka topraklara kaçıran, yerli üreticiyi kandıran, onları söÄŸüÅŸleyen insanlar kesinlikle olmadılar.
Henüz yorum yapılmamış.