Sosyal Medya

Güncel

Erdoğan’ın dinde güncelleme çağrısına ses edemeyen aforozcular, Mustafa Öztürk’e musallat oldu

25-12-2018 08:39

Din üzerinde yorum tekeli kuran, farklı görüşlere hayat hakkı tanımayan kafa değil miydi IŞİD kafası?


Allah tarafından dünyanın başına inzibat tayin edilmiÅŸler, ‘Bu kullarım ne derse hak odur’ diye ismen görevlendiren bir ilahi buyruk varmış gibi...
 
Kendi görüÅŸünü dikte eden, zorbaca dayatan, katılmadığı görüÅŸlere saldırmakla kalmayıp yasaklanmasına ve hatta katline fetva çıkaran kafa...
 
BenimsediÄŸi görüÅŸten sapanları sapkın ilan edip bu dünyada cezalandırmaya, gerekirse ölüm emri vermeye kendini hak sahibi gören tekfirci zebani anlayışı.
 
Kendisine karşı gelinmesini, Allah’a ve peygamberine karşı gelmekle bir tutan hastalıklı kafa iÅŸte, bilirsiniz.
 
Ne yazık ki Türkiye’de de mebzul miktarda mümessili var.
 
Kendini dini hakikatin tek yetkili bayisi zannedenlerin al birini vur ötekine.
 
Tekellik iddiasında IŞİD kafasından farkları ne?
 
Hem sırtlarını, Ä°slam adına son sözü söyleme hakkına dayıyorlar. Kuran’ın kimseye verilmediÄŸi hükmüne raÄŸmen çaldıkları, ‘dinin sahipliÄŸi ve yegane koruyuculuÄŸu’ rolüne bürünüyorlar...
 
Hem de hoÅŸlanmadıkları görüÅŸleri CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan seslendirince gıkları çıkmıyor. Fakat ilahiyat hocalarından tarihselci tezler duyunca çılgına dönüyor, kutsal otorite kesiliyorlar.
 
Baskı altına aldıkları Diyanet’e de nüfuz etmeye, resmi din yorumunu yanlarına almaya baÅŸladılar.
 
Ki ancak sırtlarını iktidara dayadıktan sonra, sakladıkları yerden sopalarını çıkarıp hücuma geçebiliyorlar.
 
Hey gidi mahcup Hariciler hey...
 
***
 
ErdoÄŸan’ın dinde güncelleme çaÄŸrısına ses edemeyen aforozcular, ÅŸimdi Prof. Mustafa Öztürk’e musallat oldu.
 
Dinden de atıyor, Müslümanlıktan da kovuyor, cehenneme gönderme yarışına da giriyorlar.
 
Avrupa'nın engizisyon orta çağına, taÅŸ devrine döndük sanki.
 
Hınçlarını güç yetirdiklerinden almaya, acısını ondan çıkarmaya çalışıyorlar.
 
“Yani bunlar ya bu asırda yaÅŸamıyorlar, çok farklı bir dünyada yaşıyorlar. Bunlar Ä°slam’ın güncellenmesi gerektiÄŸini bilmeyecek kadar aciz. Ä°slam’ı 14-15 asır öncesi hükümleriyle bugün uygulayamazsınız” dememiÅŸ miydi ErdoÄŸan?
 
Meydanı bu tip baÄŸnazlıklara bıraktığı için Diyanet’i eleÅŸtirmemiÅŸ miydi?
 
“Siz bu fakiri korkutamayacaksınız. Hak neyse ben onu söylemeye devam edeceÄŸim” diye meydan okumamış mıydı ham softalara?
 
Mustafa Hoca’nın her görüÅŸünü doÄŸru bulmak, her yorumuna katılmak zorunda deÄŸilsiniz.
 
Hatalı ve isabetsiz olduÄŸunu düÅŸünen ehil hocalar tutuÅŸsun tartışmaya, karşı reddiyesini yazsın, çürütebiliyorsa çürütsün...
 
Ama sokağı kışkırtmak, linç kampanyası düzenlemek ne zamandan beridir ilmi yöntem oldu?
 
Tehditle görüÅŸ empoze etmek, hangi tartışma adabına sığar?
 
Yetinmeyip resmi makamları göreve çağırmak, haddi bildirilsin diye devlete ispiyonlamak, nasıl bir tebliÄŸ metodudur?
 
Farklı yaklaşımlarla ilmi mücadele böyle mi yürütülür, sapkın ve batıl damgası vurup dindan ihraç ederek mi?
 
ErdoÄŸan’ı korkutamayanlar, Mustafa Öztürk’ü korkutmak için seferber...
 
Hedef gösterir gibi zaÄŸarlık hizmeti veriyorlar din istismarcısı ÅŸiddete. Ä°z sürerek avcıya gammazlıyorlar.
 
Fikrine, inancına güvenen fikir ve inanç hürriyetinden, serbest tartışmadan kaçar mıydı?
 
Diyanet; hurafe bezirganlarının, istismarcı din tüccarlarının karşısına dikileceÄŸine, baÄŸnazların ekmeÄŸine yaÄŸ mı sürmeliydi?
 
Anlaya anlaya, tekfirciliÄŸi cüretlendirmeyi mi anladılar ErdoÄŸan’ın çaÄŸrısından?
 
AKÄ°F BEKÄ° - KARAR

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.