Sosyal Medya

Aile YaÅŸam

Zeka becerilerini geliştirme yöntemleri

Başlık okutur derler. Bu başlık okutur mu bilemem ama dinlettiğini biliyorum. Farklı konularda eğitimci ve velilere konferanslar veriyorum. En dikkat çeken ve salonları en çok dolduran başlıklardan bir tanesi; ‘Çocuklarda Dikkat ve Zeka Becerilerini Geliştirme Yöntemleri konusu oluyor. Etrafımdaki hiçbir ebeveyn çocuklarının dikkat ve zihinsel becerilerini geliştirebileceği seçeneklere kayıtsız kalamıyor. Gelin bu konuyu ev ve aile bağlamında ele alalım.



Åžu anda dünyada da yaygın olan homeschooling, yani ‘Ev Okulu’ sistemlerinin Türkiye’deki ilk oluÅŸumu olan Ev Okulu DerneÄŸi’ni kurarken söylemimiz ÅŸu oldu: 3 ÅŸey var ki bir baÅŸkasına havale edilemez, tamamıyla devredilemez. Birincisi; saÄŸlık. Doktor var, hastane var  diye saÄŸlığınızı ihmal edemezsiniz. “Kendi doktorunuz olun” denilir hatta. Ä°kincisi; güvenlik. Polis var, emniyet var diye güvenliÄŸinizi ihmal edemezsiniz. Aracınıza alarm, apartmanınıza güvenlik kamerası taktırırsınız. Üçüncüsü ve hepimizi ilgilendiren baÅŸlıksa; eÄŸitim. ÖÄŸretmen var, okul var diye evde eÄŸitimi ihmal edemezsiniz.
 
Hepiniz zaman zaman ÅŸunu duymuÅŸsunuzdur: ‘Bugünkü baÅŸarımı lisedeki matematik öÄŸretmenime veya sınıf öÄŸretmenime borçluyum, o beni keÅŸfetmeseydi bugün bu konumda olamazdım’. HoÅŸ ve naif bir cümle gibi gözükse de beni üzen ve korkutan bir tarafı vardır bu açıklamaların ki o da ÅŸudur:  Ne yazıktır ki o kiÅŸiyi, doÄŸuran, büyüten her ihtiyacına koÅŸan, gece gündüz yanında olan anne ve babası keÅŸfedememiÅŸ, yeteneklerinin farkına varamamış ve bir öÄŸretmen fark etmiÅŸ. Maalesef ebeveynlerimizin önemli bir çoÄŸunluÄŸu, çocuklarının geliÅŸmiÅŸ olduÄŸu yönleri ve geliÅŸtirilmesi gereken yönleri konusunda bihaberler. Zaman zaman yayınlanan istatistiki çalışmalarda çöpe giden ekmeklerden, dökülen peynirlerden bahsedilir. Peki ya heba ettiÄŸimiz beyinlere ne demeli? Hakkıyla kendisinden istifade edemediÄŸimiz yeteneklerinden faydalanamadığımız o kadar çok çocuk ve gencimiz var ki…
 
Bana göre ev, eÄŸitimin merkezidir. Her evin aynı zamanda bir okul misyonu vardır ve eÄŸitim evde baÅŸlar. Çocuklarda dikkat ve zeka becerilerinin geliÅŸtirileceÄŸi ana mecra da evdir. Zeka geliÅŸiminde kalıtımın ve çevresel faktörlerin payını inceleyen son araÅŸtırmalar yüzde 40’lar civarında çevresel faktörlerin etkili olabileceÄŸini gösteriyor. Yani bebeÄŸin anne rahmine düÅŸtükten sonraki her ÅŸey neredeyse yarı yarıya etkiye sahip. Ne büyük bir oran!
 
ÇocuÄŸunun dikkati geliÅŸmiÅŸ, zihinsel olarak iyi seviyede saÄŸlam bir düÅŸünme ve problem çözme becerisine sahip bireyler olmasını hedefleyen ebeveynlerin yapabileceÄŸi minik ama çok önemli dokunuÅŸlar var. Bir yazıya sığamayacak büyüklükte olduÄŸundan maddeler halinde sıralamak isterim.
 
Sözcük daÄŸarcığı, kelime haznesi ile zekanın doÄŸrudan iliÅŸkisi var. Evde çocuÄŸun kelime daÄŸarcığını geliÅŸtirecek çalışmalar önem arz eder. Bebek henüz anne karnındayken bile babanın ve annenin bebekle konuÅŸması doÄŸru bir yaklaşım olacaktır. Havalimanı yakınında evi olup da hamileliÄŸini geçiren annelerin bebeklerinin, büyüdüklerinde uçak sesini duyduklarında stres düzeylerinde düÅŸme olduÄŸu hakkındaki bir çalışmayı hatırlatmak isterim. BebeÄŸin emzirilirken annenin göz kontağı kurarak konuÅŸması yerinde bir davranış olur. Özellikle okul öncesi dönemde anne ve baba -mümkünse sırayla- çocuÄŸa günlük masal ve hikaye OKUMALILAR. Anlatmadan ziyade kitap okunmasını tavsiye ediyorum. Böylelikle masal ve hikayeleri dinleyen çocuk bir yandan ÅŸunu düÅŸünür: “Demek ki dinlediÄŸim bu masal kahramanları; KeloÄŸlanlar, Nasreddin Hocalar, Hacivatlar, Karagözler… ÅŸu iki kapaklı kartonun içinde. Ben de ilk fırsatta okumayı öÄŸrenmeliyim”.
 
Yani esasında kitap okuma aÅŸkı daha çok okumaya geçmeden, okul öncesi dönemde kazandırılmış olur. Ebeveynin çocuÄŸa kitap okuma seanslarında;
 
- Sen KeloÄŸlan’ın yerinde olsaydın baÅŸka ne yapardın?
- Sence KeloÄŸlan ne hissetmiÅŸ/ne düÅŸünmüÅŸ olabilir?
- Anlatımı bir yerde durdurarak; Sence bundan sonra ne olmuÅŸ olabilir? Gibi yönergeler düÅŸünme becerilerini aktive edecektir.  Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak birinci önceliÄŸiniz olmalı.  Günlük 30 dk. kitap okuma alışkanlığını 1. sınıftan kazanmış bir birey üniversite mezuniyetine kadar 2 bine yakın kitabı bitirmiÅŸ olacaktır.
 
Evde çocuÄŸa klasik ve kliÅŸe sorulardan farklı yönergeler vermek önemli.
 
- Sence buzul çağında yaşıyor olsaydık, hayat, okullar, çevremiz nasıl olurdu?
- Balinalar dile gelseydi bize ne söylemek isterdi?
- Ekmeğin arasına elma koyarak tost yaparsak sence tadı nasıl olurdu?
- Geceleri çalışıp gündüzleri uyuyor olsaydık nasıl bir dünya olurdu?
- Atık malzemelerden bir maket yapmak istesen ne yapardın?
- Sen bir koltuk olsaydın üzerinde oturan insanlara neler derdin?
 
Gibi onları düÅŸünmeye sevk edecek sorular sorulmalı.
- Ev ortamı, çocuÄŸun dikkatini dağıtacak ÅŸekilde dağınık olmamalı, odası ve duvarları sade olmalı.
- Bazen sağıyla yapacağı işleri soluyla, soluyla yapabileceği işleri sağıyla yaptırmayı deneyin.
- Okuldan eve gelip giderken her gün yeni yollar deneyin ve etraftaki ÅŸeyler hakkında tartışın.
 
Çocukların sıradışı ve bize farklı gelen ifade ve hareketlerinde “Gerçekçi ol, Ayakların yere bassın, Ä°cat çıkarma, Bulutların üstünde uçma” gibi ifadeler yerine “Bu bana çok farklı geldi, biraz anlatır mısın? Orijinal bir düÅŸünce etkilendim, Peki bu hayalini nasıl gerçekleÅŸtirmeyi düÅŸünüyorsun” gibi ifadeler çok daha saÄŸlıklı olacaktır.
 
Evdeki malzemelerle sıralama ve sınıflandırma çalışmaları yapılabilir. Aynı renk, büyüklük ve özellikteki oyuncaklarını sınıflandırması veya büyükten küçüÄŸe, yumuÅŸaktan serte, eskiden yeniye gibi sıralamalar yapması istenebilir.
 
Tahmin ve kestirme oyunları, çocuklarda öngörü becerisini geliÅŸtiren bir baÅŸka etkili yöntem.
 
Eve oyuncaklardan ziyade zeka ve akıl oyunları temin etmeye çalışılmalı. Ä°stanbul Aydın Üniversitesi’nde yaptığım çalışma ile 80 ilkokul birinci sınıf öÄŸrencisine zeka ve akıl oyunları oynatarak sadece 1 dönemde zeka skorlarının ortalamada 9 puan arttığını buradan aktarmak isterim. Bu çalışma, ‘Sabancı Üniversitesi EÄŸitimde Ä°yi Örnekler’ yarışmasında derece almıştı. Ortalama zeka skorunun 100 olduÄŸu bir durumda 9 puanlık artışın önemi ortada.
 
OrijinalliÄŸin mümkün olduÄŸu kadar aile tarafından desteklendiÄŸi, çocuklara soru sorma fırsatının saÄŸlandığı, düÅŸüncelerine saygı duyulduÄŸu ve düÅŸünmenin özendirildiÄŸi ev ortamları, dikkat ve zeka geliÅŸimi açısından da en uygun ortamlar olur.
 
MEHMET HÄ°LMÄ° EREN KÄ°MDÄ°R?
1981 doÄŸumlu Mehmet Hilmi Eren, 2002 yılında Ä°stanbul Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun oldu. 2009 yılında ise Beykent Üniversitesi EÄŸitim Yönetimi ve Denetimi alanında yüksek lisansını tamamladı. Eren, aynı alanda Okan Üniversitesi’nde doktorasına devam ediyor. Özellikle özel eÄŸitim alanında birçok ödülü ve projesi bulunan Eren, Türk Psikolojik Danışmanlar DerneÄŸi üyesi. Tüm Üstün Zekalılar DerneÄŸi Genel BaÅŸkanlığı, Milli EÄŸitim Åžurası Divan Görevi üyeliÄŸi görevlerinde de bulunan Eren, 2013 yılından itibaren Bahçelievler Rehberlik Ve AraÅŸtırma Merkezi müdürü olarak görev yapıyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.