Maarif Vakfına sızan Kemalistler Afrikalıları vakıftan soğuttu! İslam'ı değil Atatürk'ü anlatıyorlar iddiası
Mustafa Sabri BeÅŸer - Ä°nternet Haber
Kudüs’ü bilmeyen Afrikalılara Atatürk’ü öÄŸretmek!
Afrika’da Maarif Vakfı’nın okullarında öÄŸretmenlik yapan bir dostumla halleÅŸtik geçen günlerde. Anlattıkları ilk önce beni heyecanlandırırken sohbetin devamında gelenler karşısında canım bir hayli sıkıldı.
15 Temmuz hain darbe giriÅŸimi sonrasında FETÖ’nün okullarının Maarif Vakfı tarafından devralınmasıyla eÄŸitim ve öÄŸretimin devam etmesi saÄŸlanmıştı.
Maarif Vakfı tarafından bu okullarda okuyan çocuklarla ortak paydamız olan Ä°slam’ı tebliÄŸ ve temsil eksenli bir eÄŸitim programı uygulanarak hem okula gelen öÄŸrenciler hem de aileleri bilinçlendirilmeye çalışılır.
Dostumun anlattığına göre özellikle Afrika’da Ä°slam dinine mensup olan ve Müslüman olduklarını söyleyen insanlar aslında din adına çok sığ bilgilere sahipler.
Filistin diye bir devletin varlığından ve Kudüs gibi bir ÅŸehrin varlığından bihaber olan bu insanların Ä°slamiyet’le ilgili bilgileri tamamen kulaktan duyma bilgilerden oluÅŸuyor. Kudüs’ün varlığından ve Mescid-i Aksa’nın kutsallığından habersiz olan insanların doÄŸal olarak Miraç olayı gibi önemli bir olaydan haberdar olmaları da beklenemez.
Okulların devralınmasının ardından ‘ortak evrensel deÄŸerler’ üzerinden sürdürülen eÄŸitimden herkes memnundur. Veliler ve öÄŸrencilerden verilen eÄŸitimle ve müfredatla ilgili herhangi bir ÅŸikâyet gelmez.
Vakfın Misyonuna baktığımızda ise: “Bütün dünyada ‘insanlığın ortak birikimini’ ve Anadolu'nun ‘kadîm irfan’ geleneÄŸini esas alan kapsamlı eÄŸitim faaliyetleri yürütmek” olarak görüyoruz zaten.
Ancak ilk yılın ardından eÄŸitimin içeriÄŸi deÄŸiÅŸtirilmeye çalışılır. Ä°slamiyet’in yerine milliyetçi ve Türkçü söylemler konulmaya baÅŸlanır. Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün resmi tüm sınıflara asılarak Afrikalı çocuklara Atatürkçülük anlatılmaya baÅŸlanır.
DoÄŸal olarak geliÅŸmeler üzerine velilerden ÅŸikâyetler gelmeye baÅŸlar.Okullara olan raÄŸbet düÅŸmeye baÅŸlar!
ÖÄŸretmen arkadaşın söylemi ile; “bu aslında Vakfın resmi politikası deÄŸil Afrika için görevlendirilmiÅŸ olan yeni yöneticinin Kemalist olmasından mülhem yaÅŸanılan durumun tezahürü.”
ArkadaÅŸ anlatmaya devam ediyor; “Resmi bir politika olarak yansımıyor. KiÅŸisel bir tutum olarak tamamen. Ä°slam davasının yanında Türk Anadolu Ä°slam’ı merkezli bir temsiliyet için gönderildik oralara.
BaÅŸlangıçta Anadolu-Ä°slam sentezini vurgulamamız gerektiÄŸi söylenirken, son dönemde Osmanlının yapmadığı ya da sözüm ona yapamadığı bir siyaseti yapalım diye bir kaygı var gibi duruyor!
Bir sürü kabile dili var, anlaÅŸmak için öÄŸrenmek zorundalar. Afrika merkezli ortak bir dil var; anlaÅŸmaları için bu dili öÄŸrenmek zorundalar.
Senin dilinin bir hükmü yok zira senin ülkenin ve dilinin Afrika’da kültürel bir karşılığı yok ki Türkçe ve AtatürkçülüÄŸe yönelik bir dayatma ile Afrika insanına bunu öÄŸretmeye çalışıyoruz.
Aslında yeni yeni baÅŸladı bu süreç. Dil ve yabancı bir kültürü öÄŸrenmek gönül meselesidir. Gönülden öÄŸrenmek isteyen herkese gururla dilimizi ve kurucu liderimizi öÄŸretiriz. Bunda sorun yok zaten.
Resmi bir politika gibi algılamak ve bu algıyı Vakıf görevlileri olan öÄŸretmenlere zorunlu hale getirmek çokta masumca bir davranış olmasa gerek.
Farklı bir dili yani Türkçemizi öÄŸrenmek isteyenlere yönelik hizmet eden Yunus Emre Enstitüsü var ve tamamen Türkçe eksenli hizmet vermeye çalışıyor. Bu Enstitü varken neden eÄŸitim-öÄŸretim merkezli bir okulda Türkçe ve Atatürkçülük dayatması ile müfredat oluÅŸturulmaya çalışılır ki?
Gelen talimatların hepsi sanki Türkçe ve Atatürkçülük müfredatı üzerineymiÅŸ gibi hareket etmek (!) sıkıntılı bir durum deÄŸil mi?”
Öncelikle ÅŸunu belirtmek isterim ki niyetim Atatürk düÅŸmanlığı yapmak deÄŸil. Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve bu ülkenin bir deÄŸeridir. Bu ülke insanları için çok ÅŸey ifade etmektedir. Atatürk’ün ülkemizde anlatılması, eÄŸitim sistemi içerisinde ve müfredatta olması gayet normaldir.
Ancak bir Afrika ülkesinde milliyetçi ve Türkçü söylemler üzerinden Atatürk propagandası yapılmasının nasıl bir esprisi olabilir onu anlayamıyorum.
Bu ÅŸuna benziyor: Türkiye’deki okullarda milletimizle bir baÄŸlantısı olmayan, bizim kültürümüzde yeri olmayan bir kiÅŸinin resimlerinin asılması ve propagandasının yapılması bizi rahatsız eder deÄŸil mi?
Mısır el-Ezher Üniversitesine tahsil için bütün ailesini beraberinde götüren bir babayı yakinen tanıyorum. Çocuklarını alternatif olmadığı için FETÖ’nün okulunda okutmak zorunda kaldıklarını dile getirmiÅŸti. “Zorunda” kelimesini kullanmamın sebebi; çocuklarının sözüm ona Türk Kolejinde, Amerikan Tarihi ile tarih bilgilendirilmesinin yapıldığı idi!
Bu durumdan ne kadar rahatsız olduklarını ve onurlarının kırıldığını anlattıklarını hatırlıyorum.
Aynen öyle de bizi rahatsız edecek bu durumu biz niye baÅŸka bir yerde tatbik etmeye çalışırız?
Bu bizi Afrikalı insanların gözünde sömürgeci Batılı beyazlar ile aynı kategoriye indirmez mi?
Afrikalılar beyaz adamı niye sevmiyor? Çünkü beyaz adam onlara kendi deÄŸerlerini, kültürlerini empoze etmeye çalıştığı için.
Åžu anda acaba Afrika’daki Türk okullarında yapılan ÅŸey de aynı minvalde mi iÅŸliyor diye ürperiyor insan!
Oysa bu insanlarla o kadar çok ortak noktalarımız var ki…
Allah’ımız bir, dinimiz bir, kitabımız bir, kıblemiz bir, peygamberimiz bir…
Binlerce ‘bir’ varken bunları bir kenara bırakıp hiç duymadıkları, bilmedikleri bir ÅŸeyi öÄŸretmeye çalışmak ne kadar doÄŸru sonuçlar verir acaba?
Osmanlının yapmadığı emperyalizmi eksiklik olarak görüp emperyal bir tutumla eÄŸitimcilik yapmak ne kadar doÄŸru?
Bu büyük yanlıştan bir an önce dönülmesi dilek ve temennileriyle…
Henüz yorum yapılmamış.