Metin Akpınar’ın sözleri ifade özgürlüğü müdür?
![](resimler/detay/174117.jpg?1545634152)
Follow @dusuncemektebi2
Sevilay Yükselir - Haber Türk
Lafı eveleyip geveleyip, edebiyat parçalamayacağım.
Dümdüz gireceÄŸim mevzuya…
Metin Akpınar’ın o programda kullandığı ifadeler kesinlikle demokrasi adına bir garabettir.
Bakın…
Bir defa şunu kafamıza koyalım.
EÄŸer demokrasiden söz ediyorsak, demokrat lafını aÄŸzımızdan düÅŸürmüyorsak, ilk yapacağımız ÅŸey, demokrasinin ne olduÄŸunu doÄŸru dürüst özümsemek olmalı.
Hangi görüÅŸte olursa olsun bir fikri özgürce savunabilmek ne kadar demokrasinin bir ÅŸartı ise, halkın sandık tercihine saygı duymak da aynı ölçüde demokratlığın bir gereÄŸidir.
Bırakın seçilmiÅŸ bir hükümetin ya da siyasinin darbeyle aÅŸağı indirilmesi için eylemde bulunmayı falan…
Bahsini açmak, imasında bulunmak dahi demokrasiyle asla baÄŸdaÅŸmayan çok çirkin ÅŸeylerdir.
Åžimdi bir sürü itiraz gelecek bu yazdıklarıma biliyorum.
En baÅŸta da Metin Akpınar, Müjdat Gezen gibi duayen sanatçıları son dönemde Cumhuriyetin en büyük savunucusu gören CHP’li dostlarım yapacak bunu.
Meseleyi, “Ä°fade ÖzgürlüÄŸü” kapsamında deÄŸerlendirdikleri için en önce onlar çıkacak karşıma.
Çıksınlar hiç mühim deÄŸil çünkü ben yazdıklarımın sonuna kadar arkasındayım.
Üzülerek söylüyorum. Çünkü kendisi yıllarca severek, büyük beÄŸeniyle ve takdir ederek izlediÄŸim bir sanatçıdır…
Maalesef Akpınar’ın o programda sarf ettiÄŸi sözlerin düÅŸünce ya da ifade özgürlüÄŸü ile alakası yoktur.
DEMOKRASÄ° AÇISINDAN KABUL EDÄ°LÄ°R DEĞİL!
Yazıya baÅŸlamadan önce söz konusu programda Akpınar’ın ve Müjdat Gezen’in kamuoyunda epeyce reaksiyona neden olan o ifadelerinin videolarını izledim.
Ve gördüm ki evet. Metin Akpınar hakikaten bayağı saçmalamış.
YaÅŸlandığından mı yoksa canlı yayının verdiÄŸi heyecandan mı bilmiyorum; sürekli kendi kendisi ile çeliÅŸen, kendi söylediÄŸini tekzip eden ifadeler kullanmış.
Mesela konuÅŸmasının bir bölümünde önce hepimizin ÅŸikayetçi olduÄŸu, dert yandığı ülkedeki kutuplaÅŸmadan filan ÅŸikayet ediyor.
Ve bu kutuplaÅŸmadan, karmaÅŸadan kurtulmanın tek çaresinin de demokrasi olduÄŸunu söylüyor.
Ama hemen ardından da akıllara ziyan ÅŸu sözleri sarf ediyor: “O noktaya (yani demokrasiye) ulaÅŸabilirsek kavga gürültü olmadan bu iÅŸin içinden çıkarız! UlaÅŸamazsak ise belki lideri ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki de baÅŸka liderlerin yaÅŸadığı kötü sonları yaÅŸayabilirler"
Sadece bu deÄŸil tabii Akpınar’ın demokratlıkla baÄŸdaÅŸmayan sözleri.
BaÅŸka ÅŸeyler de var.
YaklaÅŸan yerel seçimlere atıfla, halka sandığa sahip çıkması yönünde çaÄŸrıda bulunuyor ama o sözlerinin devamında; "Sandık esasında pek demokrat bir ÅŸey deÄŸildir, her ÅŸey sandıkta çözülmez!" diyor.
Bir yerde de, tarihte yüzünü Rusya'ya dönüp de koltukta kalan tek kiÅŸinin Mustafa Kemal Atatürk olduÄŸunu söylüyor ama sonra da kendi söylediÄŸi ile çeliÅŸen, "Mustafa Kemal dışında kim Rusya'ya döndüyse iktidardan gitti. Adnan Menderes randevu aldı, ihtilal oldu. Süleyman Demirel aynı ÅŸekilde kuzeye döndüÄŸü zaman ihtilal oldu. Bakalım darısı kimin başına!" diyerek Türkiye’de tekrar bir darbenin olabileceÄŸini öne sürüyor.
DURUM HZ. ALÄ°’NÄ°N SÖZÜNDE OLDUÄžU GÄ°BÄ° MAALESEF!
Bu arada…
Konuyla ilgili sosyal medyada yapılan yorumlara da göz gezdirdim.
Bir kısım insan Akpınar’ın yanlış anlaşıldığını, programın tamamının izlenmesi halinde “darbe ÅŸakÅŸakçılığı” yaptığı sonucuna varılamayacağını filan yazmış, çizmiÅŸ.
Böyle diyen insanlara Hz. Ali’nin bir vecizesini hatırlatmak zorundayım.
DemiÅŸ ki Allah’ın Aslanı: “SöylemediÄŸin sözün hâkimi, söylediÄŸin sözün mahkûmusundur”
Akpınar o ifadeleri hangi saikle kullandı bilemem.
Nihayetinde niyet okuyucusu deÄŸilim ama sehven ya da bulunduÄŸu atmosferin yarattığı psikoloji ya da bilinçaltı yansıması…
Hiç fark etmez.
Ne olursa olsun bu sonucu deÄŸiÅŸtirmez çünkü Metin Akpınar milyonların izlediÄŸi bir TV kanalında sarf etmiÅŸtir o sözleri.
EtmiÅŸtir ve ne yazık ki Hz. Ali’nin dediÄŸi gibi; “Artık o ettiÄŸi sözlerinin de mahkumudur kendisi!”
***
Kurunun yanında yaş da mı yanıyor?
Yazımın ilk bölümde farkındaysanız olayda adı geçen bir diÄŸer isimden yani Müjdat Gezen’den bahsetmedim hiç.
Çünkü bakındığım videolarda ya da okuduÄŸum haberlerde Gezen’in aynı programda Akpınar paralelinde deÄŸilse bile benzer ifadeler de kullandığını görmedim.
Metin Akpınar’ın sözlerinde darbeyi öven, çağıran, destekleyen ifadeler var.
Bu yüzden savcılığın bu konu hakkında soruÅŸturma baÅŸlatmış olması doÄŸal.
Ancak aynı ÅŸeyi Müjdat Gezen için söylemeyeceÄŸim.
EÄŸer kaçırdıysam, atladı isem özür ama okuduklarıma göre savcılığın Müjdat Gezen’i o soruÅŸturmaya dahil etmesinin nedeni CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a hitaben söylediÄŸi; “Sen bizim vatanseverliÄŸimizi sınayamazsın, haddini bil!” sözleri imiÅŸ.
EÄŸer Gezen'le ilgili soruÅŸturma CumhurbaÅŸkanı’na hakaret soruÅŸturmasından dolayı ise tamam. Buna itirazım olamaz çünkü yasalarımıza göre CumhurbaÅŸkanı’na hakaret de suç bu ülkede!
Ama eÄŸer Müjdat Gezen de, Akpınar ile aynı suçu iÅŸlediÄŸi düÅŸünülüp yani “darbe çığırtkanlığı, darbe ÅŸakÅŸakçılığı” yaptığı iddiasıyla aynı soruÅŸturmaya dahil edildiyse bunu da kabul etmem mümkün deÄŸil.
Çünkü ikisi çok farklı konular.
BambaÅŸka ÅŸeyler.
Naçizane görüÅŸüm: “Olayları birbirine katmamak, karıştırmamak ve insanlara, “Ne yani kurunun yanında yaÅŸ da mı yanıyor bizim hukukumuza göre!” sorusunu sordurtmamak lazım.
Haksız mıyım?
Henüz yorum yapılmamış.