Habertürk yazarı: Trump Erdoğan ile konuştuktan sonra çekilme kararını daha rahat aldı

Çok iddialı bir baÅŸlık attığımın farkındayım, çok yakınındaki inanların bile zor anladığı bir baÅŸkanın Türkiye’yi nasıl düÅŸündüÄŸünü anlatma giriÅŸimi oldukça iddialı bir iÅŸ.

Bu nedenle bu yazının nasıl oluÅŸtuÄŸunu da bu defa açıklamalıyım.

BaÅŸkanın Türkiye’yi düÅŸünürken nelerin aklına geldiÄŸini baÅŸlıca üç farklı kaynaktan kontrol ettim:

1- Bu ÅŸehirde Amerikan düÅŸünce üretim kuruluÅŸları yönetimin bir parçası olarak görülürler. Dolayısıyla Türkiye ile ilgili birimleri olan kuruluÅŸlar yönetimin Türkiye’yi düÅŸünme sürecinin tam merkezindedirler. Bu ÅŸehirde ilk çalışmaya 1992 yılında baÅŸladım. O dönemdeki görev sürem bittikten sonra baÄŸlantılarımı hiç koparmadım.

2- Bu baÄŸlantılar sayesinde özelikle o günlerde etkin olan neocon eÄŸilimli bürokratlarla çok sık ve yakın konuÅŸma imkanım oldu. O insanların hemen hepsi ÅŸimdi benim gibi yaÅŸlı insanlar olarak yönetimle dışarıdan çok yakından baÄŸlantılılar. Meseleleri çok iyi biliyorlar ve benimle konuÅŸmaya da eski arkadaÅŸlıklar nedeniyle önem veriyorlar.

3- Bunların yakından tanıdığı ulusal güvenlik yazarlarıyla ben de tanıştım ve hatta kurduÄŸumuz grup ile her hafta buluÅŸup Washington’un perde arkasını konuÅŸuyoruz. Ä°kinci maddedeki eski bürokratların hala daha yönetim içinde baÄŸlantıları var. Ben Türkiye ile ilgili bir yetkiliye ulaÅŸmakta zorlandığımda ya onlar ya da Amerikalı gazeteci arkadaÅŸlar benim için bir arkadaÅŸ olarak bunu yapıp bana yardımcı oluyorlar.

BU ALIÅžILMIÅžIN DIÅžINDA BÄ°LÄ°YORUM AMA...

Genelde bir gazetecinin kaynakları ve çalışma yöntemleriyle ilgili böyle açıklamalar yapması alışılmış bir ÅŸey deÄŸil biliyorum ama bugünkü konu nedeniyle bu zorunlu oldu. Okuyucuya karşı sorumluluÄŸun gereÄŸi bu. Bu nedenle bu yazıya attığım baÅŸlık iddialı gibi gözükse de aslında deÄŸil. BaÅŸkanın düÅŸünme sürecinde Türkiye ile ilgili yakınındaki insanlara söylediklerini anlama imkanına sahibim bu anlattığım süreçler nedeniyle.

BaÅŸkan Trump, BaÅŸkan ErdoÄŸan ile konuÅŸtuktan sonra asker çekilme kararını daha rahat aldı çünkü aslında ÅŸunları da düÅŸünüyordu; 

1- BaÅŸkan Trump, Türkiye’nin Suriye topraklarında daha önce yapmış olduÄŸu iki harekatı da (Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı) çok beÄŸendi. Kendi bürokratları bunlara karşı çıkarken bile o harekatları baÅŸarılı buluyordu. Çünkü askeri gücüne trilyonlarca dolar harcayan ABD’nin kurtardığını söylediÄŸi her bölgede (örneÄŸin Rakka, Musul) arkasında büyük bir yıkım bıraktığını ve bu yıkımın da bölgede Amerika’yı daha da yalnızlaÅŸtırdığını görüyordu Trump. Buna karşılık Türkiye kurtardığı bölgelerde, yaptığı harekatlarda sivil nüfusa karşı çok dikkatliydi. Onların zarar görmemesi için elinden geleni yaptı, sivil yerleÅŸimde mümkün olduÄŸunca az yıkım olması için gayret gösterdi Türkiye. Askeri harekat bittiÄŸinde ise Türkiye sivil yaÅŸamı ile altyapısıyla tüm bölgelerde normal yaÅŸama geçiÅŸi hızla gerçekleÅŸtirdi. Amerika ise kendi kontrolündeki bölgelerde bunu bir türlü bunu yapamıyor. Bu da Trump’ı çok rahatsız etti.

SOFT POWER'IN ÖNEMÄ°

2- Tüm bunların sonucunda Türkiye’nin bölgedeki soft power’ı çok yükseldi. Türkiye bölge hakları arasında en güvenilen güç haline gelmeye baÅŸladı. Özellikle genç nüfus, bölgeye öÄŸretmenler, doktorlar gönderen, hastaneler, okullar yapan, elektrik, eÄŸitim, saÄŸlık hizmeti saÄŸlayan Türkiye’ye yönelik sevgi duyuyorlar.

3- BaÅŸkan Trump bütün bunların dışında yakında bölgede iki önemli sürecin baÅŸlayacağını da düÅŸünüyor. Anayasa oluÅŸturma süreci bitirilecek ve aynı zamanda ülkenin yeniden inÅŸasına da baÅŸlanacak. BaÅŸkan Trump eÄŸer Türkiye süreçlerin içinde olmazsa bu ikisinin de baÅŸarılamayacağını görüyor ve biliyor. Amerika’nın da Rusya’ya karşı bölgede söz sahibi olabilmesi için Türkiye ile koordineli olması gerektiÄŸini görüyor BaÅŸkan Trump.

YENÄ°DEN Ä°NÅžADA LOJÄ°STİĞİN ÖNEMÄ° 

4- Ä°ÅŸadamı Trump, Suriye’nin yeniden inÅŸası iÅŸinin ne kadar büyük bir süreç olacağını çok iyi biliyor. Bölgeye baktığında, yerel halkın tavırlarını da gördüÄŸünde yeniden inÅŸa iÅŸinin içinde Türkiye olmadığı takdirde imkansız olacağını net olarak gördü BaÅŸkan Trump.

Tüm bunlardan sonra BaÅŸkan Trump, BaÅŸkan ErdoÄŸan ile son konuÅŸmasından sonra buradaki, kendisinin fazla hoÅŸlanmadığı, bazı komutanların fantezilerinin ardından gitmek yerine Türkiye gibi muazzam devlet gelenekleri olan, bölgede müthiÅŸ bir ideolojik liderlik gücü bulunan, dünyanın en güçlü ordularından bir tanesine sahip olan, altyapısı güçlü Türkiye ile koordineli hareket etme kararını rahatlıkla aldı.

(Bunları yazdıktan sonra ÅŸunu da eklemek çok önemli benim için. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın yakınındaki bu iÅŸi yönetmekle ilgili kadrolar bu süreci çok baÅŸarılı yönettiler. Özellikle Kaşıkçı cinayeti sonrasında gösterilen profesyonellik ve yönetim etkinliÄŸi gerçekten inanılmazdı.)