Sosyal Medya

Kürsü

Yıldıray Oğur: Yanlış okumadınız savcılık soruşturmayı Ahaber'in kullandığı başlık üzerine açmış

Yıldıray Oğur: Karar



Neredeyse bütün hararetli fikri ve siyasi tartışmaların karakolda bittiÄŸi ülkemizde bu aralar Emniyet ve Savcılık koridorlarında yine sık sık ünlü yüzlere rastlanılabilecek.
 
Muhtemelen polisler ve savcıların birer selfie çektirmek isteyeceÄŸi kadar ünlü isimlerden bahsediyoruz.
 
12 Eylül’ün hemen ardından hala Kenan Evren iktidardayken “Yasaklar” oyununu oynamış, “Geceler” oyununda kendisini izlemeye gelen BaÅŸbakan Özal’ı “Tonton” diye yerden yere vurmuÅŸ Metin Akpınar, talihsiz denip geçilebilecek bir konuÅŸması yüzünden dün itibarıyla hakkında soruÅŸturma açılmış ünlüler listesine girdi. 
 
Ama onun öncesinde de geçen hafta 170 ünlü isim hakkında topluca baÅŸka bir soruÅŸturma açıldı.
 
Listede yok yok; 92 yaşındaki eski siyasetçi Tarık Ziya Ekinci, 89 yaşındaki tiyatro oyuncusu Gülriz Sururi, 85 yaşındaki eski Meclis BaÅŸkanı Hüsamettin Cindoruk, 80 yaşındaki tiyatro oyuncusu Genco Erkal, muhtemelen yakınlarının “aÄŸzımızın tadı bozulmasın Ali Rıza Bey” uyarılarını dinlemeyerek listeye girmeyi baÅŸarmış sinema oyuncusu Halil Ergün,  sinema oyuncuları Lale Mansur,  Deniz Türkali, ses sanatçısı Suavi, ÅŸef Cem Mansur, eski bakanlar ve siyasetçiler ErtuÄŸrul Günay, Fikret Ünlü, Bahattin Yücel, Tarhan Erdem, ErtuÄŸrul Yalçınbayır, Ufuk Uras, Ziya Halis, EÅŸref Erdem ve Rakel Dink, Murat Belge, Zülfü Livaneli’nin aralarında bulunduÄŸu 170 isim...
 
Bu 170 isme soruÅŸturma açılmasının sebebi bir yıl önce altına imza attıkları AK Parti milletvekillerine gönderilmiÅŸ bir mektup.
 
Türkiye’nin Afrin’e yönelik Zeytin Dalı operasyonunun baÅŸlamasından önce kaleme alınan mektupta ÅŸöyle denmiÅŸti:
 
"Sayın Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili,
 
Biz aşağıda imzası bulunan yurttaşlar, elinizdeki yetki ve taşıdığınız sorumluluk nedeniyle milyonlarca insanımız adına size sesleniyoruz.
 
Ülkemizde ve bölgemizde savaÅŸ deÄŸil sulh ve sükûn istiyoruz. Sınırlarımızı korumanın ve beka sorunu yaÅŸamamanın en iyi yolunun karşılıklı dostluk ve iyi komÅŸuluk baÄŸlarını güçlendirmek olduÄŸuna inanıyoruz. GüvenliÄŸimizin milyarlara mâl olan silahlanmayla, gencecik insanların yaÅŸamı pahasına ve on binlerce aileyi yersiz yurtsuz bırakacak bir savaÅŸla deÄŸil, karşılıklı müzakere ve iÅŸbirlikleri üzerinden saÄŸlanacağını, üstelik bunun mümkün olduÄŸunu, tecrübe ile biliyoruz. Türkiye'ye bir tehditte bulunmayan, Suriye toprağı olan Afrin'e silahlı müdahalenin bölgemize ve ülkemize barış ve güvenlik deÄŸil, daha büyük sorunlar, yıkım ve acı getireceÄŸini, Kürt yurttaÅŸlarımızı da yürekten yaralayacağını biliyoruz.
 
Orta DoÄŸu'yu bir vekalet savaÅŸları cehennemine çevirmiÅŸ olan yabancı devletlerin oradaki askerî varlıkları bile uluslararası hukukun ihlaliyken, onların arasına katılmak gibi bir niyet ve bu yönde atılacak adımlar ülkemizi sadece hüsrana uÄŸratacak, on yıllarca telafisi mümkün olmayacak toplumsal, siyasal, ekonomik ve insanî kayıplara yol açacaktır.
 
YurttaÅŸ kimliÄŸimiz ve sorumluluÄŸumuzla, halkımızın ve tarihin önünde siz yetki sahiplerini uyarıyor, sesimize kulak vererek saÄŸduyulu davranmaya, savaşı derhal durdurmaya ve sorunu diyalogla çözmeye davet ediyoruz.
 
Saygılarımızla.”
 
Åžahsen Afrin operasyonunun doÄŸru olduÄŸunu düÅŸünmüÅŸ ve yazmış biri olarak böyle bir mektuba imza atmazdım.
 
Ama içinde hiçbir terör ve ÅŸiddet övgüsü olmayan, sadece sınır ötesi bir askeri operasyona karşı iktidar partisi milletvekillerine saygılı bir üslupla yapılmış bir çaÄŸrıdan savcılar, bir yıl sonra soruÅŸturacak ne bulmuÅŸ olabilirdi ki?
 
Hala böyle naif sorular soracak bir durumda deÄŸiliz, evet. Ama her seferinde ülkedeki adalet sistemi bizi ÅŸaşırtmayı baÅŸarıyor.
 
Ankara Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı tarafından baÅŸlatılan ve bu 170 kiÅŸinin yaÅŸadığı illerdeki savcılıklara gönderilen soruÅŸturma yazısının giriÅŸini okuyalım:
 
“...hakkınızda www.ahaber.com.tr isimli internet sitesinde yayımlanan haber içeriÄŸinde “170 imza ile 2. Bildirim skandalı, Savaşı Durdurun, PKK ile anlaşın” yazılı elektronik posta ile gönderilen bildiriye imza attığınız Ä°stanbul Emniyet MüdürlüÄŸü’nün 26-01-2018 tarihli araÅŸtırma raporu ile tespit edilmiÅŸtir.”
 
Evet yanlış okumadık.
 
Savcılık, soruÅŸturmayı ahaber kanalının internet sitesinin bu mektupla ilgili yaptığı haberde kullandığı baÅŸlık üzerine açmış.
 
Bir editörün bu mektubun içeriÄŸini kendince özetlediÄŸi “Savaşı durdurun, PKK ile anlaşın” baÅŸlığı, sanki mektupta böyle bir ifade varmış gibi soruÅŸturmaya dönüÅŸmüÅŸ.
 
Bunun nasıl olabildiÄŸiyle ilgili küçük bir tahminde de bulunabiliriz.
 
Muhtemelen bu sitenin haberinin linki polis veya savcılara ulaÅŸtırılmış, linki tıkladıklarında da karşılarına “170 imza ile ikinci 'bildiri' skandalı: Savaşı durdurun, PKK ile anlaşın” baÅŸlığı çıkmış, iki nokta üst üsteden sonra gelen kısmı da mektuptan bir alıntı zannetmiÅŸler.  Önlerinde soruÅŸturulacak benzer çok sayıda link, tweet ve yazı olduÄŸu için de mektubu okuyup kontrol etmeye de vakitleri olmamış!
 
Zaten varsa bir yanlış ifadeye çaÄŸrılanlar geldiklerinde söylerler diye düÅŸünmüÅŸ de olabilirler.
 
Tam da öyle oluyor zaten. Bu soruÅŸturma yüzünden bu aralar ifadeye gidenler, soruÅŸturmanın üzerine kurulduÄŸu bu cümlenin mektupta geçmediÄŸini söylüyorlar.
 
(“Haberde geçen “bildiri” kelimesinin, soruÅŸturma dosyasında nasıl “Bildirim”e dönüÅŸtüÄŸü üzerine de teoriler üretilebilir. Haber copy paste edilirken, baÅŸlıktaki bildiri kelimesinde istihza için kullanılan tek tırnaklar, bozuk karakter olarak çıkmış, biri de o bozuk karakteri olsa olsa böyledir diyerek “bildirim”e çevirmiÅŸ olabilir.)
 
ÇaÄŸrıdan bir yıl sonra, yeni bir askeri operasyonun hazırlıkları sürerken bu soruÅŸturmanın baÅŸlatılması ve imzacıların ifadeye çaÄŸrılmasının sebeb-i hikmeti hakkında da tahminlerde bulunulabilir ama o tahminlerin ucu kolluk güçlerinin siyasi kaygılar taşımasına çıkar ki, o ileri bir yorum olur.
 
Yoksa CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül’ün eski basın danışmanı gazeteci Ahmet Sever’e, iki yıl önce Can Dündar’ın mahkemesine gidip destek verdiÄŸi için bir vatandaÅŸ ihbarıyla açılan “terör” soruÅŸturmasının zamanlaması da akla bu ileri yorumu getirmiyor deÄŸil!
 
Ama polis ve savcıların hukuk dışında baÅŸka ajandaları olmasının vahim sonuçlarını hep birlikte yaÅŸamamızın üzerinden daha bir kaç yıl bile geçmemiÅŸken aynı hataların tekrarlanıyor olmasına inanmak öyle kolay deÄŸil tabii!
 
Ä°nternetten bir siteden okuduÄŸun habere bakıp soruÅŸturma açmamak gerektiÄŸi, ille de açılacaksa sadece haberlerin baÅŸlıklarını okumanın yeterli olmadığı üzerine herhalde iyi bir ders olmuÅŸtur.
 
Bu dersi almak için aralarında 80 yaÅŸ üstü insanların da olduÄŸu 170 kiÅŸiyi ifadeye çağırmak herhalde gerekmezdi!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.