Sosyal Medya

Deprem bilimi 'Ya tutarsa' deyip fal açmak mıdır?

Yalova ve Çınarcık tarafları geçen 30 Kasım’da 4,1 büyüklüğündeki depremle sarsılmıştı; bölge sâkinleri dün sabah da 4,5 büyüklüğündeki bir başka depremle endişeye ve telâşa düştüler…



Bir zamanlar yaÅŸattığı can ve mal kaybı yüzünden sadece acı ve ıztırap olan deprem, son senelerde, özellikle de 1999’daki 17 AÄŸustos felâketinden sonra jeologların gazete sayfalarında ve TV ekranlarında arz-ı endâm edip birbirleri ile tahmin yarışına girmelerinin vasıtasına döndü…
 
Gazeteciler depremin ardından artık “Can veya mal kaybı var mı?” diye meraklanmıyor; hemen tanıdığı jeologu, sismoloÄŸu, jeofizikçiyi, jeomorfoloji hocasını, jeodezi allâmesini veya jeobilmemnenin üstadını arayıp “Bu sarsıntı acaba Ä°stanbul depreminin öncüsü mü?” diye hep aynı soruyu soruyor!
 
Üstadların haber sitelerinde dün sabahtan itibaren ardarda çıkan açıklamalarını okuyunca, bu iÅŸin dün de hiç vakit kaybetmeden hemen yapıldığını anladım… Yani Yalova sallanır sallanmaz gazeteciler sormuÅŸ, jeobilmemne ilminin uzmanları da cevap vermiÅŸler…
 
Ama ne cevaplar! Birinin “ak” dediÄŸine öteki “kara” diyor; yani birbirinin tamamen tersi yorumlar, aralarında hiçbir rabıta bulunmayan tahminler ve neticede deprem konusunda zaten karışık olan kafaları daha da karıştırmaktan baÅŸka pek bir iÅŸe yaramayacak sözler!
 
UZMANLIK MI, MEDYUMLUK MU?
 
Misal mi istiyorsunuz? Ä°ÅŸte, sizlere dün sabahki sarsıntının ardından milleti irÅŸada çalışan deprem uzmanlarının birbiri ile alâkası bulunmayan açıklamalarından birkaç örnek:
 
Üstadın biri, Yalova ve Çınarcık taraflarındaki sarsıntının Kuzey Anadolu Fayı ile baÄŸlantısının olmadığını söylüyor ama bir diÄŸeri “Bu fay Yalova’ya kadar uzanıyor; dolayısı ile bu deprem aynı fay hattının kırılmasıdır” diyor, bir baÅŸkası ise daha temkinli ve bilimsel davranıp “Deprem bölgesi, Kuzey Anadolu Fayı’ndaki kırılmaların devamı olan güney kolundadır” buyuruyor…
 
Peki, deprem bölgesinin mâlûm fay hattının üzerinde olup olmadığı konusunda herbiri farklı tellerden çalan üstadlar gelmesi ve herÅŸeyi mahvetmesi beklenen Ä°stanbul depreminin yaklaşık da olsa zamanı ve büyüklüÄŸü konusunda aynı fikirdeler mi?
 
Ne gezeeer? Hepsi baÅŸka havada, baÅŸka kanaatte!
 
Uzmanlardan biri Ä°stanbul’u asırlar boyunca rahat bırakmayan sırnaşık depremin yüzde 65 ihtimalle önümüzdeki 30 sene içerisinde geleceÄŸini, büyüklüÄŸünün de yedinin üzerinde olacağını iddia ediyor ama öteki uzman “Merak etmeyin, otuz sene boyunca hiçbir ÅŸey olmayacak, ondan sonra da 6,4; haydi bilemediniz 6,7 ile gelecek” diyor… Ama aralarında neyse ki “Siz bunlara bakmayın, Ä°stanbul’da artık deprem meprem olmayacak” diyenleri çıkıyor ve içinizi az da olsa rahatlatıyorlar…
 
Böyle birbirinden farklı açıklamaları okuyunca, kendi kendime “Jeolojide ve isimleri jeobilmemne diye baÅŸlayan diÄŸer bilimlerde temel ve kural nâmına hiçbir ÅŸey yok mudur? Bütün bu jeobilmemneler fal açar gibi tahmine ve “Ya tutarsa?” mantığına mı dayanır?” diye sormadan edemiyorum!
 
Üstadların görüÅŸ birliÄŸinde oldukları tek konu Marmara’da çok uzak olmayan bir gelecekte mutlaka ve mutlaka büyük bir depremin yaÅŸanacağından ibaret ama bunun böyle olacağını ben de biliyorum, sizler de biliyorsunuz, zaten zira geçmiÅŸteki zelzeleleri ÅŸöyle bir hatırladığınız takdirde aynı felâketlerin tekrar yaÅŸanacağını bilmemenizin imkânı ve ihtimali zaten mevcut deÄŸil!
 
O halde sıradan vatandaÅŸ ile jeoloji ve jeobilmemneoloji profesörünün arasındaki bilgi fark ne ola ki?
 
Murat Bardakçı - Haber Türk

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.