Güncel
Beril DEDEOĞLU / ABD sözünü tutarsa, yeni sözler vermek durumunda
Beril DEDEOÄžLU - STAR
ABD, 2014’ten beri varolduÄŸu Suriye’den çekilme kararı aldı. Kararın Türkiye-ABD iliÅŸkilerinde önemli bir dönüm noktası olduÄŸu söylenebilir.
Ä°fade etmek gerekir ki, Türkiye’nin öncelikle Suriye’deki ABD varlığına deÄŸil, YPG’ye verilen desteÄŸe itirazı vardı. Söz konusu ABD desteÄŸi, YPG’nin Türkiye’ye düÅŸmanlık yapması yönünde bir içeriÄŸe sahip olmasaydı Türkiye yine bu kadar sert tepkiler vermez, Türk-Amerikan iliÅŸkilerinde de bu kadar çok sorunlu baÅŸlık yer almazdı.
Trump’ın bu kararı almasında, Türkiye’nin yürüttüÄŸü müzakerelerin etkisi büyük oldu. GörüÅŸmeler sırasında Trump, sadece ABD’nin genel dış politikasını gözden geçirme imkanı bulmadı. Aynı zamanda Pentagon ve Suriye operasyonlarını yürüten birimlerin “kendisine raÄŸmen” davranmalarını da sonlandırdı. DiÄŸer bir ifadeyle Trump, ABD’de askeri iradenin sivil iradeyi yönlendirmesine de tepki vermiÅŸ oldu. Çevresindeki neredeyse tüm ekibi laÄŸvetmesinin bir uzantısı olan bu durum, “bugüne kadar bana hata yaptırdınız” anlamına gelen bir içeriÄŸe sahip.
Kararın ABD’yi ilgilendiren ikinci boyutu ise bundan böyle Suriye konusunun askeri deÄŸil siyasi düzlemde ele alınacak olması.
Taktiksel deÄŸiÅŸim
Çekilmenin ABD’yi Suriye masasında “yapıcı oyuncu” durumuna sokacağı, Rusya ve Ä°ran’a daha fazla baskı yapma imkanı yaratacağı anlaşılıyor. Aynı zamanda Astana Süreci’ne ihtiyaç olmadığını ve Suriye geleceÄŸinin daha geniÅŸ masalarda görüÅŸmek gerektiÄŸini ileri süreceÄŸi öngörülebilir.
Ayrıca, Trump’ın bu kararı almasının Kaşıkçı Cinayeti ile ilgili olduÄŸu da hatırlatılmalı. Cinayet bir skandala dönüÅŸtükten sonra, Suudi Arabistan-ABD iliÅŸkileri yeniden yapılandırılmak zorunda kaldı. Meselenin siyasi baskısı Trump’ı bunalttı; ayrıca Suriye’deki Suudi faaliyetleri ABD’nin denetleyemeyeceÄŸi bir boyuta geldi. Üstelik Suudi Arabistan-Türkiye arasındaki gerilimin ABD stratejilerini uygulanamaz kıldığı anlaşıldı. Bu gerilim ne Ä°ran’ın sınırlanmasında iÅŸe yaradı ne de Ä°srail’in güvenliÄŸine hizmet etti. Tam tersine Rusya’ya alan açtı; Ä°srail-Rusya iliÅŸkilerinin kurulmasına neden oldu, Türkiye-Rusya yakınlaÅŸması yarattı.
ABD Suriye’de askeri üslerini bırakarak çekilecek ve bu da hemen olmayacak. Alandaki geliÅŸmeler, kararın siyasi sonuçlarının kaderini belirleyecek. Ancak bu durum ABD’ye pazarlık yürütmek için zaman kazandıracak.
Yeni süreç
ABD sözünü tutup çekilirse, en kritik sorun ABD’den boÅŸalan alanın kim tarafından doldurulacağı olacak. YPG’nin yeni Suriye yönetiminde alacağı ağırlık da sorunun çerçevesi durumunda.
YPG’ye olan ABD siyasi desteÄŸinin hemen kesilmeyeceÄŸi ve askeri desteÄŸin baÅŸka oyuncular tarafından süreceÄŸi öngörülebilir. Bugüne kadar YPG’yi kimler finanse ediyorsa onlar bu iÅŸe devam edeceklerse, Türkiye için hem terör örgütüyle hem de ABD dışındaki diÄŸer finansörlerle karşı karşıya gelme riski söz konusu.
Dolayısıyla ABD Türkiye lehine bir jest yaptıysa, bunun yanına baÅŸka ÅŸeyler eklemek durumunda. Suudileri geri adım atmaya ve YPG’yi geri çekilmeye ikna etmesi, Irak-Suriye hattının kurulmasına engel olması, örgütü Rusya’ya kaptırmaması gerekiyor. Bu çerçeve kurulmazsa, ABD’nin çekilmesi kendi başına anlamlı deÄŸil; tam tersine çok daha karmaşık risklere gebe.
Ayrıca, bölgede sadece ABD yok; Avrupalı askerler de ABD ile birlikte çekilmezse, bu sefer Türkiye onlarla muhatap olmak durumunda kalabilir. EÄŸer bu karar “gelecek” tasarımlarında ABD’nin Türkiye ile birlikte çalışacağı anlamına gelmiyorsa, Türkiye’ye zehirli çiçek sunulmuÅŸ demektir.
Henüz yorum yapılmamış.