Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Kanuni'nin hediye ettiği Laleler Avrupa'da ilk ekonomik krizi başlattı

Lale, Selçuklular'la birlikte Asya'dan Anadolu'ya geldi. Osmanlı Devleti'nin kurulmasından sonra lale hayatın her safhasını süsledi. İstanbul'un her tarafında padişahlar için düzenlenmiş hasbahçeler vardı. Avrupa'da bahçe nedir bilinmezken padişahlar göz alıcı hasbahçelerde devlet işlerinin yorgunluğunu üzerlerinden atarlardı.



BÄ°R ELÇÄ° SAYESÄ°NDE HOLLANDA LALE ÜRETÄ°CÄ°SÄ° OLDU
"Türk Mektuplarıyla" tanınan ünlü Avusturya elçisi Busbecq, 1550'li yıllarda Osmanlı ülkesinde bulundu. Viyana'ya dönerken yanında götürdüÄŸü birçok bitkinin arasında lale soÄŸanları da vardı. Busbecq, bu soÄŸanları imparatorluk bahçeleri sorumlusu Carolus Clusius'e verdi. Clusius, Busbecq'in getirdiÄŸi soÄŸanlarla Avusturya'da lale üretmeye baÅŸladı. Protestan olan Clusius, Katolik baskısının artması üzerine asrın sonlarında Hollanda'ya gitti. Carolus Clusius'la birlikte lale Hollandalılar'ın evlerini ve bahçelerini süslemeye baÅŸladı. Kırmızı, sarı ve beyaz tek renkte lalelerin yanısıra rengârenk laleler de yetiÅŸtirildi. Bunların herbirine ayrı ayrı isimler verildi. Laleler "amiral, general, amiraller amirali, generaller generali" gibi çok iddialı isimlerle anılmaya baÅŸladılar. Mike Dash'ın "Lale Çılgınlığı" isimli kitabı ve Kültür A.Åž'nin hazırlattığı "Lale, DoÄŸu'nun Işığı" isimli DVD'den Hollanda'da lalenin hikâyesi teferruatlı olarak öÄŸrenilebilir.
 
LALE ÇILGINLIÄžI
17. yüzyılın ilk çeyreÄŸinde Hollanda'yı lale çılgınlığı sardı. Nadir bulunan laleler inanılmaz fiyatlara satılıyordu. 1629'da bir lale Amsterdam'da bir malikânenin fiyatına 12 bin guldene satılınca herkesin gözü bu çiçeÄŸe çevrildi. 1635'te 40 lale soÄŸanı 100 bin guldene satılmıştı. Usta bir zanaatkârın 10 yıllık kazancıyla bir lale soÄŸanı alınabiliyordu. Bir lale soÄŸanı almak için 250-300 koyun veya 25-30 ton tereyağı satmak gerekiyordu Fakir insanlar bile lale yetiÅŸtirmeye baÅŸladılar. YetiÅŸtirilen laleler satılınca, daha pahalı lale soÄŸanları alınıyor ve ticaret hayatın her tarafını sarıyordu. SoÄŸanları lale açtıktan sonra sökülüp, satılabiliyordu. Alıcı ve satıcılar noterlerde sezon sonunda lale satın alacaklarını öngören sözleÅŸmeler imzaladılar. Fransa gibi ülkelerden de laleye raÄŸbet arttı. RaÄŸbet arttıkça fiyatlar da günden güne arttı. Nadir lalelerin fiyatı kontrol edilemez hale geldi. 1636 sonbaharında çılgınlık iyice hat safhaya vardı ve lale ticareti kumara dönüÅŸtü. Laleler, bar ve batakhanelerde kendisinin yerine kime ait olduÄŸunu belirten kâğıtlarla alınıp satılıyor, bir lale bir günde 10 kez el deÄŸiÅŸtiriyordu. Ä°nsanlar lale ticareti yapabilmek için arazilerini, mallarını satıyorlardı. Bu yüzden sıradan laleler bile inanılmaz fiyatlara ulaÅŸtı. Lale soÄŸanları deÄŸil sözleÅŸmeler el deÄŸiÅŸtiriyordu. Halk bu yüzden ticarete "rüzgâr ticareti" adı verilmiÅŸti. Birçok kiÅŸi bu ticaretten zengin oldu. Halkın her tabakasından insanlar zengin olabilmek hayaliyle lale ticaretine bulaÅŸmıştı. Ticarete bulaÅŸanlar aldıkları laleyi daha yüksek fiyata satacaklarına inandıkları için her seferinde daha yüksek fiyat veriyorlardı. Bu durum sonsuza kadar devam edilecek gibi düÅŸünülüyordu ama balonun patlaması kaçınılmazdı.
 
BALON PATLADI
Fiyatların inanılmaz yüksekliÄŸi yüzünden tüccarlar sözleÅŸme alamaz hale geldi. Hollandalılar, artık lale almak yerine satmaya baÅŸladılar. Fiyatlar 1637 Åžubat'ında bir haftada yüzde 95'den fazla düÅŸtü. Büyük paralar kazananların yanı sıra battıkları için Amsterdam kanallarına atlayarak intihar edenler bile oldu. 1637'de devlet bu duruma el koyarak yeni bir düzenleme yapıp, lale ticaretini daha küçük ölçekli ve kontrol edilebilir bir duruma getirdi. Kitlelerin akıldışı davranışları konusunda yazıp, çizenler hep lale çılgınlığını örnek verdiler. Lale çılgınlığı daha sonraki tarihlerde spekülatif balonlar meydana geldiÄŸinde hep hatırlandı.
 
17. YÜZYILIN PARLAYAN YILDIZI: HOLLANDA
Hollandalılar, 16. yüzyılda Baltık ve Kuzey denizlerinde elegeçirdikleri avları satmak için denizlerde dolaÅŸmaya baÅŸlamışlardı. Hollandalılar, 1590'dan itibaren yeni geliÅŸtirdikleri "fleuten" adlı gemileriyle Hindistan ve Atlantik'te ticarete önem verdiler. Seri olarak üretilen ve okyanuslarda hızla hareket eden yeni tip bu gemiler Hollandalılar'a büyük üstünlük saÄŸlıyordu.
1594'de Amsterdam'da kurulan "Uzak Topraklar Åžirketi"nin kurulmasıyla Hollandalılar, baharat ticaretine girdiler. Bu ÅŸirketin büyük kazançlar elde etmesi üzerine yeni ÅŸirketler kuruldu. 1602'de kurulan Hollanda DoÄŸu Hindistan Åžirketi, Hindistan ticaretini tekeline aldı. Daha sonra Hollanda Batı Hindistan Åžirketi kuruldu. Hollandalılar, Asya ve Afrika'daki Ä°spanyol ve Portekiz topraklarını iÅŸgal ettiler. Ä°spanya'nın Ä°ngiltere'den Portekiz'in ise Osmanlı'dan yediÄŸi darbeler Hollandalılar'ın önünü açmıştı.
 
Hollanda gemileri Ä°spanyol, Fransız, Portekiz ve Ä°ngiliz tüccarların mallarını taşıdılar. Ticaretin artmasıyla Amsterdam'da bankacılık yükseldi. Denizden kazanılan toprakları otlaklara dönüÅŸtürerek, süt sektörünü geliÅŸtirdiler. Hollanda, 1609'da Ä°spanya ile 12 yıllık ateÅŸkes imzalayarak, ticarette daha da büyüme yoluna gitti. Denizlerde yüzlerce Hollanda gemisi dünya ticaretinin tekelini elinde tutuyordu.
Endenozya, Seylan, Sri Lanka ve Tayvan gibi birçok yerde koloniler kurmuÅŸlardı. 17. yüzyılda Hollandalılar Batı Avustralya sahillerini keÅŸfettiler. Kuzey Amerika'nın KuzeydoÄŸu sahilinde Batı Hindistan Åžirketi, birçok koloni kurdu. New York'u New Amsterdam diye kuran da Hollandalılar'dı. Hollandalılar, deri, yün, kenevir, kereste, demir ve bakırı götürüp, Akdeniz'de satarlardı. KumaÅŸ, ÅŸarap, zeytinyağı gibi ürünleri de getirip Kuzey ülkelerinde satarlardı. Hollandalı tüccarlar bütün Avrupa limanlarındaki temsilcilikleri ve Amsterdam Bankası'nın kredi ağıyla ticareti yürüttüler.
17. yüzyılın ortalarında Hollandalılar baharat ve ipek ticaretinde Portekizliler'in yerini almışlardı. 13. yüzyılda küçük bir balıkçı köyü olan Amsterdam Avrupa'nın en önemli merkezlerinden biri olurken, sömürge ticareti sonucunda da Hollanda Avrupa'nın en zengin ülkesi olmuÅŸtu. Ancak asrın sonlarından itibaren Ä°ngilizler, Hollanda'nın birçok kolonisini yavaÅŸ yavaÅŸ ele geçirmeye baÅŸlayacaktı.
 
Erhan Afyoncu - Sabah

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.