Sosyal Medya

Suriyeli mültecilerin hastanelerde ‘yasal öncelikli hasta’ sayıldığı iddiası doğru mu?

Facebook’ta 10 Aralık 2018’de paylaşılan bir fotoğrafta “Muhammed Nihat El Halil El” isimli bir Suriyelinin hastanede yasal öncelikli hasta statüsünde muayene olduğu iddia edildi. Bu fotoğrafın ardından sosyal medyada paylaşılan ve teyit.org’a ihbar olarak gönderilen birçok paylaşımda kullanıcılar Suriyelilerin hastanelerde öncelikli olarak tedavi gördüklerini iddia etti.



Kış Güneşi isimli Facebook hesabının 10 Aralık 2018’de aynı iddiayla paylaştığı fotoğraf şimdiye kadar yaklaşık 2 bin paylaşım aldı ve 400 defa beğenildi.

Ancak Suriyeli mültecilerin yasal öncelikli hasta statüsünde muayene edildiği iddiası doğru değil. 2011’den beri geçici koruma ya da şartlı mülteci statüsünde bulunan Suriyeliler, yasalar gereği Türk vatandaşları gibi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunu hükümlerine tabiler. Suriyelilerin yasal öncelikli hasta sayılmalarını gerektiren herhangi hukuki bir düzenleme bulunmuyor.

Gebze Fatih Devlet Hastanesi’nden edinilen bilgilere göre de iddia fotoğrafta görülen Suriyeli mültecinin hastanenin acil bölümünden ilgili polikliniğe sevk edildiği için elektronik sistemde öncelikli hasta durumunda gösterilmiş. Kimlerin “yasal öncelikli hasta” statüsünde olduğuna dair Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı bir genelgeye göre de “Suriyeli mülteci olmak” öncelik gerektiren durumlar arasında sayılmamış.

Fotoğrafta görülen kişi acilden ilgili polikliniğe sevk edilmiş

İddia fotoğrafta söz konusu hastayı muayene edecek doktorun ismi görülebiliyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doktor Cemil Yurtseven Kocaeli Gebze Fatih Devlet Hastanesi’nde görev yapıyor.

Cemil Yurtseven’e ulaşmaya çalışan teyit.org şimdiye kadar herhangi bir yanıt alamadı. Ardından Gebze Fatih Devlet Hastanesi ile iletişime geçen teyit.org, adı geçen hastanın sistemde “acilden ilgili polikliniğe sevk edildiği” için yasal öncelikli hasta olduğu bilgisini öğrendi.

Fatih Devlet Hastanesi Bilgi-İşlem Müdür Yardımcısı Yusuf İlhan, Muhammed Nihat El Halil El’in acil servisten kulak burun boğaz polikliniğine sistemden otomatik olarak sevk edildiğini bu nedenle öncelikli hasta statüsünde kontrol edildiğini ifade etti.

İlhan, bu durumun sistemin Sağlık Bakanlığı’nın kullandığı yazılımı nedeniyle meydana geldiğini bu nedenle de hastanın muayene olduğu tarihin, hastalık sebebinin ve ayrıntılarının üçüncü kişilerle paylaşılmadığının altını çizdi.

Acil vakalar yasal öncelikli hasta statüsünde sayılıyorlar

Sağlık Bakanlığı’nın 12 Haziran 2017 tarihli öncelik genelgesine göre hastanelerdeki polikliniklerde öncelikli hasta olarak değerlendirilecek kişilerin nitelikleri belirlenmiş.

 

İlgili genelge

Bu genelgeye göre acil vaka hastalar, engelli hastalar, hamileler, hizmetteki rütbeli askeri personel, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri malül ve gaziler ve aileleri, 65 yaş üstü yaşlılar, öncelikli olarak garnizon dışından sevkle gelenler olmak üzere, hizmetteki TSK personeli ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler ve son olarak emekli TSK personeli “yasal öncelikli hasta” statüsünde sayılıyorlar. Bu nedenle hastaneden alınan bilgi doğrultusunda da Suriyeli hastanın “acil vaka hasta” olduğu söylenebilir. Söz konusu genelgeye göre Suriyeli mültecilerin hastane sırasında yasal bir önceliği bulunmuyor.

Suriyeli mülteciler sağlık hizmetlerinden öncelikli olarak mı yararlandırılıyorlar?

Suriyeli mültecilerin sağlık hizmetlerinden yasal öncelikli olarak yararlanmalarını amaçlayan Resmi Gazete’de yayımlanan herhangi bir hukuki düzenlemeye rastlanmıyor. Bu konu özelinde yapılan bir düzenleme olarak 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Yardım ve Hizmetlere Erişim” başlığını taşıyan 89. maddesi sayılabilir. Bu maddede “başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişilerden herhangi bir sağlık güvencesi olmayan ve ödeme gücü bulunmayanlar, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine tabidir.” ifadesi yer alıyor.

Mülteci Derneği’nin internet sitesinde 2011’den beri geçici koruma veya şartlı mülteci statüsünde bulunan Suriyeli mültecilerin sağlık hizmetlerine erişim hakkı ayrıntılı olarak anlatılıyor. Burdan edinilen bilgilere göre de “uluslararası koruma başvurusu veya statüsü sahibi ve vatansız olarak tanınan kişiler Türkiye’de genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu kişiler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine tabidir.”

5510 sayılı kanunun 2013 değişik 27. maddesinde bu statüde bulunanların da Türk vatandaşları gibi bu kanunda yer alan erişim hizmetlerinden yararlanabileceği bilgisi yer alıyor. Yine 5510 sayılı kanunun 60. maddesi gereği ikameti Türkiye’de bulunanlar, ilgili sağlık kuruluşlarından yararlanabiliyorlar.

Eğer Suriyeli bir hasta, sağlık kuruluşuna acil hal nedeniyle başvurursa “Geçici Koruma Kimlik Belgesi” olmasa dahi kendisine acil hal kapsamındaki hizmetler sunuluyor. Eğer geçici koruma kimlik belgesi olmayan hastanın başvurusu acil hal nedeniyle değilse, hasta Göç İdaresi İl Müdürlüğü aracılığı ile kaydının yapılması için yönlendiriliyor.

Sayılan statülerde bulunan Suriyeli hastaların tedavi ücretleri Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Sağlık Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında karşılanıyor. 22 Ekim 2014’te Resmi Gazete’de yayımlanan Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 27. maddesinin ç bendine göre sunulan sağlık hizmeti AFAD tarafından ödeniyor. BBC Türkçe’de 8 Ekim 2015’te yer alan bir haberde de kendisinden hizmet bedeli alınmayan Suriyeli bir mültecinin yaşadıkları aktarılıyor.

Suriyeli mültecilere yönelik sağlık politikaları

Aylin Sinem Gültaç ve Pınar Yalçın Balçık’ın Türkiye’deki Suriyeli mültecilere yönelik sağlık politikalarının açıklandığı ilgili makaleye de ulaşılabilir. Makalede Suriyeli mültecilere yönelik sağlık politikalarının her biri için bulunan yasal dayanaklar şöyle sıralanmış:

Ayrıca Suriyeli mültecilere sunulacak sağlık hizmeti kapsamında, “Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında 15 Ekim 2015 tarihinde imzalanan Ortaklık Konseyi kararı çerçevesinde, Geçici Koruma Altındaki Suriyelilerin Sağlık Statüsünün ve Türkiye Cumhuriyeti Tarafından Sunulan İlgili Hizmetleri Geliştirilmesine (SIHHAT)” yönelik 3+3 milyar Avro AB Mali Desteği sağlaması kararlaştırıldı. Bu kapsamdaki sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik yapılmış çalışmalar da bulunuyor.

12 Eylül 2017’de Cumhuriyet Halk Partisi Gaziantep eski milletvekili Mehmet Gökdağ’ın dönemin Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’ın cevaplandırması isteğiyle vermiş olduğu bir yazılı soru önergesi bulunuyor. Önergede özellikle Suriyeli mültecilerin yoğun olarak ikamet ettiği Gaziantep benzeri illerde sağlık hizmetlerindeki yığılmadan ötürü Türk vatandaşlarının ikinci sınıf vatandaş konumunda hizmet aldığı iddia edilmiş. Fakat önerge süresi içerisinde cevaplandırılmadığı için meclisteki gelen kağıtlar içerisinde yayımlanmış.  

Sonuç olarak Suriyeli mültecilerin hastanelerdeki sağlık hizmetlerinden öncelikli olarak yararlandıkları iddiası doğru değil. Hasta, kimliğinden bağımsız olarak acil vaka olduğu için yasal olarak önceliklendiriliyor. İddiada adı geçen Suriyeli mülteci, Sağlık Bakanlığı’nın ilgili düzenlemesi gereği Gebze Fatih Devlet Hastanesi’ndeki acil servisten polikliniğe sevk edildiği için yasal öncelikli hasta statüsünde değerlendirilmiş.

KAYNAK: TEYİT

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.