Kürsü
Abdurrahman Dilipak: Operasyon için mevsim olmasa da siyasi şartlar son derece uygun
Follow @dusuncemektebi2
Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit
Fırat’ın doÄŸusu dediÄŸinizde Suriye’den baÅŸlayıp Ä°ran’a kadar uzayan bir coÄŸrafyadan söz ediyoruz.
Fırat’ın doÄŸusu dediÄŸinizde Musul, Erbil, Kerkük, Süleymaniye’yi birlikte düÅŸünmek gerek.
Bu bölgede bizi sadece PYD’liler beklemiyor. Bölgede Barzani kuvvetleri de var, Türkmenler de, Kürtler, Åžiiler, Sünniler, Selefiler, Sufiler, DAEÅž de var. Ä°ran da var, Rusya da. Amerika da var, Ä°ngiltere de. Fransa da var, Almanlar da. Olmayan yok ki.
Ocak-Mart 2018’de Afrin’deki Zeytin Dalı Harekâtı’ndan sonra sırada Fırat’ın doÄŸusundaki PYD’ye karşı operasyon yapılacağı açıklanmıştı. 28-31 Ekim’de Kobani ve civarına sınırdan sınırlı top atışları yapıldı ve ileri harekat yapılmadı. ABD Ankara’ya ortak kontrol noktaları ve devriye sözü verdi. Ve operasyon ertelendi. Öyle anlaşılıyor ki, ABD Türkiye’yi oyalamayı seçmiÅŸti. Çünkü bu sırada PYD’ye askeri malzeme sevkıyatını, eÄŸit-donan faaliyetlerini kesintisiz ve artırarak sürdürdü.
“Türkiye’ye güvence” sözünün bir oyalama takdiÄŸi olduÄŸu anlaşıldıktan sonra Ankara Washington hattında deÄŸiÅŸik seviyelerde görüÅŸmeler oldu. Sonuç deÄŸiÅŸmedi. Hakan Fidan’ın ABD’yi ziyaretinin ardından düÄŸmeye basıldı.
Pentagon Sözcüsü Sean Robertson, ABD’nin, Ankara’nın kararından rahatsızlığını açıkça ifade etti ve dedi ki: “Suriye’nin kuzeyinde, özellikle Amerikan personeli civardayken, herhangi bir tarafın tek taraflı askeri hareketi ciddi endiÅŸe kaynağıdır. Bu tür eylemleri kabul edilebilir bulmuyoruz.”
Aslında ABD’nin bütün planları çöktü. Bölgede bir “Arap NATO”su kurmak istiyordu olmadı. Ä°ngiltere’yi ve Fransa’yı yanına almak istiyordu, o koalisyon da çöktü. Trump’ın bölgeyle ilgili emrivaki siyaseti Kaşıkçı olayından sonra Arab dünyasında desteÄŸini büyük ölçüde kaybederken, BM, NATO ve Pentagon, Kongre seviyesinde desteÄŸini kaybetmeye baÅŸladı.
Operasyonun ilk hedefinde Kobani, Membiç, Rakka, Deyr Zor, Sımin, Telabyad ve Haseke olacak. Bu arada Ceylanpınar’ın hemen karşısındaki Resul ayn ve hemen Nusaybin’in karşı yakasındaki Haseke bölgesindeki Kamışlı, Ayn Ä°sa bölgelerini de takibe almak gerek.
Suriye sınırında Surç / Kobani, Akçakale / Tel Abyad, Ceylanpınar / Re’sul ayn, Nusaybin / Kamışlı, Cizre / Derik stratejik öneme sahip öncelikli risk alanları.
Irak hattında Barzani bölgesi, PKK’nın geçiÅŸ koridoru ve kampları, Åžengal, Telafer, Duhok, Soran ve Tigrit’i, Sincar’ı da bir kenara not etmek gerek. BaÄŸdat yanında Ä°ran sınırı, Kuveyt sınırı, Körfez sahilleri, Basra, Ä°ran’ın Huzistan bölgesi, Necef bölgesi ve de son derece önemli noktalar. Ve tabii Türkiye, Irak, Ä°ran sınırındaki KavÅŸak noktasındaki Kürt bölgesi de aynı ÅŸekilde stratejik açısından önemli.
Bu operasyon Suriye’de baÅŸlar ama Irakta biter.
Operasyon için mevsim hiç uygun olmasa da, aslında siyasi ÅŸartlar son derece uygun, Kaşıkçı olayından sonra Arap-Amerikan koalisyonu çöktü. Fransa’da yaÅŸanan olaylardan sonra Avro-Amerikan ittifakı da çöktü. Bu da Ankara’nın elini güçlendirdi. Ä°ran tekrar ambargo tehdidi ile karşı karşıya kaldığı için Türkiye ile iyi geçinmek zorunda. Ä°srail de bütün bu geliÅŸmeler çerçevesinde hayallerini ertelemek zorundaydı. Tam da Noel’e hazırlık yapılırken, Ankara harekat kararı verdi.
Aslında mevsim kış olunca ve Ankara bir seçimin arefesinde böyle bir ÅŸeye kalkışmasının kolay olmayacağı düÅŸünülüyordu ama oldu iÅŸte. Bu iÅŸin PYD üzerinden PKK’ya, oradan da HDP’ye uzanan bir boyutu var. Ve tabii iÅŸ dönüp dolaşıp CHP’ye uzanıyor. Yani bu operasyonun iç politik dengeler üzerinde de etkileri sözkonusu.
Burada merak edilen, ABD’nin bu süreçte ne yapacağı? Bölgede PYD kamplarında Amerikan askerleri ve paralı askerleri olduÄŸu gibi, ABD kamplarında PKK / PYD militanları da var. Yani iki yapı iç içe geçmiÅŸ durumda. PYD ve ABD’nin iliÅŸkilerinin nerede baÅŸlayıp, nerede bittiÄŸi belli deÄŸil. ABD vatandaÅŸlığı kimliÄŸi taşıyan, ya da paralı asker statüsünde bölgede bir sürü Ä°ran kökenli, “Halkın Mücahidi”, Kürt PeÅŸmerge, PKK’lı ya da Arap var. Bir gün PeÅŸmerge kıyafeti ile kolunda PYD arması taşıyan birinin öbür gün Amerikan asker elbisesi için rütbeli biri olması sürpriz deÄŸil. Ä°lk Irak operasyonunda ABD’ye götürülen gençlerin bir kısmı bugün Amerikan ordusunda subay!
Daha önce yazdım SDG aslında bir Truva atı. PYD üzerinden Selahaddin’in ordusunu bölgedeki “Haçlı ordusu”na asker yapmaya çalışıyorlar. Sosyalizm, anti emperyalizm gibi ÅŸeyler, Amerikan emperyalizminin, kapitalizmin oltaya taktiÄŸi yemden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Sosyalist bir Kürdistan hayali kuranlar, ABD’nin kapitalist emperyalist planlarının paralı askeri durumuna düÅŸürüldüler.
“ErdoÄŸan - Trump görüÅŸmesi sonrası ABD askerleri çekilmeye baÅŸladı” ÅŸeklindeki haberleri ihtiyadla karşılamak gerek. ErdoÄŸan-Trump telefon görüÅŸmesi sonrası ABD askerlerinin Telabyad, Ayn El Arap ve Resulayn’da bulunan 6 gözlem noktasından bir kısmını terk ettiÄŸi gözlemlense de, “aslında daha güvenli bölgelere çekildiler ve Türkiye’yi içeri doÄŸru çekip sıkıştırmak istiyorlar” gibi bir yorum da var. Operasyonla ilgili açıklamalar, bilgi ve üslub konusunda da hem siyasilerin, hem de basının daha dikkatli olması gerek. Öte yandan; bu iÅŸin bir de psikolojik harp boyutu var, hem dünya kamuoyuna, hem içeriye, hem de operasyon bölgesindeki dost ve düÅŸman kuvvetlere, bu da ayrı bir konu.
Bu arada PYD’nin çekildiÄŸi yerleri mayınladığı ve ABD’nin geri çekildiÄŸi bölgelerde PYD’nin rejim güçleri ile iÅŸbirliÄŸi yaptığı da gelen haberler arasında.
TSK’nın bölgede 3 stratejik hedef gözettiÄŸi, bunların başında sınırlarımızı teröristlerden temizlenmesi geldiÄŸi belirtiliyor. Öte yandan, eÅŸzamanlı olarak “PKK/YPG’ye muhalif aÅŸiretlerle iyi iliÅŸkiler kurulması, aktif desteklerinin saÄŸlanması ve örgütlenmesi yanında süpürme harekatı ÅŸeklinde bir temizlik / terörden arındırılma hareketi, bölgede nizamın tesisi ve sürdürülebilir olması hedefleniyor.
Bölgede bunlar olurken, geliÅŸmeler dünya tarafından da yakından izleniyor. Kullanılan silahlar, etki ve baÅŸarıya katkısı, savunma sanayiinin dünyaya tanıtımı açısından da büyük önem taşıması yanında caydırıcı bir atmosfer oluÅŸturuyor.
Bugün bölgedeki dengeler üç ay öncesine hiç benzemiyor. Bundan sonra da eskiye benzemeyecek. Türkiye’nin bölgedeki operasyonu bütün hesapları altüst edebileceÄŸi gibi, birileri Türkiye’yi bölgede boÄŸmaya çalışması sürpriz olmayacak. Onun için çok dikkatli olmak gerek. Geç kalmamalıyız ama acele de etmemeliyiz. Bölgedeki, Türkmenler yanında, Sünni Arap topluluklar ile yakın ve sıcak bir iÅŸbirliÄŸi kaçınılmaz. Ve tabii ÖSO’nun desteÄŸi bu konuda hayati öneme sahip.
GeliÅŸmeleri hep birlikte yaÅŸayarak göreceÄŸiz.
Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.