Sosyal Medya

Kürsü

İbrahim Kiras- Demokrasiden ümit kesilmez

Ä°brahim Kiras- Karar



Bugünün dünya demokrasi haritasında renkler pek parıltılı deÄŸil. Demokratik rejimlerin rengi eski yıllara nispetle bir hayli solgun görünüyor. Avrupa’da aşırı saÄŸ partiler yükseliÅŸte, ABD’nin başında ÅŸimdiye kadar benzeri görülmemiÅŸ derecede popülist bir siyasetçi, Güney Amerika’da alışıldık diktatörlük rejimleri var... Birkaç istisna dışında Asya kıtasının büyük kısmında ve özellikle Putin yönetimindeki Rusya’nın kontrol ettiÄŸi coÄŸrafyada iktidarlar giderek daha fazla otoriterleÅŸiyor... OrtadoÄŸu’da beÅŸ altı sene önce Arap Baharı’yla yeÅŸeren ümitler çoktan yok oldu gitti… Türkiye’de merkeziyetçi siyaset anlayışının son birkaç yıldır gittikçe güçlenme eÄŸilimi içinde olması da dünyadaki bu genel akıştan bağımsız deÄŸerlendirilemez herhalde...
 
Dolayısıyla bugün birçok aydın demokrasinin geleceÄŸi konusunda karamsarlık içinde. Ama bu tablonun geçici olduÄŸu, toplumların demokratikleÅŸme yolculuÄŸunda kısa süreli duraklamalar olsa da büsbütün geri gidiÅŸin mümkün olmadığı fikrinde olanlar da yok deÄŸil. Ä°nsanlığın iyiye ve olumluya doÄŸru yürüyüÅŸünden ümit kesmeme adına bu ikinci görüÅŸ daha iç açıcı tabii. Ama ayakları yere basan bir görüÅŸ mü bu?
 
Bence evet... Siyaset bilimci Huntington’ın “Üçüncü Dalga” diye bir kitabı vardır. Portekiz’de demokratik düzenin yeniden kuruluÅŸunun hikayesiyle baÅŸlar. Aynı sıralarda askeri diktatörlüklerle yönetilmekte olan Ä°spanya, Brezilya ve Yunanistan’da da “ılımlı rejimler” iktidara gelmiÅŸtir. “Bunu izleyen onbeÅŸ yıl içinde bu demokrasi dalgası, küresel kapsama ulaÅŸtı” diyor Huntington, “Yaklaşık otuz ülke, otoritarizmden demokrasiye geçti; en az yirmi diÄŸer ülke de demokrasi dalgasından etkilendi.” (Samuel P. Huntington, “Üçüncü Dalga”, Çev: Ergun Özbudun, Türk Demokrasi Vakfı Yayınları, Ankara, 1993)
 
***
 
Bu anlatılan üçüncü demokratikleÅŸme dalgasıdır. Ondan önce iki dalga daha yaÅŸanmıştır ünlü siyaset bilimciye göre. Bir de ÅŸu ayrıntı önemli: “Ä°lk iki demokratlaÅŸma dalgasının her birini, daha önce demokrasiye geçmiÅŸ olan ülkelerinin hepsinin deÄŸil ama bir bölümünün yeniden demokratik olmayan yönetime döndüÄŸü bir ters dalga izlemiÅŸtir.”
 
Buna göre Huntington’un yaptığı çizelge ÅŸöyle:
 
-Birinci, uzun demokratlaşma dalgası 1828-1926
 
-Birinci ters dalga 1922-1942
 
-İkinci, kısa demokratlaşma dalgası 1943-1962
 
-Ä°kinci ters dalga 1958-1975
 
-Üçüncü demokratlaÅŸma dalgası 1974-…
 
Demek ki modern dünyadaki demokratikleÅŸme süreci mehter takımının yürüyüÅŸü gibi iki ileri bir geri gidiyor. Kim bilir, belki insanlığın tarihteki yolculuÄŸunun ana ritmi de budur…
 
***
 
Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 1991 yılında ilkin 22 sayfalık “Democracy’s Third Wave” baÅŸlıklı bir makale olarak yayımlanan, sonra hacimli bir kitaba dönüÅŸen eserinde Huntington yeni bir ters dalganın oluÅŸmasının mümkün olduÄŸunu da belirtir. Hangi dinamiklerin hangi ÅŸartlarda demokratikleÅŸme eÄŸilimlerini tersine çevirebileceÄŸine dair tahminlerini ve uyarılarını dile getirir. Bunlar içinde muhtemel göçmen hareketlilikleri karşısında Amerika ve Avrupa ülkelerinde yabancı düÅŸmanlığının yükselebileceÄŸine iliÅŸkin uyarıları yakın zamanlarda yeniden hatırlanıp “kehanet” olarak zikredildi. 
 
Bu çerçevede vurgulanması gereken husus gerek demokratikleÅŸme yönünde gerekse otoriterleÅŸme doÄŸrultusundaki eÄŸilim ve yönelimlerin tek boyutlu olmadığıdır. Küresel eÄŸilimler elbette önemli ama her ülkenin kendi iç dinamiklerinin belirleyiciliÄŸi her zaman daha önemli.
 
Ä°kincisi, demokratikleÅŸme cereyanlarının belli süreçlerde tersine dönmesi yalnızca birtakım siyasi güç odaklarının çabalarının sonucu olarak açıklanamaz. Antidemokratik veya otoriter rejimlerin en büyük dayanağı demokrasilerin baÅŸarısızlığıdır. Ekonomide, dış politikada, saÄŸlıkta, eÄŸitimde, asayiÅŸte baÅŸarı gösteremeyen demokratik rejimlerin böylece kendi alternatiflerinin yolunu açtığını unutmamak lazım. Halk için yönetimin hangi mekanizmalarla iÅŸbaşına geldiÄŸinden ve hangi yöntemleri izlediÄŸinden ziyade mevcut problemleri çözüp çözemediÄŸi, ülkedeki standartları yükseltip yükseltmediÄŸi önem taşır.
 
DiyeceÄŸim, demokratikleÅŸme süreçlerinin duraklaması ve hatta gerilemesi birtakım kurumların ve aktörlerin tutum ve davranışlarının neticesidir. Çünkü demokrasi son tahlilde amaç deÄŸil araçtır. Öyleyse dünyada demokrasinin pek revaçta olmadığı bugünlerde bile özelde belirli toplumların genelde insanlığın olumluya doÄŸru yürüyüÅŸünün devamından yana ümit tükenmez. Huntington’ın ÅŸemasını esas alarak dünyanın belirsiz bir gelecekte dördüncü bir demokratikleÅŸme dalgasını da karşılayacağını düÅŸünmek hayalcilik olmaz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.