Güncel
Filozoflara göre eğitimin amacı nedir?
![](resimler/detay/173619.jpg?1545074508)
Eğitim her devrin ve devletin temel problemlerinden biri olmuş. "Ne İçin Eğitim" kitabında Nicholas Tate, filozofların görüşleri üzerinden eğitimin hedeflerini sorguluyor. Haşim Akın kitabı Dünyabizim için değerlendirdi.
EÄŸitim, yüzyıllardır insanoÄŸlunun gündeminde. Bu konuda fikir yürütenler, önce gerekçesinde anlaÅŸamadılar. Åžeklinde hiç anlaşılamadı. Tanımında da öyle… EÄŸitim devlet erkânı için çarkı döndürecek adam yetiÅŸtirme faaliyetidir. Sorun çıkarmayacak iyi vatandaÅŸ hep ideal olandır. Sanayi için çalışacak elemanı yetiÅŸtirmesi esastır. Ebeveynler için çocukların karnını doyuracak iÅŸ imkânına ulaÅŸması temel hedeftir. Bunu ÅŸahıslar veya beklenti sahipleri gruplar için daha da artırmak mümkün.
Ne Ä°çin EÄŸitim? kitabının yazarı Nicholas Tate. Mukadder Erkan Türkçeye kazandırmış ve Çizgi Yayınları da okuyucuyla buluÅŸturmuÅŸ. 270 sayfalık eser, özellikle Batı felsefesi ile beraber baÅŸlayan eÄŸitimi sorgulayan bir derleme niteliÄŸinde…
Nicholas Tate, BirleÅŸik Krallık’ta uzun süre eÄŸitim üzerinde çalışan bir isim. Oxford Üniversitesi’ne devam eder ve tarih alanında doktora yapar. Hem Ä°ÅŸçi Partisi hem de Muhafazakâr Parti için eÄŸitim bakanlıklarına tavsiyelerde bulunmuÅŸ. 2001'de “Britanya Ä°mparatorluÄŸu Komutan NiÅŸanı” alan yazar, eÄŸitimin deÄŸiÅŸik yönleriyle ilgili araÅŸtırmalarını sürekli paylaÅŸmıştır.
Birinci bölüm “Sorgulanmamış Hayat YaÅŸanmaya DeÄŸmez…” diye baÅŸlar… Sokrates ve Platon burada beraber incelenir. Sokrates kendisini ebe olan annesine benzetir: “Annem, insanların çocuk doÄŸurmasına yardımcı olurdu. Ben se onların fikirlerinin doÄŸmasına yardım ederim…” der.
Bu bölümde Plato'nun devleti, devlet görevlilerinin eÄŸitimi, eÄŸitim-sanat iliÅŸkileri üzerine önemli deÄŸerlendirmeleri var. En önemlisi de “Filozof Krallar” bölümüdür. Ona göre amaç, sadece kral yetiÅŸtirmek deÄŸildir. Kral deyince akla filozof özelliÄŸi gelmelidir. Bu kral için muhafızlar da aynıdır. Her muhafız, iyi derecede filozof olmalı ve fikirleriyle öne çıkmalıdır. Onlara göre eÄŸitim; sadece daha fazla ÅŸey yapıp satmamızı saÄŸlamak için deÄŸildir.
BoÅŸ zaman eÄŸitimi
Aristoteles’i ikinci bölümde “BoÅŸ Vakit EÄŸitimi” ana baÅŸlığında bulacağız. Yine burada eÄŸitim ve devlet iliÅŸkisi önemli bir yer tutuyor. EÄŸitimin çeÅŸitli amaçlarına Aristoteles'in gözüyle bakmak mümkün… Bugün için de böyledir… Herkesin eÄŸitimden anladığı ve beklediÄŸi ÅŸey aynı deÄŸildir. Aristoteles, eÄŸitim planlarında merkezde durmuÅŸtur. “BoÅŸ vakit ve meslek” arasında ayırım yapıyor. Antik Yunan’da eÄŸitim tamamen ÅŸahısların elindedir. Aristoteles, bu duruma ÅŸiddetle karşı çıkar. “EÄŸitim, kiÅŸilerin inisiyatifine bırakılamayacak kadar önemlidir” der. Özel eÄŸitime karşı devlet eÄŸitimini savunur. Burada en önemli cümlelerinden birisi ÅŸudur “Bir vatandaşın sadece kendine ait olduÄŸunu düÅŸünmemeliyiz. Her vatandaşın devlete ait olduÄŸunu düÅŸünmeliyiz.” Devlet mi halk içindir? Halk mı devlet içindir? Ayrımında önemli bir durak burası… Aristoteles'in aÄŸzından devletin eÄŸitimi neden kontrol etmesi gerektiÄŸine dair deÄŸerlendirmeleri buluyoruz… BoÅŸ vakit eÄŸitiminin nasıl olacağına dair düÅŸünceler, meraklıları için burada…
Üçüncü bölümde Thomas Aquinas “Ebediyen EÄŸitim” diyecek. Aquinas hem bir filozof hem de bir teologdur. Bu nedenle ÅŸöyle der; “En güzel öÄŸretmen Tanrıdır. Bu nedenle bizim tek bir öÄŸretmenimiz vardır. Kimsenin size ‘öÄŸretmen’ demesine izin vermeyin.” Buna göre bugün öÄŸretmenlik mesleÄŸini icra edenlerin durumu sıkıntılı!
Dördüncü bölümde Michel de Montaigne’ye ait görüÅŸleri “Kitap Yüklü EÅŸekler” bölümünde okuyacağız. Bu ifade, aynı zamanda Kur’an-ı Kerim'de de geçer. Bildiklerini uygulamama, bilgiyi baÅŸkalarına sadece bir yarış aracı olarak saklama ve kendi bireysel yaÅŸamlarından uzaklaÅŸtırmanın bir örneÄŸi olarak tanıtılır.
Aktif öÄŸrenme ve öÄŸrencilerine söylediÄŸine kulak verme üzerine ilginç bir benzetmesi vardır: “ÖÄŸretmenler, kulağımızın içine bağırmaktan hiç vazgeçmiyorlar. Sanki bir huniyle malzeme indiriyorlar. Bizim iÅŸimiz de sadece bize söylediklerini tekrar edip durmak… ÖÄŸretmenimizin bunu düzeltmesini ve en başından beri bildiÄŸi zihin tipinin dışında yeni ÅŸeyler denemesini, seçmesini ve bunları yaparak neler baÅŸarabileceÄŸini göstermesini isterdim…” EÄŸitime ve öÄŸretmenlerin tekdüze ders anlatmasını yönelik ilginç bir yaklaşım ve benzetme var burada…
Önemli olan ahlaki erdemleri kazanmaktır
BeÅŸinci bölümde John Locke; “erdem, bilgelik, terbiye ve öÄŸrenim” diyor. Kendisi Ä°ngiltere'nin en büyük ve en etkili düÅŸünürlerinden biridir. 18. yüzyılın başında dünyadan ayrıldığında arkasına önemli izler bıraktı. Ona göre asıl önemli olan, ahlaki erdemleri kazandırmaktır. Bu da çocuÄŸu bireysel bir kafese koyarak olmaz… Bunu ÅŸu tarihi cümlesiyle anlatır: “Bir çocuÄŸun yetiÅŸtirilmesinin baÅŸarısı, okullarda edindiÄŸi arkadaÅŸlara baÄŸlıdır.”
Locke’un müfredatının özü, erdemin çıraklığıdır. Amaç, çocukları bilim insanlarına dönüÅŸtürmek olmamalı… Daha önemli ÅŸeyler üzerine yoÄŸunlaÅŸmalı… Bir çocuÄŸun Ä°ngilizce konuÅŸur konuÅŸmaz sohbet ederek Fransızca, akabinde de Latince öÄŸrenmeye baÅŸlamasını savunur. Hatta ona göre Latinceyi öÄŸrenmek, bir beyefendilik göstergesidir! Elbette burada Latinceye verilen önemi anlamak zor deÄŸil.
“Merkezdeki Çocuk” baÅŸlığıyla altıncı bölümde Fransız bir düÅŸünür Jean-Jacques Rousseau var. Bizde biraz daha tanıdık bir isim… Bir dönem bu topraklardaki Fransız düÅŸünce ağırlığının etkisiyle olmalı... ÇocuÄŸu merkeze alan bir yaklaşım… Aktif öÄŸrenmenin savunucusu… Anlayıp özümsemeden hafıza kaydetmeye karşı çıkan bir isim. Ona göre “Åžeyler, hafızada depolamadan önce anlaşılmalı. Bazen daha sonra hatırlanan ÅŸeyler de anlaşılır. Ama anlaşılan- anlamlandırılan ÅŸeyler, daha kolay hatırlanır. Anlamlandırılamazsa bunların hatırlanması çok da mümkün olmayabilir.” Ezbercilikten uzak bir eÄŸitim metodu…
Ä°mmanuel Kant, “Kozmopolit Bir EÄŸilimi TeÅŸvik Etmek” baÅŸlığını taşıyan yedinci bölümde önemli konulara ışık tutuyor. Kant, Antik Yunan’dan bu yana en büyük filozof olarak görülür. DoÄŸal olarak bunun da hem kendi eÄŸitim deneyimi hem de eÄŸitimin diÄŸer bileÅŸenleri ile ilgili görüÅŸ ve tespitleri bütün dünyada dikkate alınmıştır. Kant için ÅŸu üç temel sorunun –cevabını bulmak önemlidir. “Neyi bilebilirim? Ne yapmalıyım? Neyi umut edebilirim?”
Kant, öncelikle çalışmaya büyük saygı duyar. Ä°nsan, çalışması gereken tek yaratıktır. Küresel ve ulusal vatandaÅŸlık eÄŸitiminden bahseder. Yöneticiler, çoÄŸunlukla halkı ahlaklı yerine yetenekli yapmakla ilgilenirler. Hem ebeveynler, hem de devletin eÄŸitime bakışı böyledir. Bu da çok yanlıştır. Sadece para kazanmak için çalışan insanlar, ahlaklarını unuturlar.
“Ekmek parası için eÄŸitilenler”
Sekizinci bölümde farklı ve aykırı düÅŸünceleriyle Friedrich Nietzsche“Özgürlük Ä°çin EÄŸitim” baÅŸlığıyla yer alıyor. Nietzsche, bizde farklı özellikleri ve düÅŸünceleriyle tanınsa da eÄŸitimin felsefesi ve yapısıyla da ilgilenmiÅŸtir. Onun gözünde Almanya eÄŸitimini iki kesim yürütür. Ve iÅŸi de berbat eder. Hep bunları eleÅŸtirmiÅŸ ve mücadele etmiÅŸtir. Bunları “Ekmek parası için eÄŸitenler” ve “kız kurularının eÄŸitimi” olarak adlandırır. Özellikle sanayideki üretimi artırma amacına yönelik olan ve devletin çarkları için yapılan eÄŸitimi insanın özgürlüÄŸüne yapılmış bir saldırı olarak nitelendirir. Ona göre böylesi amaçlar için yapılan eÄŸitim, insanın özgürlüÄŸünü katletmektir.
Dokuzuncu bölümde “Demokrasi Ä°çin EÄŸitim” baÅŸlığında John Dewey sizi bekliyor. Hazırsanız buyurun… Onun için; “EÄŸitim, sosyal ilerlemenin ve reformun temel yöntemidir.” ÖÄŸretmeni Tanrının bir elçisi olarak görür. ÖÄŸretmenin görevi; kendi bilgi ve düÅŸüncelerini öÄŸrencilere zorla kabul ettirmek deÄŸildir. O ancak bilgiye ve özgür seçime giden yolu öÄŸretir. EÄŸitimde sorgulama en temel ögedir. Åžayet sorgulama yoksa eÄŸitim, hedefine ulaÅŸamamıştır.
Onuncu ve son bölümde 20. yüzyılın en büyük siyasi düÅŸünürlerinden birisi olanHannah Arendt “Durup DüÅŸünme Ä°htiyacı” baÅŸlığıyla okunmaya hazır. Kendini profesyonel bir filozof olarak deÄŸil, bağımsız bir düÅŸünür olarak görür. O da “EÄŸitim, insanları eÄŸlence ve iÅŸe hazırlamaktan daha fazlasıdır” diyerek yaklaşımını gösterir. YaÅŸadığı dönemin Amerika politikalarını hem destekler, hem de eleÅŸtirir. Hep kısa vadeli kazanç peÅŸinde olmaktan dert yanar…
EÄŸitim her devrin ve devletin temel problemidir. Asıl anlaşılamayan konu da bunu niçin yapacağımız meselesidir. Yazar, on ayrı filozofun görüÅŸlerinden özetle eÄŸitimin nasıl olacağından daha çok niçin yapılacağı üzerinde durur.
Haşim Akın
kaynak: Dünya bizim
Henüz yorum yapılmamış.