Güncel
İran Sineması’nda Türkçe filmler
İran Sineması’ndan Türkçe Film Günleri, 7- 10 Aralık tarihlerinde gerçekleştirildi. Yazarımız Serdar Arslan programı takip etti ve yazdı.
Ä°ran’da otuz beÅŸ milyondan fazla Türk yaşıyor. ÇoÄŸunluÄŸu Güney Azerbaycan’ın Tebriz, Urmiye ve Erdebil ÅŸehirlerinde yaÅŸayan bu Türkler, Ä°ran merkezi hükümetinin politikalarına raÄŸmen kültür ve sanatta var olmanın mücadelesini veriyor. Bumücadelenin sinema ayağında neler yapıldığına dair bilgi vermesi anlamında geçtiÄŸimiz hafta oldukça iyi bir program gerçekleÅŸtirildi. Ä°ran Sineması’nda Türkçe Film Günleri adıyla gerçekleÅŸtirilen programda, bölge sinemacılarının filmleri gösterildi, bölge sinemasına dair panel ve söyleÅŸiler yapıldı.
Ä°ran Sineması’nda yeni bir hareket: Türkçe Filmler
Ä°stanbul Büyük Åžehir Belediyesi ve YeÅŸilçam Sineması yeni adıyla Vault 34 iÅŸbirliÄŸinde, Rıza Oylum’un koordinatörlüÄŸünde gerçekleÅŸtirilen programda, Ä°ran’daki Türk yönetmenlerin çektiÄŸi 13 kısa, 4 belgesel ve 4 uzun metraj film gösterildi. “Ä°ran’da Türkçe Film Üstüne” panelinde de Ä°hsan Kabil, Kamil Ergin, Rıza Siami ve Rıza Oylum bölgenin yapısı ve sinemasına dair tespitlerini paylaÅŸtılar. Bölge sineması ile yakından ilgilenen yönetmen Rıza Siami, yerel televizyon kanalları için yapılan televizyon film ve dizilerinin varlığına raÄŸmen sinema filmleri konusunda ciddi atılımların 2015 sonrasında gerçekleÅŸtiÄŸine dikkati çekti. 2015 sonrası çekilen kısa ve uzun metraj filmlerin baÅŸarılarının bölgedeki sinema için tetikleyici bir harekete dönüÅŸtüÄŸünü ifade eden Siami, Asghar Yousefinejad’ın Ev filminin festivallerde yakalamış olduÄŸu baÅŸarının ve Bahram – Bahman Ark kardeÅŸlerin Hayvan isimli kısa filmleri ile Cannes’te almış oldukları ikincilik ödülünün sinema yapan gençlere ilham verdiÄŸinin altını çizdi.
Ä°ranlı Türk yönetmenler Ev’lerine dönüyor
Sinema Günlerinde gösterilen uzun ve kısa metraj filmlerden hareketle bölge sinemasına dair ÅŸu tespitleri yapmak mümkün:
Bölgede çekilen ilk sinema filmi olan ve 1997 yılında çekilen Yadollah Samadi’nin Saray filmi, Farsça çekilip Türkçe dublajla gösterilmiÅŸtir. Bölge diliyle çekilen ilk sinema filmi ise 2002 yılında Rehber Genberi’nin çekmiÅŸ olduÄŸu O filmidir. Bu ilk filmlerden sonraki sessizlik dönemi Bahram-Bahman Ark kardeÅŸlerin 2015 yılında çekmiÅŸ oldukları SoÄŸuk filmi ile sona erer.
Sinema Günleri’nin açılış filmi olan 2017 yapımı Ev, bu yılki Ä°stanbul Film Festivali’nde de gösterilmiÅŸ ve seyirciler tarafından büyük bir beÄŸeni ile karşılanmıştı. Sayı olarak oldukça az filmden bahsetsek de filmlerin Ä°ran Sineması gibi güçlü bir sinemanın varlık alanından neÅŸet ediyor oluÅŸlarının avantajını kullandıklarını görüyoruz. Rıza Siami de estetik kodlar anlamında yapılan sinemanın Ä°ran Sineması’na dâhil olduÄŸunu fakat dil noktasında bir ayrışmanın olduÄŸunun altını çiziyor.
Çekilen kısa ve uzun metraj filmlerde mekân olarak daha çok kırsalın tercih edildiÄŸi görülüyor. Kırsal bölgelerde yaÅŸayan insanların içine bulundukları ekonomik zorluklara ve de toplumsal kimi ikilemlere yer veriliyor filmlerde. Özellikle kadının toplumdaki yerine dair bazı noktaların sıkça konu edildiÄŸini söylemek mümkün. Filmler, mekân ve seçilen toplumsal gerçekçi konular baÄŸlamında Yeni Ä°ran Sineması’nın ilk dönemlerini anımsatıyor. Nicelik anlamında söz konusu hareketin henüz baÅŸlangıç aÅŸamasında olduÄŸunu ifade edelim. Fakat baÅŸlangıç aÅŸamasında da olsa hem bölge hem de Ä°ran Sineması için yeni bir enerjiyi var ettiÄŸini vurgulamak gerekli. Cafer Panahi’nin son filmi Üç Hayat’ta anadiline dönmesi de yine bu hareketin bir yansıması belki.
Serdar Arslan
Henüz yorum yapılmamış.