Güncel
Orası neden Sincan değil, Doğu Türkistan
Doğu Türkistan'a Doğu Türkistan dememek bir kul hakkı yeme meselesidir. Başka türlü, işgâlcilerin-kâtillerin uydurduğu kelimeleri kullanmak, sessiz çoğunluğun kalbini kırar.
2009 olaylarının ilk anında tümden Batıcıların bilgisizliÄŸi ve bazı mukaddesatçıların ciddiyetsizliÄŸi ile basında çirkin-yanlış manzaralar ortaya çıkmıştı. YaÅŸanan vahÅŸeti olduÄŸu ÅŸekilde yansıtabilen medya, iÅŸ mefhumlara, terimlere, tarihe gelince çok büyük hatalar yaptı ve hataların tekrarında bir beis görmedi. Zira "hakikat öyle deÄŸil böyle" diyenlerin sesi çıkmıyordu, ehemmiyetsiz görülüyordu.
DoÄŸu Türkistan
Çarlık'ın, Sovyetler'in iÅŸgalinde dahi 1924'e kadar tarihi ve özünü en iyi ifade eder ÅŸekilde Türkistan olarak ifade edilen coÄŸrafya, iÅŸgalcilerin emperyal siyasetleri nihayetinde, altında yatan kasdı da açıkça ifade edilmekten utanılmadan yeniden isimlendirildi, bölündü ve bölündü. Batı'sını 19. yy'ın sonlarına doÄŸru ele geçiren Moskof ve yine 19. yy'ın sonlarında iÅŸgale baÅŸlayıp 1949'da DoÄŸu'sunu iÅŸgal ederek UluÄŸ-Büyük Türkistan'ın iÅŸgalini tamamlayan yamyam Çinliler...
Emperyalizma'nın oyunları
Moskof, topraklarda Türk ve Ä°slâm manasını, çizgisini unutturmak için “orta asya” mefhumunu meydana sürerken, Çinliler, “xinjiang-sincan” yani “yeni iÅŸgal edilmiÅŸ toprak” demiÅŸlerdir. Ve bunu dünyaya kabul ettirmek için çeÅŸitli oyunlar sergilenmiÅŸtir. Burada kendi ülkemizden bir örnek verelim. Anadolu ve Hilâfet makamı, o topraklara elbette ki Türkistan diyordu. Ve Anadolu, Ä°slâm ve Türklük siyasetinin merkezi idi. Bunu bilen Sovyet Ruslar, Barthold isimli bir Türkistan tarihçisini Ä°stanbul'a “orta asya tarihi” okutması için gönderir. Önceden her eserinde Türkistan demiÅŸ olan bu emirkulu âlim, Türkiye'de orta asya uydurmasını beyinlere kazımıştır. Bu olay, sözümüz onlara Türkçü olan Kemalistlerin hiç de zoruna gitmemiÅŸ aksine itirazsız kabullenmiÅŸlerdir.
DoÄŸu TürkistanYine cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'ye gelen DoÄŸu Türkistan davasının baÅŸbuÄŸlarından Ä°sa Yusuf Alptekin, hatıralarında, 1930'larda Türkiye'deki siyasetçilerin DoÄŸu Türkistan demediklerini, ısrarla “Sincan” dediklerini anlatıyor. Velhâsıl-ı kelâm siyonizmin Türkiye ÅŸubesi diÄŸer ÅŸubelerinin siyasetini severek kabullenmiÅŸti. Bir Sovyet baskısından o yıllarda söz edilebilinirse de Çin diye bir devlet bile yokken neden “Sincan” demekte ısrar edilir, mantıkî açıklaması yukarıdadır!
Uygurlu uydurması
Bir de bizim mucitlerin mantıksız uydurmaları var ki, afet: Uygurlu! Uygur bir isim midir ki -lu eki ile aitlik ifade etsin? Hakkın teslimi meselesinin yanında bu kelimeleri kullananlar, düÅŸtükleri komik durumu da hesaba katmalı!
Bu mesele bir "ilim haysiyeti" bir "kul hakkı" meselesidir
Meselenin sonu, DoÄŸu Türkistan'a DoÄŸu Türkistan dememek bir kul hakkı yeme meselesidir. BaÅŸka türlü, iÅŸgalcilerin-katillerin uydurduÄŸu kelimeleri kullanmak, sessiz çoÄŸunluÄŸun kalbini kırar. DoÄŸu'su olan ÅŸeyin Batı'sı sorgulanır. DoÄŸu Türkistan demek her açıdan en doÄŸrusu ve etkilisidir. Ä°kazlara raÄŸmen aynı hatada tekrar edenler kul hakkını küçümsememelidir. Kelime önemlidir; kazandırır ve kaybettirir!
"Yurdumun dört bir yanı baÄŸdır bostandır.
Üç bin yıllık tarihim ÅŸanlı destanıdır.
Vatanımın adı DoÄŸu Türkistan'dır:
Sincan emez!"*
Niyazi Yıldırım GençosmanoÄŸlu, “Reddiye”
Abdurrahman Hacımelek yazdı
emez: deÄŸil
Henüz yorum yapılmamış.