Kürsü
Yıldıray Oğur: Sadece liderler değil. O yıllarda yan yana gelmesi zor olan isimler de televizyonlardaki tartışmalarda bir araya gelebiliyorlardı
Follow @dusuncemektebi2
Yıldıray Oğur- Karar
Mimar, antropolog, çevirmen Prof. Dr. Bozkurt Güvenç geçen hafta 92 yaşında hayatını kaybetti.
ABD’de mimarlık eÄŸitimi tamamlayan, Hacettepe Üniversitesi Antropoloji bölümünü kuran, Kültür Bakanlığı’nda müsteÅŸarlık yapmış, Türk KimliÄŸi üzerine klasik bir kitap yazmış çok deÄŸerli bir düÅŸünce adamı olan Güvenç’i Türkiye daha çok televizyonda yönettiÄŸi açık oturumlarla tanımıştı.
1970’lerden itibaren TRT’de yayınlanmaya baÅŸlanan Açık Oturum adlı programlarda bugün artık televizyonlarda yan yana gelemeyecek insanlar devlet televizyonunda medeni tartışmalar yürütmüÅŸlerdi.
12 Mart muhtırasının ardından TRT’de Abdi Ä°pekçi’nin yönettiÄŸi Açık Oturum’da TRT’nin özerkliÄŸi gibi hassas meseleler bile konuÅŸulmuÅŸ, yine aynı yıllarda darbecilerin kurduÄŸu hükümetin ekonomiden sorumlu BaÅŸbakan Yardımcısı Atilla KaraosmanoÄŸlu, partilerin ekonomi kurmaylarıyla o günkü adıyla Ä°stanbul Televizyonu’nda hayat pahalılığını tartışmıştı.
Bugün bunu televizyonda yapmayı bırakın, Meclis’te yapmak bile zor.
Ne ilginçtir ki parti liderlerinin televizyondaki ilk tartışması da 12 Eylül’ün ardından gidilen 1983 seçimlerinden önce oldu.
Benzer Açık Oturum programlarından tecrübeli TRT’nin parlamento muhabiri Hüsamettin Çelebi’nin yönettiÄŸi bu ilk liderler tartışmasına Evren’in desteklediÄŸi MDP’nin liderin Turgut Sunalp, Halkçı Parti’nin lideri Necdet Calp ve Anavatan Partisi lideri Turgut Özal katılmış, gazetelerin manÅŸetlerden halkı ekran başına çağırdığı programa Özal ile Calp arasındaki meÅŸhur “köprüyü satarım, satamazsın” tartışması damga vurmuÅŸtu.
Seçimlerde iktidara gelen ANAP’ın bir yıllık icraatını konuÅŸmak üzere 1985 yılında aynı liderler bir kere daha TRT’deki Açık Oturum’da biraraya geldiler. Özal’ın “iki sene öncekinin rövanşı” bu dediÄŸi açık oturuma yine Özal, Calp ve Sunalp katılmıştı. Mehmet Barlas’ın yönettiÄŸi tartışmada süresi biten BaÅŸbakan Özal’ın sözlerini Barlas “Zaten geri kalanını Ä°craatın Ä°çinden”de tamamlarsınız” diye espriyle kesmiÅŸti.
80’lerin ikinci yarısında TRT’de UÄŸur Dündar, Ali Kırca ve Can Okanar tarafından yönetilen Açık Oturumlarda baÅŸörtüsü meselesinden arabeske kadar konuÅŸulmamış sansürlü meseleler resmi kanalda tartışılmıştı.
Liderler ise bir kere daha 1989 yerel seçimlerinin ardından TRT ekranlarında tartışmaya çıktılar. Yerel seçimleri iktidardaki ANAP kaybetmiÅŸ olmasına raÄŸmen BaÅŸbakan Özal seçimin galibi SHP’nin lideri Ä°nönü ve DYP’nin lideri Demirel’i TRT’de tartışmaya çağırmıştı. Liderlerin Gözüyle Türkiye-89 adlı o Açık Oturumu yönetme görevi de Prof. Bozkurt Güvenç’e verilmiÅŸti.
Ä°ki yıl sonra gidilen 1991 genel seçimleri öncesinde seçimin iddialı altı partisinin lideri (Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel, Erdal Ä°nönü, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, DoÄŸu Perinçek) bir kere daha TRT’de bir araya geldiler. Bu kez açık oturumu TRT spikerlerinden Can Okanar yönetti.
Hala videoları sosyal medyada dolaÅŸan tartışmada, birbirinden taban tabana zıt siyasetler izleyen liderler, medeni bir ortamda Kürt sorunundan, iÅŸkenceye kadar en çetrefilli konuları konuÅŸtular.
Seçimlerin hemen ardından Meclis’te olan partilerin liderleri bir kere de 1991 yılının son günlerinde, yeni gelen 1992’yi konuÅŸmak üzere TRT’de bir araya geldiler. Açık oturumun yöneticisi yine Bozkurt Güvenç’ti. BaÅŸlıksa “Liderlerin Gözüyle Türkiye-92.”
Artık BaÅŸbakan olan Demirel, BaÅŸbakan Yardımcısı Ä°nönü, ana muhalefet ANAP’ın lideri Mesut Yılmaz ve Meclis’te grubu olan RP lideri Erbakan, MHP lideri TürkeÅŸ ve DSP lideri Ecevit yine medeni bir üslupla, zaman zaman esprilerin ve laf atmaların yaÅŸandığı bir tartışmayla 1992 yılında Türkiye’yi bekleyen meseleleri deÄŸerlendirdiler.
Teknik bir aksaklıktan dolayı bir ara gidilen reklam arasından sonra tekrar program baÅŸladığında Kemalist fikirleriyle bilinen oturumun yöneticisi Bozkurt Güvenç, RP lideri Erbakan’a dönerek;
“Sayın Necmetin Erbakan. 1992 yılında Türkiye ve dünyamız. Sizin güzel görüÅŸlerinizi kesmek zorunda kalmıştık. Zaman sınırı. Söz sizin yeniden, buyurun” dedi. Erbakan da ona benzer bir nezaketle mukabele etti: “EstaÄŸfurullah. Hayır bir yanlışlık var. Benim konuÅŸmamı kesmediniz. BaÅŸka bir arkadaÅŸla karıştırdınız herhalde. Müsaade ederseniz vaktinde baÅŸlayayım yine.”
Sadece liderler deÄŸil. 1994 yerel seçimleri öncesinde belediye baÅŸkan adayları da yeni açılan özel televizyonlarda canlı yayınlara birlikte çıkarak tartıştılar.
Star’da yayınlanan Kadir Çelik’in Objektif programında Ä°stanbul, Ankara, Ä°zmir adayları kozlarını paylaÅŸtılar. En heyecanlı tartışma tabii Ä°stanbul adayları arasında geçti. SHP adayı Zülfü Livaneli, ANAP adayı Ä°lhan Kesici, DYP adayı Bedrettin Dalan ve RP adayı Recep Tayyip ErdoÄŸan seçim kampanyasında iki kez televizyonda bir araya gelip tartıştılar.
Sadece televizyonlarda tartışmakla kalmadılar. Yerel seçimler öncesi Ä°stanbul’un mevcut SHP’li belediye baÅŸkanı Nurettin Sözen de bütün belediye baÅŸkan adaylarını metro inÅŸaatını birlikte incelemeye davet etti. Davete RP adayı ErdoÄŸan ile birlikte CHP adayı ErtuÄŸrul Günay, Yeniden DoÄŸuÅŸ Partisi adayı Hasan Celal Güzel, DEP adayı Kemal Parlak da katıldılar, metro çalışmalarını birlikte incelemiÅŸlerdi.
Sadece liderler değil. O yıllarda yan yana gelmesi zor olan isimler de televizyonlardaki tartışmalarda bir araya gelebiliyorlardı.
1992 yılında TRT’de yayınlanan ve Taha Akyol ile Nazlı Ilıcak’ın sunduÄŸu programda Jandarma Genel Komutanı EÅŸref Bitlis ile DEP milletvekili Ahmet Türk bir araya gelmiÅŸ ve fail-i meçhuller meselesini konuÅŸmuÅŸlardı. Programın sonunda ikili birlikte Memleketim ÅŸarkısını söylediler.
1993 yılında Mehmet Ali Birand ve Can Dündar’ın birlikte yaptıkları Çarpraz AteÅŸ programına ise MHP lideri Alparslan TürkeÅŸ ile DEP milletvekili Orhan DoÄŸan birlikte çıkıp çatır çatır tartıştılar. Tartışmada bir ara telefonla Celal Talabani’ye bile baÄŸlanılmıştı.
Bugün, bir MHP liderinin, televizyonda HDP vekiliyle tartışabilmesini bırakın,
insanların bir otel salonunda toplanıp Türkiye’nin meselelerini tartışmasına bile tahammül edemeyip, Kandil’in yolunu gösteren bir yere vardık.
1995 seçimleri öncesinde de liderlerin televizyonlarda tartışma geleneÄŸi sürdü. Birbirlerinden nefret eden Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller bile kanal kanal dolaşıp seçim öncesi kozlarını paylaÅŸtılar.
Türkiye’de seçim öncesi liderler son olarak 2002 seçimlerinden önce televizyonda birlikte tartıştılar. ErdoÄŸan ve Baykal’ın UÄŸur Dündar’ın yönettiÄŸi tartışması maalesef son oldu.
2004 yerel seçimleri öncesi televizyonlarda belediye baÅŸkan adaylarının tartışmaları oldu ama sonra yerel seçimlerde de bu gelenek yavaÅŸ yavaÅŸ ortadan kalktı.
Bu yerel seçimlerde de çok muhtemelen adayları birlikte tartışırken göremeyeceÄŸiz.
Liderleri birlikte televizyonda tartışırken görmeyi bırakın, muhalefet liderlerini televizyonda görmek bile artık büyük bir ayrıcalık.
Åžer ittifakı, teröristlerle iÅŸbirliÄŸi lafları, tehditler havalarda uçuÅŸuyor.
Bırakın televizyonda yan yana gelmeyi, cenaze safında yan yana durmanın bile jurnal nedeni olduÄŸu bir dönemdeyiz.
O yüzden televizyonda birlikte tartışan liderlerin arÅŸiv görüntülerinin Türkiye’ye ait olduÄŸuna yeni nesli inandırmak oldukça zor.
Bir zamanlar sabahlara kadar televizyonda Siyaset Meydanı izleyen bir ülke için üzücü bir içe kapanma ve geriye gidiÅŸ bu.
Bozkurt Güvenç’in vefatı, bir zamanlar demokrasi ve özgürlükler konusunda ciddi sorunları olsa da, Türkiye’nin sahip olduÄŸu çok sesli ve medeni tartışma ortamını da hatırlattı.
Toplumlar her alanda ve her zaman ileriye gitmiyor...
Henüz yorum yapılmamış.