Nureddin Yıldız, İhsan Şenocak, Mahmud Ünlü ve diğer hocalar banka promosyonları için ne dedi?
Follow @dusuncemektebi2
Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman Banka Promosyonları tartışmalarını köşesine taşıdı.
Bir WhatsApp grubunda konu ile ilgili olarak tanınmış hocaların söyledikleri ÅŸöyle aktarılmıştı:
Nureddin Yıldız:
“Banka promosyonları, direkt faiz deÄŸildir. Faiz ÅŸartları ona uymuyor ama soframıza gelebilecek bir helallikte olduÄŸunu da zannetmiyorum.”
Mehmet Talu:
“KiÅŸi için bu promosyon bir faiz olmadığı için alabilir ve dilediÄŸi ÅŸekilde tasarruf edebilir. Fakat ÅŸunu da belirtelim ki, bu fazla ödemelere ihtiyaç duymayan kardeÅŸlerimizin bunu kullanmayıp fakir kimselere ve yardım kuruluÅŸlarına vermeleri daha münasiptir. Çünkü bu ödemelerin tek nemalandırma kaynağı, faizdir. Bu durumda bu fazlalıklar kesin olarak faiz olmasa da faiz ÅŸüphesi taşımaktadır.”
Ahmet Mahmud Ünlü:
“Kesinlikle alın, bankaya bırakmayın, geçiminizi saÄŸlamakta zorlanıyorsanız siz kullanın, eÄŸer ihtiyacınız yoksa ihtiyaç sahibi fakirlere dağıtın…”.
Ä°hsan Åženocak:
“Sistem belli bankalarla anlaÅŸmayı ÅŸart koÅŸuyor. Bu para faiz hükmündedir. Bu para alınacak çünkü alınmazsa faizci sisteme katkı saÄŸlanmış olunur. Fakat alındıktan sonra kendi ihtiyaçlarınız için kullanmayın. Bu para ancak kamu yararına harcanabilir. Fakirlere de verilmemelidir.”
Halil Günenç:
“Promosyon denen bir ÅŸey vardır. VatandaÅŸ parasını hangi bankaya verirse onlara promosyon veriyorlar, yine onu alacaksın ama fakirlere vereceksin. Yiyemezsin çünkü o para faizdir. ‘El malü’l-habis, sebilühü et-tasadduk’ devletten gelse ayrı.”
Orhan Çeker:
“Banka promosyonlarını bankanın hediyesi sayıyoruz. Bankanın hediyesi olan bir parayı da yenmeyen, içilmeyen, giyilmeyen bir yere sarf edin diyoruz.”
Faruk BeÅŸer:
“Promosyonları soruyorlar. Emeklilerin durumu iyi deÄŸil, ama bu para peÅŸin verilmiÅŸ bir faizdir. Alınacak, ama bir fakire verilecek.”
Benim söylediÄŸimi de ÅŸöyle aktarmışlar:
“Mümkünse maaÅŸlarımızı faizli iÅŸlem yapmayan katılım bankalarına yatırıp oradan çekelim. Bunun mümkün olmadığı yerlerde ve ÅŸartlarda ise verilen promosyonları alalım ama -yoksul deÄŸilsek- bunu yoksullara verelim.”
Benimki doÄŸru aktarıldığına göre diÄŸerlerinin de öyle olduÄŸuna inanıyorum.
DiyanetTV’de Hüseyin Kayapınar Hoca’nın cevabını dinledim, o da en azından faiz ÅŸüphesi bulunduÄŸu için ihtiyaç içinde olmayanların bu promosyonu alıp yoksullara vermeleri gerektiÄŸini söylüyor.
Benim, faizci bankaların verdikleri promosyonun faiz olduÄŸunda ÅŸüphem yoktur.
Bir yerde çalışan kiÅŸi, maaÅŸ ve ücretini hak ettiÄŸi andan itibaren bu para onun mülküdür ve iÅŸverenin elinde emanettir. Çalışan emekli ise maaşını nereden almak istediÄŸini devlet ona soruyor ve oraya gönderiyor. Emekli deÄŸilse çalıştığı kurum, çalışanlara vekâleten, onların mülkü olan maaÅŸlarını nereden alacaklarını belirliyor. EÄŸer kurum, faizci bir banka ile anlaÅŸmış ise çalışanların malı/parası o bankaya geliyor, çalışanların kahir çoÄŸunluÄŸu o gece saat onikiyi bir saniye geçe maaÅŸ ve ücretlerini almıyorlar, bu paralar bankalarda emanet desek bankanın ondan faiz kazanamaması (parayı kullanma imkanının olmaması) gerekir, banka bu paraları faize koyuyor, kullanıyor, ÅŸu halde kendine ödünç verilmiÅŸ (cari hesap) kabul ediyor, bundan daha fazla kazandığı için daha azını para sahiplerine promosyon adıyla veriyor. Promosyonu hediye kabul etseniz bile paranızı meÅŸru yerde kullanan bir kimsenin dahi size bu para yüzünden hediye vermesi caiz deÄŸildir, burada ise hem meÅŸru olmayan yerde (faizcilikte) kullanıyor, hem de bu yüzden sahibine hediye veriyor.
DediÄŸim gibi, bu paralar alınacak ve buna, temel ihtiyaçları bakımından muhtaç olanlar kullanacaklar, bu seviyede muhtaç olmayanlar, Halil Hoca’nın ve diÄŸerlerinin dediÄŸi gibi yoksullara verecekler.
Mahmut
Haziran 27, 2019 PerÅŸembe 23:52
Sana göre bu hocalar ölçü değildir çünku senin işine gelmez kabul etmezsin ustune de başka alternatif dediğin bir kaç saçma sapan islamdan bi haber insanin adını verirsin.Bu senin kafa yapin senin dusuncen senin kararın.Ama bu demek degildir ki kimse bi cacık bilmiyorda bir tek sen biliyorsun.Devir degisti malum insanlar işine ne veya kim geliyorsa oncu buncu oluyor.Kimse kalkipda vicdaniyla dogruyu sorgulama pesine gitmiyor.Bir olay mi var.Degisik degisik fetva veren hocaların yazilarini okuyor adam.Sonra diyorki bu hocanin ki dogru ben ona guvenirim baskasina danismam bilr digerleri de kimmis onlar hocamiymis be diyor.Neden peki ee adamin isine geliyorda ondan.Bir kaybolun bir bitin gidin şu dünyadan da ortalık bir temizlensin.Adam diyorki şu şu adam fetva alinacak kisiler mi ki.Ulan sen ne b×k biliyorsunda adam seçme lutfuna sahip oluyorsun.Kimse bilmiyor sen ve senin isine geleni savunanlar çok biliyor.Herkes m×aldı zaten bir tek sen akılli.Ne de×yolar var şu hayatta ya..
indirilmiÅŸ dinden uydurulmuÅŸ dine
Aralık 14, 2018 Cuma 17:02
neden bunlara soruyorsunuz ki bu kişiler ölçümüdür fetva alınacak kişiler midir.o kadar kişi var bunlara sıra gelene kadar belki yoklukta kendilerine danışılabilinir yoksa yanından bile geçilmez. bayraktar bayraklı varken,abdulaziz bayındır varken,mustafa islamoğlu varken,mehmet okuyan varken,israfil balcı varken bu kişilere hiçbirsey sormam danışmam