Kürsü
Abdurrahman Dilipak: AK Parti’nin bu seçimlerdeki en büyük handikaplarından biri de Aile Politikaları
Follow @dusuncemektebi2
Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit
Aile, kadın-erkek iliÅŸkilerinin suyunu çıkardık. Kadının bedeni bir “Media”ya döndü. Kadın bedeni bir savaÅŸ alanına döndü. Kadınların yedikleri, içtikleri, kullandıkları temizlik, saÄŸlık ve bakım malzemeleri, kıyafetleri, giderek doÄŸurganlık kabiliyetlerini zaafa uÄŸratma noktasına geldi. Özellikle kadınlar plates, zumba gibi sporlarla, daha fit görünme uÄŸruna giderek saÄŸlıklarını kaybediyorlar. Giydikleri daracık pantolonlar kan dolaşımını olumsuz etkiliyor. Gıda, ilaç, ambalaj, tabii, kültürel ve sosyal çevre ÅŸartları, psikolojik ÅŸartlar, ekonomik ÅŸartlar kadını kuÅŸatıyor ve eziyor. Taciz, mobing kadınlar ve kızlar üzerinde daha yaygın ve bu durum, kırsaldan ve gelir durumu, eÄŸitim durumu daha düÅŸük seviyede olan kesimden çok daha yüksek olan çevrelerde daha fazla kendini gösteriyor.
Her kadın ve erkek bir baÅŸka kadının eseridir. Kadınlar sadece çocuk doÄŸurmaz, toplumu doÄŸururlar. Kadınlar kadın olmazsa, erkekler de erkek olmaz. Kadın “Ana”dır.
Bu iÅŸi tek başına siyasete indirgememek gerek. Kadının piyasadaki yeri ve rolünü de konuÅŸmalıyız. Geçim derdine düÅŸen, emeÄŸi sömürülen, ucuz iÅŸgücü olarak kullanılan kadınları da konuÅŸmamız gerek. Ekonomik özgürlük propogandasının arkasında yatan gerçekleri de sorgulamamız gerek.
Kadının statüsü, kadını özgürleÅŸtirelim, kadın ezilmesin derken, yanlış giden iÅŸleri düzeltelim derken, bu sloganlarla ortaya çıkanlar bir de baktık ki baÅŸka vadilere savrulmuÅŸlar. “Müslüman Feminist” olmuÅŸlar. BaÅŸkalarının eÄŸitim metotları, kavramları ve kurumları ile onlara hayranlık duyarak ve idealize ederek, onların hayat tarzlarını estetize eden yorumlarlara bir de onlarım “yaÅŸam tarzlarını” hayal eden yaklaşımlar eklenince olan oldu iÅŸte.
Tek başına “iyi niyet” yetmiyor. Hep söylüyorum ya: “Cehennemin yolları iyi niyet taÅŸları ile döÅŸelidir” Ava gidenler avlanıyorlar. Toplumu dönüÅŸtürmek için yola çıkanlar dönüÅŸüp geliyorlar.
ErdoÄŸan bir süre önce, Kasım ayının sonlarında 3. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde konuÅŸtu ve “Ülkemizdeki üniversitelerde görev yapan öÄŸretim elemanlarının yarıya yakını, yüzde 44›ten fazlası kadındır. Mimarlarımızın ve avukatlarımızın da yine yaklaşık yüzde 44›ü kadınlardan oluÅŸuyor. Hakim ve savcılarımızın yüzde 31›inden, diplomatlarımızın yüzde 20›den fazlası kadındır. Kadın oranı öÄŸretmenlerde yüzde 56›yı, bankacılarda ise yüzde 51›i buluyor” dedi.
“Kadına ayrımcılık yapmamız mümkün deÄŸildir. Fıtratın gereÄŸi tüm yaratılanlara aynı bakmaktır. Köklerimizde de cinsiyet ayrımı yoktur” da dedi ama mümkün olmayan birçok ÅŸey “mümkün” artık. Ayrımcılık yapmamamız gerek ama, yapıyoruz iÅŸte. Temenniler ve gerçekler örtüÅŸmüyor, birçok konuda. Aile Bakanlığı çok iyi niyetlerle kuruldu ama, kurulduÄŸundan beri iÅŸler yolunda gitmiyor. AK Parti’nin bu seçimlerdeki en büyük handikaplarından biri de Aile Politikaları.
ErdoÄŸan, “Türkiye’nin son 200 yılında kadın hakları meselesinde de savrulmalar yaÅŸadık. Asırlar boyunca insanların ayaklarına, boyunlarına zincir vurarak satanların kodları bize ait deÄŸildir. Cenneti annelerin ayaklarının altına seren, kadınlara sultan yakıştırması yapan bir milletin böyle bir referansı olamaz. Biz yanlışlarımızı kendi içimizde tartışarak doÄŸruyu bulacağız” diyor. Ama batının bize dayattığı politikalar hâlâ iç politikaya yansıtılmaya devam ediyor öte yandan. ErdoÄŸan, “Kadınlara sadece iÅŸ hayatında adalet saÄŸlamakla kalmadık. Kadına ÅŸiddetin her türlüsünü en ağır ÅŸekilde cezalandırma yoluna gittik. Dul kalan kadınlarımızı özellikle gözettik. Hiçbir kadınımızın korunaksız kalmaması için önlemlerimizi aldık. OkullaÅŸmada cinsiyet ayrımını neredeyse sıfırladık. Ailenin korunması için de çok önemli adımlar attık. Aile sosyal destek programları, aile öÄŸretim programlarını hayata geçirdik. Gençlerimize çeyiz desteÄŸi ile yardımcı oluyoruz. YaÅŸlılarımızın ve engellilerimizin evde bakımını teÅŸvik ederek hayatlarını daha huzur içinde geçirmelerini saÄŸlıyoruz. AraÅŸtırın, bakın; bizim yaÅŸlılarımıza verdiÄŸimiz önemi veren baÅŸka bir ülke daha yok. Biz bir numarayız” derken de haklı, ama iÅŸler uygulamada birçok sorunları da içinde barındırıyor.
14 Kasım 2018 tarihinde, “TBMM Kadın Erkek Fırsat EÅŸitliÄŸi Komisyonu”nda “Ä°stanbul SözleÅŸmesinin Etkin Uygulanması ve Ä°zlenmesi” alt komisyonun kurulmasına dair karar “toplumsal cinsiyet eÅŸitliÄŸi” “toplumsal cinsiyet” temelli yeni bir tanım getiriyor. “Birlikte yaÅŸanan birey / partnerlerin”lerin “cinsel yönelimleri”, “aile içi” olmaktan çıkıp “ev içi”ne dönüÅŸtürülüyor.
Biz bir yandan batıya kafa tutarken öte yandan meclis raporlarına yansıyan ifadesi ile “Ä°stanbul SözleÅŸmesinin 23. Maddesi üzerine; GREVIO, Türk yetkilileri, aÅŸağıdaki hususlarda güçlü ÅŸekilde teÅŸvik eder”: “Kadınların karşılaÅŸtıkları eÅŸitsizlikleri ele alarak kırsalda yaÅŸayan kadınlar, Kürt kadınlar, engelli kadınlar ve lezbiyen kadınlar dahil kesiÅŸimsel ayrımcılığa maruz kalan veya kalabilecek kadınları etkileyen ÅŸiddetin önlenmesi ve ÅŸiddetle mücadeleye dönük çabaların desteklenmesi” tavsiye edilir. Evet evet, bunlar, eÅŸcinsel kadınları temsil eden kadın STK’ları destekleyebilecek, bu STK’lara fon saÄŸlayarak veya yakın iÅŸbirliÄŸi içinde çalışarak bu kadınların bakış açılarının; “kadına yönelik ÅŸiddetin önlenmesi ve kadına yönelik ÅŸiddetle mücadele amaçlı politikaların tasarım, uygulama, izleme ve deÄŸerlendirilmesine” dahil edilmesini yasal çerçevede garanti altına alacaklar. ErdoÄŸan ne diyor, birileri neden söz ediyor. Kimin dediÄŸi olacak. Yarın ErdoÄŸan giderse ne olacak. Söz uçar, yazı kalır.
Çalışmalardan KADEM de mutlu olmasa gerek, Filiz KerestecioÄŸlu mutlu olduÄŸuna göre!?. KerestecioÄŸlu KEFEK kararını Twitter hesabından, fotoÄŸraf altı olarak ÅŸöyle ifade ediyordu o gün: Züleyha Gülüm ile birlikte, üyesi olduÄŸumuz KEFEK (Kadın-Erkek Fırsat EÅŸitliÄŸi Komisyonu) Ä°stanbul SözleÅŸmesi ve denetlenmesi alt komisyonu kurulması mutluluÄŸu!”
Komisyon müzakeresi zabıtlarına baktım. Bakın bu ÅŸekilde bir müzakere ile saÄŸlıklı bir yere varmak mümkün deÄŸil. Derinleme bir inceleme yok. HDP-CHP aktif. Sonuçta gol yiyen bizimkiler. Bizim STK’ların vekillere yeterli desteÄŸi olmadığı anlaşılıyor. Akademisyenlerimizin desteÄŸi yok. Öyle anlaşılıyor ki, bir temas da yok. Bu konuda AK Parti, MHP ciddi anlamda kendini bir gözden geçirmeli. Basın olarak biz de görevimizi tam yapmıyoruz. Böyle giderse daha çook gol yeriz.
ArkadaÅŸların Ankara’dan alıp derlediÄŸi bir de bir bilgi notu vardı: 11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılan ve imzalanan Ä°stanbul SözleÅŸmesi 1 AÄŸustos 2014 tarihinde yürürlüÄŸe girmiÅŸ, 14 Mart 2012 tarihinde onaylamış. SözleÅŸmenin giriÅŸinde, “hedefin kadına yönelik ÅŸiddet ve ev içi ÅŸiddetten arınmış bir Avrupa yaratmak olduÄŸu” belirtilmektedir.Kadınlara yönelik ÅŸiddetle ve aile içi ÅŸiddetle mücadele konusunda uzmanlar grubu (GREVIO) bu sözleÅŸmenin taraflarca uygulanmasını izleyecektir. En az 10, en çok 15 üyeden oluÅŸur. Türkiye’nin GREVIO üyesi Feride ACAR’dır. Ä°stanbul SözleÅŸmesi ile biyolojik veya hukuki ailevi baÄŸ olup olmadığına bakılmaksızın ev içi ÅŸiddetin (eski veya mevcut eÅŸleri evlilik dışı partnerler, birlikte ikamet edilen aile fertleri, akrabalar veya birlikte ikamet edilen baÅŸkaları tarafından yöneltilen ÅŸiddetin)ve kadınlara yönelik her türlü ÅŸiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye iliÅŸkin standartlar öngören ve Avrupa ülkelerini hukuki olarak baÄŸlayan ilk belgedir. SözleÅŸme ‘toplumsal cinsiyete dayalı’ ayrımcılık ve ÅŸiddeti temel almıştır ve toplumsal cinsiyeti tanımlayan ilk uluslararası belgedir. Anayasanın madde 90/5 uyarınca Ä°stanbul SözleÅŸmesi kanun hükmündedir. Son bir söz: Aile elden gidiyor. Aile elden giderse, geriye fazla bir ÅŸey kalmaz. Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.