Kürsü
Mehmet Ocaktan- Küresel şebeke hep fazla mesai mi yapıyor?
Follow @dusuncemektebi2
Mehmet Ocaktan- Karar
Geçen günlerde bir gazetede ÅŸöyle bir haber cümlesi okudum: “Klasik fay hatlarının Türkiye’de tedavülden kalkmasıyla, devleti ve milleti kendilerine göre; yeniden dizayn etmek isteyen uluslararası karanlık merkezlerin yeni hesabı, kadınları sokaÄŸa dökerek, onların kutsallığı üzerinden her kesim insanı bir araya getirmek.”
Neden böyle bir haber yapılır, doÄŸrusu anlamakta biraz güçlük çekiyorum ama, bu küresel güçler kimlerse anlaşılan iÅŸleri güçleri yok ve durmadan Türkiye için fazla mesai yapıyorlar. Tuhaf bir ülke burası... Ne zaman başımız dara düÅŸse, ne zaman ekonomik ve toplumsal problemler yaÅŸasak hemen tarihsel maÄŸduriyetlerimize ve de travmalarımıza sığınarak yeni düÅŸmanlar icat eder, kendi beceriksizliklerimizle yüzleÅŸmemek için akla hayale gelmedik rahatlama yöntemleri icat ederiz.
***
Çok uzaÄŸa gitmeye gerek yok, son yüz yıllık siyasi tarihimize baktığımızda bile, aslında bu tür paranoyaların çok da azımsanmayacak bir külliyat oluÅŸturduÄŸunu, özellikle de siyasi iktidarların baÅŸarısızlıklarını kamufle etmede önemli bir görev ifa ettiÄŸini rahatlıkla görebiliriz.
Biliyoruz ki bütün siyasi iktidarlar eleÅŸtiriden pek hoÅŸlanmazlar, dolayısıyla sıkıntılı süreçleri geçerken üzerlerindeki toplumsal dikkati muhayyel düÅŸmanlara yönlendirmeyi ve de mümkünse mesela “kaos senaryosu” benzeri tanımları dolaşıma sokmayı tercih ederler.
Her krizin arkasında bir “küresel ÅŸebeke” arayan bu anlayışa göre; geçmiÅŸte yaÅŸadığımız ‘SaÄŸ-Sol’ çatışması bu ÅŸebekenin iÅŸidir, ‘Alevi-Sünni’ tartışmaları, Kürt sorunu ve de Gezi olaylarını bu küresel güçler başımıza bela etmiÅŸtir. Aslında 80-90 yıllık siyasi tarihimizde iktidarlar, ekonomide, dış politikada, eÄŸitimde, kültürde müthiÅŸ baÅŸarı hikayeleri yazdılar ama bu baÅŸarıyı hazmedemeyen ‘dış güçler’ bizi durdurmak için iÅŸlerini güçlerini bırakarak bizi boÄŸmak üzere seferber oldular!
Buradan çıkan sonuç ÅŸu; biz aslında Kürt sorununu çözdük, Alevilerin talep ettiÄŸi haklarını verdik, memleketimizde hiçbir özgürlük sorunu yok, hukukun üstünlüÄŸüne dayalı bir sistem inÅŸa ettik, iÅŸsizlik diye bir problemimiz kalmadı, bu yüzden de küresel ÅŸebeke bize düÅŸman...
Acaba gerçekten öyle mi? Yani neden Kürt sorununu çözdünüz, neden özgürlükleri teminat altına aldınız, neden mükemmel bir adalet sistemi tesis ettiniz diye dış düÅŸmanlar tepemize mi çullanıyorlar?
Kimdir Allah aÅŸkına bu küresel ÅŸebeke, bir ismi var mıdır? Her gün ülke ülke dolaşıp karışıklıklar çıkarmak için fazla mesai mi yapıyorlar... Hayali ÅŸebekelerden bahsederken, ne hikmetse hiçbir ülke adı veremiyoruz. Kimdir bu iÅŸin başını çeken, Amerika mı, Almanya mı, Fransa mı? Kaos masalı anlatanların ÅŸu ana kadar telaffuz ettiÄŸi somut hiçbir ülke adı yok... Ama bir takım hayali güçler var ve onlar ülke ülke dolaşıp fesat çıkarıyorlar...
***
Mesela ÅŸimdilerde Fransa’yı da bu ÅŸebeke mi karıştırıyor? Ancak ne hikmetse ÅŸu ana kadar hiçbir Fransız yetkili çıkıp “Dış güçler Fransa’yı yıkmak için kaos senaryoları hazırlıyorlar” diye bir beyanatta bulunmadı. DüÅŸünün ki Macron “Soros Fransa’yı karıştırıyor” diye bir beyanat verdi, Fransızlar çıkıp “Sen ne iÅŸe yarıyorsun orada, memleketi Soros mu yönetiyor?” diye sormazlar mı? Aslında hayaletler aramaya hiç gerek yok, Fransa’da siyasi iktidarın ekonomideki beceriksizliÄŸinin faturasını ödemek istemeyen kitleler meydanlara çıkıp protesto gösterileri yapıyorlar, mesele bu kadar basit... Demokrasilerde iÅŸler böyle olur, ama ÅŸu da bir gerçek ki bu tür kitlesel eylemler maalesef zaman zaman yıkıcı sonuçlar da üretebiliyor. EÄŸer eylemler demokratik kültürün tolerans sınırlarını aÅŸan bir noktaya taşınırsa, bu duruma çözümü yine demokratik hukuk devleti üretecektir.
Galiba meselenin özü, kültürel geliÅŸmiÅŸlik ve demokrasiyi içselleÅŸtirmekte odaklanıyor. Bizim gibi itaat kültüründen gelen toplumlarda, hak ve özgürlük arama iÅŸi ‘fitne’ ve ‘fesat’ çıkarmakla eÅŸ deÄŸerde görüldüÄŸü için mekanizma baÅŸka türlü iÅŸliyor.
Maalesef demokrasinin uÄŸramadığı Ä°slam toplumlarında özgürlük konusu hep tali bir mesele olarak görülmüÅŸ, toplumsal sıkıntılar ortaya çıktığında ise bütün günahlar ‘dış güçler’e havale edilerek iktidarların sorumluluÄŸu hiçbir zaman sorgulanamamıştır.
Henüz yorum yapılmamış.