Sosyal Medya

Güncel

Türkiye’de İsrail karşıtlığında bir artış var. Ancak bunun 'Din’ ile 'İman'la bir alâkası yok

Fatih Altaylı - Haber Türk



Oda TV yazarı Rafael Sadi, bir televizyon dizisindeki Yahudi sembollerini anlattığı ilginç yazısında Türkiye’de Yahudi karşıtlığının arttığını iddia etmiÅŸ. 
Bu iddiasını hangi somut gerekçeye dayandırdı bilmiyorum. 
Ancak iddiasında çok haklı olduÄŸunu zannetmiyorum. 
Türkiye’de elbette Yahudilik karşıtı bazı kesimler var. Ancak bunların sayısında artış olduÄŸuna dair bir veri görmedim. 
Zannederim Sadi “Ä°srail karşıtlığı” ile “Yahudi karşıtlığını” birbirine karıştırmış vaziyette. 
Evet, bence de Türkiye’de Ä°srail karşıtlığında bir artış var. 
Ancak bunun 'Din’ ile 'Ä°man'la bir alâkası yok. 
Bu karşıtlığın artma nedeni Yahudi inancı deÄŸil, Ä°srail’in son yıllardaki yönetim biçimi ve uyguladığı siyaset. 
Ä°srail bir süreden beri Türkiye’ye karşı düÅŸmanca bir politika izliyor. 
Türkiye’nin Müslüman KardeÅŸlerle yakın olması, Hamas’la iliÅŸkileri, Gazze’deki vahÅŸette Ä°srail’e karşı en sert tepkiyi gösteren ülke olması, Ä°ran’la iliÅŸkilerinin iyi olması, Ä°ran’a karşı yaptırımları delen ülke olması, Ä°ran’la nükleer anlaÅŸmanın yapılmasında etkin rol oynaması, Katar’la yakın iliÅŸkilerde bulunmamız gibi politikalarımız bunun altında yatan neden olabilir. 
Ancak Türk halkı Ä°srail’in Türkiye’ye karşı doÄŸrudan cephe açtığını hissediyor. 
ABD’nin Suriye’deki varlığının arkasında Ä°srail’in olduÄŸunu düÅŸünüyor. 
Suudilerle ele ele Türkiye’yi bölme çalışmaları yaptığını biliyor. 
PKK’yı da YPG’yi de Ä°srail’in desteklediÄŸine inanıyor. 
Ä°liÅŸkilerin bu duruma gelmesinde kimin daha kabahatli olduÄŸu, hangi ülkenin diÄŸerinin çıkarlarına zarar vermeye baÅŸlayarak durumu bu hale getirdiÄŸi uzun uzun tartışılabilir. 
Ama gelinen nokta budur. 
Ä°srail’de bir Türkiye karşıtlığı, Türkiye’de ise bir Ä°srail karşıtlığı olduÄŸu açık. 
Ama bu iki din arasındaki sorulardan deÄŸil, iki ülke arasındaki sorunlardan kaynaklanıyor. 
O yüzden de buna “Yahudi karşıtlığı” demek doÄŸru deÄŸil. 
Ä°srail karşıtlığı demek ise çok daha doÄŸru. 
Yahudi karşıtlığı meselesine gelince. 
Rafael Sadi bu konuda Avrupa’ya bakmalı.
Avrupa’nın yüzlerce yıllık kültürel mirasının bir parçası olan Yahudi karşıtlığı giderek hortluyor. 
Asıl sorun, esas karşıtlık orada filizlenmeye baÅŸladı. 
Bu da hiç iyiye iÅŸaret deÄŸil.

***

Yayıncı değil yancı kuruluş

Cuma akÅŸamı bir davete katılmak için dışardaydım ve Alanyaspor-BeÅŸiktaÅŸ maçını izlemeyemedim. 
Sosyal medya üzerinden maçtaki bazı pozisyonlarla ilgili kafamda soru iÅŸaretleri ile eve geldiÄŸimde televizyonu açtım ve ÅŸansıma Bein Sports kanalında maçın tartışmalı pozisyonları ele alınıyordu. 
Åžanslı olduÄŸumu düÅŸündüm ve ekranın karşısına geçtim. 
Ve sonuna kadar izledim. 
Aaaa, o da ne!
Maçın en çok tartışılan iki pozisyonu ekrana getirilmedi. 
Bunlardan biri Adriano’nun rakibine çok sert bir faul yaptığı pozisyon diÄŸeri ise Vida’nın Alanyasporlu oyuncuyu ceza alanı içinde el ense ile yere indirdiÄŸi pozisyondu. 
Ve bu çok tartışılan iki pozisyon da Bein Sports ekranlarına getirilip, üzerinde tartışılmadı. 
Bunu görünce anladım ki, yıllardır “Yayıncı kuruluÅŸ” olarak bilinen Bein Sports artık “yancı kuruluÅŸ” olmuÅŸ. 
Federasyonun yancısı. 
Federasyonun kirli çamaşırlarını gizleme görevi Bein Sports’a verilmiÅŸ. 
Hayırlı olsun.

***

Paranoyanın böylesi

Hakikaten paranoyak, güvensiz bir millet olmuÅŸuz. 
Dün bu eÄŸitim sisteminden Nobel alacak bilim adamı bile çıkarmış olmamızın Türk mucizesi olduÄŸunu yazdım. 
Bazı okurlar ÅŸöyle mailler atmışlar. 
“Tabii fırçayı yedin, o yüzden bu eÄŸitim sisteminden Nobelli bilim adamı çıktı diyorsun.” 
Yuhhh!
O yazıdan bu çıkarımı yapanlar gerçekten hasta bir ruha sahip olmalı. 
“Berbat bir sistemden bir ÅŸey çıkarsa ancak ÅŸansa çıkar” demek için fırça yemek mi lazım yoksa bunu diyene mi kızarlar! 
Gerçekten ÅŸuur kaybı var, gerçekten paranoya var. 
Bunu zaten biliyorduk da, teyit etmiÅŸ olduk. 
Bu arada ben eÄŸitimdeki felaketleri yazarken bir geliÅŸme oldu. 
Mescitsiz okul kalmayacakmış. 
Milli eÄŸitimin sorunları sadece mescit açarak çözülecekse ne mutlu bize. 
Her okula iki tane açın.

***

Eski medya çalışanından hoÅŸuma giden giriÅŸim

Bizim evde yemek yapma iÅŸi bana aittir. 
Hele yöneticilik görevlerim sona erip, sadece yazar ve programcı olduktan sonra kendimi iyiden iyiye yemek yapma iÅŸine verdim. 
Ä°yi yemek yapmanın ÅŸartlarından biri de alışveriÅŸi yapmak. 
Eskiden de beri alışveriÅŸi ben yaparım ama ÅŸimdilerde daha detaylı bir mutfak alışveriÅŸi yapıyorum. 
Bu yüzden de haftanın en az iki günü çarşı, pazar dolaşıyorum. 
Semt pazarları, manav, kasap, ÅŸarküteri, mandıra alışveriÅŸi. 
Yemek yapmayı sevdiÄŸim için bu iÅŸten de keyif alıyorum.
Ancak yemek yaparken yıllardır yaÅŸadığım bir sorun var. 
Et suyu meselesi... 
Kasaptan kemik alıp kaynatmak oldukça zahmetli bir iÅŸ. 
Hem yoÄŸun kokusu nedeniyle evde sıkıntı çıkıyor, hem de elde ettiÄŸiniz et-kemik suyunu uzun süre saklamanız mümkün olmuyor. 
Gerçi bazı marketlerde hazır et suları satılıyor ama bunlar ithal ve içinde koruyucu olduÄŸu için kullanmayı sevmiyorum. Üstüne üstlük çok da pahalılar. 
Bir süre önce bir markette gezerken, Gurvita markalı bir et suyu gördüm. 
Önce yabancı bir ürün zannettim. 
Ä°nceleyince üzerindeki Türkçe yazılar dikkatimi çekti. 
Elime alıp baktım ve Türk malı olduÄŸunu anladım. 
Koruyucu içermediÄŸini, hızlı tüketilecek bir ürün olduÄŸunu da okudum. Üstelik ithal ürünler gibi çok pahalı da deÄŸildi. 
Ve alıp kullanmaya baÅŸladım. 
Sonra da eÅŸe dosta tavsiye ettim. 
Ve tavsiye ettiÄŸim bir arkadaşım bu ürünü, medyanın içinde bulunduÄŸu durum nedeni ile gazeteciliÄŸi bırakmak zorunda kalan bir meslektaşımın ürettiÄŸini söyledi.
Hemen kendisini arayıp kutladım. 
Bir eski medya çalışanının böyle bir ÅŸey yapıyor olması çok hoÅŸuma gitti doÄŸrusu. 
O yüzden paylaÅŸtım sizinle.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.