Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Küresel Çatışmayı Ve İşbirliğini Anlamak



Mesut ÅžimÅŸek / DüÅŸünce Mektebi

Bugün dünya da meydana gelen olaylar birçok insanın ilgisini cezbetmektedir. Teknoloji devrimi, sosyal medya aÄŸlarının yaygınlaÅŸması ve iletiÅŸim araçlarının göz ardı edilecek kadar ucuzlaması insanların daha kolay haber almasını saÄŸlamıştır.Bilgiye eriÅŸimin kolaylaÅŸması insanların dünyada neler oluyor merakını tatmin etmekiçin  saÄŸlam bir zemin oluÅŸturmuÅŸtur. Zira küreselleÅŸmenin de etkisiyle geleneksel devlet anlayışı dönüÅŸmüÅŸ ve iç-dış politika arasındaki sınırları belirsizleÅŸtirmiÅŸtir. Dolayısıyla da insan hayatının bir çok kalemi siyasetin konusu olmakta ve küresel politikalarla bütünleÅŸmektedir. Ä°nsanın küresel politikaları anlama çabaları birçok yorumu beraberin de getirmektedir. Bir eleÅŸtiri getirmek gerekirse Tv programlarından gazete yazılarına ve kıraathane sohbetlerine kadar insanın bulunduÄŸu her alanda yapılan bu yorumlar, ekseriyetle komplo teorileri merkeze alınarak yapılmaktadır. ÖrneÄŸin OrtadoÄŸu’da meydana gelen herhangi bir olay Rockefeller ailesine atfedilebilirken, Arap Baharı süreci Amerika’nın hükümetleri deÄŸiÅŸtirme operasyonu olarak okunabilmektedir. Ä°nsanlar, komplo teorilerini merkeze alan yorumları ilgi çekici bulduÄŸundanbu yorumlar rahat bir ÅŸekilde taraftar toplayabilmektedir. Peki bu durum gerçeÄŸi ne kadar yansıtmaktadır?

Komplo teorilerinin gerçeÄŸi gizlemek gibi bir özelliÄŸi olduÄŸu açık bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Hal böyleyken daha saÄŸlıklı ve oturaklı yorumların nasıl yapılabileceÄŸi konusunda bir boÅŸluk ortaya çıkmaktadır. Bu boÅŸluÄŸu insanlar think-thank kuruluÅŸlarında bulunan bölge uzmanları ve siyaset bilimcilerin  bilimsel çalışmalarına dikkat kesilerek doldurmaya çalışmaktadırlar. Fakat ne yazık ki çoÄŸu bölge uzmanı da bilimsellikten uzak taraflı yorumlar yapabilmektedir. Joseph Nye bize bilimsel analiz konusunda iyi bir örnek teÅŸkil etmektedir.Yazar 2008 yılında 1700 uluslararası iliÅŸkiler uzmanı arasında son yirmi yılın en etkili akademisyeni olarak kabul edilen ve son dönemde Amerikan Dış Politikasında en fazla etkiliolan akademisyen olarak kabul edilmiÅŸtir. ‘’YumuÅŸak Gücün’’ mucidi olarakbildiÄŸimiz Joseph Nye‘’Küresel Çatışmayı Ve Ä°ÅŸbirliÄŸini Anlamak’’ kitabıyla bizlere dünyada meydana gelen olayları anlamamıza yardımcı olacak bir anlama klavuzu sunmaktadır. Ayrıca Nye, 1993 ve 1994’te ABD BaÅŸkanı’na baÄŸlı Ulusal Ä°stihbarat Konseyi’nin baÅŸkanlığını yapmış ve sonrasında Clinton Döneminde Savunma Bakanlığı’nda Uluslararası Güvenlik Ä°ÅŸlerinden sorumlu sekreterliÄŸi yönetmiÅŸtir. Akademik kimliÄŸinin yanında devlet adamı kimliÄŸini de taşıması kitaba daha fazla ilgi duyulmasını saÄŸlamıştır.

Joseph Nye&David A. Welchbizlere sunmuÅŸ olduÄŸu kitaptaWestphelia Barışı’ndan SoÄŸuk SavaÅŸ sonrası dünyaya kadar meydana gelen tüm olayları tarihsel bir perspektifle Uluslararası Ä°liÅŸkilerin kilit kavramları, kuramları veçeÅŸitli analiz düzeylerini kapsamlı bir ÅŸekilde ele alarak sunmaktadır. Olaylara çok yönlü bir ÅŸekildeyoÄŸunlaÅŸması uluslararası politikanın yaÅŸadığı serüveni anlamamıza yardımcı olacak tarih bilincini aşılarken bugün meydana gelen olaylara da hangiperspektiflerle yaklaÅŸmamız gerektiÄŸi konusunda yardımcı olmaktadır. Joseph Nye,kitabında ‘’akademik kimliÄŸim ve aldığım devlet görevlerinin bana öÄŸrettiÄŸi en önemli noktalardan biri süreklilikler kadar deÄŸiÅŸimleri de anlamak için geçmiÅŸi temel almamız gerektiÄŸini, ama bunu yaparken de geçmiÅŸin tuzağına düÅŸmememiz gerektiÄŸini’’ ifade etmektedir. 

Ä°ÅžBÄ°RLİĞİ VE ÇATIÅžMA

SoÄŸuk SavaÅŸperiferinde küreselleÅŸmenin ivme kazanmasının yanı sıra iki kutuplu dünya düzeninden çok kutuplu dünya düzenine geçiÅŸi bırakmıştır. Çok kutuplu dünyanın düzen mi? getirdiÄŸi düzensizliÄŸi mi? getirdiÄŸi bir tartışma konusu olmuÅŸtur.(1)Bu tartışmanın temellerine inildiÄŸinde karşımıza 1648’de Wesphelia AnlaÅŸmasının ortaya çıkardığı ve tarihte bazı benzer modellerinin de olduÄŸu ‘’AnarÅŸik Devletler Sistemleri’’ çıkmaktadır. AnarÅŸik Devletler Sistemi üst bir otoritenin olmaması baÄŸlamında anarÅŸiktir. Devlet içi dinamikler düÅŸünüldüÄŸünde bir hiyerarÅŸi söz konusudur. Ve bu tanım ekseriyetle 17. yy Ä°ngiltere iç savaşında yazan Thomas Hobbes’a dayandırılır. T.Hobbes insanları doÄŸa halinde hayatta kalmaya çalışan egoist ve acımasız bir varlık olarak tarif etmektedir. Ve Ä°nsanlar bir araya gelerek Leviathan’ı yani bir canavarı ortaya çıkarmalıdırlar der. Bu yönüyle HobbesÄ°nsan ve Devlet arasında kurduÄŸu analojide uluslararası sistemin de doÄŸa halinden farklı olmadığı sonucuna ulaÅŸmaktadır.Aradaki temel fark ise uluslararası sistemin bir Leviathan oluÅŸturamamasıdır.

Tarihsel süreç bizi AnarÅŸik Devletler Sistemine getirmeden önce‘’Dünya Ä°mparatorluÄŸu Sistemi’’ ve ‘’Feodal Devletler Sistemi’’ yaÅŸanmıştır. Ancakdevletler sisteminin binlerce yıllık tarihi, bir gerçeÄŸi deÄŸiÅŸtirmede baÅŸarılı olamamıştır. Bu gerçek Uluslararası Ä°liÅŸkiler Teorilerinden olan Realistlerin en temel savunusu olan ‘’Savaşın bir norm, barışın bir istisna’’ olduÄŸu gerçeÄŸidir.  SavaÅŸlar her ne kadar realistlerin savunduÄŸu gibi bir norm olsa da devletler, savaÅŸların olmaması için mücadele ettiÄŸide madalyonun öteki yüzünü gösteren bir diÄŸer normdur. Devletler realistlerin savunduÄŸu gibi hem savaşın çıkmaması ve hem de diÄŸer devletlerin güçlenmemesi için güç dengesi oluÅŸturmaya çalışmışlardır. Ve güç dengesinin bozulduÄŸu yerde savaşın meydana gelmesi an meselesidir.Bu durum M.Ö 5 yy da Thukydides’in ünlü Peloponnesos Savaşında Atina ve Sparta arasındaki güç dengesinin Sparta’nın lehine bozulmasına kadar götürülebildiÄŸi gibi I. Dünya savaşının derin nedenlerinden olan Almanların yükseliÅŸiyle Avrupa’da güç dengesini bozduÄŸu örneÄŸi de verilebilir. Güç dengesinin olaÄŸandışı yorumu ise soÄŸuk savaÅŸ döneminde DehÅŸet Dengesi olarak adlandırılan güç dengesidir. DehÅŸet Dengesi,Brejnev Doktrininin antitezi olan Sinatra Doktrini ile bozulduÄŸunda ABD-Rusya arasında herhangi bir savaÅŸ yaÅŸanmamışve sonucunda ABD tek hegemon güç olmuÅŸtur. Bu noktada realistler bu durumu açıklayamamış ve Kontrüktivistlerin anarÅŸi yorumu haklılık payı kazanmıştır. Kontrüktivistler, sistemin anarÅŸi olduÄŸunu veri olarak kabul etmelerinin yanı sıra anarÅŸiye tanım getirirken devletlerin anarÅŸiden ne anladığıyla ilgilenirler. Ve bu noktada ‘’dostların anarÅŸisi ile düÅŸmanların anarÅŸisi’’ arasında bir ayrım yaparlar. Örnek vermek gerekirse soÄŸuk savaÅŸ döneminde Rusların elindeki nükleer silahlar Amerikalıların uykusunu kaçırırken Britanyalıların elindeki nükleer silahlar Amerikalıları rahatlatan bir boyut kazandırmıştır. 

Güç dengesinin bozulmasını ve savaÅŸların deÄŸerlendirmesi yapılarken analiz (birey, devlet ve sistem) deÄŸerlendirmesi yapılması gerektiÄŸi gibi derin, ara ve tetikleyici nedenlerinin de titiz bir ÅŸekilde irdelenmesi gerekmektedir. Aksine yapılan her deÄŸerlendirme eksik kalacağı gibi komplo teorilerine de kapı aralayacaktır. Joseph Nye&David A. Welch, kitabında ele aldığı ve ehemmiyetle üzerinde durduÄŸu I. Ve II. Dünya savaÅŸlarının deÄŸerlendirmesini bu analiz düzeyleriyle incelerken derin/ana, ara ve tetikleyici nedenlerini göz ardı etmemiÅŸtir.

**

KüreselleÅŸmenin ortaya çıkardığı en önemli tartışma konularından biri geleneksel devlet anlayışını yıkıp yıkmadığıdır. Çünkü geleneksel devletlerde sınırlar katı, geçirimsiz ve her ÅŸeyi kontrol eder bir durumdadır. Fakat bugün küreselleÅŸme ile birlikte devlet sınırları daha geçirimli bir ÅŸekilde kendini yaratmaktadır. Bu durumda da devletlerin ünlü bilardo topu örneÄŸindeki mekanizmayı gerçekleÅŸtirmeleri neredeyse imkansız hale gelmiÅŸtir.(2) Belirtmek gerekir ki Liberal teori bu durumu kendi ilkelerinin uygulanması olarak görmüÅŸtür. KüreselleÅŸme kendisi ile birlikte karmaşık karşılıklı bağımlılık teorisinin de ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Karmaşık karşılıklı bağımlılık savaÅŸ ve iÅŸbirliÄŸi alanında birçok algıyı yıkmakla birlikte uluslararası alanda bazı yeni anlayışları da ortaya çıkarmıştır.

Karmaşık karşılıklı bağımlılık teorisi II. Dünya savaşından sonra uluslararası siyaseti anlamada ana akım yaklaşımlardan olan realist teoriye meydan okumuÅŸtur. 1970’li yıllarda Joseph S. Nye ve Robert O. Keohane’nun ileri sürdüÄŸü bu disiplinin temel tartışma alanları uluslararası sistem, güç ve aktör konularını içermektedir.  Keohane ve Nye,bağımlılığı herhangi bir devletin davranışlarını dış güç tarafından belirlendiÄŸi ya da etki altına alındığı bir durum olarak dünya politikasındaki karşılıklı bağımlılığı devletlerin ya da aktörlerin karşılıklı olarak birbirlerini etkilediÄŸi ve dolayısıyla bağımlılığın karşılıklı bir hale gelmesi durumu olarak tanımlamıştır.

Ayrıca küresel siyasetteki dönüÅŸümü üç temel etken üzerinden ele alan Keohane ve Nye öncelikle ekonominin uluslararası sistemde yarattığı dönüÅŸüme odaklanmıştır. Ulaşımın kolaylaÅŸması, teknolojinin yaygınlaÅŸması ve uluslararası ticaretin ivme kazanması ülkeler arasındaki baÄŸlantıları arttırmıştır. Bu durum ülkelerin refah seviyesinin artmasını saÄŸlamıştır. Günün sonunda ise ülkeler nihai hedef olarak milli gelirlerini arttırmaya çalışacaklardır. Karşılıklı bağımlılığı arttıran üçüncü etkenuluslararası sermeye, iÅŸçi hareketlerinin yoÄŸunlaÅŸması ve finans piyasalarının geniÅŸlemesidir. Uluslararası sistemde karşılıklı bağımlılığı oluÅŸturan en önemli etken, aktörler arasında oluÅŸan baÄŸlantıların kopması durumunda karşılaşılan maliyettir. Keohane ve Nye, ilk ülkenin durumunun karşılıklı bağımlılık, ikincisinin ise maliyet söz konusu olmadığı için karşılıklı baÄŸlılık olduÄŸunu savunmuÅŸtur.(3)

Karmaşık karşılıklı bağımlılık, bu özellikleri ile devletler arasında iÅŸbirliÄŸi iliÅŸkilerine daha motive olmuÅŸ bir ÅŸekilde yaklaÅŸmalarına sebep olmuÅŸ ve savaÅŸ olasılığını düÅŸürme eÄŸilimine girmiÅŸtir. Neo-liberal kuramın kurucusu da olan Nyekarşılıklı iÅŸbirliÄŸinin artması uluslararası ticareti arttıracağı gibi savaşın maliyetini yükseltecektir demiÅŸtir.Devletler hem ticaretten elde ettikleri mutlak kazançlarını kaybedecek ve hem de savaşın kendi maliyetlerini karşılamak zorunda kalacaktır. Bu yüzden devletler savaşı artık son seçenek olarak görmekte ve savaşın olmaması için çaba sarf etmektedir. 2. Dünya savaşından bugüne kadar devletler arasında meydana gelen savaÅŸların bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda yaÅŸanmış olması bu duruma bir örnek olmaktadır. SoÄŸuk SavaÅŸtan sonra meydana gelen ABD-Irak ve ABD-Vietnam arasında gerçekleÅŸen çekiÅŸme her ne kadar savaÅŸ terimiyle ifade edilse de uluslararası iliÅŸkiler terminolojisinde ABD’nin bahsi geçen ülkelere müdahalesi olarak tanımlanmaktadır.(4)  

Neo-liberal teoriye dayandırılan bir diÄŸer önemli baÅŸlık ise devlet dışı aktörlerin, uluslararası kuruluÅŸların ve ulus-ötesi ÅŸirketlerin varlığının bir istikrar ve barış sürecini beraberinde getirdiÄŸi düÅŸüncesidir. Bu düÅŸünce doÄŸru olsa da savaÅŸların çıkmasına, bir devletin baÅŸka bir devlete müdahale etmesine engel olamamıştır. Ä°ÅŸbirliÄŸi ve barış konusunda önümüzde duran en önemli örnek ise BirleÅŸmiÅŸ Milletlerdir. BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in her ne kadar bazı adaletsizlikleri olsa da önüne gelen 230’dan fazla anlaÅŸmazlığın sadece %10’u çözüme kavuÅŸturulamamıştır.(5)Çözümlenemeyen sorunların kaynağı ise Güvenlik Konseyi’nde bulunan devletlerin siyasi çekiÅŸmeleri olduÄŸu söylenebilir. BM AntlaÅŸmasının 33. Maddesi anlaÅŸmazlıkların çözümü noktasında bir dizi yöntem sunmaktadır. Bu yöntemler her ne kadar Milletler Cemiyeti’nde ki uygulamaları hatırlatsa da iÅŸbirliÄŸi ve barış konusunda baÅŸarılı bir grafik çizmektedir.

**

Åžüphesiz uluslararası sistem birçok karmaşık dinamiÄŸi bünyesinde barındırmaktadır. Bu karmaşık yapıyı anlayabilmek için kulak kesildiÄŸimiz kuramlar bizlere olguları açıklarken mutlak bir sonuca götürmemektedir.  Olaylara herhangi bir teorinin perspektifinden bakmak bizleri yanlış deÄŸerlendirmelere götürebilmektedir.ÖrneÄŸin çatışma yanlısı olan ve küresel sistemi sıfır toplamlı bir oyun olarak gören realizm, küreselciler ve klasik jeopolitik teoriler, iÅŸbirliÄŸi yanlısı olan idealizm, liberalizm veuluslararası rejim teorileri, genel kapsamlı uluslararası sistem teorileri bulunmaktadır. Birbiri ile rekabet halindeki bu teorilerin her biri dünya politiÄŸinin farklı yönüne odaklanmaktadır.Bu yüzden küresel sistem ve siyaseti hakkında yapılan yorumların ritmik ve dinamik olması bir yanayapılan deÄŸerlendirmelerin kapsayıcı olmak gibi bir zorunluluÄŸu vardır.Bu yönüyle de Nye&David A. Welch’ın‘’Küresel Çatışmayı Ve Ä°ÅŸbirliÄŸini Anlamak’’ kitabı bizlere Küresel Siyaseti anlamada kapsayıcı bir bakış açısı vermektedir. Son olarak yapılan tüm deÄŸerlendirmelerin ‘’Åžayet Olsaydı Alıştırmaları Ve Sanal Tarih’’ argümanıyla geçmiÅŸe dönük zihin yoklaması, bugünü anlamamıza yardımcı olacak bir retorik sunmaktadır.

 

 

KAYNAKÇA

(1),(2),(3)Heywood, Andrew (2018 : 162-187) BB101 Yayınları Küresel Siyaset

(4) Heywood, Andrew (2018 : 342-353) BB101 Yayınları Küresel Siyaset

(5)(Benneth, A.Leroyve Oliver, James K. :2015:173)  BB101 yayınları- Uluslarası Örgütler

 

Küresel Çatışmayı Ve Ä°ÅŸbirliÄŸini Anlamak

Çevirmen:          Renan Akman

Yayın Tarihi         2018-04-10

Baskı Sayısı         5. Baskı

Dil           TÜRKÇE

Sayfa Sayısı        495

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.