Sosyal Medya

Güncel

Ahmet Taşgetiren - Yargı herkesin derdi ama...

Ahmet TaÅŸgetiren - Karar



“Adalet bir gün herkese lâzım olabilir” diye bitiriyor yazısını Aydın Ünal, Yeni Åžafak’ta. (6 aralık 2018)
 
Türkiye’den Fuat UÄŸur’un “Yargıyı küçümseyen siyaset çuvallar” baÅŸlıklı yazısının son bölümü ise ÅŸöyle:
 
“Türkiye’de 18 bin hâkim ve savcı var.
 
Onlar hakkında gelen ÅŸikâyet sayısı ne kadar biliyor musunuz? Tam 20 bin.
 
Adalet Bakanlığı ve HSK bünyesinde ise yalnızca 250 müfettiÅŸ var. O müfettiÅŸler ne yapsın? Denetime kalksa yıllar sürer. O yüzden herkes koyver rahvan gitsin modunda.
 
Oysa hâkim ve savcılar kamu gücü kullanan kiÅŸiler. Hızlı ve doÄŸru kararlar verilebilmesi için güçlü bir teftiÅŸ sisteminin kurulması gerekir. Bir önemli söz var adliyelerde:
 
“Hâkim ve savcılar teftiÅŸ görmezlerse mesleÄŸin kokusunu alamazlar.”
 
EÄŸitim, iÅŸ yeri eÄŸitimi desen keza hiç yok.
 
Bir yanda küstürülmüÅŸ yargı mensupları, diÄŸer yanda kripto FETÖ’cüler, öte yanda da hiçbir deneyimden, eÄŸitimden geçmeden kura ile hâkim ve savcı yapılmış çoluk çocuk.
 
Bu nedenle Beykoz’daki deÄŸnekçiyle ilgili karara da, karısını sakat bırakan adama verilen bir ay cezaya da, Ahmet Küçükbay, Ömer Faruk Kavurmacı, Abdülhakim CoÅŸkun, ZindaÅŸti gibi onlarca FETÖ’cünün serbest bırakılmasına da ÅŸaşırmamalı.
 
Erzurum’a göndermek ceza mı ödül mü?
 
Adliyelerdeki yolsuzlukların bahsini bile açmadım farkındaysanız.
 
O ayrı bir fasıl...” (6 Aralık 2018)
 
***
 
Ne anlıyoruz bunlardan?
 
Aydın Ünal “Adalet bir gün herkese lâzım olabilir” derken, bize, hepimize adeta “Siz bugün adaletteki problemleri, adaletsizlikleri önemsemeyebilirsiniz, ama yarın sizin için de adalet gerekebilir” diyerek, normalde bizim çıkar duygumuza hitap ediyor ve “Bari bu kaygıyla ilgilenin adaletin sorunlarıyla” demek istiyor. Yazar belli ki, bugünün getirdiÄŸi adalet sorunlarından yola çıkarak deÄŸerlendirme yapıyor.
 
Fuat UÄŸur da  açık açık yargıda yaÅŸanan çarpıklıklara iÅŸaret ediyor ve bu çerçevede “hakim yapılmış çoluk çocuk” diye bir olguyu gündeme getiriyor. Yazının baÅŸlığına baktığınızda siyasetin yargıda olan biteni küçümsediÄŸi gibi bir deÄŸerlendirmesi bulunduÄŸunu anlıyorsunuz.
 
Bir de Habertürk’te DoÄŸu Perincek’in söylediÄŸi “Hukuk siyasetin köpeÄŸidir” cinayeti var.
 
Hukuk deyince nerelerden nerelere gidiyoruz.
 
Elif Çakır’ın dün Karar’da çıkan “Yargıya güven” baÅŸlıklı yazısını okuyunca Ankara’da yapılan Yargı Reformu Stratejisi toplantısını takip edemediÄŸime hayıflandım. Toplantıdan kamuoyuna daha önce Adalet Bakanı Abdülhamid Gül’ün “Yargı sık sık ‘Pardon’ dememeli ” sözü yansımıştı ve ben onu Karar’daki “Pardon, çok pardon” baÅŸlıklı yazımla deÄŸerlendirmiÅŸtim. Toplantıya Oltan Sungurlu’dan’dan Sadullah Ergin’e, Cemil Çiçek’e,  geçmiÅŸ dönemlerin Adalet Bakanları da katılmışlar ve birer deÄŸerlendirme konuÅŸması yapmışlar.
 
KonuÅŸmalara yansıyan problem baÅŸlıklarını Elif Çakır ÅŸöyle sıralıyor:
 
-Yargıya güven sorunu varn.
 
-Yargıda kalite sorunu var.
 
-Yargının tarafsızlık ve bağımsızlık sorunu var.
 
-Son dönemde iyice artan adalet sorunları var.
 
-Çok kolay tutuklamalar yapılıyor ve bu ülkenin hukuk devleti ilkesine zarar veriyor.
 
Cemil Çiçek toplantıda “Meteoroloji hata yapar ama yargı hata yapamaz. Devlet adalet konusunda hata yapamaz. Bizim yargımızın en büyük sorunu ideolojik baÄŸnazlıktır. Yargı siyasallaÅŸmamalıdır. Yargının ideolojik baÄŸnazlıktan kurtulması lazım” demiÅŸ.
 
Anlaşılıyor ki dünkü bakanlar, bugünkü bakanlar.... yazarlar çizerler.... herkes her ÅŸeyi görüyor, biliyor.
 
Ama yine Cemil Çiçek’e atfen söyleyelim, “yargı sorunu 30 yıllık deÄŸil 400 yıllık bir sorun. Koçibey’in, Katip Çelebi’nin siyasetnamelerine yansıdığı gibi...”
 
Ve “Adalet mülkün temelidir” özdeyiÅŸini bizim kültürümüzün dünya kültürüne armaÄŸan ettiÄŸini bile bile “Türkiye’nin adalet düzeninin kestiÄŸi parmak acıyor.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.