Kendimize gelmemizi sağlayan son tokat, Danıştay 2. Daire Savcısı’ndan geldi
Follow @dusuncemektebi2
Kasten mi yapıyorlar, bilmiyorum.
Tam da, bizleri bile kafakola alıp..
“Ergenekon yok.. Bak, kimse faili meçhulle, kim vurduya gidiyor mu? O derin patlamalar da bitti. EÄŸitim hakkının önündeki engeller kaldırıldı.. Kur’an kursu sayısı, okul sayısını geçmiÅŸ....Daha ne istiyorsunuz ki.. BaÅŸörtü yasağı kalkalı zaten yıllar oldu.. Yok , yok.. Hâlâ ‘Ergenekon var’ diyenlerin, aklından zoru olsa gerek” söylemine, bizi inandıracakları anda..
Ä°çlerinden birisi çıkıp, tokatı yapıştırıyor..
Kendimize gelmemizi sağlıyor..
Bizim kendimize gelmemizi saÄŸlayan son tokat, Danıştay 2. Daire Savcısı’ndan geldi..
Askeri okullarda öÄŸrencilere başını örtme hakkı verilmiÅŸti ya..
“Biz bu ülkeyi, çöpte bulmadık” diye yola koyulan, her toplantısında Marks’ı, Engels’i dev poster ile anan ve kendisini Halkın KurtuluÅŸu Partisi olarak tanıtan halk düÅŸmanı bir parti dava açmış..
“BaÅŸörtü serbestliÄŸi, laikliÄŸe aykırıdır” demiÅŸ..
Danıştay 2. Dairesi de..
Hele bir savcımız konuyu incelesin..
Biz de bir karar veririz demiÅŸ..
GöndermiÅŸ dosyayı, kimliÄŸi belirsiz bir savcıya..
Yok canım..
Savcının kimliği tabii ki belli..
Ama, “Türban serbestliÄŸi kaldırılsın” diye dilekçe yazanlar..
Davayı açanlar..
Savcının ismini gizlemişler..
Niye ki acaba?
Bu devletin vazgeçilmezleri arasında sayılan laikliÄŸi korumak için, hukuka uygun bir görüÅŸ açıkladı ise..
Görevini yapmış..
Görevini yapan bir savcının ismi niye gizlenir ki?
Sanki bir suç iÅŸlemiÅŸ gibi..
Davayı açanlar da biliyorlar ki..
Ülkeyi karıştırmak için o dilekçe verildi..
Dilekçe vermek serbest de..
Halkın vergileri ile maaÅŸ alan bir savcının, özgürlüklerin kısıtlanması yönünde talepte bulunması olay..
Danıştay savcısının üzerine düÅŸen görev..
Tam aksi yönde..
Ä°dare, baÅŸörtü yasağı getirirse..
Savcının görevi, “Hop idareci arkadaÅŸlar.. Bunu yapmaya hakkınız yok. Biz bu halkın vergileri ile maaÅŸ alıyoruz, bu despotluÄŸa izin veremeyiz. Kararınız yanlış. Serbestlik kararı vermelisiniz” demesi gerekir..
Ama tam aksini söyleyebiliyor.
Ä°dare serbestlik getirmiÅŸ iken..
“Sizin ne haddinize ülkede özgürlük havası estirmek.. Halkı ezeceksin. Özgürlük vermeyeceksin.. Zorla baÅŸlarını açtıracaksın. Laiklik bunu gerektirir. Laik devlet böyle olur” diyor..
Ama..
Devam ediyor:
“Bu söylediklerim tarih kitaplarına falan yazılabilir.. Türkiye’de bir zamanlar bir Danıştay savcısı, askeri okullardaki kıyafet serbestisinin kaldırılmasını istemiÅŸti. ‘ÖÄŸrenciler baÅŸlarını örtemez, burası muz cumhuriyeti mi, laik cumhuriyet’ demiÅŸti.. O savcının adı, ÅŸu idi.. Soyadı bu idi.. Denilirse.. Çocuklarım, torunlarım, akrabalarım.. Benden utanır..
Onun için, bu görüÅŸlerimi yazarken, kayıt altına alırken, adım soyadım belli olmasın.. KimliÄŸi meçhul bir savcı olarak tarihe geçeyim..” diyor..
Danıştay Savcısı’nın belgesi haber sitelerinde yayınlanır iken..
Dosya numarasının üzeri karalanıyor..
Savcının adı soyadının üzeri karalanıyor.
Yaptığının, aslında bir suç olduÄŸunu..
Kendisi de..
O talebi savunanlar da kabul etmiÅŸ oluyorlar..
Bize de..
“Hani Ergenekon masal idi.. Hani uydurma idi.. Hani kumpas idi.. Hani hiç olmamıştı.. FETÖ’nün uydurduÄŸu bir palavra idi?” demek düÅŸüyor..
Åžimdi merakla gazeteleri önüme alacağım..
Televizyon ekranlarında zapping rekorları kıracağım...
Çok merak ediyorum..
Koca koca paÅŸalarımız.. CHP’li siyasetçilerimiz.. Eski bürokratlarımız..
Bakalım, bu Danıştay savcısının “Askeri okullarda kıyafet serbestliÄŸi getirilemez” görüÅŸüne ne diyecekler.
“Savcı efendi.. Benim annem de baÅŸörtülü idi.. Sen ne diyorsun, ne yapmak istiyorsun” mu diyecekler..
“Askeriyede baÅŸörtü yasağı hiç olmamıştı.. Biz sadece FETÖ’cülerle mücadele ettik.. BaÅŸörtülülerle mücadele etmedik.. Åžimdi Danıştay savcısının talebi de, FETÖ’cülere yöneliktir” mi diyecekler?
Yoksa..
“Ama..” ile baÅŸlayıp..
“Mama” ile biten cümlelerle, Ergenekon’un varlığını ve hayatta olduÄŸunu ispatlayan, belki de yerel mahkeme aÅŸamasında henüz kararı çıkmamış olan Ergenekon dosyasına girecek delilleri mi açığa çıkaracaklar..
“Askeriyede baÅŸörtü olur mu? Her yerin bir kıyafeti var.. Askeriyede baÅŸörtü olmaz.. Hatta savcımızın belirttiÄŸi gibi, baÅŸörtü laikliÄŸe aykırı olduÄŸu için, üniversitelerde de yasaklanması gerekir..” ile baÅŸlayıp,
“Bugün baÅŸörtülü bakanlarla karşılaşıyoruz. BaÅŸörtülü milletvekilleri var. Bunların baÅŸlarını açması gerekir. Aksi hareket, laikliÄŸe aykırı olur. Bunun da bedelini öderler.. Cumhuriyetin kurumları, laikliÄŸe aykırı eylemlere izin vermez”diyerek, tıynetlerini tekrar gösterecek mi?
**
Bu baÄŸlamda..
Bizi uyutmaya çalışanlara karşı, suratımıza ÅŸamarı oturtan savcıya teÅŸekkür mü etmeliyim, yoksa itiraz mı etmeliyim bilemedim..
Hukuka bağlı bir devlet olsak..
“Özgürlük karşıtı bir savcı istemiyoruz” der, Danıştay yarım saatte o savcının görevine son verir..
Tıpkı..
Devletin sistemini, kendi emellerine uydurmak istediÄŸi FETÖ’cü üyelere bile yaptığı gibi..
Bırakın FETÖ’cüleri..
“FETÖ’cü olmak zorunlu deÄŸil.. FETÖ ile irtibatlı olmak da, KHK gereÄŸi ihraç sebebidir” diyerek..
Danıştay üyelerinin akrabalarını gerekçe gösterip ihraç eden Danıştay yönetimi..
Akrabasına falan gerek yok..
Bizzat kendisi..
Görev yaparken..
Kamu hizmeti sırasında..
Kendi ideolojik düÅŸüncesini, yetkili daireye hukukun gereÄŸi imiÅŸ gibi sunan savcıyı..
Derhal ihraç etmeli..
Etmiyorsa..
Etmez ise..
Kimse bize..
“Ergenekon yok, hiç olmamıştı” demesin..
“Bir varmış, bir yokmuÅŸ.. Develer tellal, pireler berber iken..” diye baÅŸlayan masallara inanırım da..
“Ergenekon yok, hiç olmadı” masalına inanmam..
Ali KarahasanoÄŸlu - Yeni Akit
Henüz yorum yapılmamış.