Kürsü
Abdurrahman Dilipak- Biat ve siyaset
Follow @dusuncemektebi2
Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit
Duyuyorum ki, ÅŸimdi yine birileri biat topluyormuÅŸ.
Bir zamanlar Åževket Kazan da, Erbakan için yazılı biat topluyordu. 12 Eylül’de o gece, o belgeleri yak yak bitmedi. Korkarım tarih yine tekerrür ediyor, hem de daha cahilce!
“Biat” ya da “Bey’ad” Arapçadaki “satın alma” anlamına gelen bir mastardan üretilen bir kelimedir ve dini anlamda “Cennetin satın alındığı sözleÅŸme” anlamına gelir.
Ä°slam tarihinde “1. ve 2. Akabe biatları” olarak bilinen iki önemli Biat vardır. 621 ve 622’de Medineli Müslümanlar ile Resul arasında yapılan ikili sözleÅŸmelere verilen addır.
Akabe Mescid-i Haram’a 3 km uzakta, Mina bölgesinde bir yerin adıdır ve burada aynı isimle o günün hatırasına bir de mescid bulunmaktadır.
KeÅŸke Müslüman topluluklar arasında “ilayı kelimetullah” temelinde yapılacak her sözleÅŸme Hac mevsiminde burada yapılsa.
“Biat” TDV Ansiklopedisinde kısa ÅŸöyle tanımlanır: “Ä°slam devletinde idare edenle, idare edilen arasında yapılan seçim veya baÄŸlılık karakteri taşıyan sosyopolitik akit”.
İlk Biat aslında Resulullahla yapıldı ve O, hem dini ve hem de siyasi, aynı zamanda masumiyet makamında bir şahsiyetti.
Kaldı ki günümüzde öyle herkesin üzerinde icma ettiÄŸi bir “Ä°slam devleti” olmadığı gibi, bu kavram da zaten kendi içinde tartışmalıdır.
Halk arasında, tarikat ÅŸeyhine ya da siyasi anlamda devlet reisine “Kayıtsız ÅŸartsız Ä°teat” / ”BaÄŸlılık sözü” anlamına kullanılmaktadır ve bu doÄŸru bir tanım ve uygulama deÄŸildir. Bu iÅŸ “Biat” deÄŸil, bu ÅŸekli ile “Bid’at”tır.
Aklınızı kiraya vermeyin. Åžeytan bizi Allah’la aldatmasın, “Biad” ve “Takıyye”, Te’vil” gibi” kavramların arkasına saklanarak da aldatmasın. Din ve devlet büyüklerinizi Ä°lah ve Rab edinmeyin. Sözü dinleyin, doÄŸrusuna tabi olun, iÅŸe bakın doÄŸrusuna destek verin, yanlışına karşı çıkın. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı olun. Zalim babanız, ÅŸeyhiniz, hükümdarınız da olsa. Bir kavme olan düÅŸmanlığınız bile sizi onlar hakkında adaletsizliÄŸe sevk etmesin. Musalla taşında meyyid gibi olmayın. Zalim hükümdar karşısında susup “dilsiz ÅŸeytan” olmayın. Masiyette iteat yoktur. Ä°ÅŸi ehline verin. Kula kulluk yoktur.
“Sizden olan ulul emr’e iteat” sizin biat ettiÄŸiniz, teb’ası olduÄŸunuz, lideriniz, ÅŸeyhiniz, ırkınızdan olan, hemÅŸehriniz olan bir “emir” deÄŸil, o emir “Allah’ın ve resulünün emrettiÄŸini emreden, nehyettiÄŸini nehyeden, sizin malınızı, canınızı, namusunuzu, aklınızı, inancınızı, neslinizi koruyan biri” de deÄŸil tek başına. O, “sizden olan” “sizin seçtiÄŸiniz, yetkisini sizden alan ve size hesap veren biri”dir. BaÅŸka peygamber gelmeyecek. Resuller dışında kimse de “masum” deÄŸil. Bu soy-sop meselesi deÄŸil! Hz. Ömer, Hz. Ali nasılsa öyle. Cübbesinin hesabını soran sahabeye cevap veren ve hesap soran birinin varlığına ÅŸükreden bir Ömer var. Hesap soranın kellesini kopartmaya gelen deÄŸil!
Bizim memlekette Hanefiler çoÄŸunlukta. Ä°mam-ı Azam, annesi ile evlendirdiÄŸi üvey babası Ä°mam-ı Caferi Sadık’ın içtihadına uymadı, “Ä°mamet” yerine “”Hilafet”i savundu. “Rey” taraftarı idi. Hanefi fıkhına göre, iki talebesi birden bir konuda kendine itiraz ederse, “ehliyete dayalı çoÄŸunluk” olan iki talebesinin görüÅŸünü, kendi görüÅŸünden önce tercih edilmesini istedi. Talebelerine dönüp, “ben size böyle mi öÄŸrettim, nasıl olur da hocanıza saygısızlık eder ve onun fikrine itiraz edersiniz. Bu edepsizliÄŸinizin karşılığı olarak size icazet vermiyorum” demedi. O konuda kendine bir görüÅŸ sorulduÄŸunda, “ben böyle düÅŸünüyorum ama, siz imameyne / Bana ikisi birden itiraz eden iki talebemin görüÅŸüne uyun isterseniz” dedi. Ne gariptir ki, o Hilafeti savundu, ama Hilafet makamını gasbeden Halife tarafından zorla biat almak istemesine itiraz ettiÄŸi ve biat etmemek için direndiÄŸi gerekçesi ile Halife tarafından dövdürülerek “Åžehid” edildi.(Hicri 150) . Yeni Kerbelalar yaÅŸanmasın istiyorsanız, bu tür sapmalara karşı dikkatli ve uyanık olalım. Unutmayalım ki, böyle, dini temelde yoksun, meÅŸruiyeti olmayan iÅŸler sonucu, bu ÅŸekilde, Biat alan da, veren de, buna aracılık eden de aynı günahın ortaklarıdır!
“Biat pazarı”na çıkanlar, ÅŸunu unutmasınlar: Ä°mamı Azam’ı iÅŸkencenin ardından, bir rivayete göre de iÅŸkence sonrası zehirli süt içirerek ÅŸehid eden Hilafeti gasbeden Ebu Cafer el Mansur’un ayak izinden gidiyorlar.
Zalim iktidarın meÅŸruiyetini kabul etmeyen Ebu Hanife, “sultanın gasbetmediÄŸi ve sahiplik iddiasında bulunmadığı bir yere defnedilmesini” vasiyet etmiÅŸ ve BaÄŸdat’ta Hayzunan kabristanının doÄŸusunda bir yere defnedilmiÅŸ. Dirisi ile teslim olmadığı zalim, ısırıcı melike cesedini bile bırakmamış. Allah ondan, (bana ruhumun özgür kalması konusunda ve kula kulluk etmemeyi canı pahasına öÄŸreten) benim sevgili imamımdan razı olsun.
Biat, zaman, mekan ve ÅŸartlarla mukayyed’dir ve burada aslolan birinin bir baÅŸkasına baÄŸlılık sözü deÄŸil, karşılığında cennetin kazanıldığı bir ahid’le verilen söze karşılıklı olarak sadakat’la baÄŸlı kalmayı ifade eder. Resule biat, imanla mukayyettir. Esasen biat sadece ÅŸeyhlerle ya da devlet baÅŸkanları ile sınırlı bir ÅŸey deÄŸildir. Her Müslüman topluluk kendi arasında, özellikle de farzı kifaye konusunda birden fazla konuÅŸan Mü’min kardeÅŸleri ile BiatlaÅŸabilir.. Yetimler, dullar, yolda kalanlar, yurtlarından çıkarılanlar, Cihad edenler, tebliÄŸe çıkanlar, kedi, köpek, sahipsiz hayvanlar ve kuÅŸlar, ekinler ve ormanlar konusunda Allah rızası için kendi nefislerini sorumlu kılacak ve karşılığını yalnız Allah’tan bekleyerek Cennet’e ulaÅŸmayı ümid edenler için Biat sadece vicdani ve ahlaki bir sorumluluk deÄŸil, dini bir vecibedir.
Bu iÅŸi sulandırarak kendi siyasi, ÅŸahsi menfaat, makam ve ihtiraslarını tatmin için dini kavram ve kurumları kullananların, toplumun cahilliÄŸini istismar eden açıkgözlerin hilelerine karşı uyanık olalım.
FETÖ de bunu yapmadı mı, birçok örgüt böyle yapmadı mı? Aynı delikten kaç kez ısırılacağız. Bunların FETÖ’den, DAEÅž’den ne farkı var. Bu yola sapanlar çaÄŸdaÅŸ Yezitlerdir. Zalimlere yardım etmeyin, sonra ateÅŸ size de dokunur. Dikkat edin. ÇaÄŸdaÅŸ Yezitlerin, kifayetsiz muhterislerin cahil cesareti ile uydurdukları yalanların peÅŸinden gitmeyin. BilmediÄŸiniz ÅŸeyin peÅŸine düÅŸmeyin. Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.