Sosyal Medya

Kürsü

Rasim Özdenören- Muhammed bin Selman’ı koruyan kim?

Rasim Özdenören- Yeni Şafak



Muhammed bin Selman’ı ilkeler mi koruyor, çıkar iliÅŸkisi mi?
 
Bu, olması gereken ile olan arasındaki farktır: olması gerekenin olması istenir, ideal olan budur. Ancak hayatın gerçeÄŸi ilkenin gereÄŸine her zaman cevap vermiyor.
 
Ä°ç siyasada olsun, dış siyasada olsun, beklenen, ilkenin gereÄŸi olmasına raÄŸmen; gerçekleÅŸen, pratikteki çıkar iliÅŸkisi oluyor.
 
Acaba niçin?
 
Ä°lkeyi koyan insandır, ama çıkar iliÅŸkisini siyasanın ve iktisadın koÅŸulları belirliyor.
 
Durum, ilkenin yanlışlığından ileri gelmiyor. Ä°lke bize adil davranmamızı buyuruyor. Ama piyasanın koÅŸulları tarafların çıkar iliÅŸkisi tarafından belirleniyor. Bu belirleme tek taraflı olarak da oluÅŸmuyor. Her iki tarafın mutabakatıyla meydana geliyor.
 
Gerek siyasal iliÅŸkide, gerek iktisadi iliÅŸkide koÅŸulun belirleyicisi arz ve talep faktörleri oluyor. Sadece birinin çıkarı deÄŸil, her ikisinin çıkarı belli bir noktada buluÅŸuyor.
 
Her iki taraf da birbirine ödün vermek zorunda kalıyor. Bir barış anlaÅŸması bile sadece galip tarafın karşı tarafa dayattığı hükümlerle oluÅŸmuyor. MaÄŸlup taraf da karşı tarafa koÅŸullar dikte ediyor. Ve nihayetinde tarafların rızası belli bir noktada buluÅŸuyor. BuluÅŸmanın olmadığı yerde ihtilaf sürgit sürüyor...
 
Barış, taraflardan birinin dayatması ile gerçekleÅŸmiÅŸ ise, bu durum aslında barış deÄŸil, fakat olan biteni bir süreliÄŸine erteleme veya savuÅŸturma olarak deÄŸerlendirilebilir. Çünkü kendi koÅŸullarının yerine getirilmediÄŸini düÅŸünen taraf bir süre sonra mızıkçılık çıkarmaya baÅŸlar.
 
Birinci Dünya Savaşı esas itibariyle Versay Barış AntlaÅŸması (28 Haziran 1919) ile bitirilmiÅŸtir. Ancak anlaÅŸmanın Alman tarafı bu anlaÅŸmayı dayatma sonucu imzaladığından, o dönemde yitirdiÄŸi koÅŸulları 20 yıl sonra istirdat etmeye kalkışınca yeni bir savaşın ortaya çıkması kaçınılmaz oldu: Ä°kinci Dünya Savaşı...
 
Dünya kamuoyu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Kaşıkçı cinayetinde azmettirici olduÄŸu hususunda neredeyse tamamen oydaÅŸ halde... GeçtiÄŸimiz günlerde sonlanan G20 zirvesinde Prens CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’dan beklediÄŸi ilgiyi görmese de Suudi Arabistan ile iliÅŸkisini gölgelemek istemeyen ülkeler onunla ekranlara poz vermekten kaçınmadılar. Fransa BaÅŸkanı tarafından çocuk gibi azarlanması da ekranlara yansıdı. Ama bu azarlama ebeveynin azarlaması kıvamında oldu. Bir tür kulak çekme edasında... BaÅŸkan, Perense: “Hımmm laf dinlemiyorsun!” diyordu.
 
O sıralarda Cumhuriyetçi Senatör Graham de: “Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Kaşıkçı cinayetinde suç ortağı olduÄŸunu düÅŸündüÄŸünü” açıklıyordu.
 
Burada da gene adalet ilkesinin deÄŸil, fakat pratik çıkar iliÅŸkisinin ön aldığı gözlemleniyor.
 
HoÅŸumuza gitmese de dünyanın siyasal iliÅŸkisinde adalet mi, çıkar mı sorusuna verilen cevap çıkar oluyor. Çıkar iliÅŸkisi adalet talebine baskın çıkıyor. Maalesef görünen gerçek ÅŸimdilik bu...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.