Kürsü
Hayrettin Karaman- Çocuk-aile ilişkisinde kadının rolü belki daha önemlidir
Follow @dusuncemektebi2
Hayrettin Karaman- Yeni Åžafak
Kadın konusunu düÅŸünürken ve konuÅŸurken yalnızca aileyi göz önüne almak ve aile dışındaki hayatımızın bütününde kadının yerini ve rolünü ihmal etmek bir eksiklik olsa gerektir.
Hiç ÅŸüphe yok ki aile, eÄŸitimden ekonomiye, cemiyet hayatı, yönetim, kültür ve medeniyete kadar hemen her alanda etkisi bakımından çok önemli ve ikame edilemez bir kurumdur. Ama unutmayalım ki, aile demek kadın, kız, anne, babaanne, anneanne… yani yalnızca kadın unsurlar demek deÄŸildir; aile bunların karşı cinsi olan oÄŸullar, babalar, dedeler ve bunların nesillerini de ihtiva ediyor ve daraltılmış (çekirdek) ailede bile olsa bütün bu çevrenin sorumlulukları ile etkileri vardır, olmalıdır.
Çocuk-aile iliÅŸkisinde kadının rolü ve sorumluluÄŸu belki daha önemlidir, ama erkeÄŸin de rolü ve sorumluluÄŸu vardır. Bu rollerin ve sorumlulukların zaman, mekân, kültür, ekonomik vb. ÅŸartlarla kısmen de olsa deÄŸiÅŸmesi de meÅŸrudur ve normaldir.
Åžehirlerde ev kadınları ile köylerde, kırsal bölgelerde ev kadınlarının ev içinde ve dışında neler yaptıklarını, neler yapmaya mecbur olduklarını düÅŸünürsek bu farklılığı kolayca tasavvur edebiliriz.
Son günlerde tartışılmakta olan “Kadınların ibadet için camilere gitmelerinin cevazı” konusu, saÄŸlıklı bir tartışmaya katkı olsun diye beni ÅŸu hususları hatırlatmaya sevk etti:
AK Parti iktidar gelinceye kadar orta ve yükseköÄŸretim kurumlarında okuyan, devlet dairelerinde çalışan kızlarımızın ve kadınlarımızın inançlarına uygun örtünme ve kıyafetlerle tahsil ve görevlerine devam etmeleri için mücadele verdik; bu mücadeleyi modernistler deÄŸil, dindar Müslümanlar verdiler. Bu süre içinde kimse “Ne iyi oldu, okumasınlar, çalışmasınlar, camiye bile gitmesinler, evlerinde oturup çocuk yapsınlar ve bunları eÄŸitsinler” demiyordu.
Not: EÄŸitimci anneye eÄŸitimi kim ve nerede verecek?
Bugün milyonlarca kızımız ve kadınımız okullarda okuyor, resmi olan ve olmayan görev ve hizmetlerde çalışıyorlar, Ä°slam adına bunları okullarını ve iÅŸlerini bırakıp evlerinde oturmaya, ibadet için camilere bile gitmemeye davet etmek hikmete, eÄŸitim ve davet kurallarına ters düÅŸmez mi? Böyle bir çaÄŸrının kabul görme ÅŸansı ne kadardır, tepkileri ne olabilir?
BaÅŸta Peygamberimiz (s.a.) olmak üzere örnek mürÅŸid ve yöneticilerin devirlerinde kadınlar, camiler dâhil hiçbir yere çıkmadan evlerinde mi oturmuÅŸlar? Peygamberimiz hemen bütün yolculuklarını yanına hanımını da alarak yapmamış mı? Camide kadınların namaz kılmalarına izin vermemiÅŸ mi? Erkeklerden fırsat bulamadıkları için onlara ayrıca ders yapmamış mı? Medine pazarında bir sahâbî hanımı muhtesip (zabıtadan sorumlu) yapmamış mı? SavaÅŸlara kadınlar da katılıp genel olarak geri hizmetlerde ama gerektiÄŸinde cephede bulunmamışlar mı?...
Tesettür, sınırları farklı da olsa hem erkekler hem de kadınlar için gerekli, ihtilat kadınlara olduÄŸu kadar erkeklere de yasak, namahreme ölçüsüz bakmak kadınlara olduÄŸu kadar erkeklere de haram. Çocuk eÄŸitimi kadınlara (annelere) olduÄŸu kadar erkeklere (babalara) de ilgi ve sorumluluk gerektiriyor.
Hasılı:
Ä°slâmî kurallar çiÄŸnenmeden kadının gerektiÄŸi kadar hayatımızın bütününde olması için bir orta yol bulunamaz mı?
Suyu tersine akıtmaya çalışmak yerine biraz da bu konuda kafa yorsak diyorum.
Henüz yorum yapılmamış.