Kürsü
Abdurrahman Dilipak: Selman G20’den tüyleri biraz daha yolunmuş olarak döndü
Follow @dusuncemektebi2
Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit
G20, birileri için “son umut”du. Ama umutlar boÅŸa çıktı.
Aslında sonuç sürpriz deÄŸil. Beklentilerin hemen hemen hiçbiri gerçekleÅŸmedi.
Trump’ın korumacı politikalarına karşın Jinping, küresel serbest ticaret sisteminin saldırı altında olduÄŸu uyarısında bulundu. Ha! Bu arada, Trump Çin’e karşı, yılın ilk 3 ayında gümrük vergisinde bir artış yapmayacak.
Almanya BaÅŸbakanı Angela Merkel baÅŸta olmak üzere birçok üye ülkenin de, Trump’a karşı bir duruÅŸ sergilemesi bekleniyordu, bir protesto havası yoktu ama mesafe vardı.
Kaşıkçı cinayeti sonrası Muhammed bin Selman’ın G20 zirvesinde nasıl karşılanacağı merak ediliyordu. Bazı liderler ayaküstü görüÅŸtü. Selman G20’den tüyleri biraz daha yolunmuÅŸ olarak döndü.
Rusya-Ukrayna krizi gündemdeydi. Trump’ın, Putin ile görüÅŸmesini bekleniyordu, bu görüÅŸme iptal edildi.
Transatlantik iliÅŸkiler çerçevesinde gündemde 1 Ocak 1994’de giren NAFTA’nın ardından “Yeni NAFTA imzalanacak mı?” sorusu vardı. Korkulan olmadı, sonunda uzlaÅŸma saÄŸlandı ve anlaÅŸma imzalandı. ABD BaÅŸkanı Trump ve Kanada BaÅŸbakanı Trudeau, haziran ayında Kanada’da yapılan G7 Zirvesi’nde son anda uzlaÅŸmıştı. ABD, Kanada ve Meksika’nın eylül ayında üzerinde uzlaÅŸtıkları ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret AnlaÅŸması’nın imzalanması ile piyasalar birazcık olsun rahatladı.
ErdoÄŸan, Arjantin’deki G20 zirvesinin ardından Venezuela’ya gitti. ErdoÄŸan’a burada Maduro’yla düzenleyeceÄŸi basın toplantısı öncesinde ‘El Libertador’ niÅŸanı ve Simon Bolivar’ın kılıcının replikası verildi.
Simon Bolivar Güney Amerika’daki devletlerin Ä°spanya egemenliÄŸinden kurtulup hürriyete kavuÅŸmalarını saÄŸlayan lider olarak saygı ile anılır. 1783’de aristokrat bir ailenin çocuÄŸu olarak doÄŸdu; ancak çocuk yaÅŸta yetim kaldı. Ailesinden kalan mirasla Ä°spanya’ya gitti askeri okulda eÄŸitim aldı ve 1810’da Venezuela’ya döndü. Ardından sömürgeciliÄŸe karşı tavır aldı ve sömürge yanlısı güçler ile Karakas’ta savaÅŸtı ve Venezuela’nın bağımsızlığını ilan etmesinde öncü rol oynadı. Bu savaÅŸta Ä°ngiltere’yi tarafsız kalmaya ikna etti ve ardından Karakas’ı Napolyon’un kardeÅŸi Joseph’in komutasındaki Ä°spanyol ordusunun elinden alarak kurtardı. Ä°spanyollar tarafından takip edilerek yakalanıp Kolombiya’ya sürgün edildi. Burada Kolombiya ordusunun başına geçip, Kolombiya’nın baÅŸkenti Bogota’yı ele geçirdi. Ä°mkânsızlıklar nedeniyle Kolombiya’da ağır yenilgiler aldı ve Jamaika’ya gitmek zorunda kaldı. Uzun süre Ä°spanyollara karşı direndi ve 1821 yılında içinde Venezuela, Ekvador, Kolombiya, Panama ve Peru’nun bulunduÄŸu, o zamanlar “Büyük Kolombiya” olarak adlandırılan bölgeyi Ä°spanyol sömürgesinden kurtardı ve ilk baÅŸkanı oldu. KurduÄŸu bu bölgede Peru’nun kuzeyi, Bolivya olarak ayrıldı. Bolivya’nın anayasası bizzat Bolivar tarafından yazılmasına ve “yüzyılın en önemli siyasal belgelerinden biri” olmasına raÄŸmen hiç uygulanamadı. Generaller arasındaki kiÅŸisel çatışmalar iç savaÅŸa dönüÅŸtü ve Büyük Kolombiya bölünmeye baÅŸladı. Tüberküloz hastalığının ardından, silah arkadaÅŸlarına güvenini kaybetmesi umutsuzluÄŸa düÅŸmesine sebeb oldu. Hayallerinin yıkılmasına dayanamayan Bolivar 1830’da öldü.
Bolivar’ın hayatı, devrimci liderler için, hatta bütün politikacılar için birçok açıdan derslerle dolu bir hayattır.
Bu zirve olurken ve sonrasında “Sarı yelekliler” Paris sokaklarını cehenneme çeviriyordu. Zirve sonrası da “Sarı Öfke” diÄŸer Avrupa ülkelerine yayılmaya devam etti.
Paris’i vuran politik Tsunami, aslında Taksim Gezi parkındaki gösterilerin yeni bir örneÄŸinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildi. Ama batı mediası her zaman olduÄŸu gibi çifte standardını bir kez daha gözler önüne serdi. Gezi olayları karşısında polisin tavrını eleÅŸtiren batılı merkezler bu kez Paris sokaklarında yaÅŸanan polis ÅŸiddetine karşı kafalarını kuma sokmayı tercih ettiler. Paris’te toplantı ve gösterilerin yasaklanması ve daha sert önlemler alınması yönündeki uyarılar da “anlayışla” karşılandı..
Avrupa ÅŸimdi “fırtına öncesi sessizlik”i yaşıyor. Halk Noel tatiline, Paskalyaya hazırlanıyor. Yahudilerin Hanuka bayramı baÅŸladı. Ama yılbaşı sonrası Avrupa’yı zor günler bekliyor.. Batıda kehanet “ermiÅŸlerin manevi keÅŸfi” gibi anlaşılıyor ama kahinlerin gelecek için söyledikleri ÅŸeyler batılılar için hiç de içaçıcı ÅŸeyler deÄŸil.
Bu sene Katolik kilisesi yeni yıla kiliselerin cemaatini kaybetmesi kadar, kilise yöneticilerinin kayıtdışı iÅŸleri, yolsuzluk tartışmaları, “Dakameron’un aÅŸk hikayeleri”nden beter, lezbiyen ve homoseksüel iliÅŸkileri, fuhuÅŸ ve taciz iddiaları ile giriyor. Papa bu olaylarla baÅŸ edemeyince homoseksüel ve lezbiyenleri istifaya çağırdı ve sessiz bir ÅŸekilde kilise çaÄŸrısının altından ayrılmaya davet etti. Çünkü halk taciz iddiaları sebebi ile çocuklarını kiliseye göndermeye korkmaya baÅŸladı.
Bu arada size farklı bir haber daha Katar, OPEC’den çekildiÄŸini açıkladı. Bu adım, OPEC’in sonunu hazırlayacak bir adım olabilir.
Ve tabii BAE’de Dahlan’ın başına gelenleri ve ABD’nin PYD’ye devam eden askeri silah, mühimmad ve malzeme sevkini de buraya not etmek gerek. Gelen haberlere göre, hani ÅŸu BAE açıklarındaki bir yatta, Veliaht Prensin de katıldığı partide, eskort kızlarla çekilen resimlerin de servis edildiÄŸi olayda davetliler arasında Dahlan da varmış. Dahlan’a Kaşıkçı suikastı ile ilgili olarak, “emri ben verdim” de demiÅŸler, o da kabul etmeyince adamın boynunu kırmışlar. Sonra da ayağı kaydı düÅŸtü, hastahaneye kaldırıldı diye açıklama yapmışlar.
Bu arada Kaşıkçı olayı ile ilgili yeni bir iddia atıldı ortaya. Kaşıkçı Türkiye’ye, mevcut Suudi yönetimine karşı bir trol ordusu kurarak yıpratma kampanyası için temaslarda bulunmak üzere gelmiÅŸ. Mevcut yönetim de bunu engellemek için operasyon yapıp, suçu Türkiye’ye yıkmak isterken, iÅŸleri yüzlerine gözlerine bulaÅŸtırmışlar.
Gelinen nokta ortada. Neyse bugünlük de bu kadar.
Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.