Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Prof. İsmail Kara: Bir mezar taşının düşündürdükleri…

Efendim, Dün bir tabip dostumuz bana bir mezar taşı fotoğrafı gönderdi. Kitaplarına aşina olduğumuz tanıdık bir tarihçi hocanın, rahmetli Bahaeddin Ögel’in mezartaşıydı bu.



Birkaç hususu fotoÄŸrafla birlikte size de yazmak ve göndermek istedim:

– Ä°lk dikkati çeken ÅŸey herhalde mezar taşı yazısının Dede Korkut metninden seçilmiÅŸ olması, hem de bugünkü dile pek uyarlanmadan. Bu açıdan nadir (belki yegâne) bir taÅŸ yazısı olabilir. Muhtemelen Bahaeddin Hoca’nın vasiyeti olan bu tercih güzel ve hoÅŸ bir ÅŸey. Telaffuz itibariyle bugünkü Türkçeye uyarlanmış hali belki daha da güzel ve anlamlı/anlaşılır olabilirdi. Orhan Åžaik Gökyay hoca rahmetli duysaydı-görseydi sevinerek, önemseyerek bir ÅŸeyler söylerdi herhalde diye geçti içimden.

– Fakat bu güzel mısralar ne kadar itinasız ve vasıfsız bir ÅŸekilde yazılıp iÅŸlenmiÅŸ! Bir kültür tarihçisinin, bir üniversite mensubunun mezar taşında kültürden, estetikten, Türk mezarlık kültüründen, mezar taşı iÅŸçiliÄŸinden hiçbir iz yok maalesef. Sıradan bir vatandaşın, herhangi bir çırağın elinden çıkmış bir taÅŸ gibi.

Bu durum büyük problemlerimizden sadece birinin mezar taşına yansımış hali olmalı. Türkiye, Türkiye’nin eÄŸitim sistemi ve kültürel ilgi seviyesi, eÄŸitim ve kültür kurumları, ortamları kendi tarihi tecrübelerinden ve imkânlarından yararlanmayı mümkün ve gerekli kılmıyor. Åžehircilikte, mimaride, ev ve sokak yapımında, camilerde olduÄŸu gibi mezarlıklarımız ve mezar taÅŸlarımız da tarihi tecrübelerimizden, bunların barındırdığı binbir çeÅŸitliliklen, sade yahut girift çözümlerden, yorumlardan, estetikten, ifade biçimlerinden hiçbir iz taşımıyor gibi. Maalesef böyle. Bugünün ÅŸartlarında ve yeni yorumlarla kendi tecrübelerimize bakamıyor ve onlardan istifade edemiyoruz veya bu hususlarda çok yetersiz kalıyoruz. Bazı/çoÄŸu konularda kültürel yaşı çocuk seviyesinde bir millet gibi davranışlar sergiliyoruz adeta… Niçin?

Giderek bu büyük meseleyi anlama-anlatma imkânlarımız da azalıyor, tükeniyor gibi.

– Mezar taşında Fatiha gibi, Hüve’l-Baki gibi dinî unsurların yer almaması da dikkat çekici. (Bilmiyorum Dede Korkut’un ifadelerini bunu da ihtiva ve ikame eden bir metin olarak görür müsünüz?) Türkiye’deki Türkçü-Turancı damarda böyle dini unsurlara karşı perhizkâr bir taraf ve tutum hep olagelmiÅŸtir. (Gökalp’in estetik hususiyetleri olan mezar taşında da hiçbir dini ifade ve unsur yoktur. Atsız’ın taşında da yoktur). Bu taÅŸtaki durumun bir tercih mi yoksa bir ihmal mi, bir tesadüf mü olduÄŸunu elbette tam olarak bilemeyiz.

Bahaeddin Hoca’yı rahmetle yad ederek bu hayli uzamış nota hatime çekelim.

Selam ile.

Ä°smail Kara

….

Prof. Bahaeddin Ögel kimdir?

Mehmet Bahaeddin Ögel (d. 21 Nisan 1923, Elazığ – ö. 7 Mart 1989), Ankara Üniversitesi Türk Tarih Profesörü.

21 Nisan 1923 yılında, Elazığ’ın Çarşı mahallesinde doÄŸmuÅŸtur. Ä°lk ve orta eÄŸitimini Elazığ ve Malatya’da tamamlamış, 1940-41 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih CoÄŸrafya Fakültesi Tarih Bölümü’ne kaydolmuÅŸtur.

Åžemsettin Günaltay ve Afet Ä°nan’ın okuttukları Orta Asya Türk Tarihini esas alarak bölümüne devam etmiÅŸ; Arkeoloji, Sinoloji ve Rusça derslerini de yardımcı branÅŸ alarak, 1944-45 yılında fakülteden mezun olmuÅŸtur. Mezuniyetinden sonra MEB’e baÅŸvurmuÅŸ, 30.06.1945’te Erzurum Lisesi Tarih-CoÄŸrafya öÄŸretmenliÄŸine tayin edilmiÅŸ ve 31.10.1947 yılına kadar bu görevi sürdürmüÅŸtür. 1947 yılında çıkan bir kanundan faydalanarak Wolfram Eberhard’ın yanında doktora çalışmasına baÅŸlamış; “Uygur Devletinin KuruluÅŸu” isimli tezini hazırlayarak 1948 yılında doktor unvanı almış, 1949 yılında G.T.T. kürsüsüne asistan olarak atanmıştır.

Bahaeddin Ögel, çıkan bir yasa sonucu bilgi ve görgüsünü arttırmak üzere dört aylığına Ä°ran’a gönderilmiÅŸ, aynı yıl Alman Hükümeti’nin bursundan faydalanarak Almanya’ya gönderilmiÅŸtir. Almanya ve Türkiye’deki çalışmaları sonucu “Liao Devrinden Önceki Kitanlar” isimli doçentlik tezini hazırlamış ve 1957 yılında Eylemli DoçentliÄŸe atanmıştır. “Alexandre Von Humbold Vakfı” bursundan faydalanarak 1959 yılında tekrar Almanya’ya gitmiÅŸtir. 1961 yılında Tayvan Hükümeti’nden Taipei’de ki “National Cheng-chi Üniversitesi”nde misafir öÄŸretim üyeliÄŸi daveti almış, 1962-64 yılları arasında Tayvan’da görev yapmıştır. Sino-Turcica adlı eserini tez olarak sunmuÅŸ ve 1964 yılında Profesör unvanı almıştır.

42 yıllık akademik hayatını Ankara Üniversitesi’nde geçirmiÅŸ, bölüm baÅŸkanlığı yapmış; Türkiye Cumhuriyeti Milli EÄŸitim Bakanlığı, MGK, TRT, DPT, TÄ°B, TTK gibi pek çok kuruluÅŸta danışman, raportör, üye veya idareci olarak görev almış; pek çok araÅŸtırma enstitüsünde çeÅŸitli unvanlarla faaliyet göstermiÅŸtir. Bahaeddin Ögel, Orta Asya Türk Tarihi ile ilgili Çin arÅŸivlerine inerek araÅŸtırmalar yapan sayılı tarihçilerdendir. Özellikle Türk Kültür Tarihi alanında önemli çalışmalar hazırlamıştır. Alman ekol ve metotlarını Türk araÅŸtırmacılara tanıtmış ve Türk metotları ile kaynaÅŸtırarak özgün bir metot geliÅŸtirmiÅŸtir. Türk tarihinin bütünlüÄŸü, Türklerin göçebeliÄŸi, Türk-MoÄŸol meselesi gibi pek çok tarihsel mesele hakkında tezler ortaya atmıştır. Alanıyla ilgili 20 cilt kitap ve 120’den fazla makale yazmıştır. Almanya, Ä°ngiltere, Ä°talya, Danimarka, Macaristan, Avusturya, Ä°ran, Milliyetçi Çin(Tayvan), MoÄŸolistan, SSCB(Türkmenistan,Tacikistan ve Azerbaycan) gibi ülkelerde ilmi çalışmalar yürütmüÅŸtür. Almanca, Ä°ngilizce, Çince, Farsça, Rusça ve MoÄŸolcanın yanı sıra ÇaÄŸdaÅŸ Türk Lehçeleri’ni de bilen Ögel, 7 Mart 1989 günü akciÄŸer kanseri sebebiyle hayatını kaybetmiÅŸtir.

Eserleri:

  • Erzurum Anıtlarında Altay-Türk Anıtlarının Ä°zleri, Erz. Halkevi yay., Erz. 1947.
  • Ä°slamiyet’ten Önceki Türk Kültür Tarihi (Orta Asya Kaynak ve Buluntularına Göre),TTK yay., Ankara 1962.
  • Uygurlar ve Uygur Tarihi (Ders Notları), Ankara 1962.
  • Sino-Turcica (Cengiz Han ve Çin’deki Hanedanın Türk MüÅŸavirleri), Tai-pei 1964
  • Hunlar, Göktürkler, Uygurlar (Ders Notları), Ankara 1968.
  • Türk Kültürünün GeliÅŸme ÇaÄŸları, Cilt I-II, Ä°stanbul 1971.
  • Türk Mitolojisi (Kaynak ve Açıklamaları Ä°le Destanlar), Cilt I-II, Selçuklu Tarihi ve Medeniyeti Enstitüsü, Ankara 1971.
  • Türk Kültür Tarihine GiriÅŸ, c.I Türkler’de Köy ve Åžehir Hayatı,Kültür Bak. Yay.,Ank. 1971.
  • Türk Kültür Tarihine GiriÅŸ, c.II Türkler’de Ziraat Kültürü, Kültür Bak. Yay.,Ank. 1971.
  • Türk Kültür Tarihine GiriÅŸ, c.III Türkler’de Ev Kültürü, Kültür Bak. Yay.,Ank.
  • Türk Kültür Tarihine GiriÅŸ, c.IV Türkler’de Yemek Kültürü, Kültür Bak. Yay.,Ä°st.-Ank.
  • Türk Kültür Tarihine GiriÅŸ,c.V Türkler’de Elbise ve Süslenme Kültürü,Kültür Bak. Yay.,Ä°st.-Ank.
  • Büyük Hun Ä°mparatorluÄŸu Tarihi,c.I-II, Kültürü Bak. Yay.,Ankara 1982
  • Türklerde Devlet Anlayışı (13.yy. Sonlarına Kadar),BaÅŸbakanlık Bas. Evi, Ankara 1971.
  • Türk Kültür Tarihine GiriÅŸ, c.VI Türkler’de TuÄŸ ve Bayrak,Kültür Bak. Yay.,Ank. 1984.
  • Türk Kültür Tarihine GiriÅŸ, c.VII Türkler’de Ordu,Ordugâh ve OtaÄŸ-Devlet,Kültür Bak. Yay.,Ank. 1984.
  • Türk Milli BütünlüÄŸü Ä°çerisinde DoÄŸu Anadolu(Ä°lmi Heyet Ä°le Birlikte),Ankara 1985
  • Türk Kültür Tarihine GiriÅŸ, c.VIII Türkler’de Devlet ve Ordu Mehteri, Kültür Bak. Yay.,Ank 1987.
  • Türk Kültür Tarihine GiriÅŸ, c.IX Türk Halk Musikisi Aletler, Kültür Bak. Yay.,Ank 1986.
  • Türk Kültürünün GeliÅŸme ÇaÄŸları, I-II, T.D.A.V. yay. Ä°stanbul 1988.

[Bu bilgiler bir internet ansiklopedisinden alınmıştır.]

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.