Sosyal Medya

Kürsü

Abdurrahman Dilipak: Daha modern, daha sağcı, daha milliyetçi, daha demokrat, daha Atatürkçüyüz

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



27.11.2008, tam 10 yıl önce, o zaman adı Vakit olan gazetede ÅŸunları yazmışım:
 
Özkök geçen gün “Hayatın ÅŸeyleri”nden söz ediyordu. Nasıl bir arkadaşını yurtdışına kaçırdığından ve bir arkadaşının lezbiyen evliliÄŸinden filan.. “Hayatın ÅŸeyleri” bunlar.. Sonuçta resmen “NATO’ya, CENTO’ya, AB’ye, IMF’ye ve Åžeriata baÄŸlıyız. Türk Milletinden, Ä°slâm ümmetinden, Garp Medeniyetindeniz. Elhamdülillah Tanrı dağı kadar Türk, Hıra dağı kadar Müslümanız, ne mutlu ‘Türküm’ diyene!” Bu arada CHP Genel Merkezinde “Mescid” açılması tartışması yaÅŸanıyormuÅŸ. Belki CHP’deki “Mescid” deÄŸil, “Mescit” olur. Hani olur o kadar da artık.. Onlar da “secde” deÄŸil, “secte” ederler.. YavaÅŸ yavaÅŸ. ÖÄŸrenecekler.. Ne de olsa “Acemi dindar”lık. O zaman bir de Cemevi lazım. Bir de gay-lezbiyen club.. Ateistler için de bir baÅŸka oda. Budistler için mutlaka bir meditasyon odası olmalı bir kenarda.. Müjde Ar, yanında bir de çarÅŸaflı bir aday! Ne muhteÅŸem olur?!. Nur Serter’e psikiatr desteÄŸi lazım o zaman. Onu bu durumda partide kalmaya kim ikna edebilir ki? Hayatın ÅŸeyleri bunlar..
 
“Maksat demokrasi olsun” CHP, AK Parti’ye giden dindar oyları alacak ya, çarÅŸaftan baÅŸladı, Mescid’le devam ediyor.. Seçim anketlerine bakıyor musunuz? CHP %11 seviyelerinde, MHP %10’nun altında.. Hem de SP’nin %6, BBP’nin %4 oy aldığı hesabı ile böyle.. DTP de %4 gibi. AK Parti %53.. Baykal’a bir önerim var. Mescidi Aksa konusuna da bir el atsanız nasıl olur?
 
Mesela ÅŸu Hac konusu ile de ilgilenseniz.. Ä°mam Hatip, Kur’an kursu konusu da önemli..
 
BaÅŸörtüsü konusunda Yakub Kadri’nin ÅŸu “ÇarÅŸaf ve Peçeye Dair” yazısını çoÄŸaltıp dağıtmak gerek.. Belki de yapacağı en radikal ÅŸey, LaikliÄŸe çaÄŸdaÅŸ bir yorum getirmek olur. LaikliÄŸin objesi, din ve devlet deÄŸil, egemen dini kurumla(kilise) devlet arasındaki iliÅŸkiyi düzenlemektir batıda Laiklik. Bu konuda Fransız LaikliÄŸini koruyan La Lique’nin Laicite isimli kitabını tercüme ettirip bastırıp dağıtmalı. 96 sayfalık küçük bir kitab.. Minicik bir ÅŸey, CHP Laiklik için bu kadarcık bir ÅŸeyi ihmal etmemeli.. Bir de CHP’nin adını “Cumhuriyetçi Halk Partisi” olarak deÄŸiÅŸtirip, imtiyazlarını terk etmesi gerek.. Yani TTK, TDK ve Ä°ÅŸ Bankası ile iliÅŸkiler gibi alanların yeniden düzenlenmesi ÅŸart.. Hatta bu amaçla bir “Cumhuriyetin kazanımlarını koruma ve geliÅŸtirme vakfı” kurabilir.. Dernekler yasasında bir deÄŸiÅŸiklik yapıp, siyasi dernek kurulmasına imkan tanınmalı.. 
 
CHP ÅŸu siyasi partiler yasasındaki, Diyanet’in yapısının deÄŸiÅŸtirilmesini teklif etmeyi yasaklayan yasa maddesinin iptali için de bir adım atmalı.. Ve Diyanet’in yapısının deÄŸiÅŸtirilmesi için ilk teklifi CHP vermeli.. Hepsinden önce Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi konusunda engel olmasa, bu konuda gölge etmese aslında baÅŸka bir himmet beklediÄŸim yok..
 
Baykal’ın yaptığı bu iÅŸ, parti içinde bu konuların tartışılması açısından önemli. Bu iÅŸin geri adımı da yok.. Bir kere oldu ve bu olay benzer birçok olay için emsal teÅŸkil edecek.. Ä°ster “istismar” deyin, ister “gerçekle yüzleÅŸmek”, ya da “hatadan dönmek” deyin, olan oldu.. FP başı açık aday gösterme iÅŸinin hayrını görmedi 1999 da, ama, daha sonra AK Parti bu iÅŸin meyvesini topladı..
 
CHP bu açılımı yapar, sonra bu iÅŸin parsasını kim toplar bilmem. Zaten DTP’nin bu anlamda bir kılık kıyafet takıntısı yok. CHP bile bu konuda geri adım attıktan sonra DSP’nin, SHP’nin çok da sorun çıkaracağını sanmam.. Tabii bunun ÇYDD, ADD gibi STK’lardaki, ulusalcı kesimdeki yankısı ne olacak. Media’daki yankısı ne olacak göreceÄŸiz.. Üniversitelerde, belediyelerde, kamuda bir yansıması olacak olmasına da, bakalım CHP, belediye meclisi üyesi olsun baÅŸörtülü bir aday gösterecek mi göreceÄŸiz.. Yani baÅŸörtülüleri, sadece mutfakta mı görmek istiyorlar, sofrada yer açacaklar mı bu süreçte belli olacak.. Baykal’ın bu kararı almasında ne etkili olmuÅŸ olabilir, sizce? Rüya mı, Obama’nın seçilmesinin etkisi mi?, DüÅŸünerek ulaÅŸtığı bir sonuç mu?, Vicdani bir sorgulama mı, yani tamamen duygusal bir karar mı? Rasyonal bir karar mı, pragmatik bir kaygıyla mı böyle bir karar verildi, oportünistçe bir tutum mu? N’olursa olsun, bir yanlışın farkına varılmış olması bile baÅŸlı başına önemli.
 
Böylesine radikal bir kararın, sadece baÅŸörtülü üye ile sınırlı kalması eksik bir giriÅŸim olur bana kalırsa.. Bu iÅŸin geri döndürülebilmesi, ancak Baykal’ın istifaya zorlanması ile mümkün olabilir diye düÅŸünüyorum.. Baykal ise ÅŸu anda partide “Tek adam”. Hani madem iÅŸler bu noktaya gelecekti, o zaman Sarıgül’ü niye partiden uzaklaÅŸtırdı, o da ayrı bir sorun.. EÄŸer partinin yeni yöneliÅŸi bu yönde ise o zaman Sarıgül’den önce CHP’den gitmesi gereken bir yığın insan var demektir.. Sahi iddia edildiÄŸi gibi sıra bundan sonra cemaat grublarına mı geldi.. Öyle ya, niçin tek Hacı BektaÅŸ-ı Veli Hazretlerinin sempatizanlarının kapısı çalınsın? Yeteri kadar KızılbaÅŸ da var, Nuseyri de. Peki; Hacı Bayramı Veli, ya da Åžah-ı Veli Nahşıbendi’ye intisab edenlerin kapısı neden çalınmasın ki? 
 
Ha! Tabii, “Efendiler, biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti ÅŸeyhler, derviÅŸler ve meczublar memleketi olamaz. En doÄŸru tarikat, medeniyet tarikatıdır” deÄŸil mi? Amaaan canım sende, bir zamanlar, KurtuluÅŸ savaşında kendilerini “yoldaÅŸ” diye selamladığımız, Taksim anıtında Mustafa Kemal’in arkasında duran ve her milli bayramda önünde saygı durduÄŸumuz komünistler için gün geldi, “Türk Aleminin en büyük düÅŸmanı komünistliktir” demedik mi? Sonra ne oldu.? Olur böyle vakalar.. “Dün, dündür netekim, bugün de bugün”.. Bakmayın siz 10. Yıl albümünde Mevlevilere “soytarı” denmesine, bugün Mevlevi tarikatının ÅŸeyhi, Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Ahmet Yesevi Hazretlerini millileÅŸtirmedik mi? Hem Mevlana Hazretleri ne buyurmuÅŸtu: “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni ÅŸeyler söyleme zamanıdır..”
 
Baykal’dan, daha önce darbecilerin tekrarladıkları, Ä°nci Baba’nın seçim kampanyasındaki bir slogandan yola çıkarak ve biraz da ekleme yaparak, yeni bir açıklama bekliyoruz: (Bir daha tekrarlayalım) “NATO’ya, CENTO’ya, AB’ye, IMF’ye ve Åžeriata baÄŸlıyız. Türk Milletinden, Ä°slâm ümmetinden, Garp Medeniyetindeniz. Elhamdülillah Tanrı dağı kadar Türk, Hıra dağı kadar Müslümanız, ne mutlu ‘Türküm’ diyene!”. “Hayatın ÅŸeyleri” bunlar.  Selâm ve dua ile.
 
EK: Dünden bugüne ne deÄŸiÅŸti memlekette! Sanki olduÄŸumuz yerde sayıyoruz. Altı ay bir güz gidiyoruz ama dönüp geldiÄŸimiz yer aynı. CHP, “Yerinde say”maya devam ediyor. Dün dündür, bugünse bugün. Bize gelince, biz düne göre daha modern, daha saÄŸcı, daha milliyetçi, daha demokrat, biraz utangaç, biraz mahcup, daha Atatürkçüyüz. CHP de öyle, o da utangaç ve mahcup, bir o kadar Åžeriatçı!  Bu arada, “F. Gülen Pensilvanyaya kaçtı” diyorlar, döndü geldi, bacadan girdi, köÅŸede oturuyor. CHP ne kadar “Åžeriatçı” ise biz de o kadar Atatürkçü olacağız anlayacağınız. Aaah Atatürk ah, sen türbeleri kapattın, CHP mezarını türbe yaptı, bizimkiler de yakında mezarına çaput baÄŸlarlarsa ÅŸaÅŸmam.
 
Not: Anıtkabir’in inÅŸasına 9 Ekim 1944’de baÅŸlandı, 1 Eylül 1953’de tamamlandı. Alan 750.000 m2. Anıtkabir’in inÅŸası sırasında Prof. Dr. Herman Jansen, Prof. Dr. Clements Holzmeister, Prof. Dr. Bruno Taut ile Prof. Dr. Belling her zaman görüÅŸlerine baÅŸvurulan kiÅŸilerdi. Mimari projenin yarışma jürisinde ise Alman Prof. Dr. Paul Bonatz, Ä°sviçreli Prof. Dr. Ä°van Tenghom, Macar Prof. Dr. Karoly Wikinger, Türk Prof. Dr. Arif Hikmet Holtay, Bayındırlık Bakanlığı’ndan Muhlis Sertel yeraldı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.