Sosyal Medya

Kürsü

Gökhan Özcan- Bir mektuba cevabımdır

Gökhan Özcan- Yeni Şafak



Sevgili kardeÅŸim...
 
Ä°nsanın içinde bahar dallarının açması gereken bir çaÄŸda, dünyanın nereye gittiÄŸi sorusuyla mücadele etmek içinde yaÅŸadığımız zamanın imtihanı olsa gerek... KeÅŸke sana dünyanın nereye gittiÄŸini ve bu gidiÅŸle nereye varacağını bildiÄŸimi söyleyebilseydim. Ama hayır, senin gibi ben de bilmiyorum. Asıl meselemiz de bu aslında, nereye gittiÄŸini bilmediÄŸimiz bir dünyada ayakta durmaya çalışıyoruz. Bazen kontrolü kaybediyor iki yana savruluyoruz. Bazen dengemiz bozuluyor, düÅŸecek gibi oluyoruz. DüÅŸeriz de aslında, tutunacak hiçbir ÅŸeyimiz olmasa... Ama ÅŸükür ki var; ÅŸükür ki içimizde kaçıp sığınacak bir hakikatimiz var. Belki sımsıkı sarılmıyoruz ona ama parmaklarımızın ucuyla da olsa tutunuyoruz her dengemiz bozulduÄŸunda. Yanlışımız, günahımız, acziyetimiz, gafletimiz pek çok, eyvallah! Ama her nefeste “hû” diyorsak, umudumuz da çok evvel Allah!
 
Hakikatle irtibatlı olmak kadar önemli baÅŸka bir ÅŸey yok ÅŸu dünyada. Bu irtibat azala eksile pamuk iplikleriyle sürdürülür hale gelmiÅŸ bile olsa, çok önemli. O bizim insan olarak kalmamızı, dünyayı saran ÅŸu kocaman yanlışlığın uzay boÅŸluÄŸunda bilinmeyen bir yerlere sürüklenip gitmememizi saÄŸlayan ÅŸey... O irtibatı koruyabildiÄŸimiz sürece hakikatin korunaklı gövdesine geri dönmek adına elimizde hep bir hayırlı ihtimal olacak. Ä°nÅŸallah hepimiz, olabilecek en kısa zamanda, dünyanın önümüze çıkardığı hile ve desiselerden yakamızı kurtarır, o ihtimali seçerek bu yangın yerinin hararetinden kaçarak hakikatin serinliÄŸine sığınırız. Böyle bir ihtimal hep vardı, ÅŸimdi de var ve hep olacak. Biz hakikatin ucunu tamamen bırakmadıkça...
 
Bunca yanlışın içinde, bunca yanlışlığı az çok yaÅŸarken ve bunca kötülüÄŸe seyirci yaÅŸamak zorunda kalırken, içimiz tabiatıyla sıkılıyor. Nasıl sıkılmasın; insanın fıtratının bu kadar gurbetine düÅŸtüÄŸü, bu kadar uzağında yaÅŸamaya memur ve mecbur kılındığı baÅŸka bir zaman oldu mu daha önce ÅŸu yeryüzünde? Evet, kellerin alındığı devirler yaÅŸandı, ama göÄŸüs kafeslerinden kalplerin çalınmaya çalışıldığı bir zaman oldu mu? Elbet içimiz sıkılacak ve üzüleceÄŸiz. Ama gerileye gerileye gelebileceÄŸi son nokta bu olsa bile; bu keder, bu üzüntü, bu kahır, bizi imanın sınırları içinde tutan, bizi kaybolmaktan, çözülüp gitmekten sakınan buÄŸz deÄŸil mi? Hamd edelim o halde, bizi içimizde insan tutan, bırakmayan bir buÄŸz kalmış diye içimizde.
 
Ne olacak peki, nereye gideceÄŸiz böyle? Cevap hep basitti, ÅŸimdi de öyle: Allah’ın dediÄŸi olacak! Burada mesele bizim Allah’ın dediÄŸine hâlâ kulak veriyor olup olmadığımızda. Allah’ın dediÄŸiyle kendimizde bir insan inÅŸa etmek deÄŸil mi bizim imtihanımız? Bunu yapacağız, yapmaya gayret edeceÄŸiz iÅŸte! Hıra dağına nur indiÄŸinde, vahyin ışığı dünyayı aydınlattığında, dünya nereye gidiyor endiÅŸesini kalplerinde taşıyan insanlar koÅŸmadı mı ilk, alemlere rahmet olarak gönderilmiÅŸ o güzeller güzeli Resul’ün (sav) çaÄŸrısına. O halde iyi bakalım derdimize, endiÅŸemize, kederimize. O ki, bir sızı olarak hakikatten doÄŸup içimize, kalbimize, gönlümüze akıyor.
 
Ä°nandıysak, derdimizi seveceÄŸiz, dertsiz olmaktan korkacağız, “Bu da geçer Ya hû” demeyi bileceÄŸiz. Dert büyütür insanı, çoÄŸaltır, derinleÅŸtirir, geniÅŸletir. Hayırla bir insan bin insan olur. Yanlışa, kötüye, çirkine akan sular, hakikatle alınmış nefeslerin rüzgarıyla vallahi tersine akar. Biz görür müyüz, görmez miyiz, ne gam! Mesele ÅŸu fani dünyadan sonsuza giden bir yol bulmak deÄŸil mi? Varsın yara bere olsun her yanımız, istikamet tamamsa, hikaye tamam!
 
Allah dert sahibi senin gibi kardeÅŸlerimin sayısını arttırsın. Çok yaÅŸayıp dünyaya çok bulaÅŸmaktan köhneleÅŸmiÅŸ bizim gibileri de sizlerle arıtsın, diriltsin, ziyadeleÅŸtirsin inÅŸallah.
 
Åžu zamanda dert sahipleri ki, karanlığın içine aydınlık veren birer çeraÄŸdır artık. Niyazımız o ki, bizi hakikatin derdiyle müzeyyen kıldığı gönül sahiplerinden kılsın Allah teâlâ ve son nefeslerimize kadar inayetiyle bir daha ayırmasın derdimizden bizleri.
 
Zâtına iyi bak sevgili kardeÅŸim, Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketiyle...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.