Kendi Sağlık Bakanı Saddam Hüseyin'e görevden ayrıl deyince başına neler geldi?
İRAN savaşı başladıktan sonra Saddam, Bakanlar Kurulu'nu topladı. Sağlık Bakanı, Saddam'a "İstifa edin, savaş bitsin" dedi. Saddam, önce açık sözlülüğü için teşekkür etti sonra dışarı çıkardığı bakanı tek kurşunla vurdu, başını da eşine bir çöp torbası içinde gönderdi.
SADDAM'IN AÄžZINDAN
Siz Amerikalılar; 3'üncü dünya ülkelerine, Iraklı köylülerin gerdeÄŸe soktuÄŸu yeni eÅŸine yaptığını yapıyorsunuz. 3 gün balayı yaÅŸatıp, sonra çalıştırmak için tarlaya salıyorsunuz... (1985 yılında ABD DışiÅŸleri Bakanlığı yetkililerine...)
ARTIK tüm Irak'ın sahibiydi Saddam. Yıl 1979... Amerika'ya kafa tutabilecek kadar kendisini güçlü hissediyordu. Arkasında SSCB vardı. Üstelik bölge ülkeleri Saddam adına silah satın alıyordu. Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır... Ä°ran'ın böyle bir avantajı yoktu. Ä°ç isyanlar, mollalarla reformcular arasındaki gizli kavgalar, Ayetullah Humeyni'nin uçaÄŸa atlayıp Ä°ran'a gelip Ä°slam Devrimi'ni baÅŸlatması...
Tüm bu unsurlar yüzünden Ä°ran içten içe kaynıyordu. Bunu fırsat bilen Saddam, gözünü Tahran'a çevirdi. Ä°lk iÅŸi, 5 yıl önce imzalanan ve Ä°ran'a Kürt ve Åžii mülteci akınının durdurulmasını içeren Cezayir AnlaÅŸması'nı iptal etmekti. Tahran'daki mollalar yüzünden CIA'nın kendisine yıllar sonra yeniden el uzattığını gören Saddam, savaşı baÅŸlatmak için OrtadoÄŸu turuna çıktı.
Ä°lk durak Ürdün'dü. Ä°ddiaya göre Saddam, dönemin iktidarı Kral Hüseyin'den önce 3 CIA ajanı ile görüÅŸtü. Hüseyin'e de savaşı baÅŸlatacağına dair haber verdi.
SAVAÅž 1982'DE BÄ°TER
SUUDÄ° Arabistan, Kuveyt ve Mısır... 4 ülke de Saddam'ın "Ben savaÅŸa giriyorum" mesajına kafa salladı. Eylül 1980'de Saddam'ın orduları Ä°ran'ın petrol kuyularını iÅŸgal etti. Saddam'ın savaÅŸla ilgili kafasındaki planı ÅŸuydu: Bu savaÅŸ en geç 1982'de biter.
Ama bitmedi... Karşılıklı topçu ateÅŸleriyle iki ordu da ağır kayıplar alıyordu. Saddam'ın Irak içindeki muhalif avı da 2 yıl sürdü. Ä°ngiliz raporlarına göre, 700 günde 3 bin kiÅŸi idam edildi. 1982'de BaÄŸdat'ta Bakanlar Kurulu'nu toplayan Saddam, bakanlarını savaşın uzaması yüzünden endiÅŸeli gördü. SaÄŸlık Bakanı, ayaÄŸa kalkarak Saddam'a "Sayın BaÅŸkan, bu savaşı durdurabilecek bir ateÅŸkes imzalanabilir. Ancak bunun için istifa etmeniz gerekli. Ä°stifanızı gören Ä°ranlılar da ateÅŸkese 'Evet' diyebilir" dedi; bu son cümlesi oldu.
AyaÄŸa kalkan Saddam, "Tabii, güzel bir fikir. Benimle dışarı gelir misiniz?" diye bakanı kibarca dışarı çıkardı. Kapı kapatıldıktan birkaç saniye sonra bir el kurÅŸun sesi geldi. Bakanlar, usulen kapıyı açan ve hiçbir ÅŸey yokmuÅŸ gibi içeri giren Saddam'a bakakaldı. Yerine oturan Saddam, "Bu savaÅŸtan ekonomimiz etkilenecektir. Arap ülkelerinin mali desteÄŸine ihtiyacımız var" diyerek savaÅŸ planlarının yeniden gözden geçirilmesini istedi...
Öldürülen bakanın paramparça edilmiÅŸ, kafası koparılmış vücudu birkaç gün sonra bakanın eÅŸine "hediye" olarak gönderildi. Zaten eÅŸi de bir yıl içinde muhalifler aracılığıyla yurtdışına kaçırıldı. Ancak Saddam'ın bakanını bile parçalara bölecek kadar "diktatör" olabileceÄŸi kısa süre içinde tüm Irak'a yayıldı. Artık kimse Saddam'a gıkını çıkaramıyordu...
Zaten Saddam da "ÅŸaÅŸalı" diktatörlüÄŸünü halkına kanıtlamak, onları sindirmek için ülkenin dört bir yanına kendi heykel ve posterlerinin asılmasını istedi. Puro içen Saddam, çocuklara ÅŸefkat gösteren Saddam, kızgın bakan Saddam... Halk artık onunla yatıp onunla kalkıyordu...
Bu sırada Irak'ta muhalifler, 1982 yılında "eceliyle" öldüÄŸü açıklanan eski baÅŸkan El Bekir'in, Saddam tarafından öldürüldüÄŸünü yaymaya baÅŸladı. Iraklılar, "Saddam bunu da mı yaptı?" sorusunu birbirine sorarken, Saddam "gündem deÄŸiÅŸtirmek" için tarihin en büyük katliamına imzasını attı: Mart 1988 Halepçe saldırısı...
Kimyasal silah saldırısında 5 bin Kürt öldü; 10 bini yaralandı. Aynı yılın AÄŸustos ayında Türk sınırındaki Kürt köylerine de kimyasal silah saldırısı düzenledi. 2 ay içinde 4 bin Kürt köyü basıldı.
HELÄ°KOPTER SUÄ°KASTÄ°
180 BÄ°N faili meçhul cinayet iÅŸlendi. Saddam, AÄŸustos 1988'de Ä°ran'la ateÅŸkes imzaladı. Ancak savaşın ekonomik faturası omuzlarına büyük bir yük bindirdi. SavaÅŸ öncesi 10 bin dolar olan kiÅŸi başına düÅŸen milli gelir, 3 kat düÅŸmüÅŸtü. Irak'ın 75 ile 100 milyar dolar dış borcu vardı. 250 bin Iraklı bu savaÅŸta hayatını kaybetmiÅŸti. Saddam'ın bunu halkına belli etmemesi gerekiyordu, halkın kafasındaki "Büyük Irak" olgusu devam etmeliydi. Saddam Hüseyin, bu borcu "kaçak petrol" satışlarıyla kapamaya çalıştı. Muhalifler ülke içinde güçlenmeye baÅŸlamıştı. 1989'un başında Saddam'ın kuzeni ve Savunma Bakanı Adnan Hayrullah'la temasa geçilmiÅŸti. "Ä°hanetin" kokusunu alan Saddam, Hayrullah'ı Tikrit'e göreve gönderdi. Kuzenine "helikopterle git" emrini verdi. Hayrullah da, Saddam'ı dinledi...
Helikopter, BaÄŸdat yakınlarında yere çakıldı! Muhalefete gerekli mesajı verdiÄŸini düÅŸünen Saddam, o günlerde Ä°ran bozgununu kendisine yediremiyordu. Ülke içi ve dışındaki "bazı ÅŸahısların" oyununa geldi ve Kuveyt'i iÅŸgal etmeyi kafasına koydu. Sonun baÅŸlangıcı yaklaşıyordu...
Yıl 1980... Irak devlet baÅŸkanı Saddam Hüseyin, Ä°ran sınırındaki askeri birliklerini denetliyor. Eline mikrofonu alan Irak lideri, ordusuna "SavaÅŸa hazırlanın" emri verdi. Ve savaÅŸ baÅŸladı...
Henüz yorum yapılmamış.