Sosyal Medya

Kürsü

Mal, para, kadın, koltuk, şan-şeref-şöhret bağımlılığı da, uyuşturucu bağımlılığı gibidir

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



Daha önceki yerel seçimlerde aday olmak için her yolu deneyenler, bugün “keÅŸke” diyor, “keÅŸke o gün aday olmasaydım”.
 
Bugün aday olmak için her yolu deneyenler, kendileri deÄŸilse, yakınlarını, adamlarını bir yerlerden aday göstermeye çalışanlar da, yarın aynı ÅŸekilde piÅŸman olabilirler.. 
 
AÅŸk ve öfke içinde aklı zail eder. Hep söylüyorum: Ä°htirasla istediÄŸiniz her ÅŸey sizin imtihanınız olur. Sahip olduÄŸunuz her ÅŸey, canlarınız, sevdiÄŸiniz ne varsa o sizin için fitne olabilir.
 
Fitne nedir bilir misiniz, o madeni cürufundan ayırmak için taşın eritilmesi sırasındaki kor ateÅŸle imtihandır.
 
Mal, para, kadın, koltuk, ÅŸan-ÅŸeref-ÅŸöhret bağımlılığı da, uyuÅŸturucu bağımlılığı gibidir. Gözlerini bir ÅŸeye diktiler mi, o kor ateÅŸin ışığı gözlerini kör eder de, baÅŸka bir ÅŸey görmezler.  Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar, kalpleri var hissetmez olurlar. Kalpleri taÅŸlaşır. Åžairin (Osman Sarı’nın) dediÄŸi gibi, “TaÅŸ taÅŸ deÄŸil, baÄŸrındır taÅŸ senin, / Söyle, nereni nasıl yaksın bu ateÅŸ senin”..
 
Ä°ÅŸte o gözlerini kamaÅŸtıran ateÅŸtir kendilerini yakacak ateÅŸ belki de. Akıbetleri fena olacak birilerinin. Fenafillah olmayanlar, fenafil para, kadın, koltuk olacaklar. 
 
Birtakım eski politikacıların, listelerde yer alacakları söyleniyor. Söyleyeyim; onların çoÄŸunun halk nezdinde bir itibarı yok. O açıdan evdeki hesap çarşıya uymayacak gibi. Eski defterler ve yakın aile çevresinin defterleri ortaya döküldüÄŸünde o kiÅŸilerin fazla bir itibarları kalmayabilir.. “Müteahhit baÅŸkan olmayacak” deniyor, göreceÄŸiz. Aday müteahhitse, baÅŸkan seçilince iÅŸini bırakacak. Çevresinin de belediye ile iÅŸ iliÅŸkisi bulunmayacakmış. Öyle olur inÅŸallah.. Etik kurallar da belirleniyor. ErdoÄŸan, “Kimse ‘bu benim yakınım, buyum, ÅŸuyum’ diye bize aday teklifi ile gelmesin. FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine bulaÅŸmamış olması, milletimizin deÄŸerleri ile çatışmaması, birikimi ve projeleri ile hizmet etmeye uygunluk arz etmesi ÅŸartıyla AK Parti’nin kapıları herkese açık”, “Akraba aday olmayacak” diyor, bakalım.. Ama öte yandan belediyedeki adama “niye yakınını atıyorsun” diyorsun, “Reis de yapıyor” diyor. “Niye ihaleyi birtakım kiÅŸi ve kuruluÅŸlara yönlendiriyorsun” diyorsun “Reis de öyle yapıyor” diyor. O zaman buna da bir çare düÅŸünmek gerek. Bunlar Reisin itibarına zarar veriyorlar. Hem de muhalefetten daha fazla!
 
Elbette ehliyet ve liyakat olduktan sonra niye olmasın. Ama öte yandan siyaset adamı, bir ÅŸey yaparken, yaptığı iÅŸ ve söylediÄŸi sözün toplum tarafından nasıl anlaşıldığına da dikkat etmek zorundadır.
 
Siyaset de, bürokrasi de “muteber”(!) biri geldi mi, iÅŸ tamam. Yukarıdan bir talimat geldi mi de 40 dereden su getiriyorlar, ya da yaparmış gibi yapıyorlar, bazan da yapmak zorunda kalıyorlar. istemedikleri biri oldu mu, “Ankara’dan talimat getir” diyorlar.. ErdoÄŸan’ın son uyarıları önemli. Bu uyarıların hangi ölçüde listeye yansıyacağını göreceÄŸiz..
 
Bizim geleneÄŸimizde, bir aday belirlenirken, önce “def-i mazarrat” kuralı iÅŸletilir. Hangisinin aday olabileceÄŸi deÄŸil, asla aday olmaması gerekenler elenir.  Sonra, olabilecekler arasından o iÅŸe en uygun olanlar seçilir. Seçilecek olan kiÅŸi mücerret anlamda “en iyi kiÅŸi” deÄŸildir. “Küfüv” yani denklik öne çıkar. Tek ölçü “En alim”, kiÅŸi deÄŸil, yöneteceÄŸi toplumla imtizaç edip edemeyeceÄŸine bakmak gerek. Bu konunun ehliyet ve liyakatından ayrı olarak bu konunun deÄŸerlendirilmesi gerekir. Bundan sonra siyaset matematiÄŸi devreye girer, eÅŸitler arasındaki fark, ya da tolerans farkı bu matematiÄŸe göre belirlenir.
 
“Bu benim akrabam, bu benim yakınımdır, bu bizim vakıftan, dernekten, sendikadandır”, bunları not edip geçelim. Tek başına bu kriterler yeterli deÄŸil. Reis öyle diyor: “AK Parti kapısından içeri gurur, kibir, fitne, fesat, hizipçilik, bencillik, haram, yalan kesinlikle girilemeyecek bir partidir”. Bu cümleyi ÅŸöyle kurmak gerek: “…girmemesi gereken bir partidir”. Ama gerçek her zaman öyle olmayabiliyor. “Müslümanım diyen yalan söylemez” deÄŸil, “söylememeli”. Söyleyen dışlanmalı. Söylüyor ve itibar görüyorsa, o toplumun gerçek mahiyeti sorgulanmalı. Müslüman cinayet iÅŸlememeli, bu ayrı bir konu, “Ä°ÅŸlemez” demek ayrı bir ÅŸey!
 
DÜRÜST OLMAK KADAR DÜRÜST KALABÄ°LMEK DE ÖNEMLÄ°. DÜRÜST OLUP HÄ°ÇBÄ°R ÅžEY YAPMAMAK DA MARÄ°FET DEĞİL, BÄ°LGÄ°LÄ°, DÜRÜST VE CESUR OLMAK GEREK. Ä°yi bir yönetici olmak için baÅŸka özellikler de gerekli. Birileri böyle olmadığı halde, bu özelliklere sahipmiÅŸ görüntüsü vermeye çalışabilir. Etrafındaki yalancı ÅŸahidler insanları kandırmaya çalışabilirler. Dikkatli olmak gerek.
 
EÄŸer kötü adaylarla çıkılır ve seçim kaybedilirse, birileri daha önce kazandıklarını da, itibarlarını da kaybedebilir.
 
Önümüzdeki birkaç gün adayların belirlenmesi için çok çok önemli. Para, kadın iliÅŸkileri açısından zafiyeti ya da sabıkası olanları yanınızdan uzaklaÅŸtırın. Onların yakınınızda gözükmesi bile risk. Kibirli insanlardan uzak durun. Korkak, muhteris, yalaka tiplerden, kriptolardan, hesabını baÅŸka yerlere verenlerden, baÅŸkalarının adamı olanlardan, menfaat çetelerinden uzak durulur inÅŸallah.
 
Allah bizden ne istiyorsa onu yapalım. Yoksa kimse haÅŸa Allah’ın yetmeyen gücüne güç eklemek için kendine mecbur olunduÄŸunu sanmasın. Allah’ın rızasını esas alalım. Onun için de ehliyet ve liyakat sahibi kiÅŸileri seçelim. Bunun için istiÅŸare ve ÅŸûra yapalım. Cahil’ler, zalim’ler, mütrefin’ler, müstekbir’ler, kafir’ler, fasık’lar, münafık’lar, muhteris ve muhtekir’lerden uzak duralım. Allah bunlara yardım etmez, bunlara yardım edenlere de yardım etmez, bunların yaptıklarından bunları göreve getirenlerden de hesap sorar. AteÅŸ, gün gelir bunlara yardım edenlere de dokunur.
 
Unutmayınız, milletimiz bizim kara kaşımız, endamımız, hoÅŸ sohbetimiz için deÄŸil; yaptığımız, yapacağımız hizmetler için bu görevlere getiriyor. Bu görevi unutup, kerameti kendinden veya kendinde görmeye baÅŸlayanlar eninde sonunda bu milletin tokadını yemeye mahkûmdur. Bu “içimizdeki beyinsizler” sadece partilerine deÄŸil, ülkeye de zarar veriyorlar. Aslında bindikleri gemiyi batıran tipler bunlar. Siyaset ve bürokraside atama yaparken, oy kullanırken buna dikkat edelim. Aday olacaklar da bu toplumsal hassasiyetin farkında olsunlar. Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.