Sosyal Medya

Kürsü

Yasin Aktay- Kitap okumuyorsak bu fuarlar ne?

Yasin Aktay- Yeni Åžafak



Kitap okuma alışkanlığımızın giderek kaybolduÄŸuna dair sürekli ÅŸekva eden bir yanımız var. Ä°nternet, sosyal medya televizyon ve yeni sosyalleÅŸme biçimlerinin kitap okumaya bir yer bırakmadığı tespitini haklı çıkaracak çok veri var.
 
Bir kere çok hızlı ve telaÅŸ içinde yaÅŸamanın, aşırı tüketimin okuma alışkanlıklarımızı da belirliyor olduÄŸunda kuÅŸku yok. Bu telaÅŸe içinde okuduklarımızı ise nasıl okuduÄŸumuz, ne kadar hazmedebildiÄŸimiz sorusu ıstırapla hatırladığımız bir soru.
 
Bu ıstırap verici manzaraya karşılık geçtiÄŸimiz hafta içinde gerçekleÅŸen 37. Uluslararası Ä°stanbul TÜYAP Kitap Fuarı’na yönelik ilgi bambaÅŸka bir izlenim verebilir. 10-18 Kasım arasında 9 gün süren Kitap Fuarına 611 bin 444 kiÅŸinin katılımı gerçekleÅŸmiÅŸ. Bu rakam, fuarın ulaşım durumuna mukabil Ä°stanbul nüfusunun tamamıyla karşılaÅŸtırıldığında azımsanmayacak bir rakam. Hafta sonu üst geçitten fuara doÄŸru akmaya çalışan kalabalıkların resimleri kitaba gösterilen ilgi adına göz yaÅŸartıcı bir manzaraydı doÄŸrusu.
 
Bu manzarayla birlikte kitap okumaya dair cari karamsar söylemleri bir arada düÅŸündüÄŸümüzde bazı deÄŸerlendirmelerimizin ya isabetsiz veya eksik veya olduÄŸunu kabul etmek durumunda kalırız.
 
DoÄŸrusu kitap okuma alışkanlıklarımız, yaÅŸam tarzımız, bilgiyle veya bilgi sahipleriyle olan iliÅŸkilerimiz, bilgiyi edinme biçimlerimiz kökten bir deÄŸiÅŸimle karşı karşıya. Bu deÄŸiÅŸimi sosyolojik olarak iyi görüp sosyolojimize dair yeni modeller geliÅŸtirmemiz lazım. Ancak baÅŸtan bir karamsarlık veya iyimserlikle hareket etmekten bağımsız bir tutum takınmamız lazım geldiÄŸi de muhakkak.
 
Kitap fuarında Cumartesi günü Vadi Yayınları standında okurlarla buluÅŸma ve imza etkinliÄŸim vardı. Aynı standı çok deÄŸerli ÅŸair ve mütefekkir Cahit Koytak ile paylaÅŸtık. Kendi okurlarımızla sohbet ettiÄŸimiz zamanların dışında kendisiyle epeyce sohbet etme ve hasret giderme fırsatı bulmuÅŸ olmam benim için fuardan edindiÄŸim en büyük kazanç oldu. Cahit Koytak yeni ÅŸiir kitaplarını Vadi Yayınlarından çıkarıyor. Ä°ki kitabı “Alçak Sesle ve Divanece” ile “ilk Atlas” baÅŸlığı altında yayınlanmış.
 
Kitaplarını aldım tabii ama kendisiyle daha ziyade yetmiÅŸli yıllarda Ä°brahim Arif müstearıyla Talebe dergisinde kaleme almış olduÄŸu ve bir dönem Ä°slamcı düÅŸünce ve hareket için güçlü bir referans metin oluÅŸturmuÅŸ olan “Fitnenin Maliyetine GiriÅŸ” isimli makalesi üzerine konuÅŸtuk. O makale bana göre Ä°slamcılığın Türkiye’deki serencamı için, o dönemde kat edilmiÅŸ önemli bir mesafe ve konulmuÅŸ önemli bir iÅŸaret taşı mesabesinde bir metindir.
 
Ä°mza ve okurlarla buluÅŸmanın kaçamak zamanlarında baÅŸka stantları ziyaret edip yeni veya eski, gözümden kaçmış kitapları almaya çalıştım. Ä°nsan Yayınlarından deÄŸerli kardeÅŸim CumhurbaÅŸkanı BaÅŸdanışmanı ve Sözcüsü Ä°brahim Kalın’ın yeni çıkan kitabı Barbar, Modern, Medeni isimli kitabını aldım, ama imzalamak için uzun okuyucu kuyruÄŸuna girmeyi göze alamadım, kendi standımdan zar zor bir saat gezme izni koparmıştım.
 
Yeni Åžafak’ın Ketebe Yayınları çok kısa sürede büyük mesafe kat etmiÅŸ, yayıncılığa yeni bir soluk getirmiÅŸ. Mustafa ArmaÄŸan’ın bütün eserleri yeni ve kaliteli bir baskıyla okuyucularıyla buluÅŸuyor. Onu da ziyaret edip hasbihal ettik.
 
Geçerken Okur Kitaplığına uÄŸradık. Ä°lk yayınlarından itibaren dikkatle takip ettiÄŸim Okur Kitaplığı’nın önünden geçerken Metin Önal MengüÅŸoÄŸlu’nun kitaplarına takıldım.
 
Cahit Koytak’ın da yakın arkadaşı olan MengüÅŸoÄŸlu’nun benim nezdimde her zaman özel bir yeri olmuÅŸtur. Kendi düÅŸünce ve inançlarındaki istikrarı, onu ifade ederkenki edebi-ÅŸairane performansı ve samimiyetiyle her zaman yakın takibimde olan bir isim olduÄŸunu sanıyordum. Ama takibimden kaçmış ne kadar çok kitabının olduÄŸunu görüp açıkçası ÅŸaşırdım. Daha önce yazmış olduÄŸu MaÄŸrur Öfke: Necip Fazıl, Müstesna Åžair Mehmet Akif ve Bilge Terzi: Mehmet Sait Çekmegil isimli, her biri tadına doyum olmayan birer düÅŸünce biyografisi eserine bir yenisini katmış: Felsefe Sıfır Din Bir’di: Sezai Karakoç.
 
Karakoç hakkında konuÅŸurken tabii büyük ölçüde kendini de anlatıyor MengüÅŸoÄŸlu, tıpkı diÄŸerlerinde olduÄŸu gibi, toplamda bir tür otobiyografiye dönüÅŸüyor iÅŸ. Ama daha doÄŸrudan bir otobiyografi kitabı olan Bir Kelime Mesafesi altmışlı yıllardan itibaren Malatya’dan baÅŸlayan ve Ä°stanbul, Ankara ve Bursa ile devam eden otobiyografik hikaye, aslında bir yandan da Ä°slamcı düÅŸünce ve yayıncılığın-dergiciliÄŸin, edebiyatın çok deÄŸerli, güçlü anlatımıyla çok özel ve müstesna bir tarihini veriyor.
 
Ä°lk eseri olan Gavur Kayırıcılar’dan baÅŸlayarak (lise çağındayken okuduÄŸum çok hoÅŸ bir öykü kitabı, sahi neden stantta bulamadım, baskısı mı yok, ben mi göremedim?) yola çıkan Bir Asyalı ozan olarak MengüÅŸoÄŸlu’nun 26’yı bulan kitaplarının sonuncusu 15 Temmuz baÄŸlamında Din ve Darbe olmuÅŸ.
 
Herkesin artık yakından bildiÄŸi 15 Temmuz hikayelerinden farklı olarak dine karşı dinlerin, insanları Allah’la aldatan ve hayatımızın bir parçası olarak, hemen yanı başımızda, bizi, çocuklarımızı, sevdiklerimizi ayartamaya her an hazır sahte tanrıcıkların hikayesi. Bu tanrıcıkların darbe yapmamış olmaları henüz fırsatını bulmamış olmalarından olsa da her biri fırsat verilmemiÅŸ birer FETÖ gibi de olabilir.
 
Vadi Yayınları standından bir saatliÄŸine yaptığım kaçamakla ancak bu kadar gezebildim.
 
Hülasa, kitapla ilgili karamsar bir tablo yok. Haddinden fazla ve çeÅŸitlilikte kitap yayınlanıyor ve okuyucu ilgisi de az deÄŸil.
 
Bu arada fuar bir deÄŸil iki deÄŸil. Anadolu’nun bütün ÅŸehirlerinde fuar etkinlikleri düzenleniyor ve kitaplar okurlarıyla, okurlar yazarlarıyla buluÅŸuyor. Bu hafta Cuma günü Elazığ’da da belediyenin düzenlediÄŸi bir kitap fuarı var, belki gezemediÄŸim stantları orada gezme imkanı bulabilirim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.