Sosyal Medya

Güncel

Abdurrahman Dilipak: İhtiyaç duyduğumuz dolardan fazlası rantiyecilerin kasasında mevcuttur

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



Aman dikkat! Bu dönemde belediye baÅŸkanlığına ve belediye meclisi üyeliÄŸine seçilecekler var ya, onlar bir sonraki baÅŸkanlık ve milletvekili seçimlerinin neticesinin belirlenmesine vesile olacaklardır icraatları ile.
 
Yani bu seçim, sadece yarınki yerel yöneticileri deÄŸil, bir sonraki seçimde, baÅŸkan ve milletvekillerini seçecek seçmene yol gösterecektir.
 
Havayı kokluyorum, soruyorum, ortalıkta birçok isim dolaÅŸsa da, Veysel EroÄŸlu adı özellikle bugünkü ÅŸartlarda tabanda en fazla gönül rahatlığı ile oy verilecek isim gibi görünüyor.
 
Hayırlısı olsun. Ben sadece üzerimize düÅŸen görev açısından doÄŸru bir tercihte bulunma adına bir görüÅŸ sahibiyim. Gerisi de beni ilgilendirmiyor. 
 
BaÅŸkaları kötü, daha kötü olduÄŸu için “siz” deÄŸil, siz zaten hakkınız olduÄŸu için tercih edilmelisiniz..
 
Evet yaptıklarınız, yapacaklarınızın teminatıdır, ama ÅŸunu ÅŸunu yaptık diye çok fazla tekrarlamayın.
 
OÄŸlunuza, kızınıza bile aynı ÅŸeyi tekrar tekrar söyleseniz sıkılırlar. Hatta bir süre sonra bu sözleri “baÅŸa kakma” ÅŸeklinde anlamaya baÅŸlarlar..
 
Yaptığınız iyilikleri çok tekrarlamayın. Bir de insanlar, “tamam yaptın ama, kaça maloldu” diye soruyor artık. “Kime yaptırdın” diye soruyor.
 
Tamam AK Parti döneminde insanlar daha yüksek refah seviyesine kavuÅŸtu. Serçe otomobili alanlar ya da dün 90 m2lik bir kooperatif dairesinde başını sokacak bir ev sahibi olduÄŸu için ÅŸükür secdesine kapananlar, bugün jeep taksidini, yazlık taksidini ödemekte zorlandıkları için aÄŸzına geleni söylüyor.
 
Bu iÅŸler böyledir. Ä°nsanoÄŸlu kan dökücü, nankör ve unutkandır. Çabuk unutur. 40 gün hep kazanmıştır, birkaç gün iÅŸleri ters gitsin, aÄŸzına geleni söyler..
 
Daha fazla veriyorsunuz ya, o çok daha fazlasını ister. Eskiden alttakilere bakıp ÅŸükredenler, bugün üsttekilere bakıp kıskançlık krizine giriyorlar.. Artık herkes diplomalı ya, aÄŸzını kapatamazsınız artık. AÄŸzı olan konuÅŸur. Bu iÅŸler böyledir.. Parası olan aklınca “akıllıdır”.. Para “aklın, çalışmanın ödülüdür” ona göre, nasıl kazandığına bakmadan. Karun da öyle diyordu Hz. Musa’ya, oysa o, Tevrat’ı Hz. Musa ve Harun aleyhisselamdan sonra en iyi bilen kiÅŸi idi.
 
Siyaset biraz da “ÅŸöhret”dir. Defterdar Sarı Mehmet PaÅŸa der ki: “Nola tutsa cihanı kibr-ü riyâ / Halk-ı alem esir-i ÅŸöhrettir. / Sakın ey zinete tefahur eden / Gâfil olma ki, ÅŸöhret âfettir”. (Kibir ve riyâ yayıldığında, Halk ÅŸöhrete esir olur. Ey ziynetiyle (Süsü, markası, zenginliÄŸi ile) övünen kiÅŸi, Aldanma! Åžöhret felâket getirir) Reklam Ajansları, Lobiciler, PR ÅŸirketleri, Meddahlar yandı!
 
Seçime giderken, bütün partiler için söylüyorum: Ankara’da durum nedir? Kibir ve ikiyüzlülük ile ilgili manzara, yani nazar ettiÄŸinizde / baktığınızda gördüÄŸünüz ÅŸey nedir?
 
Eskiden “Beni bana bırakma Rabbim” diye dua eden derviÅŸlere ne oldu? Devlet malını “yetim malı” gören, “YaklaÅŸma!” emri karşısında durup düÅŸünen, “yaklaÅŸacaksan” uyarısı ile yapacağı iÅŸin zahmetine ancak ilahi rıza karşılığı tahammül edebileceÄŸini düÅŸünenler nereye gittiler.
 
Åžimdi ÅŸöhreti yakalamak için lobicilik yapan, PR yapan, trollerle anlaÅŸan, kesret için arama motorları ya da sosyal mediadaki “follow”larını artırmak için 40 takla atanlar kimler.
 
Åžöhret bazıları için hakedilmemiÅŸ, bazıları için aslında taşınması zor bir yükten baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil.
 
Önünde eÄŸilenen politikacı, kapısında beklenen bürokrat, alkış bekleyen sanatçı, serveti ile övünen zengin, yeryüzünde kibirlenerek yürüyen herkes aslında hem bu dünyada, hem de ahirette kendilerini yiyip tüketecek bir yanlışın peÅŸinde koÅŸuyorlar.
 
 “Kamu görevi istenmez verilir” kuralı görev verecek olan için de geçerli olacak mı? O görevi onlara kim verdi?  Ä°lahi bir görevlendirme mi sözkonusu? Tamam, her ÅŸey Allah’ın iradesine baÄŸlı da, olan ÅŸey O’nun rızasına uygun mu? Yani kıral aynı zaman da kutsal mı? Yok canım. Kıral ne tanrının kılıcını taşır, ne de onun yeryüzündeki temsilcisi ya da gölgesidir. Bana Peygamberim bile “ümmetim” derken, beni “kul”u gören kimse ona “LA” diyorum. Allah’a kul olan kula kulluk etmez! Emreden Kıral da olsa masiyette itaat yoktur. Ä°slam tarihinde de, kamuda bir göreve talip olmak edep meselesi olarak görülmüÅŸtür. “Kamu görevi istenmez verilir” kuralı, MÖ’sinde de vardı. Bu kural Eflatun’nun “Devlet” kitabında da var.. Ona göre kiÅŸi kendi ve ailesinin bile sorunları ile baÅŸetmekten aciz iken, bir baÅŸkasının sorumluluÄŸunu üslenmek konusunda nasıl istekli ve cür’etkar olabilir ki! Yoksa insanlar üzerinde hüküm koymak ve onları terbiye etmek için olmasın, kamu malına ve makama, silaha ve güce olan zaafı ve ihtirası onu böyle bir ÅŸeye meylettirmesin. Ya da cahilliÄŸinden olmasın sakın. Eflatun bunu sorar ve ekler, kimi Kamu alanında bir sorumluluk üslenecekse, yaÅŸ ve tecrübe itibarı ile dünya umurunu kalmamış kiÅŸilerin, halkın tercih ve teveccühü ile ücret almaksızın, geçici bir süre için bu iÅŸi yapması ve cam evde oturup, yaptığı her ÅŸeyin, söylediÄŸi her sözün hesabını vermesi gerekir. Bu Eflatun’un görüÅŸü. Eflatun, Tarih-i Taberi’ye göre, bu toprakların çocuÄŸudur ve Ä°skender-i Zülkarneyn’in hocasıdır.
 
Geçen gün Nihat Genç bir Cengiz Han taktiÄŸini yazdı: Kurtlar saldırmadan önce sürülerin hareket kabiliyetini yavaÅŸlatacak kadar yemelerini beklermiÅŸ. Rantiye ÅŸiÅŸti. Onları avlamak zor deÄŸil artık. Ä°nanın ihtiyaç duyduÄŸumuz dolardan daha fazlası, ÅŸu bizim sırtımızdan semiren, yakın çevredeki dost görünen rantiyecilerin kasasında mevcuttur. Bugün onlar “bize”, çok yakın!? Hep dışarıdaki “düÅŸman”dan  söz ediyoruz da, içeridekileri beslemeye devam ediyoruz ama. Hem unutmayalım ki, Åžeytanın varlığı günah iÅŸlememizin bahanesi olamaz. Yine aynı ÅŸekilde, bizim talebimiz, Allahın rızasının tecellisinin vesilesi olmaktan baÅŸka bir ÅŸey de olamaz.
 
BÄ°R DEFA DAHA SÖYLEYEYÄ°M: “Def-i mazarrat celbi menafiden evladır.” Ä°yiliklerinizi anlatmadan önce, onları deÄŸersiz kalan kötülükleri önleyin. Önce ADALET. Yargıda sorun var. Bir AK Parti il baÅŸkanı vardı. MÜSÄ°AD baÅŸkanı bir iÅŸadamı. FETÖ’cü olmadığı halde hâlâ yargılanıyor. Hapis yattı, iÅŸkence gördü. Ona tuzak kuranlar ise terfi ettirildi. ADALET MÜLKÜ TEMELÄ°DÄ°R. Yılardır tutuklu hâlâ iddianamesi hazırlanmayan iÅŸadamları var. “O kadar tutuklu kaldı, ÅŸimdi bir ceza vermezsek biz zor durumda kalırız diye” düÅŸünen adalet fukarası insanlar var. Hakkını almak için rüÅŸvet vermek zorunda olanlar var. Bunlar 1-3-5 deÄŸil. RüÅŸvet, torpil, suiistimal yapanların yaptıkları yanlarına kâr kalmamalı. Ä°tirafçı olmuÅŸ, bir sürü itirafı var, onlar soruÅŸturulmuyor. Ama suçsuz insanların da ismini vermiÅŸ, onları periÅŸan etmiÅŸler. Suçsuz oldukları halde suçlananlar hakkında delil de bulamıyorlar. Ama suçsuz insanlar maÄŸdur. Ben biliyorum, FETÖ’nün üzerine gittiÄŸi, onları ihbar ettiÄŸi için görevden alınan var. Hapis yatan var, davaları hâlâ sürüyor. Bir üst düzey siyasi tarafından bir ilçenin belediye baÅŸkanı yapılmak istenen birine engel olmak için partilerine mektup yazanların (ki bunların içinde biri Tayyib beyin yakından tanıdığı biri) iÅŸyerlerine, maliyeden, Çalışma Bakanlığından müfettiÅŸ gönderiliyor. Gönderilsin de, ne oluyoruz arkadaÅŸlar. Yabancıların içerideki adamları, Örgütçüler ve onları himaye edenler, FETÖ’cü olmayıp, onları taklit eden, onların ayak izinden gidenler, helali haramlarını gizlemek için istismar edenler, rüÅŸvetle ve torpille bir yerlere gelenlerle bir yere varamazsınız. Yıllardır belli seviyede bir yere çakılıp kalan bir bürokrat diyor ki, “Hatırlı birinin bir yakını geliyor, yeni mezun olmuÅŸ, ona iÅŸi öÄŸretiyoruz, yetiÅŸtiriyoruz, adam iki kursa gidiyor ÅŸef oluyor, sonra bir baÅŸka yere yükselip gidiyor, biz bu adamlardan artık randevu bile alamıyoruz.” FETÖ’cüleri kınıyorduk, ÅŸimdi birileri de onların ayak izinden gidiyor” diyor. FETÖ’cü olup terfi edenler de var, FETÖ olmayıp, hâlâ FETÖ’cü olmadığını ispatlamak için çabalayanlar da. Bunları temizlemek gerek önce.
 
3 dönemi tamamlayan 80 belediye baÅŸkanının gözü ErdoÄŸan’da. Bunların küçük bir kısmının yine aday olması bekleniyor. Seçim manifestosunda hesap verebilir, ÅŸeffaf, istiÅŸareye dayalı, ekip ruhu ve kolektif çalışma öne çıkan ilkelerden olacak. Bu güzel. Verilen sözler de öyle, bunların ne kadarının listelere yansıyacağını göreceÄŸiz. Bugünlerde aday listelerine son ÅŸekli veriliyor sanırım. Ä°nÅŸallah korkulan olmaz. Ä°nÅŸallah uyarılar karşılığını bulur. 
 
Bu konu burada bitmeyecek gibi, yarın da bu konuya devam edelim..
 
 Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.