AK Parti'den Atatürk büstlerine saldırılara ilişkin sert açıklama

AK Parti Genel BaÅŸkanvekili Numan KurtulmuÅŸ, Mustafa Kemal Atatürk'ün büstlerine yapılan saldırılara iliÅŸkin, "Öyle görünüyor ki bazı yerlerden Türkiye'nin ortak deÄŸerlerinin kaşınmasına iliÅŸkin bazı sinyaller gelmiÅŸ. Bir baÅŸkası eline almış çekici Atatürk büstünün önüne gelmiÅŸ, birkaç tane vuruyor. Tiyatro olduÄŸu da o kadar belli ki... Ondan sonra çekici hemen çarÅŸafın içine sokup oradan uzaklaşıyor. Bir baÅŸkası bir baÅŸka yerde. Yahu bırakın bu milletin, bu toplumun ortak deÄŸerleriyle uÄŸraÅŸmayın. Mustafa Kemal Atatürk kurtuluÅŸ savaşımızın, Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ortak deÄŸerlerinden birisidir. Onun üzerinden kimse mesaj vermeye kalkmasın." dedi.

Aydın'da bir restoranda sivil toplum kuruluÅŸlarıyla bir araya gelen KurtulmuÅŸ burada yaptığı konuÅŸmada, Fransa'nın baÅŸkenti Paris'te 1. Dünya Savaşı'nın bitiÅŸinin 100. yılı dolayısıyla gerçekleÅŸtirilen programın, dünyayı 3. dünya savaşına doÄŸru götüren gerginliklere dikkati çekmek bakımından önemli bir toplantı olduÄŸunu belirtti.

Åžimdi yeniden benzer bir tabloyla vekalet savaÅŸları, ticaret ve ekonomik savaÅŸlarla dünyanın büyük bir gerilime sahne olduÄŸunu anlatan KurtulmuÅŸ, Türkiye'nin de bu gerilimden pay almaya baÅŸladığını, özellikle Suriye'deki geliÅŸmelerin Türkiye'de etkileri olduÄŸunu gözlemlediklerini ifade etti.

Yeni bir düzeni kurmaya çalışanların bu toprakları yeniden paramparça etmeye çalıştıklarını vurgulayan KurtulmuÅŸ, ÅŸunları söyledi:

"Birinci Dünya Savaşı'nın galipleri, masanın üstüne cetvelleri pergelleri koydular. Haritaları çıkardılar ve bu coÄŸrafyayı o günkü adıyla söylemek gerekirse 'Sykes-Picot' denilen anlaÅŸmayla bu coÄŸrafyayı paramparça ettiler. Sınırları böldüler. Osmanlı cihan devletinden 20 küsür devlet çıkardılar. Suriye'yi, Irak'ı, Lübnan'ı, Ürdün'ü Osmanlı'nın bütün bu coÄŸrafyasını paramparça hale getirdiler. Åžimdi tam 1 asır sonra savaşın bitiÅŸinin 1. yılını kutlarken, birilerinin zihninde de 1 asır sonra ikinci Sykes-Picot'u uygulamak var. Yani bu coÄŸrafyanın halklarının, gönüllerinin, zihinlerinin bölünmesinin senaryosu vardır. Türklerin, Kürtlerin, Arapların, Acemlerin birbirine düÅŸman edilmesi, Sünnilerin, Åžiilerin, Alevilerin birbirlerine kalıcı olarak husumet saÄŸlaması için ellerinden gelen her ÅŸeyi yapıyorlar. Onun için vekalet savaÅŸları üzerinden bu coÄŸrafyada yeni bir tanzim içerisindeler. Vekalet savaÅŸları dediÄŸimiz ÅŸey taÅŸeron örgütler üzerinden OrtadoÄŸu coÄŸrafyasının yeniden ÅŸekillendirilmesi, haritanın yeniden deÄŸiÅŸtirilmesi çalışmalarıdır."

KurtulmuÅŸ, terör örgütü DEAÅž'ın tesadüfen kurulmadığını, PYD/YPG'ye verilen desteÄŸin de tesadüf olmadığına iÅŸaret ederek "Meselenin aslı ikinci Sykes-Picot'u uygulamak, yani bu sefer kalan Türkiye Cumhuriyeti'nin de belki bir ÅŸekilde bölündüÄŸü, parçalandığı yeni bir senaryoyu gündeme getirmektir." diye konuÅŸtu.

"Ä°STÄ°YORSANIZ TESLÄ°M ALIN GELÄ°N"

PYD/YPG üzerinden yeni bir senaryonun oynandığını dile getiren KurtulmuÅŸ, "Dostumuz müttefikimiz olduÄŸunu sandığımız bir ülke, PKK'nın sözde liderlerinin başına ödül koyuyor. Ödül koymanıza gerek yok, nerede olduklarını biliyorsunuz. Gidin elinizle istiyorsanız teslim alın gelin. Bu kadar açık söylüyorum. PKK'yı bir terör örgütü olarak ilan ediyor. PKK'nın kardeÅŸi, yan kolu olan PYD/YPG'yi ise bir politik örgüt haline dönüÅŸtürmeye çalışıyor. Onu meÅŸru bir örgüt olarak uluslararası alana çıkarmaya çalışıyor. Türkiye bu çifte standartlı, bu iki yüzlü davranışın ne olduÄŸunu çok iyi biliyor. Buna müsaade etmeyecektir. Türkiye'de dost olduÄŸunu söyleyen ülkeler, PYD/YPG ile bir ÅŸekilde bu temaslarını sonlandırmak ve Türkiye'nin tezlerine hak vermek mecburiyetindedir. Ne yaparlarsa yapsınlar 3-5 bin tane militanı deÄŸil 81 milyonluk OrtadoÄŸu'nun istikrar adası olan Türkiye Cumhuriyeti devletiyle iliÅŸkileri saÄŸlamlaÅŸtırmayı tercih edeceklerini düÅŸünüyorum." ifadelerini kullandı.

Ä°srail'in ateÅŸkes olmasına raÄŸmen Gazze'de yaptığı katliamlara dikkati çeken KurtulmuÅŸ, 5 ülkenin dünyayı istediÄŸi ÅŸekilde yönettiÄŸi bu dünyada Ä°srail'in o beÅŸ ülkeden birine sırtını dayayarak her türlü zulmü icra ettiÄŸini kaydetti.

KurtulmuÅŸ, "Çünkü bugünkü dünya sistemi içerisinde yapacak bir ÅŸey yok. Karar alıyorsunuz ABD veto ediyor çünkü veto yetkisi var, sistemi kilitliyor. Yani Ä°srail'e diyor ki 'sen katliam yapmaya devam et.' Suriye'de kimyasal silah kullanılıyor, ortaya çıkıyor. Onun da arkasında beÅŸten biri var. O diyor ki 'sen devam et.' Böyle bir dünya olmaz. Ä°ÅŸte Türkiye uluslararası alanda etkinliÄŸini arttırırken aynı zamanda da 'dünya beÅŸten büyüktür' diyerek dünyada adalete ve barışa dayalı bir sistemin kurulması için üzerine düÅŸen her türlü sorumluluÄŸu yerine getiriyor. Türkiye'nin güçlü olması bu anlamda yoluna saÄŸlam adımlarla devam etmesi gerekiyor. Bu zulümleri asla seyretmeyeceÄŸiz. Ä°nsanlık suçu olduÄŸunu her platformda söyleyeceÄŸiz. Hangi gücü kullanırlarsa kullansınlar sonunda kazanan Filistin'dir, Filistin'in mazlum halkıdır." diye konuÅŸtu.

"YENÄ° TÜR SAVAÅžLARLA KARÅžI KARÅžIYAYIZ"

Dünyanın çivisinin çıktığı, büyüsünün bozulduÄŸu bir sistemle karşı karşıya olduklarını aktaran KurtulmuÅŸ, ÅŸöyle devam etti:

"Çoktan ekonomik olarak 3. dünya savaşı baÅŸlamış durumda. Yeni tür savaÅŸlarla karşı karşıyayız. Ekonomik olarak, siyasal olarak en önemlisi de böyle bir ortamda toplumsal olarak çok güçlü olmak zorundayız. Türkiye'nin son 16 yılda ekonomik olarak ne kadar güçlü olduÄŸunu görüyoruz. Türkiye çok önemli bir mesafe almıştır. Ancak dünyanın henüz süper liginde deÄŸiliz. Bunun için önümüzde 10 yıllık daha bir istikrara ihtiyacımız var. Bir ülkenin güçlü olmasının en temel ÅŸartı içeride halkın çok güçlü olmasıdır. Devlet millet kaynaÅŸmasının saÄŸlamlaÅŸmasıdır. Halkının arasındaki farklılıkların bir ÅŸekilde bütünleÅŸmesidir. Bizim kitabımızda etnik ayrımcılık yoktur. Bu memlekette Türk, Kürt, Arap, Çerkez roman diye ayırmak bizim kitabımızda yazmaz, bu milletin genetiÄŸinde yoktur. YaÅŸam ÅŸartları üzerinden bozmaya da kimsenin gücü yetmeyecektir. Bu filmleri çok gördük. Aynı senaryo yeniden uygulanmaya çalışılıyor."

TÜRKÇE EZAN VE ATATÜRK BÜSTLERÄ°NE SALDIRI

Türkçe ezan okunması tartışmalarına da deÄŸinen KurtulmuÅŸ, "Adamın birisi kalkmış tekrar Türkçe ezan okuyalım diyor. CHP kendisini disipline vermiÅŸ. Hakikaten doÄŸru bir ÅŸey yaptı. Disipline vererek bu milletin içerisindeki ayrışmaya müsaade etmeyen bir tarz ortaya koydu." dedi.

KurtulmuÅŸ, Mustafa Kemal Atatürk'ün büstlerine yapılan saldırıya iliÅŸkin ise ÅŸunları söyledi:

"Öyle görünüyor ki bazı yerlerden Türkiye'nin ortak deÄŸerlerinin kaşınmasına iliÅŸkin bazı sinyaller gelmiÅŸ. Bir baÅŸkası eline almış çekici Atatürk büstünün önüne gelmiÅŸ, birkaç tane vuruyor. Tiyatro olduÄŸu da o kadar belli ki... Ondan sonra çekici hemen çarÅŸafın içine sokup oradan uzaklaşıyor. Bir baÅŸkası bir baÅŸka yerde. Yahu bırakın bu milletin, bu toplumun ortak deÄŸerleriyle uÄŸraÅŸmayın. Mustafa Kemal Atatürk KurtuluÅŸ Savaşımızın, Türkiye Cumhuriyeti devletimizin ortak deÄŸerlerinden birisidir. Onun üzerinden kimse mesaj vermeye kalkmasın. Oyunu görüyor musunuz? Biz bu oyunu 28 Åžubat'ta da gördük. Bir grup vardı. Ellerinde teflerle çıkar, camilerde davullarla, teflerle oynarlardı. Hiçbir Müslümanın camiye girerken görmediÄŸi ÅŸeyi yeni bir adet olarak ortaya çıkardılar. Ä°nançlarımızla, deÄŸerlerimizle ortak kimliklerimizle, ortak kültürlerimizle kimse uÄŸraÅŸmasın."

CEMAL KAÅžIKÇI CÄ°NAYETÄ°

Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda Türkiye'nin soruÅŸturmanın açık ve ÅŸeffaf bir ÅŸekilde yürütülmesi için elinden gelen her türlü çabayı ortaya koyduÄŸunu aktaran KurtulmuÅŸ, "EÄŸer bu cinayetin üstü örtülürse kimler tarafından iÅŸlendiÄŸi, emrin kimler tarafından verildiÄŸi ortaya çıkarılmaz, Suudi Arabistan krallığı bunun ortaya çıkartılması için üzerine düÅŸeni gerçekleÅŸtiremezse korkarız ki bunu bir dost ülke olarak söylüyoruz, kardeÅŸimiz olan Suudi Arabistan halkına söylüyoruz, diyoruz ki ÅŸöyle bir durumla karşılaşılabilir: Hacda emniyet yoksa haccın da farz olması düÅŸer. Milyonlarca Müslüman eÄŸer ÅŸöyle düÅŸünmeye baÅŸlarsa Suudi Arabistan'ın bir konsolosluÄŸunda, dünyaca meÅŸhur bir adam içeriye girdi ve çıkamadı, buhar oldu. 'Uluslararası hukuk tarafından gözetim altında olan konsoloslukta bir insanın başına bu geliyorsa acaba ben Suudi Arabistan'a gidersem başıma ne gelir' diye insanlar düÅŸünmeye baÅŸlarsa Mekke ve Medine'nin hizmetkarı sıfatıyla da bu sorumluluÄŸun kendilerine ait olduÄŸunu hatırlatmak isteriz." diye konuÅŸtu.