Kemal Öztürk- Başkan adayı seçiminde yaşanan paradoks
Follow @dusuncemektebi2
Kemal Öztürk- Yeni Şafak
Belediye baÅŸkan aday adayları birer birer baÅŸvurularını yapıyor. En az seçimin kendisi kadar çekiÅŸmeli geçecek bir aday belirleme sürecine girildi.
Çok sayıda arkadaşım, tanıdığım, bildiÄŸim aday adayı var AK Parti’de. Ä°çlerinde son derece yetenekli, baÅŸarılı ve baÅŸkanlığı hak edecek derecede liyakat ve ehliyete sahip olanlar var.
Bunlar içinde genç ve gelecek vadeden biri ÅŸöyle dedi: “Onlarca aday adayı var bizim ÅŸehirde. Aramızdan birini seçecekler. Peki nasıl seçecekler? Herkes bir tanıdık peÅŸinde. Adil bir seçim istiyoruz. O zaman liyakat sahibi insanlar aradan sıyırılabilir. Yoksa bizim ÅŸansımız yok.”
KLASÄ°K BAÅžKAN ADAYI BELÄ°RME YÖNTEMÄ° SORUNLU
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın, bu yerel seçimde radikal bir tutum sergileyeceÄŸi ve mevcut baÅŸkanların büyük çoÄŸunluÄŸunu deÄŸiÅŸtireceÄŸini açıklamalarından öÄŸrendik. Yine bu seçimde liyakat ve ehliyete önem vereceklerini söyledi.
Ancak bunun çok kolay olmayacağını söylemeliyim. Zira yerel seçimlerde, yerel politik aktörler çok önemli rol oynarlar. Yerel siyaset, iliÅŸkiler üzerine kuruludur. Liyakat ve ehliyet, öyle çok dikkat edilen bir ÅŸey deÄŸildir.
Bu nedenle, ÅŸehirlerde gelecek vadeden, ÅŸehre bir kalite ve katma deÄŸer katacak insanların seçilme ÅŸansları az olur.
Yerel aktörler gerekçelerini ÅŸöyle anlatırlar: ‘Bu adayın özgeçmiÅŸi, yeteneÄŸi, eÄŸitimi gayet iyi ama ÅŸehirde tanınmıyor, teÅŸkilat bilmiyor. Bu adayla kazanmamız çok zor. Bizim, teÅŸkilatın tanıdığı, ÅŸehrin bildiÄŸi, özellikle hemÅŸerisi çok olan adayla seçime girmemiz lazım’
Ä°lk bakışta mantıklı bir açıklama gibi gelebilir size. Eminim birçok siyasetçi de bu fikirdedir.
BÄ°R TIKANMA YAÅžANIYOR AK PARTÄ°’DE
Ancak bu klasik seçme yönteminin, artık kısır döngü yaratan, ÅŸehre uzun vadede bir ÅŸey kazandırmayan, politik bir paradoks olduÄŸu ortaya çıktı.
Evet, halk bildiÄŸi birini seçmek ister. Evet, parti teÅŸkilatı bildiÄŸi biri için çalışmak ister. HemÅŸeriler kendinden birini baÅŸkan görmek ister. Yerel aktörler de iliÅŸki aÄŸlarındaki birini genel merkeze bildirmek ister. Zaten bugüne kadar hep böyle oldu. Lakin ÅŸehirlerin, belediyeciliÄŸin gelip tıkandığı yer de iÅŸte bu sistemdir.
Bunu yerel yönetimlerde 25 yıllık tecrübeye sahip AK Parti için söylüyorum tabi. Türkiye’de yerel yönetim konusunda en baÅŸarılı iÅŸlere imza atan, yeni yöntemler ve çalışma biçimleri bulan AK Parti’nin bir tıkanma yaÅŸadığını, kendini tekrar ettiÄŸini ve gerilediÄŸini sanırım herkes görüyor. Öyle olmasa, birçok belediye baÅŸkanı görevden alınmaz, mevcutların kahir ekseriyetinin de deÄŸiÅŸtirileceÄŸi söylenmezdi.
Tıkanmanın ve yolsuzluk iddiaları da dâhil, birçok sorunun ana kaynağı, baÅŸkan adayının seçilme ÅŸeklidir. 25. yılında AK Partili bir belediyenin aslında klasik belediyecilik anlamında yapacağı çok fazla bir ÅŸey yoktur. Zira artık ÅŸehirlerde çöp, kanalizasyon, su, toplu taşıma gibi sorunlar bulunmuyor. Bu nedenle klasik ÅŸekilde seçilmiÅŸ bir baÅŸkanın, fazla yapacağı ÅŸey de yok gibi gözüküyor. Ama öyle deÄŸil.
AK PARTÄ° MARKA ÅžEHÄ°RLER KURACAK VÄ°ZYONER ADAYLAR BULMALI
AK Parti’nin artık belediyecilikte yeni bir açılıma ihtiyacı var. Marka ÅŸehirler kurmak, dünya ile rekabet etmek, çarpık ÅŸehirleÅŸmeye son vermek, ÅŸehrin yaÅŸam kalitesini sanatla, müzikle, estetikle, kültürle yükseltmek, saÄŸlıklı yaÅŸam alanları yaratmak gibi, bir üst segment belediyeciliÄŸe geçmesi ÅŸart.
Bunun için baÅŸkanlarda vizyon, birikim, görgü, yani liyakat ve ehliyet gerekir. Peki bu özelliÄŸe sahip biri, aday adayları arasından nasıl sıyrılacak?
EÄŸer bir ÅŸehirde Karadenizli, DoÄŸulu, Egeli vb. çok diye hemÅŸeri odaklı birini arıyorsanız aday adaylarının yarısı siliniyor. Sonra teÅŸkilat tanısın diyorsanız, yarısı daha eleniyor. Sonra ÅŸehrin siyasi aktörleri ‘benim adamım olsun’ diye diretiyor, geriye az sayıda vasat aday adayı kalıyor.
Burada AK Parti’nin marka olabilecek ÅŸehirlerde ve ilçelerde bu klasik yöntemi terk etmesi zorunlu oldu. Burada hemÅŸehriciliÄŸi, teÅŸkilatı ve ‘benim adamım olsun’ diyen parti yöneticilerini dikkate almaması gerek.
Åžehri ve ilçeyi marka yapacak, dünya ile rekabete sokacak isimleri arayıp bulmalı. Sonra da onu ÅŸehre tanıtmalı, teÅŸkilata kabul ettirmeli. AK Parti’nin, özellikle ErdoÄŸan’ın bunu gerçekleÅŸtirme gücü var. Ä°ster kabul edin, ister etmeyin, baÅŸka türlü AK Parti’nin içine düÅŸtüÄŸü sarmaldan kurtulması mümkün deÄŸil.
Bir ÅŸey daha: AK Parti’nin, belediyelerden gelen yolsuzluk, rüÅŸvet benzeri ahlaki çürümeye neden olacak iddiaları en ciddi biçimde araÅŸtıracak ve sonuçlandıracak bir sisteme ihtiyacı var. Sanırım ÅŸehirlerin markalaÅŸtırılması kadar önemli bir husustur bu.
Umuyorum ki bu sistem deÄŸiÅŸtir. Ve hepimiz ülkemize yeni yeteneklerin kazandırıldığını, siyasete, yerel yönetimlere liyakat sahibi, ahlaklı ve vizyoner insanların kazandırıldığını görürüz. Aksi takdirde AK Parti’yi zor bir seçim bekliyor.
Henüz yorum yapılmamış.